10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HAYVANLAR DÜNYASI Kıskanç aşık her şeyi yapar Erkek eşek arısı, döllediği dişiyi korumak için kendini diğer erkek arılara sunuyor E şekarılanndan Cotesia rubecula türünün dişileri üreme konusunda oldukça akıllı birer stratejist sayılırlar: Yumurtalarını bir lahana tırtılına enjekte ediyor ve böylece eşekarısı larvalarının olgunlaşacakları besin dolu doğal bir ortam sağlıyoıiar. Avustralya'daki Adelaide Üniversitesi'nde son zamanlarda yapılan araştırmalara göre, bu türün erkekleri de üreme konusunda kendi küçük kurnazlıklarına başvuruyorlar: Yenl döllediği bir dişiyi rakibinin cinsel tacizinden korumak için, rakibe kendisini sunuyor. Laboratuvar deneylerinde Scott Flelcf ve Michael Keller adlı entomologlar, erkek Cotesiaların bu aldatmacayı nasıl yaptıklarını belirlediler. Başlangıçta erkek eşekarısı, daha henüz dişiyle beraber olduğu için dişinin kokusunu taşır. Fakat kandırmacanın en önemli bölümü görsel bir olaya dayanıyor: Erkek, antenlerini öne düşürerek dişinin cinsel biıieşme pozunu taklit ediyor ve bu işarete kanan rakip sahte dişinin üzerine binmeye çalışıyor. Araştırmacılar şöyle anlatıyor: 'Erkek bir eşekansı, antenlerini kalkık tutan bir dişi ile cinsel biıieşme pozundaki taklitçi erkek arasında seçim yapması gerektlğinde genelde taktrtçryi seçer", di yor Fields. "Genelde aldandığını görünceye kadar 30 saniye geçiyor. Bazen ikinci hatta üçüncü denemeye giriştiği bile görülüyor. Bazı durumlarda taklitçi, pozunu beş dakikalık bir süre için koruyabiliyor ve tüm süre boyunca normalde bir dişinin cinsel açıklığının bulunacağı karın bölgesinin ucunu kurnazca erişilmez hale getiriyor." Bu arada antenleri kalkık konuma dönmüş olan gerçek dişl ise taklitçinin spermiyle oradan uzaklaşır. Zaten taklitçinin bütün amacı da budur: "Bu dişiye yaptığı yatınmı korumuş oluyor", diyor Fields. "Spermleri başka erkeklerin rekabetinden korumaya çalışıyor." Zaten dişi Cotesialar bir eşleşmeden fazlasına pek Istekli değiller. Kandırmacanın bu kadar kolay gerçekleşebilmesinin başka bir nedeni erkek ve dişi Cotesialann tıpatıp blrbirilerine benzemesi gerçekten de esas olarak aynı genleri taşırlar. Dişi eşekarısı döllenmlş bir yumurtadan büyüdüğü için çift, erkek ise döllenmemiş yumurtadan büyüdüğü için tek bir gen grubu taşır. Bu olay erkeğin nasıl olup da dişinin taklidini yapabildlğini açıklıyor: Erkek, dişiyle aynı genetik kaynaklı reflekslere sahip. Taklit olayı herhalde, diye fikir yürütüyor Relds, rakip bir erkeğe tepkisel bir hareket olarak tesadüfen başladı ve erkek eşekarısının genlerini aktarma şansını arttırdığı için (entomologların deyimiyle) eşleşme sonrası erkek korumacılığının bilinçll bir stratejisi durumuna geldi. Erkek ile dişi arasındaki genetik benzerlik yalnızca Cotesiaya özgü değil; bu durum anlar ve kanncalar ile beraber eşekarılarının da yer aldığı Hymenoptera gurubunun tüm üyelerlnde görülür. Field'e göre diğer hymenopteranlann da aynı cinsel takliti yapma olasıhğı oldukça yüksek. (Ik) Erkek bir eşekansı, antenlerini kalkık tutan bir dişi İle cinsel birieşme pozundakl taklitçi bir erkek arasında seçim yapması gerektlğinde genelde taklltçlyl seçlyor. Bu da dlşlyl ve soyunu başka erkeklerin rekabetlnden koruyor.. Balarıları arka gövdelerinde çok küçük "pusula iğneleri" taşıyor alarıları dünyanın manyetik alanını algılayarak yönlerini buluyor. Bilimadamları için yeni olmayan bu olgu en iyi bakterilerde görülüyor, ancak başka birçok canlıda da gbzlemlendi: örneğin deniz salyangozları, bazı balıklar, balinalar, güvercin ve yosunlarda. Bakterilerdeki "manyetik organ" yıllar önce tespit edilmiş ve organın hücre ekseni boyunca yerleşmiş magnetit parçacıklanndan oluştuğu görülmüştü. Ancak hayvanlarda buna karşılık gelecek duyu organlannın bulunması oldukça büyük sorun yaratmış çünkü magnetit parçacıklanna rastlanmakla beraber bu kristallerin asıl önemli konu durumundaki sinir sistemiyle olan bağlantısı çokça varsayımsal kalmıştı. Bu alanda yeni bir gelişme Iki Tayvanlı bilim adamı ChiaWei U ve ChinYuan Hsu tarafından ortaya atıldı. Bilim adamlanna göre balarılannda sinir hücreleriyle bağlantılı görünen manyetik algılayıcılar var. 6O'lı yıllarda balanlan incelenirken bunlarda da arka gövdelerindeki Trophozit Canlılarda manyetik duyu var mı? denen hücrelerde biriken bir demiroksit çeşidi magnetite rastlanmış, fakat bunlann bir kristal yapısı olmamasından dolayı aranan sürekli manyetik maddeler olmadığı sonucuna vanlmıştı. Tayvanlı bilimadamlarının Science dergisinde yer alan araştırmalanna göre aranan kristaller bu birikmiş taneciklerin içerisinde saklt. Taneciklerin kendileri ise bir kabarcık tarafından çevrili ve bu kabarcıklar hücre iskeletinin iplikleriyle temas halinde. Hücre zarı yakınında ise sinirsel hücre uçları sinapslar görülmekte. Bilim adamlarının görüşüne göre, en büyüğü 10 nanometre (milyonda bir millmetre) çapındaki kristallerin içerisindeki ortalama 9000 mikromiknatıs, manyetik etkiye göre kristalin büyüklüğünü değiştirerek, hareketlerini hücre iskeletine aktanyor ve böylece ikinci ve en önemli adım olarak bir sinir uyarısı başlatıyorlar. Fakat bilim adamlan bu konuda ikna olmuş değil henüz. Eğer Trophozytlerdeki magnetit parçacıklan balanlarındaki aranan manyetik algılayıcılar olsaydı tüm balarılannda bu yapılardan yeterli ölçüde bulunmalıydı diyoriar. Ancak Würzburg Üniversitesinden Hermen Martin'in gözlemlediği gibi tekil balanlarının manyetik duyusu hiçbir şekilde magnetit oranıyla ilişkili değil. Bazı anlarda magnetit miktarı belirlenebılirlik sınınnın altında kalırken başka anlann arka gövdesi bu parçacıklardan geçilmiyor. Ona göre bu parçacıklar yalnızca fazlalık demirin depolandığı hücresel ambarlar durumunda. (Ik)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle