Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S AĞLI K Güpültü sağlığımızı çok yönlii bozuyop Aşırı gürültülü ortamların etkileri: Yüksek kolesterol, mide ve bağırsak ülserleri, yüksek tansiyon, kalp ritmi bozukluğu... Yüksek ses, yücuttaki savunma mekanizmasını harekete geçirir ve vücudumuz olağanüstü duruma geçer. Gürültü alkol birlikteliği işitme sorunlarını arttınr. I stenmeyen ya da istenmeyen ses anlamında gurültü, günümüzün toplum yaşamında her yere girme, sızma niteliği en yüksek çevre kirlenmesidir. Gürültü kulağımıza güçlü "mekanik enerji dalgaları" biçiminde girer. Ses şiddeti ölçüsü desibeldir (DB). Ses halindeki enerjinin her iki kat artışında ses şiddetini gösteren sayıda 10 desibellik bir artış meydana gelir. Olağan tonda konuşmalar 60 desibel, bir çocuk çığlığı ıse 90 desibeldir. Federal Iş Güvenliği ve Işçi Sağlığı Idaresi'ne göre her gün beş milyonu aşkın sayıda Amerikalı çalıştıklan işyerlerinde en az 90 desibellik gürültüyle karşı karşıyadır. Bu gürültü dOzeyi 8 saatlik bir süre için sağlık açısından güvenli sayılabilecek ses şiddetinin üst sınırıdır. VVashington Üniversitesi Merkezi Sağlık Enstitüsü'nden VVİIIİam Clark'a göre "Bu standart Ideal sayılamaz; çünkü gürültünün etkisi bireyden bireye değişiktir. Teorik olarak bu standardın işçilerin yüzde doksanının işitme duyularını ömür boyu korumaya yeterli olduğu düşünüi ^ş ise de çogu kişi bakımından böyle bir varsayımın gerçekleşmesi olası değildir." yıfhğının bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. Rock müziği bunun nedenlerinden biridir; rock konserlerinde salondaki gürültü düzeyi kolaylıkla 120 desibeli aşabilmektedir. Güçlü stereo setler gibi, ileri teknoloji ürünleri de işitme kaybına uğrama tehlikesi doğurmaktadır. Sadece kulak değil Yaşı ne olursa olsun, yüksek gürültülü ortamlarda bulunmak zorunda olan insanların yalnız işitme organları değil, sağlıklarının başka yanlan da zarara uğrama tehllkesi ile karşı karşıyadır. Araştırmalar, daha az gürültülü ortamlarda yaşayan ve çalışanlara göre bu aşırı gürültülü ortamlarda yaşayan ve çalışan insanlarda kolesterol yüksekliği, mlde ve barsak ülserleri, yüksek tansiyon, kalp ritmi bozukluğu gibi türlü sağlık bozulmalarının daha çok görüldügünü ortaya koymuştur. Yüksek ses bedenimizin tehlike karşısında harekete gelen savunma mekanizmasını işletir: Kandaki adrenalin düzeyi yükselir, bunun sonucunda kan basıncı artar, göz bebekleri büyür, kaslarda büzülmeler başlar. Geçmişteki atalarımız için gürültü tehlike işaretiydi; ona karşı bedenin gösterdiği bu tepkiler acil durumlarla başa çıkabilmelerinde yardımcı olmaktaydı. Günümüzde ise ardı arası kesilmeyen gürültülü ortam bu savunma tepkilerinin saatlerce sürmesine yol açmakta, bunun sonucu, insanda stres, yorgunluk, soluk darlığı, uyku bozukluğu ve bu gibi durumların neden olduğu türlü sağlık bozukluklan ortaya çıkmaktadır. Gürültü ile aldığımız bazı maddelerın bir araya gelmesı işitme hasarını artırabilir. Söz gelimi, günde 12 tablet aspirin alınması, yoğun gürültülü ortamlarda bulunan kişilerde kulak çınlamasına (tınitus) neden olabilir. Günde 8 aspirin kadar küçük bir doz kullanılmaöi bile yüksek sesin yapmış olduğu hasarı daha da buyütebılir. Gürültü ile alkolün bir araya gelmesi de ömür boyu sürecek işitme hasarına yol açabilir. Yüksek ses, kulağımızda, gözlerimizin keskın ışıkta kısılmasına benzer bir refleks uyandırır: Kulak içindeki kaslar gerilerek orta kulağımızdaki kuçük kemikler yoluyla iç kulağa ulaşacak sesin şiddetini azaltırlar. Bu yoldan ses şiddetinde 20 desıbele varan bir azalma sağlanabilir. Alkol alan insanda bu refleks mekanizmasının normal işlemesi bozulur. Mayo Kliniğl'nın Odiyoloji Bölumü Başkanı Martın Robinette tarafından yapılan bir araştırma, alkol almış insanda, bu akustık refleksın doğ Erken işitme kaybı Ses, iç kulaktaki binlerce kılcığın titreşmesine neden olur; bu titreşimler beynimize sinirsel uyarılar biçiminde ulaşır ve "ses" olarak algılanırlar. Uzun süre 85 veya daha yüksek desibellik gürültüye ya da çok daha kısa surede bir av tüfeğinin patlamasından çıkan 140 desibellik ses dalgaları gibi, çok yüksek düzeyde gürültüye maruz kalınması halinde bu çok duyarlı iç kulak kılcıkları bir daha duzelmeyecesine hasara uğrayabilirler. Odiyolokların tahminlerine bakılırsa 2000 yılına kadar, işitme aygrtı kullananların sayısı, günümüzde lens kullananların sayısına ulaşacaktır. Çok kişi işitmedeki zayıflamanın, yaşlanmanın kaçınılmaz bir yanı olduğuna inanır. Oysaki araştırmalar, gürültü düzeyi düşük ortamlarda yaşayanlarda işitme kaybına uğrama eğiiiminın çok az olduğunu göstermektedir. Gürültülü sanayi ülkelerinde' genç yaştaki insanlarda da işitme zayıflaması görülmektedir. Odiyoloji Profesörü David Lipscomb üniversıte birinci sınıflarında bulunan bini aşkın öğrenciye uyguladığı ölçumler sonucunda, her 10 öğrenciden 6'sında yaşlılarda görulen tipık işitme za ması için gereken ses şiddetinde 5, bazı durumlarda 13 desibel kadar bir yükselme meydana geldiğini göstermiştir. Demek ki, gürültü düzeyi, normalde akustik refleksi doğurmak için yeterli olan ses biçimindeki enerji dört kat artıncaya kadar içkili kişinin kulaklan savunmaya geçememektedir. Bereket versin ki, işitme duyumuzun korunmasında yalnızca kulaklarımızın savunma mekanizmalanna dayanmak zorunda değiliz. Bilim ve teknoloji gürültüye karşı açılan savaşımda bir takım başarılı adımlar atmıştır. Günümüzün otomobillerı, öncekılerden daha sessizdir; bugünün sivil uçakları 1960'ların uçaklarından %5075 daha az gurültü çıkarmaktadır. Teknolojinin başka bir uygulanması da antigürültü denilen buluştur. Aynı dalgalardan oluşan fakat karşıt yönden gelen gurültü ile çarpışan gürültünün duyulmaz olacağı yıllardan beri bilım adamlarınca bilınmekteydi; bu teorik bilginın gurultuye karşı bir çare olarak kullanılmasında bir sorun vardı: Giderilmek istenen gürultunün tanınması, analiz edilerek dalga formunun saptanması ve form bakımından aynı olan karşıt yönde bir gürültünün anında yayımlanması nasıl gerçekleştirilebilecekti? Bu işlevi yerine getirebilecek çabuklukta çalışan bilgisayar çipleri ancak 1980'lerde yapılabilmiştir. Böylece antigürültü teknolojisinin ürünleri artık piyasaya çıkmış bulunmaktadır. örneğin, bir antigürültü aygıtı kullanılarak, bir diesel motorunun gürültüsünün %99'unu gidermek olanağı vardır. Pratik önlemler Yüzyılımızın sonunda antigürültü teknolojisi alçak frekansh tek düze gürültüleri yok etmek için gunlük yaşama gırmiş olacaktır. Bu arada yaşadığımız ortamı daha sessizleştirmek için kendinızin alabileceği bazı pratik önlemler vardır: Lütfen sayfayı çeviriniz 37411