Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TOPLUMARAŞTIRMALARI TIPS AĞLI K karşı karşıyaydı ve yanlış yanıtlar deneyin blr parçasıydı. Elektrik akımı da 'sahte' idi. Ancak, bundan habersiz denekler kendilerine emir veren bir "otorite'ye uyarak, hiç görmedikleri ve tanımadıkları insanları elektrikle "cezalandırmaktan" cekinmemişti. "Elektrik akımı" sonucunda yükselen çığlıklara pek aldırmamışlar, otoritenin sözüne kulak vermişlerdi. Bu, Stanley Milgram'a göre, herkesin işkenceye yatkın olduğunu gösteren sarsıcı bir sonuçtu. ABD'Iİ yazar Bill Buford, Hooliganları "anlamak" için bir süre aralarında yaşamayı denemişti. "Gördüğüm, söylediğim, haykırdığım her şeyi bütün bedenimle hissettiğimde, ben ben olmaktan çıkmıştım." diyecekti Bazı bilim adamları da saldırganlığın "öğrenilmiş bir davranış" olduğu düşüncesinden hareket ederek, bunun ilkesel olarak değiştirilebileceğı ni savunuyor. şı nasıl bir tavır gösterileceğine karar veriliyordu. "Saldırayım mı, saldırmayayım mı?" Daha önce sık sık saldırgan tepki göstermiş olanlar, bunu tekrar etmekten kaçınmıyordu. Üçüncü aşamada, kişi kendisiyle, saldınnın "durma" ya da "engelleme eşıği"ni aşıp aşmayacağını tartışıyor, eğer sonuçta yarar sağlayacağına inanıyorsa, içinden "olur" diyordu. Dördüncü aşamada, potansiyel saldırgan, durma eşiğini aştığında, şiddetin "şu anda" yararlı olup olmayacağına karar veriyordu. Kişi, zekâ ve sağduyu durumuna göre bir karara varmaktaydı. Zekâ düzeyi düştükçe saldırganlık kararı güçleniyordu. Sürekli saldırganlık gösteren çocukların, "asosyal kişilik" taşıyan bireylerin bulunduğu ailelerden geldiği açık biçimde • kanıtlanmıştı. Amerikan Psikiyatri Topluluğu, bu nitelemeyle aşırı alkol almayı, suç ve şiddet eğilimlı olmayı kastetmekteyd i. Romatizmal artrit tedavisinde şaşırtan ilaç 2 yıldır insanlar üzerinde de denenen ilaç, tümör öldüren etken denilen bir proteine karşı antikor içeriyor. Okulda uğranılan başarısızlık, saldırAncak, çocukganlığı köruklukta edinilen lüyor; buna davranış ve alışkarşılık çocuğa kanlıkların yetişgösterilen ilgi kinlik döneminde ve destek odeğiştirilmesi helumlu etki yamen hemen olapıyordu. Amenaksızdı. Her çorika'da yüksek cuk, tendit edici gösterilmeye yüz ifadesinden çalışılan zekâ tutun da, ısırma, düzeyinin (IQ) tırmalama, tekdüşük olduğu meleme ve vurma çocuklar bu gibi "yetenek"leri, evreyi kötü gedeneme yanılma yöntemiyle öğreni 1 mayısta Salman Kaya'nın dövülmesi, top çirirken, yükyordu. Çocuk, lumsal şiddet olaylannın blr milletekilino dek sek olan çocuklar rahat geçiribunlardan biriyle a yansıyan çirkin görüntüsüydü. yor ve yetişkinmacına ulaştıkça, kendince "sağlam bir yöntem" edinmiş liklerinde suça oluyordu. örneğin, oyuncağını tekme ve ve şiddete eğilim göstermiyordu. Bu dutokatla korumayı başardığını görünce, rum, okullann ve uygulanan eğitim sisteyetişkinliğinde, başka amaçlar için de buminin ne kadar başarılı olduğu kuşkusunu na başvurabilmekteydi. da doğuruyordu. Eğer "başarısız" çocuklar ileride soyÇocuklara karşı gösterilen "bırakınız guncu, katil ya da terörist oluyorsa, bunyapsınlar" anlayışı, saldırganlığı sessizce ların en başta gelen sorumlusu okullar ve onayladığı için çok tehlikeliydi. Böylece eğitim sistemiydi. saldırganlık kökleşebiliyordu. ABD'Iİ uzmanlar, okulda başarısız olâÇocuk şiddeti, hem aile, okul ve socağı yolunda en küçük bir işaret veren kaktan hem de televizyondan öğrenebilçocukların, toplumun geleceği için "yükmekteydi. Saldırganca bir davranışı ödülsek risk" taşıdığını, "antisosyal" kişilik gelendirilmediği ya da onaylanmadığında, liştirme olasılığı fazla olan bu yavruların çocuk bunu pek az tekrar ediyordu. Çevakit geçirilmeden özel eğitime alınması şitli uluslardan 1314 çocuk üzerinde yagerektiğini vurguluyordu. pılan denemelerin sonuçları bu yöndeydi. Yaşanılan deneyimler, "sert" cezaların Psikolojik sistem kuramcıları, davranışhiçbir işe yaramadığını göstermişti. ların niteliğini belirleyen "düşünce güABD'nin kendisi, dev bir toplum olarak, cü"nün yapısının dört bölümden oluştuaçık bir deney örneğiydi. Halen, sanayiğunu belirlerrtişti. llk aşamada, bütün oleşmiş ülkeler arasında en fazla cinayet laylar derhal sınıflandırılıyordu: "Benim ive soygunun yaşandığı bu ülkede, son 15 çin yararlı mı zararlı mı?" Saldırgan çoyılda cezalar üç kat arttırıldığı halde, suç cukların, yansız davranışları düşmanca oranı düşmemişti. algıladığı saptanmıştı. Kaynak: Splegel,3/94 Ikinci aşamada, algtlanan duruma karTürkçe özel: Adem Ayakta Çocuklarda şiddet 13 yıl boyunca romatizmal artrit hastalığını çekmiş birı olan Tania llbury "Şimdı koşabilıyorum, çocuklarımla oynayabıliyorum, ev işlerini yapabiliyorum ve nasıl kalkacağımı merak etmeden yataktan kalkabiliyorum" diyor. Bu basit hareketler görünuşte olağanustü bir ılacın başarısı. İlaç tümör nekroz faktörü (TNFTümör öldüren etken) denilen bir proteine karşı bir antikor diğer ilaçların iyileştiremediği bir grup artrit hastasının ağrı ve sertliğini dramatik olarak azaltıyor. Fakat çalışmanın gerçekleştirildiği Londra'daki Kennedy Insitute of Rheumatology'daki araştırmacılar aşırı iyimserliğe karşı uyanda bulunuyor, mevcut ilaçların da ilk kullanıldıklarında dramatik gelişmeler sağladıklarını söylüyorlar. Romatizmal artrit dünyadaki insanların yüzde 1 veya 2'sini etkiliyor. Eklemler şişiyor ve derece derece hasara uğruyor. Acılı ve sakat bırakan bir hastalık. Hastalık ilerledikçe tedaviler daha ciddileşir. Bazı ilaçların çok şiddetli yan etkileri var ve bu yüzden sadece kısa bir süre için alınabiliyor. Eğer eklemler deforme olursa en iyi seçenek genellikle ameliyat veya yapay eklemler. Bağışıklık uzmanı Marc Feldmann ve Kennedy Insitute'ın yoneticısı Tiny Maini bu yeni ilac uygulaması için "Her hasta bizi şaşırtacak şekilde gelişme gösterdi" diyor. Bir çift doz 4 ay için belirtileri azaltmış ve bazı hastalar ilacı ciddi yan etkileri olmadan bir yıl boyunca kullanmışlar. Bu deneme romatızmalartritin biyokimyasına ilişkin sekiz yıllık bir projenin sonucu. Popüler bir teori hastalığın eklemleri saran zardaki bir antijeni gören Tlenfositleri tarafından başlatıldığını söyler. İnsanlar üzerindeki denemeler iki yıl önce başladı. Pennsylvanya Malvernde'ki antikoru yapan şirket Centoco'un halihazırda birçok Avrupa merkezinde devam eden kontrollü denemeleri yapılıyor. Maini "Hastaların alerjik tepkileri kullanışı sınırlayabilir" diyor. Deneme hastaları ayrıca enfeksiyona karşı yakından izleniyor. TNF bedenin her yerinde bir dizi bağışıklık tepkilerinde anahtar rolü oynuyor. TNF üretmeyen farelerin listeria gibi bakterilere karşı hassas oldukları biliniyor. Cambridge Üniversitesi'nden Mike Clark, bağışıklık sisteminin sadece bir bileşiğini yıkmanın, romatizmal artritte kullanılan steroid gibi ilaçlarla oluşan toplu baskı kadar şiddetli olmadığını söylüyor. Clark ayrıca, bütün lenfositleri tahrip eden ve romatizmal artritte gelişmoler sağlayan bir antikor olan Campath1H ile de çalışmıştır. Antikor tedavilerinin, insan üzerindeki denemelerin uzun sürmesi yüzünden, kendilerini kanıtlamaları gerektiğine inanıyor, "Insanlarda hangisinin işe yarayacağını ve nasıl kullanacağımızı anlamadan önce uzun zaman geçecek" diyor. Kaynak: New Scientist,12 Şubat 94 Türkçe özet: Nezihe Bahar 37410