24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BOTANİK TEMİZ BİR SU YETERLİ DEGİL Üçüncü günün sonunda yenilenmeyen su kötü kokmaya başlıyor, bakteri oranında artış var ve yapraklarda çürüme başlıyor. Çiçeklerin saplarında tıkanıklık var. Leylaklarda hiçbir kıpırdanma yok, lalelerin sapları az da olsa uzuyor. Bütün bunlar, temiz suyun ideal çözüm olmadığını gösterlyor. Aspirin, bir çok çiçek meraklısı tarafından mantıkh bir açıklama getirilmeksizin sık sık onerilen bir çözümdür. Halbuki suya aspirin karıştırdığınızda bu sadece rnantarların ve bakterilerin işine yarar, saplarda mantar oluşumu hızlanır. Etilen gazının açığa çıkması çiçeklerin hepsinin ölmesine neden olur. Suya şeker kanştırmak da son derece zararlıdır, bakterilerin çoğalması bir anda hızlanır. ASPİRİN, MANTARLARIN İŞİNE YARIYOR KORUYUCULAR DA MUCİZE YARATMIYOR Fransızların gellştirdiği Sevaflor adındaki koruyucu maddenin de diğer koruyucular gibi zayıf bir yanı var; soğanlı bitkilerde pek etkili olamıyor. örneğin lalelerin taç yapraklannın solması ve yapraklann sararması bu koruyucuyla engellenemiyor. Gullerde saf sudakinden biraz daha iyi bir sonuç alınıyor yedind günün sonunda pek kötü görünmüyorlar. Leylaklar ise diğerlerine göre iyl durumdalar. Koparılan çiçek nasıl uzun süre yaşatılır? F ransız araştırmacılar uzunca bir zamandan beri, dahndan kopanlıp salondaki vazoya konan ve orada ölümü bekleyen çiçeklerin derdine bir çare arıyorlar. Bu pek basit bir iş değil, zira bilimsel bir çözüm bulunsa bile bunun evlerimizdeki çiçeklere yansıması zaman alacak. Aslında laboratuvar ortamında yürütülen çalışmalarda oldukça önemli ilerlemeler kaydedilmiş, çiçeklerin bazılarının koparıldıktan sonraki ömürlerinin üç katına çıkarılması bile başarılmış. Örneğin güllerin bir ay, karanflllerin ve papatyaların üç hafta ve zambaklann da onbeş gün yaşaması sağtanmış. Laboratuvar çalışmalarının, dünyanın en hassas çiçeklerinden olan menekşelorin dört gün boyunca ayakta kalmalarını sağlaması ise bir devrim olarak yorumlanıyor. Bir çiçeği su dolu bir kaba koyduğunuzda onu kurtarmış olmuyorsunuz. Çiçeğln asıl derdi, koparıldığı sırada kopma yerinden kaptığı enfeksiyondur; çiçeğin sapındaki bu kopma noktasında bakteri kökenli bir mantar tabakası oluşur. Bu mantar tabakası, çiçeğin su almasını engeller ve aslında suya batırılmış olan çiçek susuzluktan ölür. Çiçeklerin ölmesinin hemen hemen herkes tarafından bilinen bir diğer nedeni de köklerinden ayn olduğu için beslenemiyor olmasıdır. Şehir suyunun zararlı bakteriler ve bir yığın ganp madde içermesi de bu hassas canlılann tık diye gidivermelerine neden oluyor. Birçok Avrupa ülkeslnde, çiçek yetiştiricilerinin kullandıkları sulara katılmak için çeşitli koruyucu maddeler geliştirilmiş, bu konudaki çalışmalar sonucunda bir koruyucu madde standardı oluşturulması amaçlanıyor. Biz bu sayfada Fransız araştırmacıların yaptıkları araştırmalardan küçük bir kesit sunuyoruz. (Kaynak CA) Sinan özeren BAKTERİLERLE NASIL BAŞA ÇIKILIR ? 1 En alttaki yaprakları, çürümelerinin önüne geçmek için, buketi vazoya yerleştirmeden önce mümkün olduğunca yukarıda tutmak gerekir. 2 Çiçeklerin sapını eğik olarak kesmek gerekir, bakteri kökenli mantar derdinden kurtulmak için bu kesim işleminln musluğun altında yapılmasında yarar vardır. 3 Çiçekler suyun içine biraz gevşek olarak batınlmalıdır. Suya koyma işi mümkün olduğunca çabuk bitirilmelidir, zira bakteriler birkaç dakika içlnde çiçağ* bulaşabilirler. 36716
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle