20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HAYVAN DAVRANIŞLARI kacı ve falcılardan geçilmiyor. 900'lü telefonlar bunlara çalışıyor. Televlzyon (devletinki dahil), radyo, gazete ve dergllerde hemen her gün bunlarla karşılaşıyoruz. Gazelerin hemen hepsinin bunlardan bir sürekli yazarı var. Bu şekilde medya zaten koşullu olan insanlarımızın kosullanmışlıgını peklştirerek uyanmayı engelliyor ve sömürünün sürmesini sağlıyor. Sayın Prof. Dr. Osman Demircan astrolojinin, sonundaki "loji" ekinin tersine, bilimle en küçük bir ilişkisinin olmadığını, yıldızların ve evrenin henüz bilinmediği ilk çağdan kalma bilgilerin kullantldığı bir şarlatanlık olduğunu, BilimTeknik'te 2 sene önce yayımlanan yazısında yetkin bir şekilde açıklamıştı. Fakat medya bunu görmezden geldi Cln çıkarma olayını naklen yayımlayan televizyonlardan hiçbirisi Demircan hocayı da bir gün ekrana çıkarmayı düşünmedi. Her gün bir astrologla röpörtaj yapan gazetelerimiz, bir de bunu dinleyelimdemedi. Inanc denilince genellikle aklımıza dln gelir. Fakat bunun dinle ilgisi olmadığı gibi bunların peşinde koşanların da dlndarlıkla ilgileri yoktur. Kendisini en büyük Atatürkçü sanan fakat Atatürk'ü anlayacak kapasitede olmadığı için Atatürkçülüğe en büyük kötülüğü yapmış olan birisi, bilindiği gibi evini efsunlatmıştı. Geçenlerde bir gazetede okuduğuma göre, ilerici bilinen ve uluslararası üne sahip bilim adamı olduğu öne sürülen bir profesör kızının doğumunda bir astrolog bulundurarak torunun yükselen, alçalan burcunu ve astrolo|ik yazgısını tespit ettirmiş (!). Bunların dışında akılcı dünya görüşüne sahip olduğunu sandığımız başka birçok kişiye bakıyorsunuz ki ruhların ve falcıların peşinde dolaşıyorlar. Sayın Yarman'ın, "yerine yenisi konulamayacak inançlanmızın sarsılması sağlıklı değildir", görüşüne katılıyorum. Fakat hurafeierin yerine koyacak bir şeyimiz varsa bunu yerleştirmek için var gücümüzle çalışmalıyız. Bu da herhalde, insanlann blllme inanmasını sağlamaya çalışmak olmalıdır. Karınca, canlılar aleminin gözdesi Karınca başarı da ve işlevsellikte çok üstün Bu nedenle örümcek dahil bir dizi hayvan karınca kılığına giriyor. oğadaki inanılmaz olaylardan biri |de, bazı hayvanların, tehlikelerden korunmak için renk ve biçim değiştirebilmeleridir. örneğin bazı böcekler, yem olmamak için, avcılara fazla çekici gelmeyen böceklerin kılığına bürünebilmekte. Bu yetenekteki canlılara 'Mimikri' (Taklitçi) deniyor. Bilimsel araştırmalara göre, böcek dünyasında en çok karıncalar taklit edilılıyor. Çünkü karıncalar başarı ve işlevselllk bakımından en gelişkin canlılardan biri. Yeraltından ağacın tepesine kadar dünyayı fethetmiş durumdalar. Ama, karıncaya benzeyen her hayvanı karınca sanmayalım. Gördüğümüz, karıncanın bir taklitçisi olabilir. Taklitçiler de karıncalar gibi dünyanın dört bucağına yayılmış durumda. Taklit edebilme (Myrmecomorphie) üzerine en son bulgular ABD'Iİ James D. Mclver (Eastern Oregon State College) ve Ingiliz Gary Stonedahl (Intemational Institute of Entomology in London) tarafından bir kitapta toplandı: "Annual Review of Entomology" Bu kitaptaki bilgilere göre, karıncayı taklit edebilmek için, bir böceğin bedenini köklü bir değişime uğratması gerekiyor. Bunun