02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EĞİTİM Biyoloji eğitimin dışına itiliyor Milli Eğitim Bakanlığı biyolojiyi zorunlu ders olmaktan çıkardığı gibi Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi kitabında, evrim kuramı alabildiğine eleştiriliyor ve bilimdışı görüşler savunuluyor. Aykut Kence* ünyada biyoloji, ekolojide, genetikte, moleküler biyolojideki başdöndürücü gelişmeler nedeni ile 21. yüzyılın bilimi olma yolundadır. Insan biyolojideki bu gelişmeler nedeniyle canlı türlerinin ve kendisinin evrimini yönlendirebilecek konuma gelmiştir. Türk biyologlarının da bu başdöndürücü hızlı gelişmelere ayak uydurarak 21. yüzyılın bilimine katkıda bulunmaları bir zorunluluktur. Bu bakımdan biyoloji eğitim ve öğretimi ortaöğrenimin zorunlu bir parçası olmak durumundadır. Fakat son yıllarda Milli Eğitim Bakanhğı'nın talihsiz bir uygulaması ile liselerde biyoloji dersleri fen eğitiminde zorunlu bir ders olmaktan çıkarılmış ve seçmeli bir ders konumuna indirgenmiştir. Bu durumda bir öğrenci hiç biyoloji dersi almadan IIseden mezun olabilmektedir. Bugün insanın en temel sorunlarından biri yeryüzündeki varlığını sürdürebilmesi sorunudur. Bunun için de insanın diğer canlılar gibi biyolojik bir varlık olduğunun, diğer canlılar ile ortak bir geçmişi paylaştığının, doğanın bir parçası olduğunun, diğer canlılar gibi biyoloji yasalarına ve ekoloji yasalarına tâbi olduğunun bilinmesi gerekir. Charlos Darv/in Liselerdeki biyoloji eğitimi ne yazık ki 21. yüzyılın bilimine gençleri hazırlamaktan uzaktır. Biyoloji ders kitaplarına evrim kuramına karşı bir görüş olarak yaratılış görüşü konulmuş . tur. Böylece öğrenciler dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde görülmeyen bir uygulama ile karşı karşıya kalmışlardır. Bir fen dersi olan biyolojide canlıların ortaya çıkışını açıklamak ıçın kaynağını dinden alan yaratılış öyküsüne de yer verilmiştir. Ayrıca din defslerinde bir biyolojinin konusu olan evrim kuramı işlenmektedir. Bunun ilginç bir örneği ise , "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi" kitabında yer almaktadır. Söz konusu kitapta biyoloji ile hiçbir ilgisi olmayan yazarlar Darvvin'in evrim kuramını alabildiğine eleştirmektedirler. Evrim kuramında canlı türlerinin ortak bir atadan türediklerini, bu nedenle LİSELER İÇİN Biyoloji eğitimi ve laiklik BİYOLOJİ I D de blrbirine yakın türlerin genetik açıdan da benzer olduğu görüşünü yalanlamak amacı ile şu savı ileri sürmektedirler: "Yapılan kan muayenelerinde kurbağa, fare ve yılan kanlarının evrlmcilerin iddialannın aksine maymununkinden insana daha yakın olduğu tespit edilmiştlr." Bu sav bilimsel temelden tamamen yoksun ve gerçek dışıdır. Yazarlar hangi bilimsel kaynağa dayanarak bu savı ileri sürmektedirler? Kan ile neyi kastetmektedirler? Kan bilindiği gibi kan hücreleri ve plazma denilen sıvıdan oluşmuştur. Hücreler kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombosltlere ayrılırlar. Plazmanın içinde ise su, proteinler, besin maddeleri, tuzlar, metabolizma atıkları bulunmaktadır. Yapıldığı öne sürülen kan muayenelerinde kanın yukarıda sayılan öğelerinden hangisi veya hangileri incelenmiştir? LTURl AHLAK BİLGİSİ 1 uzmanlık alanlan dışında, tamamen bilime aykırı ve gerçek dışı bu görüşlere yer vermelerinin temelinde yersiz dinsel kaygılar yatmaktadır. Lisei. incl sınıflarda okutulan Biyoloji ve Din Kültürü ve Ahlâk kltaplan Amerika'da yaratılış kitap dışı Kaldı ki insan kanı ile maymun kanı arasında büyük bir benzeriik vardır. örnegin kanda oksijen taşınımında rol alan ve 287 aminositten oluşan hemoglobin A molekülü insan ve şempanzede tıpatıp aynıdır. Anı molekül bakımından insan ve goril kanı arasındaki fark ise 287 aminoasitten sadece birindedir. Hemoglobin A molekülü farede 19, koyunda 26, tavukta 45, sazan balığının 95 aminoasit ile insan hemoglobin A molekülünden ayrılmaktadır. Gorulduğü gibi kanın bir oğesı olan hemoglobin A molekülü bakımından bakımından insana en yakın canlı olan şempanzede hiç fark yok iken insandan uzaklaştıkça farklılıklar artmaktadır. Daha birçok protein üzerinde üzerinde yapılan çalışmalarda aynı yönde sonuçlar elde edilmiştır. Durum böyle iken Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında yazariarın kendi Insan maymun kanı benzerliği Incil'i harfi harfine tartışılmaz bir Tann kelamı olarak kabul eden aşırı dinci Hıristiyan gruplar evrim kuramına karşı bağnazca bir tutumla 19. yüzyıldan beri mücadele etmektedirler. Bu savaşımlarında zaman zaman başarılı olan dinciler, ABD'nin birçok eyaletinde evrim karşıtı yasalar bile çıkartmışlardır. Bunun sonucu olarak 1950'lere kadar Amerikan eğitiminde evrim kuramı biyoloji sınıflarında pek değinilmeyen bir konu olarak kalmıştır. 196O'lı yıllann başlarında Amerikalılar fen eğitimini yeniden gözden geçirip fen dersleri müfredatında köklü değişikliklere gitmeye karar vermişlerdir. Zira Amerikan eğitiminin diğer ülkelerdekinden geride kaldığı (özellikle Sovyet Rusya Sputnik uzay uydusunu fıriattıktan sonra) gözlenmiş ve teknoloji yanşında geri kalmamak için müfredat çağdaş bilimin gerektirdiği şekilde yeniden düzenlenmiştir. Bu sırada biyoloji ders kitaplannda Darvvin'in evrim teorisine de yer verilmiştir. 1960lı yıllann sonunda evrim karşıtı tüm yasalar anayasanın laiklik ilkesine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Bu durumda aşırı dinci Hıristiyan gruplar yeni bir stratejı belirlemışlerdir. Dinsel inançları "yaratılış bilimi" olarak sunmuşlar ve okullarda evrimle birlikte bu sözde bilimin de öğretilmesi için kampanya açmışlardır. Bunun sonucu olarak 1981 yılında Arkansas eyaletinde evrim kuramına karşı görüşleri içeren yaratılış bilimine de eşit zaman verilmesi ve evrim ve yaratılış kuramlarının okullarda öğretilmesi yasalaşmıştır. Daha sonra bu yasa ABD anayasasının laiklik ilkesine ters düştüğü gerekçesi ile iptal edilmiştir. Burada bu yasanın iptali için anayasa mahkemesinde dava açanlar arasında birçok kılıse, sınagog, Amerikan Insan Hakları Birliği ve öğretmenlerin bulunduğunu da söylemek gerekir. ABD'de Anayasa Mahkemesi'nde kaybeden yaratılış görüşü Türkiye'de bazı çevrelerce hemen benimsenmiş ve MEB'nın onayı ile Biyoloji ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarına girebilmiştir. Böylece laiklik ilkesine aykın olduğu bilinen bir uygulama 20. yüzyılın son çeyreğinde devletin politikası haline gelmiştir. Din derslerinde öğrencilere Darvvin'in evrim kuramını çürütmeleri için ödev vermek çok yaygın bir uygulama haline gelmiştir. Bilimsel bir kuram, deney ve gözlem sonuçları kuramın öngörüleri ile çeliştiği zaman çürütülür. Deney ve gözlem sonuçları kuramın öngörüleri ile uyum içinde ise kuramın sadece desteklendiği söylenir. Bilimin yöntemleri ile biyologların sayısız deney ve gözlem yaparak 130 yıldır çürütemedikleri evrim kuramını Din Kültürü ve Ahlak dersinde öğrencilere ödev vererek çürütmeye çalışmak bilimsellikten tamamen uzak bir yaklaşımdır. Evrimi araştıran bilim adamlannın çabaları doğayı anlama ve açıklama amacına yöneliktir. Bunun dışında Tann'nın varlığını reddetmek ya da kanıtlamak gibi bir amaçları yoktur ve olamaz da. Dinsel konular pozitif bilimlerin alanı dışındadırlar ve bilimin yöntemleri ile araştırılamazlar. Şayet 21. yüzyılın bilimi olan biyolojide diğer çağdaş ülkeler ile aynı sıralarde yer almak istiyor isek biyoloji derslerinde din konularına, Din Kültürü ve ahlak derslerinde de biyoloji konularına yer vermemek gerekir. Türkiye'de biyolojinin gelişebılmesi ve çağdaş ülkelerdeki biyolojinin konumuna gelmesı için anayasamızın laiklik ilkesinin uygulanması son derece gereklidir. * Prof. Dr., ODTÜ Biyoloji Bölümü "Evrim çürütülür!" 3664
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle