Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARAŞTIRMA DÜNYASINDAN Gözyaşı eksikliği hastalığı aıttırıyor Bol bol ağlayın ki vücudunuzdaki zehirli maddeler gözyaşı ile dışarı atılsın. Kadınlar çok ağladıkları için bazı hastalıklara daha az yakalanıyorlar!... D ışarısı sıcak, güneş parlıyor. Arkadaşları bahçede veya havuzda yüzüyorlar. Sema ise kızarmış gözlerle odasında yatıyor. Blyoloji öğrencisi Sema ağlamaklı ama ağlayamıyor. Sürekli olarak, her göz kırpışında göz merceğinin önünde kum tanecikleri birikmlşçesine oluşan ağrıları dindirmek için yapay bir gözyaşı sıvısını gözlerine damlatıyor. Sorunu kuru göz hastalığı. Doktorları öyle diyor. Bu hastalıkta gözün ön bölümünü kaplayan tabaka, beden tarafından sağlanan gözyaşı sıvısının yetersizliği dolayısıyla görevini yapamaz hale geliyor. Gözyaşı yetersizliği uç durumlarda mercek bulanıklığına hatta körlüğe neden olabiliyor. Daha önceleri göz yaşı oluşumu ile ilgili sorunlar ancak belirli enfeksiyonlar, yaralanmalar veya Avitamini eksikliği beraberinde ortaya çıkardı. Fakat son zamanlarda göz doktorları konferans ve kongrelerde giderek yaygınlaşan bu "göz kuruluğu" ile daha çok ilgilenmeye başladılar. Raporlara göre Almanya'daki her dört göz hastalığı çeken hastadan biri gözlerde yanma ve kaşınma, gözün arka bölümünde garip bir basınç veya sanki görünmeyen bir yabancı cismin giderilemeyen bir rahatsızlığından şikayet ediyor. Bundan özellikle menopoz dönemindeki kadınlar ve uyku ilaçları ve pslkofar makolojik ilaçlar gibi stres bastıncı ürünler kullanan insanlar etkileniyor. Hastalıklı göz yaşı eksikliği teşhisi konan erkek hastalann sayısı da giderek artıyor. Göz ağrısını dindirmek için doktoıiar öngöz üstü kesesine yapay gözyaşı damlatıyorlar. Bu sıvı toplam göz ilacı tüketiminin yarı miktarını oluşturacak duruma gelmiş bile. Fakat bu damlalar gerçekten dökülen yaşların yerini tam anlamıyla dolduramıyor. Doğal gözyaşı yalnızca oksijen ve hldrojenden oluşmuş değil. Bir göz yaşı damlasında 60 ı aşkın protein bileşiğl, mangan, bakır, klor ve fosfor, amonyak ve bikarbonat gibi maddeler bulunabiliyor. Bunun ötesinde bilim adamları beden tarafından üretilen bir ağrı sıvısı (LenzinEnkophatin) ve stres yaşandığında daha fazla görülebilen Prolaktin hormonunun izlerine rastladılar. Prolaktin fazlalığı Amerlkalı gözyaşı araştırmacısı VVİIIiam Frey'e göre sindirim sistemi bozukluklarına yol açabiliyor. Bu nedenle ağlamayı yalnızca stres açısından değil genel sağlık bakımından çok faydalı buluyor. Ter ve idrarda olduğu gibi gözyaşlan da esas olarak bedene yük olacak maddeleri uzuklaştırma görevini taşıyabiliyor. ABD'de yapılan arştırmalara göre yeteri kadar ağlamayan insanlar kalpdolaşım bozuklukları ve verem ve mide rahatsızlıklarına karşı daha korumasız oluyorlar. Kadınlar erkeklere göre ortalama 5 kat daha fazla ağlıyor. Suya olan bu yakınlık büyük bir olasılıkla hormonal kaynaklı: Hamilelik esnasında beden, süt üretimini güdümleyen Prolaktin hormonunu büyük mıktariarda üretiyor. Üst göz kapaklan altında gözün dış taraflarında yer alan iki fındık büyüklü Uyamk Almanlar Jüpiter kuyrukluyıldız çarpışması, Dünya'ya da bir göktaşı veya kuyrukluyıldız çarpması olasılığını gündeme getirince, bu konuda yapılan araştırmalar yeniden güncelleşti. Konu ile ilgili araştırmacılar gezegenimizın böyle büyük olaylar yaşadığını belirtıyor ve Oünya üzerinde her geçen gün göktaşı çarpmalarından oluşan yeni dev kraterlerin keşfedildıgini belırtiyorlar. Dünyada bu dev kraterlerden, çaplan 200 km kadar olan 130 tane bulunmuş durumda. Bu göktaşı kraterlerinden biri de Almanya'nın Bavyera eyaletlnde ve üzerinde bugün Nördling«n kenti yükseliyor. Nördlingen kraterı 25 km çapında. Krater içınde 18 bin kişi yaşıyor. Kentin çevresinde de ortaçağ surlan bulunuyor. Kentin tam da bir göktaşı krateri içine kurulmasına bakıp "Uyanık Almanlar" diyesl geliyor insanın. Çünkü, bir göktaşının daha aynı bölgeye, yani kentin üzerine isabet etme olasılığının sıfır denecek kadar zayıf olduğu düşünülürse, Almanlar kendilerini göktaşına karşı garantiye almış durumdalar denebılir. Ancak kentin bir kraterin içine kurulduğunun, o dönemlerde kimsenın farkında olduğunu sanmıyoruz. Bu nedenle de uyanık Almanlar, demiyelım. Ama rastlandı da olsa sezgıleri güçlü diyebilirız!...(bt) ğünde gözyaşı bezi bağ dokusunda yer alan birkaç başka daha küçük bez beraberinde bu renksiz sıvıyı üretiyor. Normal şartlar atında sıvı, ince tabaka şeklinde bağ dokusunun üzerine yayılmıştır ve bakterilerden ve birçok zarariı maddelerden koruma sağlayarak korneayı oksijenle besler. Her göz kırpmada gözyaşı merceğin üzerine yeniden yayılır. Göz yaşı tabakası inceldiğinde, kaçınılmaz olarak göz kapaklannı hareket ettirme gereksinimi artar. Alman şansölyesi Kohl'un televizyon konuşmalarında görülen çok sık aralıklı kırpmalar hastalık habercisi olabilir. Bu hastalığın nedenleri henüz derinlemesine araştırılmış değil, ancak Alman doktorlar birliğinin bir araştırmasına göre çağımızın çevre etkileriyle bir ilginin varlığı belirtiliyor. Buna göre ekran karşısındaki çalışma veya klimalı bürolardaki kuru hava "göz yaşı tabakasının" görev bozukluklarını açıklayabilir. Ozon ve araba atık gazları gibi havada bulunabilen zarariı maddeler de şüpheli görünüyor. Bu şüphelerl yazımızın başında andığımız biyoloji oğrencisinin günlük kayıtları doğrular nitelikte. Aylarca süren bir gözlemleme döneminden sonra ortaya çıkan sonuçlara göre bir metreküp havada 80 miligram ozon oranın aşıldığı her durumda ilk rahatsızlıklar görülmeye başlanmış. Daimi göz damlası kullanımı dışında bu hastalığa henüz bir çare bulunamamış. Çok ağır vakalar için Parisli bir doktor bir tür gözyaşı protezi icat etmiş. Neredeyse kıl inceliğinde bir hortum kulaktan göz boşluğuna kadar deri altından döşenerek göz üstü kese, koltuk altına yerleştirilmiş bir elektrikli pompayla gözyaşıyla beslenmekte. Gözyaşı kesesi, dlyor doktor, vvalkman gibi kolun altında taşınabilir. Yalnız göz kuruluğundan şikayetçi olan kellerin kulak sonrası bölümde açıkta kalan besleme hortumunun görüntüsüyle ne yapacaklan çözülmesi gereken sorunlar arasındaki yerini koruyor. (lk/sp.29)