Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EVRİM ARAŞTIRMA İnsanın evrimi bilmecesinde yenisavlap YÜRÜMEYE BAŞLAYIŞ Bazı yeni araştırmalar, Afrika'daki iklim değişikliğinin, insanın evriminde etkili olduğunu kabul eden görüşlerin doğru olmadığını gösteriyor I eş milyon yıl kadar önce ağaçta yakŞayan bazı yaratıklar maymunlann " ana soyundan ayrıldılar. Bu yaratıklar ağaçtan indiler ve gittikçe genişleyen bir alanda yiyecek peşinde koşmayı öğrendiler. Dört ayaklı yürüyecek şekilde yapılmamış olmalarına karşın dolaşabilmek için uygun bir yol bulmak zorunda olduklanndan kendilerini yukarı çektiler ve bir kere ayakta durmayı başardıktan sonra iki ayak üzerinde yürümeye başladılar. Ayak üzerinde yürümek, iki ayaklılık, ilk homlnidlerin (modern insanların atalannı kapsayan maymun gibi hayvanlar grubunun) belirgin bir özelliğiydi. Pek çok teori önerilmişse de, iki ayaklılığın nasıl ortaya çıktığı konusu, insan evriminin sırlarından biri olarak kaldı. Şimdi araştırmacılar en çok tutulan açıklamalardan birine karşı kanıtiar bulduklarını ilan ediyof. Ve iki ayak üzerinde yürümenin, büyük iklim değişikliklerine evrimsel bir yanıt olduğu fikrine karşı çıkıyoıiar. Karşı çıkılan teori şöyleydi: Daha serin koşulların gelmesiyle Doğu Afrika'daki ormantann çoğu yokolmuş, insanlann atalan olan yaratıklar doğal yuvalanndan ayrılmaya, ayakta kalabilmek için yeni stratejiler geliştirecekleri açık yeşillik alanlara inmeye zorianmıştır. Bilim adamları Kenya'daki Rlft vadisi topraklarını analiz ederek, 15.5 milyon yıldır orman ve ot karışımının hemen hemen aynı olduğunu gösteren karbon kalıntıları saptadılar. Eğer bazı fosillerin gösterdiği glbl, hominid'ler Doğu Afrika;nın bu kısmjnda evrimleşmişlerse, bunu ekolojik olarak farklı bir ortamda yaptılar ve göründüğü kadanyla keskin iklim değişikliklerinden etkilenmediler. Or. Kingston'un araştırma ekibi, toprak analizlerinin bu yorumunu Science dergisinde yayımladı. Araştırmacılar "İnsan evriminin ortamsal değişikliklerden etkilenmiş olduğu kesinse de, vertlerimiz hominid'lerin kökeni konulu yorumlann yağmur ormanlannın birden bire otlaklarla yer değiştirmesi olayından çok, ortamlann heterojen mozayiği içinde ele alınması gerrktiğini gösteriyor" diye yazıyorlar. Bu sonuçlar bilim adamlarında iki ayak üzerinde yürümenin, iklim değişmesi ve ormanların yok olması teorisinin gösterdığinden daha karmaşık bir süreç olabileceği düşüncesini geliştirdi. Ağaçlardan inip iki ayaklı yürümeye geçiş olayında, yiyecek için diğer hayvanlarla rekabetin de etkisi olmuş olabilir. Paleontologlar bu bulgularında gene de dikkatliler, çünkü sonuçlar Darvvln'e kadar giden bilimsel düşünceye de karşı geliyor. Arktlk buz parcalanndan v« d«rin deniz ço keltilerınden biriken kanıtiar bu dönemde etkili küresel iklim değişlklikleri olduğunu gösterdi ve bunların bazılarının insanın evrimindeki önemli gellşmelerle çakıştığını ortaya çıkardı. Bilim adamları çökeltiler ve fosillere tarih verilişinin daha TUGEN kesin olduğu son Vadinin batı üç milyon yılda yakasında bu durumun en şempanzelere ve açık blçimde gögorillere yuva olan rüldüğünü söylüormanlar bulunuyor. yorlar. ömeğin 2.8 milyon önceki soğuk ve kuru bir dönem Afrika'da daha önce yoğun ormanların olduğu Sahra'nın altındaki yerlerde geniş otlaklann ortaya çıkışıyla ilişkilendirildi. Bu dönemde Homo türü ortaya çıktı. Bir milyon yıl önceki başka bir soğuk dönem paralel bir hominid serisi olan Australopithecus neslinin tükenmesi ve gittikçe daha fazla insana benzeyen, Homo Sapiens'den önce gelen türterln yayılmasıyla çakışıyor. insan evriminde iklimin rolü konulu tezin önde gelen savunucularından Dr. Vrba bulguların doğru olabileceğini ve en azından Afrika'nın bir kısmında bitki örtüsünde zamanla çok az değişiklik olduğunu açığa çıkarabileceğini söylüyor; ama bu tür ölçümlerin gerçekte ne olduğunu göstermiyor olmasının da mümkün olduğunu ekliyor. İklim değişikliği önermesinin savunucuları genellikle son üç milyon yıldaki koşullan belirtiyorlar. Dr. Kingston ise iki ayaklılığın gelişmiş olduğunun düşünüldüğü 10 milyon ile 5 milyon yıl öncesi arası döneme ilişkin destekleyici kanıt bulunmadığını söylüyor. Yeni çalışma bu aralığın doldurulmasına yardım ediyor ve bilim adamlarını yeni bir bilmece karşısında bırakıyor. Eğer, denizden alınma parçalarda görüldüğü gibi, küresel iklimsel dalgalanmalar vardıysa, bu durum Doğu Afrika'daki yaşam çevrelerinde kendisini nasıl gösterdi? Eğer yeni çalışma doğruysa, insanın ataları toprağa, zorlanmış olmaktan çok, açık alandaki fırsatlardan yararlanma amacıyla Bilim adamları insanın maymun benzeri atalarının büyük iklim değişikliklerine yanıt olarak iki ayak üzerinde yürümeye başladığı teorisıne karşı çıkıyor. Bu teoriye göre, Doğu Afrika'daki ormanlar ortadan yok olurken maymunlar ağaçlardan İnmeye zorlandılar. Fakat Rlft vadisi Tugen Hills boigesindeki toprağı inceleyen araştırmacılar böyle keskin bir İklim değişikliğinin hiçbir belirtisl olmadığını söylüyorlar. Yeni bir orman yangını söndüpme yöntemi Bu yöntem içi su dolu dev hortumlann fünye ile yangın üzerinde patlatılması esasına dayanıyor. Orman yangınları sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın da derdi oldu bu yıl ve çok miktarda orman yandı. Uzmanlar, orman yangınlarını daha etkili söndürme yöntemleri üzerinde çalışıyor. Spiegel dergisinin son sayısında (36/1994) yer alan bir habere göre, Frankfurt Itfaiyesi yeni bir yangın söndürme yöntemi deniyor. Bu yöntem, 20 santim çapında polietilenden yapılma belli uzunlukiarda ve su dolu dev hortumlann yangın yerine taşınması ve alevler yakınlaştığında da hortumun, fünye ile patlatılması esasına dayanıyor. Patlama sırasında oluşan güçlü su buharı ise yangını etkin bir şekilde söndürüyor. Patlamanın doğurduğu buharın ve ıslaklığın yangının üst yüzeyini soğutuyor ve alevleri söndürüyor. Bu yöntemle bir deneme yapıldı ve 2 metre yüksekliğinde 50 metre uzunluğunda ot yığınları başarıyla söndürüldü. Denemede 25 metre uzunluğundaki su dolu hortum kullanıldı. Hortuma bağlı 14 mm kalınlığında kablo ile Nitropante patlayıcı maddesi patlatıldı ve 600 litrelik su kaynağı saniyede 6300 metre bir hızla havaya püskürtüldü, buharlaştırıldı. Saniyenin küçük birimleri içinde sis benzeri bir su bulutu oluştu 10 metre kadar yükseldi ve hortumun iki yanını kapladı. ve saman yangını saniyesinde söndü. Uzmanlar, suyun etkileme yüzeyininin böylece çok arttırıldığını ve alevlerin söndürülmesinde ani bir şok etki yaptığını belirtiyoriar. Itfaiyeciler, bu yöntemin normal yangın söndürme eylemlerinde de kullanılabilecegi düşüncesindeler. Ev yangınlarında da odalarda çok yüksek sıcaklık oluşuyor ve ıtfaiyeciler yangını söndürmek için büyük miktarlarda su kullanmak zorunda kalıyorlar. Bu durum hem evde ağır hasara yol açıyor hem de yangın söndürme zamanını uzatıyor. Bu durumlarda da daha kısa iri plastik hortumlar kullanılabilir. Vadlsinln doğu yakasında insanın iki ayak üzerinde yürüyen atalarına yuva olan otlaklar bulunuyor. i 50 geçmiş olabilir. Dr Kingston bu dönemde Afrika'da başka yerde ani ortam değişikliği olmuş olabileceğini söylüyor. Diğer paleontologlar iklim değişikliği teorisinden vazgeçmeleri için Afrika'nın başka alanlarında daha fazla araştırma yapılması gerektlğini belirtiyorlar. Paris'te College of Paris'te bir paleontolog olan Dr. Coppens sekiz milyon yıl önceki bir tektonik krizin hominidlerln farklılaşmasını getirdiği düşüncesini ileri sürdü. Coppens'e göre, o dönemler yeryüzünde jeofizikçiler tarafından bilinen bir sismik bölünme Rift vadisini derinleştirdi. Bu doğu ile batı arasında biyolojik bir sınır oluşturdu. Vadinin batışı dağlann batıya yaslanışını getirdi ve atmosferik dotanım bozuldu, vadinin batısındaki topraklar daha nemli olurken, doğuya otlaklar egemen oldu. Nemli batıya uyum sağlayanlar şempanze ailesini evrimleştirdiler. Doguda kalanlar açık ortamda yeni yaşamlarına uyum sağlamak İçin yeni yaşam blçimleri geliştirdiler. Dr. Coppens bu önermeye "Doğu Yakası öyküsü" diyor. Toprak analizlerinin doğuda birden otlaklann ortaya çıkışının izlerini gös. termesi gerekir, fakat böyle bir iz bulunmadığı belirtiliyor. Derieyen: Nezihe Bahar Kaynak:NYT, 17 Mayıs 94 391 4