02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GEI Deri rengi ve dil farklı ama akraba Aynı deri rengine sahip insan topluluklarının bu özelliklerinden dolayı genetik açıdan akraba olduklarına inanılır. Ancak genetik ve dilbilim alanındaki yeni bulgular bu kanıyı çürütüyor. I eyaz, sarı, siyah > ya da kırmızı tenli 'olsun, bu belli başlı "ırklar" kalıtımsal açıdan hiçbır değer taşımıyorlar. örneğin Pigmeler, Etiyopyalılar ve Bantular Afrika kıtasında yaşamalarına rağmen birbirlerinden önemli ölçüde farklılaşırlar. Buna karşılık, Berberilerle Iskandinav halkları görünüş bakımından büyük farklar taşımalarına karşın geGenlerin ve dillerin soyağacı netik olarak Laponlarla Kalıfornıya Stanford Ünıversıtesınden Eskimolar kadar ortak araştırmacı Luigi CavalliSforza'nın bu kalıtımsal özelliklere konuda önemli bir çalışması var. Genlerin sahiptirler. ve dillerin dağılımı arasında ılginç bir bağlantının varlığını keşfeden bılım adaFiziksel görünüşle mı, dillerin soy ağacını çizip elde ettiği genetik benzerlikler/ şekli genetik zincirlerle meydana getıren farklılıklar arasındaki iağaç üzerıne yerleştirdi. Bu deney solinti kopukluğu bilim anunda Orta ve Güney Afrika'da konuşudamları tarafından çevlan Bantu ailesinden 400 dilin, kabilelerin resel etkenlerle açıklakalıtımsal özelliklerine ve kabile sınırına nıyor. örneğin, sıcaklıtam olarak uyduğunu belirledi. ğın yüksek, güneş ışın AKRABAUKLA İLGİLİ YANLIŞ FİKİRLER larının yoğun olduğu Morfolojik benzerlikler göz önüne alınarak bu üç resim karşılaştınldığında (solda bir Polinezyalı, yukanda bir Ancak tüm dığer bilimsel yöntemler gibi tropik bölgelerde koyu Mallnezyalı altta yandaki ise Afrikalı) yukarıdaki ve alttakinin "kuzen" olduklan düşünülebllir. Oysa genetik bili bu yöntem de mükemmel değıl. özellikle genlerin ya da dillerin (veya her irenkli tene rastlanması mi yalnızca ilk ikisinin akraba olduklannı kuşkuya yol açmadan kanıtlıyor. kisinin de) yenileriyle yer değişimi söz kogayet doğal. Öte yannusu olduğunda bu durum daha da belırdan, güneş ışığının az dırmasıdır. Yalnızca melanin oranı ve dağıkoymaz. Nitekim Paris'teki Musee de ginleşır. Nitekim bir ülkeyi istila edenler o olduğu (sisli havalar, uzun geceler) bölgelımı topluluktan topluluğa, aynı topluluk il'Homme Antropoloji Laboratuvarı Başülkenin halkına konuştukları dili yasaklalerde açık renkli gözlerin yaygınlıgı ise açindeki insanlar arasında ve hatta aynı kikanı Andre Lnganeyın belirttiği gibı aynı yıp yeni bir dili zorla kabul ettirirlerse eskı çık rengin daha iyi bir görüş sağlamasıyla şide değişiklikler gösterir. topluluğa aıt uç noktadaki kişiler genelde dil hiçbir iz bırakmadan kaybolabilir. açıklanıyor. Uzmanlar, bu tür belirgin fiAncak bu durum, herkesin kalıtımsal aiki değişik topluluğa kıyasla daha çok bırGenlerin değişimi ise istilacıların ve istila ziksel benzerlikleri, yaşam koşullarına uçıdan benzer olduğu sonucunu ortaya birinden farklılaşır. Ayrıca deri renginde edilen toplulukların nüfusuyla orantılı olyum sağlama anlamına duğu için genelde kısmen gerçekleşir. gelen "evrimsel yakınlaşım" adıyla tanımlıyorlar. Bu yönteme karşı yöneltilen bazı eleştirıler ise oldukça sert. örneğin, Cenevre Ten renginin ırksal Üniversitesi'nden Laurent Excoffier'ye ayrımlarda rol oynamagöre genetik bılgiler ınsanoğlunun Dünya dığını kanıtlayan diğer üzerinde yayılış tarihini belirlemek için yebir gösterge ise deri rentersiz kalıyor. Genetik ve dilsel uzaklıklar ginin kuzeyden güneye genelde birbirleriyle ilintilı olmalarına karaşamalı olarak değişmeşın insan topluluklarının evrimsel tarihini sidir; ömeğin, her ikisi bütünüyle yansıtmıyorlar. Bu durum sade Avrupa kıtasında yavaşlar, salgın hastalıklar, iklimsel değişamasına karşın bir Isşimler, kültürel evnm (ömeğın, tıp ve taveçli'yle Ispanyol yalnız rım alanındaki yenilikler) gibi çeşitli etekonomik bakımdan dekenlerın insan soyunun tarihini bozmağil kalıtımsal açıdan da sından kaynaklanıyor. belirgin bir şekilde birbiAncak tüm yetersiz yönlerine karşın rinden farklılaşıyor. CavalliSforza'nın yöntemı çeşitli bilim Gerçekte, deri rengini dallarına dayanan bir yaklaşım içermesı belirleyen etkenler kesin açısından önem taşıyor. Hatta bazı araşçizgilerle ayrılamaz; butırmacılar yalnızca fosillerın DNA'larının nun nedeni ise rengi ne ASYALI OLMAYAN JAPON incelenmesıyle insan kökeninin nereden olursa olsun insan teniSolda bir Aainou, yukanda ise bir Japon resmi geldiğı sorusunun yanıtlanabıleceğini dünin renklendirmeden sogörülüyor. Ainoulann Japonların atası olduğu düşünuyorlar. rumlu, melanin içeren şünülürdü. Ancak 20. yüzyılda bunlann birkaç bin Çeviri: Anahid Hazaryan hücre nitelığındeki yıl önce bu topraklara yerleşmiş beyazlar olduğu Science & Vie Temmuz/1994 "melanocytes"lerı barınanlaşıldı. 1 MKochondrie: Hucrenın sıtoplazmasında olduğu gibı bu farklar bellı bir genin varlığı ya da yokluğuyla değıl bunlann insan topluluklarında rastlanma sıklığı ve dışavurum özellikleriyle tanımlanır. Buna göre anne ve cenin arasındaki kan uyumunu belirleyen rhesus faktörü pozitif ve negatif olarak ikı şekilde buiunur. İnsan toplulukları arasındaki benzerlikler bu tür genetik "işaretlerle" araştırılır. Mitochondrial DNA araştırması dışında genetik alanındaki belli başlı çalışmalar çeşitli kan gruplarından sorumlu çekirdek genlerı üzerinde yoğunlaşır. Bunlar ABO (başlıca "klasik" kan grupları), rhesus ve HLA'dır (Human Leucocyte Antigen bağışıklık sıstemimizi oluşturur). Bu şekilde oluşturulan soy ağaçlarına göre günümüz ınsanının kökeni Afrika'dan ya da daha doğrusu Doğu Afrika'yla Yakın Doğu arasında yer alan bir bölgeden gelmektedir. 3948 çok mıktarda bulunan kuçuk cısımler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle