Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM KÜLTÜR Mükemmel bir okulun iki kez idamı Vehbı Belgıl en ortaokulu Gelenbevı Ortaokulu'nda okudum 1929'da gırdığım l bu okulu örnek dıye göstermek ıstıyorum O yıllarda boyle bır okulun ulkemızde mevcut olabıleceğını de duşunemıyorum Geçmışı buyuteçle görmenın etkisıni bılıyorum Insan 13 yaşında gırdığı ve ılk gençlık yılların coşkulu gunlerıni geçırdiği bır okulu notaljı ıle hatırlar Bu yuzden, ınsan o yıllarını geçırdiği okulu, baraka dahı olsa, özlemlerı yuzunden, saray gıbı gorme eğılımındedır Ama, anlatacaklarımı okuduktan sonra okurlarımın boyle duşunmeyeceklennı de çok lyı bılıyorum Çunku, Gelenbevî'yı bütun okullar arasında ustun kılan, somut ustunluklerdı Gelenbevî'nın somut ustunluğu şu özellıklerınden geliyordu Tam anlamı Ile donatılmış laboratuvarları, resım salonu, jimnastık salonu, astronomı laboratuvarı, bıyolojı lobaratuvarı, amfılı toplantı salonu, doktor odası ve nıhayet, bugun bıle hayranlıka gözlerımın onunden geçırdığım kıtaplığı Bunlar hakkında özet bilgiler vermek ısterım Ben resımde başanlı bır öğrencı değıldım lyı resım yapamazdım Yapmak da zaman ısrafı gıbl gellrdı bana Susleme bır resım yapacaksınız dıyelim Renk renk boyaları çıçeklerın uzerıne kondurmak, ağaçların altında bır evı canlandırmak saatler, çok kez de gunler ısteyen bır uğraştı Oysa bu sure ıçınde ciltlerie kıtap okunabılırdı Resımden lyı not alamadığımın temelınde bu olgu vardı Ama butun çocuklar benım gıbı duşunmuyorlardı Çokları, tam bır ressam ozenı ıle resım yapıyordu Bu resımlerın seçılmışlerı resım salonunun duvarlarına asılıyordu Unutmadan şunu da belırteyım resım derslerı sınıflarda değıl, tek bır salonda yapılırdı Her sınıf ders ıçın bu salona gehrdı Duvarları susleyen resımer yıllar öncekı oğrencılerın resımlerı ıdı Bu salonun butun perdelerı kapalı, sadece kuzeye bakan penceresl perdesızdı Kuzeyden ışık resım ıçın en uygun ışıktı Sonra ne oldu? oğrencılerın bırden çoğalması bu salonun derslık yapılmasını gerektırdı O yılların bırıkımı resımler, okulu çevreleyen yangın yerlerınde ruzgârın, karın yagmurun altında kuru yapraklar gıbı suruklendı Resim hocası Zıya Bey üzuntüsunden gunlerce ağladı, hatta hasta yattı donatılmıştı Barfiksler, atlama atları, tavandan sarkan zıncırler, labıtlar, pıngpong masaları, ve galıba basketler Salonun butun eşyası altıri sansı renkte ıdı özenle ısmarlanmış tahta araçlardı Bu salon da derslığe çevrıldı, tahtaları sınıf sobalarında yakıldı Sesın beyne nasıl gıttığını gözlerınızle görebılırdınız Orak, çekıç, uzengı aracılıgı ıle Butun araçlar ne oldu? Bılmıyorum Belkı başka okullara gonderıldı Okulun doktorunun adı galıba Sırrı Rasım ıdı Bıyolojı derelerıne de gırerdı Bu odada her öğrencının sağlık dosyası bu lunurdu Yılda ıkı kez butun oğrencıler sağlık kontrolunden geçer, boyları, kıloları dahıl, butun ozellıklerı defterlere ışlenırdı Odanın duvarlarını da ınsan vucudu resimlerı sulerdı. Burası daruzun bır oda olduğundan derslığe elverışlı değıldı, yakayı kurtardı Konferans salonu amfilı değıl Toplantılar burada yapılırdı Butun sınıfları ılgılendıren gösterı toplantılan Bu da oğrencı çokluğunun kurbanı oldu mu? Hıç aklımda değıl Cumhunyetın Onuncu Yıl etkınlıklerinı burada kutladığımızı çok iyı hatırlıyorum ^j Sozunu ettığım bu tesısler derslığe 0 çevrılınce okul da gerçek anlamda o1 kulluktan çıktı, sınıflar sadece konuşI ma sınıfı oldu Her öğretmen gelıp I dersını verıp gıdıyordu, oğrencıye, h kuzu kuzu dınlemek, gerekırse not alzU mak duşuyordu Gelenbevî'nın ılk ıdamı boyle oldu Korıdorlar, merdıvenler öğrencı dolup taşıyordu Sıgara gızlı gızlı helada ıçıldığınden buraya gırmek bıle sorun olmuştu Okulun ıkıncı ıdamı galıba 12 Eylulden sonra, ve galıba arşıv deposuna çevrılmesıyle oldu Şımdı de oyle mı? Bılemıyorum Ancak şunu bılıyorum Tam anlamı ıle okul olarak yapılmış bır bınanın arşıv deposu yapılması uygun değıl sanıyorum Çunku arşıv depolarının (Hazıne'ı evrak'ın) kendisıne özgu bına tarzı olmalıdır Bu tarz gereksınmelerden alır yapılış tarzını Oğrencılerın iyı yetışmesı amacı ıle yapılmış bır bına ıle arşıv deposunun gereksınmelerı taban tabana zıttır Şımdı hayır sahıplerı ılkokul, ortaokul, lıse yaptırıyor Okul demek sadece oğrencılerın gunlerıni geçırdıklerı derslıkler değıl, butun bu yukarda yazdıklarımdır da Hatta, şımdı, sınema salonları, vıdeo salonları, bılgısayar laboratuvarları da gereklıdır Mahalle mekteplerımız sadece ezbercılık eğıtımı veren yerlerdı Acımasız dayak tehdıdı altında Bugun ulkemızın bır anda bu tur okullarla doldurulduğunu, hıçbır öğrencının dışarda kalmadığını duşunelım Hıçbır sonuç alamazsınız Suyu bardakta, gemıyı duvarda gösteren okul, gunumuzun okulu değıldır Yenı okulların nasıl olması gerektığı yolunda ılk belırtılerı köy enstıtulerı vermıştı Bugun onlar da çok aşıldı Köy Enstıtulerı 30'lu, 4O'lı yılların Turkıyesının çözumlen ıdl Çözumu hep geçmışte aramak kafa kısırlığının en görunur belırtısıdır, ve bır ulkeyı tarıhın karanlıklarına göturur Sigaramn dumanı Doktor odası D Konferans salonu Astronomi laboratuvarı Neler yoktu bu salonda? Guneş sıstemını canlı gösteren bır makıne Ortada guneş, çevresınde kendı uyduları ıle 8 gezegen (o zaman sayıları o kadardı, Pluton Laf değirmeni bir okul örduncu Murad sıgara ıçmeyı yasaklamıştı Yakalananlar ıdam edılıp, ağızlarında çubukla, halka seyrettırılıyordu Ama yıne de ıçenler bulunuyordu Murad, kahvehanelerı de yıktırmıştı Oralarda toplanılıp tutun ıçılıyor dıye Halk canından bezmıştı Bir şaır şöyle demıştı "Zararsız bır duman hakkında neyler bunca dıkkatler1?/ Duman ı âh'ı mazlumanı men eylen, huner oldur" Tutün yuzunden hastalıklar bırden artmamıştı Artıp artmayacağını bılen de yoktu Murad'ı asıl ılgılendıren kentın âsâyışı ıdı Murad'dan 100 kusur yıl sonra, 1746'da yazılan "Ahmedıye"de "Tütun ıçme ıle llgılı beyanlar" (Fî Beyan'ı Mebhas'ı Şurb'u Duhan) adlı bölumde tutunun kötuluklen uzun uzun anlatılmıştı, manzum olarak Kıtabın yazarı Diyarbakırlı Esseydıd Ahmet Efendı (16891761) gunumuz dılıyle şöyle diyor "Bılge bır zat bır gun şeytana uğramış Bakmış kı tütun ekmış Ne olduğunu sormuş O da, kâfır ulkesınden getırıp ektım, amacım halka kötuluk etmek Bunu Muslumanlara ıçırıp ağızlarından meleklerı kaçırıyorum" dıyor Resim salonu sonra eklendı) Duvalarda ayın, Uranus'un, Jupıter'ın resımlerı, eskı rasat araçları, teodolıst, ayın, guneşın tutulma şemalan Ve daha bırçok araç Astronomı salonu en buyuk salon olduğundan, oğrencı çokluğu ıle, en buyuk derslık oldu, adını "1E" koydular Ama jimnastik salonu ıle astronomı salonunun arkasından ağlayan bır hoca oldu mu bılmıyorum Jimnastik salonu Bu salon da o zamana göre çok iyı Bunlar da oğrencı çokluğuna kurban gıttl Kımı buyuk, kımı kuçuk, sınıf yapıldı Bıyolojı laboratuvarında göz, kulak, kafatası, beyın, ıskelet vardı Gerçek kemıklerle ıskelet Bunların öğrencılere gosterılmesı ıçın çevredekı Ilk ve ortaokul oğrencılerı ıçın gunler ayrılırdı Bugun plastıkten ıskeletler her yerde var Kulak çok ılgınçtı Fizik, kimya, biyoloji laboratuvarları IV Murad, tutunun yangınlara yol açtığını soyluyordu Istanbul'un yarısı, dortte bırı, uç te bırı yanıyordu çok kez Gunumuzde tutun, dumanı ıle kötuluk yapıyor Kızıl kan damarlarını sertleştırıyor, koroner kalp damarlarını tıkayıp olumlere yol açıyor Duman nasıl yapıyor bunu? Amerikan Kalp Kurumu bu ızahı yapmış Şöyle Vücudumuzda ıkı türiu kolesterol var Vucudun yaptığı besınlerden gelen lyı kolesterol, bunların fazlasını damar duvarlarından alıp göturuyor Bu tur kolesterol'e bılım dunyasında HDL (Hıgh Densıty Lıpoproteın) denıyor Bunun ıçın de bu ışı yapan bır enzım var O da "lecıthın cholesterol acyltransferase" denlyor Işte bu enzım, damar duvarlarına yapışan yağ zerrelerını yerlerınden alıp karacığere göturuyor, dışarı atılmak uzere orada bırakıyor Sigaramn kötuluğu nerede"? Sıgara dumanı ışte bu "lecithın cholesterol acyltransferase"ın, kısaltılmış şeklıyle ' LCAT'nın ış yapmasını onluyor Çoplerı toplamak ıçin sokagınıza gelen ternızlık ışçısının ellerının kollarınının bağlanması gıbı Amerikan Kalp Kurumu, dumanın, lyı Kolesterol'e de zarar verdlğını açıklamış, raporunda Yanl, duman sadece ' lecıthın"in fazla kolestorolu göturmesını önlemiyor, göturenı de zarara sokuyor Sigaramn en buyuk ıkı tehlıkesı olan kanser ve damar sertleşmesı ortada ıken gene de sıgara ıçmenın ızahını ben yapamıyorum Sigaramn kötuluğu sadece kanser ve damar sertleşmesı değıl, para yanı da var ışın Işçılıkle yaşamını surduren gençlerin çoğu nun her gun Amerikan sıgaralarına dunyanın parasını verdığını goruyoruz Sıgara ıçenler "efkârdan" ıçtıklerını söyler sıkıntıdan, stresten Oysa yok boyle bır şey Içenlerın yuzde 90 ı çocuk ve ılk gençlık çağında alışıyor sıgaraya Bunda erkeklığin kanıtlanması, genç kızlığın kanıtlanması gıbı alt nedenler var Gösterış, "Ben artık çocuk değılım" fıkrının verılmesı Rumelılı bır evsahıbı hanım, tuttuğu sıgarayı ıçmedığımı gorunce aynen şöyle demiştı "A, evladım, neden içmıyorsun? Sıgara erkeğln yakışığıdır" 39413