en ilginç örneklerinden birini öriimcekler veriyor. Örümceklerin bedeni iki kısımdan oluşurken, karıncaların bedeni üç kısımdır. * ' ' örümcek, karınca gibi üç kısımdan oluşuyormuş izlenimini vermek için, bedeninin göğüs ve kafanın yer aldığı ön kısmına bir 'düğüm' atıyor. ön taraftaki ayaklarından ikisini kafasına bir çift duyarga gibi yerleştirince. kalan altı bacakla tam anlamıyla karınca kılığına girmiş oluyor. Karıncayı taklit eden böceklerden bazıları da kanatlarını ya iyice gizliyor, ya da tamamen yok ediyorlar. Renk ve davranışlan taklit edenler de var. Hatta karıncabllimsel dünya görüşüne sahip olmak gerekır. Dar bir uzmanlık alanında araşbrma ve yayın yapmakla belki bilime katkıda bulunulur, fakat bilimin anlamına erişilemez. Bilimin anlamını kavramak için küçük bulgulardan bütüne gidebllmek, global düsünebilmek yanı ağaçlara bakarken ormanı da görebilmek gerekir. Aksi halde körlerlnflltarlflnt yaparız Bu da ancak bilimin felsefeslni özümsemekle kazanılabilir. Yunus Emrenin dediği gibi: lar. Birkaç istisna dışında sadece yetişkin karıncalar taklit ediliyor. Neden kılık değiştiriyorlar? En çok taklit edilen, karınca nın yetişme evresini taklit edebilenler bile çıkıyor. Karıncalarda, larvadan böceğe geçiş sürecinde bir pupa aşaması vardır. Buna karşılık, örümcek ve tahtakurusu gibi böcekler yavaş yavaş büyür. Bunlar, büyüklüklerine göre değişık karınca türlerini başarıyla taklit edebiliyor. Hatta, bazı türlerin dişileriyle erkekleri farklı farklı türlerin kılığına girebilmekte. Yengec örümcegl (Amyciaea forticeps), bu taklit yeteneğini avlanmada kullanıyor. Avlanırken, ölmekte olan bir dokumacı karıncasının kılığına giriyor. Bir dokumacı karıncası yakına gelince, örümceğin kurbanı oluyor. Bazı tahtaku Bazı böceklerin neden kılık değiştirdiği henüz tamamıyla açıklanamadı. Bir kurama göre (Bates) karıncalar, savunma donanımlı oldukları için, saldırganlar üzerinde caydırıcı bir etki yapıyorlar. Karıncaların çoğunun bir dizi mekanik ve kimyasal silahı var. Taklit edilmelerinin bir başka önemli nedeni de sayılarının çokluğu. örneğin tropikal bölgelerde karıncalar başı çekiyor. Amazonlar'daki yağmur ormanları bölgesinde, bir hektarlık alanda yaklaşık 6 milyon karınca bulunuyor. Onları taklit eden böcekler ise yumuşakderili olduğundan, keskin gözlü avcılar için kolay lokma niteliğinde. Karınca kılığına girmek, av olmaktan kurtulmanın en güvenli yollarından biri. Tahtakurusu ailesinden, bitkilerin üstünde dolaşan Miridaeler, ürkütücü karıncaları taklit ediyorlar. Bazı örümcek türlerinin serbestçe dışarda gezinen erkeği karınca takliti yaparken, yuvada bekleyen dişisi herhangi bir biçim değişikliğine başvurmuyor. Korunmanın yolu Bllimin açıklayamadıklan var ama... Kuşkusuz, blllmln henüz tam olarak açıklayamadığı çok şey var. Eğer bilime inanmıyorsak, bilimin açıklayamadıklarını ya da kafamızın almadıklarını doğa üstü güçlere bağlar ve şarlatanların peşine düşeriz. Fakat bilime inanırsak bunların bir gün kesin olarak açıklanacağından kuşku duymayız. Tarlhe baktığımızda eskiden bilimin açıklayamadığı ve bu nedenle doğa üstü güçlere dayanan olayların bugün açıklandığını görürüz. örneğin, yanma olayı bilinmeden önce aleş,Tann'nın hlkmetl