Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İNSAN VE DAVRANIŞI Algı ve duşunceye yon veren harita :Paradigma Paradigma, belirli bir konuyu algılayıp yorumlamamızda etkili olan tüm etkenlerin yarattığı örgütlü ve dinamik düşünsel sisteme verilen addır. Paradigma, farkına varmadan taktığımız bir gözlüktür; iç dünyamızı olduğu kadar dış dünyamızı da bu gözlük aracılığıyla göriirüz. Doğan Cüceloğlu, Los Angeles aha önceki yazımızda duyu organla|rımızdan gelen duyumları aktif bir biçimde seçen, organize eden ve yorumlayan süreçlere algılama adını vermiştik. Algılama süreçleri, hangi duyumlara dikkat edıleceğini belirler, seçilen duyumları bir şema ya da örüntü içinde organıze eder ve bu örüntünün ne anlama geldiğini yorumlar. Algılamayı etkileyen etkenler bir araya gelerek bir sistem oluşturduğu zaman bu sisteme paradigma adı verilir. Paradigma dinamiktir ve çoğu kere kişi kullandığ paradigmanın farkındadeğildir. Basit bir ornekle paradigmaların ne olduğunu ve nasıl işlediğini açıklayalım. Farzedin ki, bir evin önündeki bahçede küçük bir kedi yavrusu miyavlamakta ve yoldan geçenlere yaklaşarak sanki, "Beni evinlze götürün, benımde bir evım olsunl" gibisinden bir mesaj vermekte olsun. Kedi yavrusunun bu davranışına normal koşullarda çocuklar <^ ilgi gösterirler, durup bakarlar, küçük kedinin yanlarına yaklaşmasına izin verirler, çoğu kere onu okşamaya yeltenirler Şimdi şöyle bir deney yapalım: Evin sağına ve soluna 50 metre ileriye yol üstüne üçer çocuk bırakalım. Evin sağ tarafındaki grup (bu gruba "A" grubu diyelim), o yoldan geçen çocukları durdurup, onlara kedi hakkında şöyle desin: "50 metre ilerde bahçeli evin önünde küçük bir kedi yavrusu var. Zavallı sahipsiz. Kendisini sevecek, okşayacak birini arıyor. Yanınızda varsa ne olur ona ekmek verin; geçerken durun biraz okşayın." Yolun sol tarafındaki grup (bu gruba "B" grubu diyelim), öbür yönden gelen çocuklara ise kedi hakkında şunları söylesin "50 metre ilerde bahçeli evin önünde küçük bir kedi yavrusu var. Kedi yavrusu kuduz ve her an insanları tırmalamaya ve ısırmaya hazır. Sakın onun yanına yaklaşmayın; sizi ısırırsa kuduz olursunuz!" Bu ikı farklı yönerge, eve farklı yönlerden yaklaşan iki grup çocukta, "kedinin miyavlayarak kendilerine yaklaşma" davranışına birbirinden çok farklı iki tepkiye yol açacaktır. Birinci grup, "Ah zavallı, gidecek bir yeri yok, bakımsız" diyerek ona "şefkatle" yaklaşırken, diğer grup, "Pis hayvan şimdi bizi ısıracak" diyerek "korkuyla" kaçacaktır Yoldan geçen çocuklara "A" grubu şefkat paradigmanın gözlüğünü takarken "B" grubu korku paradigmanın gözlüğünü takmıştır. Paradigma kelimesi Yunanca kaynaklıdır. Bugün aşağıdaki anlamlarda da kullanılmaktadır Model, kuram, varsayım, algı dayanağı (frame of reference). Biz burada daha geniş anlamda dünyayı görüş, algılama, anlama ve yorumlama sistemi anlamında kullanıyoruz. Paradigma bir harita olarak düşünün. Harita, örneğin bir şehrin haritası, o şehrin kendisi değildir, o şehrin kağıt üzerine çizilmış bir modelidir. Paradigma da, bir harita gibi, başka bir gerçeğin mo delidir Bursa şehrinin harltası üzerine yanlışlıkla, Izmiryazılmış olsa ve siz bu haritayı kullanarak Izmir'in bir noktasından diğer noktasına gitmeye çalışsanız, ne kadar dikkat ederseniz edin, ne kadar hızlı giderseniz gidin, başarılı olamazsınız. Çünkü kullanmış olduğunuz paradigma, izledlğiniz harita yanlıştır; yani temsil etmesi gerektiği realiteyı, yani Izmir şehrini temsil etmemektedir. Izmirde bir adres bulmak için kullandığınız tutum, öğrendiğınız teknıkler, araba kullanma hızınız, hıçbirşey yanlış paradigmanın (haritanın) getirdiği zararı önleyemeyecektir. İki türlü paradigma sürekli bizimledir (1) Gerçeğin ne olduğu ile ılgili paradigma, (2) nelerin nasıl olması gerektiğini gösteren değerler paradigma. Bu iki paradigma, yaşantılarımızı algılama ve yorumlamamızda sürekli bizi etkiler. Daha öncede söylediğimiz gibi bu paradıgmalar sürekli gözümüzde takılı gozlükler gıbidir; iç ve dış dünyamızı onların aracılığıyla görürüz. Geliştırilmış insanın geliştirici ortam içinde yaşamı boyunca oluşturduğu paradigma, Kalıplanmış insanın kalıplayıcı ortam içinde olşturduğu paradigmadan fark Paradigma lıdır. Bu iki farklı paradigma Geliştirilmış ve Kalıplanmış insanların dünyalarını ayırır Bu nedenle, bu iki ayrı dünyanın "gerçekleri" ve "değerleri" farklıdır Bu farklı dünyaların insanları birbirleriyle iletişim kurmakta çok zorluk çekerler Sonradan kitap olarak yayımlayacağım bu yazı dizisinin amacı Geliştirilmış ve Kalıplanmış insanların içinde bulundukları farklı bu iki dünyayı okuyucuya tanıtmaktır Tutum ve davranışlarımız bu paradigmaların sonucu olarak ortaya çıkarlar Bu paradigmalar bizim o kadar bir parçamızdır ki, günlük yaşamda onların farkında bile değilizdir. Bu nedenle bizim algılamalarımızın ötesinde başka türden algılamalar olabileceğini hiç düşünmeyiz. Kendi algılama ve yorumlamamız yorumlama sistemi anlamında kullandığımız paradigmalar bizim tutum ve davranışlarımızın kaynağıdır. Bu gozlemlerden çıkarabileceğlmiz sonuçlardan birini şöyle ifade edebiliriz: Bir kişinin belirli bir konudaki davranış ya da tutumu bozuksa, önce o bozuk davranış ve tutumun altında yatan algılama duzenini.paradigma, düşünsel haritayı anlamamız gerekmektedır. Bozuk davranış ve tutumu, altında yatan paradıgmayı hiç dokunmadan değıştırmeye kalkarsak başarılı olamayız. Paradigma değişıkliği yapılmadan davranış ve tutumda yapılan değişiklikler yüzeysel ve kısa süreli olur. Bu demek oluyor ki, Kalıplanmış birine zorla Geliştirilmiş biri gibi davranmayı bir derece öğretebiliriz, ne var kı, bu davranış yüzeysel ve kısa süreli olmaya mahkumdur (2) Bu gozlemlerden çıkaracağımız ikinci bir sonuçda dünyayı olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görduğümüzdür. Gördüğümüzü anlatırken, esasında kendımizi, kendi paradigmamızı anlatırız Kalıplanmış kişi dünyada kendi kalıplarını görür Bizimle hem fikır olmayan ınsanlarda bir bozukluk olduğunu düşünmemizin altında bu gerçek yatar. Thomas Kuhn, The Structure of Scientilic Revolutions adlı kitabında bilim dünya sında egemen olan paradigmaların tarihini gözden geçirir. Kuhn bu çalışmasında, bilimde ortaya çıkan her yeni adımın ancak eski düşünüş biçiminin iyice bılincine vardıktan, o konuya.hakim olan paradigmadan bağımsızlık sağlandıktan sonra oluştuğunu göstermektedir. Eski Mısırlı astronom Rolemy için dünya evrenin merkeziydi. Copernicus, buparadigmacı değiştirdi ve güneşi merkeze koydu ve bu yeni paradigma içinde her şey ayrı bir anlam kazanmaya başladı. Newton'un fizik paradigmasını Einstein deöiştirdi. Oncelerl savaşlarda cephedekl askerden çok, geri hizmette yaralanan ve hastalananlar ölüyordu. Mikrop paradigma herşeyi başka bir algılama çerçevesi içine koydu. Kıral ya da sultan Allah adına memleketi idare ederken, Fransız ihtilaliyle başlayan bir süreç içinde demokrasi fikri doğdu. Demokrasi paradigma içinde devlet ve vatandaş kavramları yeni bir yoruma kavuştu. M. I. T. profesörlerinden dilbilimci Noam Chomsky yaratıcılığı, mevcut kurallari uygulayan ve yeni kurallar getiren olmak üzere iki kategoriye ayırır Birinci türden yaratıcılığa dil kullanımını örnek verir, kişi konuşurken ya da yazarken mevcut dil kurallarını kullanarak yeni söz dizileri, cümleler yaratmaktadır, ne var ki, dili kullanan kişi herhangi bir yeni dil kuralı ortaya atmamaktadır. Chomsky'nin yeni kurallar getiren ikinci tür yaratıcılıktan kastettiğı ile Thomas Kuhn'un yeni bilimsel paradıgmalardan kastettiği anlamlar aynıdır. BilimdeParadigma Bir örnek dan her zaman eminizdir. Yukarıda küçük kedi yavrusunun davranışını algılamayla ilgili deney bize iki şey göstermektedir: 1 Koşullama bizim algılamamızı etkilemektedır. "A" grubundaki çocukların "şefkat gösterin", "B" grubundaki çocukların ise "korkun kaçın" yönündeki koşullaması yoldan geçen çocukların kedi yavrusuna karşı duygu, düşünce ve davranışlarında etkisini göstermiştir. Bu kadar kısa süreli koşullamaların ötesinde, bütün yaşam boyu çocuğu ve yetişkinı etkileyen aile, din, okul çevresı, arkadaş çevresi, kitle iletışimi. iş, meslek koşullamalarının etkililiğini kolaylıkla kavrayabilırsiniz. Kalıplanmış bireyin ve Geliştirilmış insanın kullandıkları paradigmalar bu tür kuvvetli koşullanmaların içinde oluşmuş bir algı ve düşünce sistemidir. 2 Dünyayı görüş, algılama, anlama ve Paradigma kavramını sadece bilimsel çalışmalarda değil, yaşamın her yönü için kullanabiliriz. Söz gelişi, "evlilik paradlgmasından söz edebiliriz Çittlerin evlilik paradıgmaları birbiri ile ne kadar uyuşum içinde ise, evlilik ilişkileri o kadar pürüz3105 Yaşamın Her Yönüne Uygulanabilen Bir Kavram