kabul ediliyordu. Hatta bazı uluslar doğrudan tannnın kendlsl olarak görüyorlardı ve ateşe tapıyorlardı (bugün de tapanlar var). Aynı şey mlkroplar bilinmeden önce bulaşıcı hastalıklar için söz konusuydu. Salgınlar tannnın cezası ya da laneM kabul ediliyor, buna neden olan, genellikle marjinaller arasında suçlular yaratılıyor ve bunlar yakılarak hastalıklar önlenmeye çalışılıyordu. Okumuş, yazmış hatta protesör olmuş kişiler blle astrologların, muskacılann peşinde koştuklarına göre bilime Inancı nasıl sağlayacağız? Bunun için her şeyden önce, eğitim ilkokuldan başlayarak akılcı düşünceyl egemen kılacak şekilde yapılmalıdır. öte yandan bilimin anlamını kavramak, rulan da taklit yeteneklerini, karıncaların gözetimi altında bulunan bltteri avlamak için kullanıyor. Saldırgan amaçlı taklitlere bir başka örneği, bir eşek ansı türü (Pappognatha myrmiciformis) veriyor. Bir karınca türü kılığına giriyor ve yumurtalarını, asalak olarak geçinmeleri için karınca larvalarının üstüne bırakıyor. Bu 'soygurv cu' larvalardan bazıları, fark edilmemek amacıyla karınca yuvasının kokusuna benzeyen bir koku bile salgılayabiliyorllim ilim bilmektir llim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsin Ya nice okumaktır. Bilime inanan, bilimsel dünya görüşüne sahip insanlar, reenkarnasyonla başka bir bedende yaşamayı değil, bırakacakları eserlerle ölümsüzlüğe erişmeyi amaç edinirler. Not: Son günlerde medyada cln, peri Taklit, sadece avcılardan değil, bazen karıncalardan da korunmanın iyi bir yolu. Bazı uyuz böceği türleri, ordu karıncasının 'eciton' adlı bir türünün bacaklarına, sıkıca ısırarak tutunuyorlar. Elektronik mikroskopla bakıldığında, bu hayvanların yüzey yapılarının karınca bacağının yüzey yapısıyla aynı olduğu görülebiliyor. Karınca kendini temizlerken bile taşıdığı konuğunu fark edemiyor. Güney Amerika karıncakuşu, ordu karıncası sürülerini gözleyerek, ürküttükleri bocekleri avlamak için pusuda bekliyor. Tabii karıncakuşu aşağı inip avlanırken, bu arada karıncalarla birlikte taklitçileri de mahvoluyor. Bu, kuşları aldatmanın zorluğuna bir örnek. Genellikle sinek ve örümcek peşinde oluyorlar Karıncanın taklitçileri ise, genellikle sincap ve kuşların ilgisini çekmeyecek kadar küçük yapılılar. Bazı örümcek türlerinin karınca taklidi yapması, energetik bir avantaj getirdiği görüşüyle açıklanmıştı. Taklit edilen ve taklitçi arasındaki lişkinin ayrıntılarıysa henüz tam anlamıyla açıklanabilmiş değil. Bu durum, özellikle gelişimleri boyunca değişik karınca türlerini taklit eden böceklerde böyle. Bu ilişkiyi anlayabilmek için, yaşam biçimlerini ve yaşam ortamlarını iyice incelemek gerekiyor. Ama, böylesi bilgilerin, eksikliği, özellikle tropik çevre sistemlerinde kendini duyuruyor. (ade) masallan çoğalmaya başladı. Bu bence, toplumumuzda büyük çoğunluğun saf olmasına karşın cin fiklrli uyanıkların da az olmadığının göstergesi Baktılar ki clnci olmak lyl para getiriyor, onlar da cinci olmaya karar verdiler. Bu sevindirici bir gelişme. Llberal ekonoml olduğuna göre araya rekabet girer ve kallte artar (!). * Prof. Dr. Ondukuz May» Ünlver»lte»l Tıp Fakdltasl Farmakoto|l AnabUlm Dalı Ögr. Üynl 2437
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle