20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞMA KISAHABIRLIR Elestîriye elestiri Ömer Kuleli epklsız ınsanların ortamında yaşamaktan olacak, Oktay özdemlr'ın Bılım Teknık'tekı 2 101993 tarıhll yazısında benim Türkçe Blllm Dill uzerıne yazdıklarımı yanlış anlamasına hıç üzulmedım, tersıne konuya ılgı duyulmasına sevındim Turk dılıne sahıp çıkmaya çalışan her kışeye o denlı özlem duyuyoruz kı artık Bu konuda herkesle tartışmaya hazırım, yanlışlanmı kabul etmeye de Sn özdemır'ın duşun ufuklarımı genışletme dıleğıne de katılıyorum, çunku benım de en çok ıstedığım bır şey bu Gelelım yazara katılamayacağım noktalara SOFRASAGLIGI T 1. 11 9 93 tarıhlı yazımda ya da yaşamımın hıçbır evresınde bılım adamlarımızı kuçultmedım Hangı koşullarda çalışmaya çalıştıklarını lyı bılıyorum da ondan Yalnız blllm adamı kavramında anlaşalım YÛK tarafından bolca sıfatlarla donatılan, bir yerlerden aşırılan ders notlarını bır Anadolu unıversıtesının, 300 baskılı dergısinde Ingllizce yayımlayanlara ben bılım adamı dıyemıyorum kendilerınin bu çabalarını da evrensel bilıme katkı ola ak nıteleyemıyorum, bu yayını da ulusal sınırların dışına aktarılmış bılgı olarak algılayamıyorum Boylesı çabaların hangı amaçlarla son yıllarda çokça yapıldığını hepımız lyı bılıyoruz, YÖK bunlara ınanıyor da Bu durumda ben bılım adamlarımızı kuçultmuş mu sayılıyorum? 2. Yazımın herhangı bır yerınde "Inglllzce yayın yaptnayın!" turunden bır dılek Hematoloji Ünitesi yerine Kan Bilimlerı Merkezi aransa insanlar için daha kolay olmaz mı? yoktur uz dılını tumu ıle bırakıp salt yabancı dılle bılım / yayın yapmanın o kışınin kendı oz kulturune olan katkısını azalttığını, gıderek duşun ufuklarımızı yoksullaştırdığını vurgulamaya çalıştım Uluslararası nıtelıktekı bır çalışmanın yalnızca öz dılde yayımlanmasını savunmadım, ama o çalışmanın kendı bılımımıze katkı yaptığı kadar kendı dılımıze de katkıda bulunması gereğını/dıleğını vurguladım Nıtelıklı bır çalışma Turkıye ortamında doğabılıyorsa o bılım adamına o ortamı buyuk ozverılerle hazırlayan topluma bılım adamının kuçuk de olsa bır borcu yok mudur? O bulguları hızla lyı bır dergıde Ingılızce olarak, yayımlayabılırsınız Van'dakı, Adana'dakı meslektaşınıza ulaşmayı da ıstemez mıydınız, Turkçe olarak o aynı hızla? 3. Bılım evrensel tamam Ama neden dertlenıp ulusal hamleler yapmaya çabalıyoruz? Bir şeylerın eksık olduğunu hepımız lyı bılıyoruz da neyın eksık/gedik olduğunda anlaşamıyoruz Sakın bunlardan bırı de ıletışımsızlık olmasın? lletışım de en lyı ınsanın öz dılınde kurulamaz mı? 4. Isveçlıler, Almanlar ve Japonlar yuksek okullarında kendı dıllerınde eğıtım yapıyorlar Bızım gıbı gençlerını yabancı dılde eğıtenler ıse Hıntlıler, Fılıpınlıler, Jamaıkalılar, Nıjeryalılar, Kuveytlıler Bız hangı gruba gırsek daha lyı olurdu dersıniz? Bu hesapça ben epey şovenıst mı oldum şımdı? 5. Gunluk yaşama gelelım Sn özdemır ın çalıştığı unıversıtede tıp eğıtımı ıkı ayrı böiumde, ıkı ayrı dılde yapılıyor Turkçe ve Ingilızce bölumlerinden mezun olan genç hekımler daha bırbırlerıyle anlaşamazken Şırnaklı Reşo ya da Maçkalı Temel le nasıl anlaşıp da onlara deva olacaklar, soyler mısınız? Onlara sağlığımızı emanet etmışız, hekımlerımız buyuk çoğunluğumuzla konuşamıyor, anlaşamı1 yor (Bunu ben değıl, TTB Başkanı 26 9 93 gunu Dıl Bayramı nda, Ankara'da soyledı) örneğın sayın yazarı aramaya hastaneye gıttığımde "Kan Blllmlerl MeftezC'nı sormak bana Hematoloji unıtesını arama'.tan daha kolay gelırdı Emınım kansızlığına derman arayan Nazıllılı Fato nun da dılı daha kolay donerdı onunla konuşurken Hekımlerımız ona yapacaklarını Turkçe anlatabılseydı ne yapması gerektığını daha lyı anlardı sonuçta ıkısı de amacına daha kolay ulaşırdı Gunluk yaşamda, bılımde, teknıkte dilımızın yozlaştırılmasını kışılığımızın yozlaşması ıle eşdeğer tutuyorum Yaşadığımız gunlerın gozlemlerı bana fazla umut veremıyor Bılım de Turkçe yapalım derken ufkumu genışletmeye çabalıyorum, sdmurgeleşmekten korkuyorum Ne meslek şovenızmı, ne de Turk ırkçılığıdır ıstedıklerım Lutfen bılım adamlarımız da hızlı hukumlerden sertçe suçlamalardan sakınıp benı, benım gıbılerı anlamaya çalışsın Ben kımseyı suçlamıyorum, onlardan evrensel bilıme yaptıkları katkıları olçusunde dılımıze de katkıda bulunmalarını ıstıyorum Hem bilıme katkı yapmayıp, hem de bunları bıze uç satırlık Ingılızcelerı Fransızcaları ıle yutturmaya çalışanlara da bılım adamı dıyemıyorum acaba hâlâ Türfc blllmlnln zayıflığından Radyo FM'de bir sivpisinek hikayesi F Dünya Gıda Günü Ayşe Baysal ırleşmış Mılletler, dunyadakı açlık yetersız ve dengesız beslenme so1 runlarına karşı hukumetlerln ve toplumların dıkkatlerinı çekmek ıçın 16 ekimı "Dunya Gıda Gunü" olarak belırlemıştir Bugun de, her yıl olduğu gıbı toplantılar yapılacak dunyadakı açlık sorunları dıle getırılecek, açlıktan olen ınsanların resımlerı kıtle ıletışım araçlarında yer alacak, devlet buyuklerı tarafından ulkemızın kendı kendını besleyebılen ender ulkelerden bırı olduğu soylenecektır Bazılarımıza göre ulkemiz bolluk ıçındedır Marketlerdekı raflar değışık ulkelerde ve ulkemızde uretılen bınbır çeşıt yıyecek ve ıçecek maddelerıyle dolup taşmaktadır Bu bolluk özel kokteyllerde ve yemeklerde de gorulmektedır Bu tur zıyafetlerde yıyebıldığını yer, yiyemedıklerını dokebılırsın Masa başı çalışan bır ınsanın gunluk gereksınmesınden daha çok yıyecek ve ıçeceğı bır yemekte onune konarsan, doğal olarak onun en az yarısı dokulecektır Bırım fıyatı bır ışçı ya da memurun gunluk ucretının bırkaç katı olan ıthal peynırlerle damak zevkını tatmın edebılırsın Dığer yandan, açık pazarlarda satıcılardan bırkaçı sebze dılenen kadınları, ekmeğının yanında çayı katık yapan ınşaat ışçılerinı de gorebılırsın Kısaca bır yandan bınmır çeşıt yıyecek ve ıçecek le bolluk ıçinde yuzen, yedıgını yıyıp yemedığını atan dığer yandan karın doyurma savaşı veren ınsanlanmız Beslenmedekı bu dengesızlık bıreyın sağlığı uzerınde de etkılıdır Bır yanda açlık, yetersız ve dengesız beslenmenın estısıyle guçsuz, dırençsız, sık hastalanarak hastane korıdorlarını dolduran, dığer yanda aşırı ve sadece damak zevkıne gore yeme sonucu şışmanlık, damar sertlığı ve şeker hastalığı gıbı kronık hastalıklardan dolayı yurtıçı ve yurtdışı zayıflama ve sağlık merkezlerıne mılyonlar harcayan insanlar ulkemızın tıpık goruntusu Beslenmedekı bu dengesızlık "Can boğazdan gelır' ' Can boğazdan gıder' Az yersen guçsuz olursun, çok yersen erken olursun" özdeyışlerıyle de açıklanmaktadır Insanın besın gereksınmesı gelır durumuna gore değıl, yaşına, cınsıyetıne ve çalışma durumuna gore değışır Bedenıyle çalışan genç bir ınsanın besın gereksınmesı, masa başında çalışan, yaşı ellının ustunde bırınınkının ıkı katıdır Gereksınmesı çok olan ınsanın yeterlı beslenememesı uretım gucunu ve hastalığa dırencını nasıl azaltıyorsa, gereksınmesı az olanın aşırı yemesı de kronık hastalıklara yakalanma rıskını arttırır Her ıkı durumda da sonuç sağlık harcamalarının artmasına karşın uretımın duşmesıdır Dunya Gıda Gunu nde herkesın yeterlı ve dengelı beslenmenın sağlık ve uretkenlığın temel koşulu olduğunu duşunmesı her turlu aşırılık ve savurganlıktan kaçınması gerekır 1 nekler daha örvce bu sesl duymuşlar ve şlmdi de emecek kan arıyortarsa, radyodan çikan sesten uzak duracaklardır" dı ransa'da, Parıs'ın kuzeyindeki Oise bolgesınden yayın yapan "Fugue FM adlı radyo ıstasyonunun duyurusu oldukça ılgınçtı Eylul ayı boyunca 16 kılohertz de yayın yapacaklarını, yayınlarının sıvrısıneklen kovacak bır ozellığe sahıp olduğunu duyurdular (16 kılohetrz sınyalı ınsan kulağı duyamaz) Bu açıklamaya ınanan dinleyıcıler hoş olmayan surprızlerle karşılaştılar Yayındakı sesın, erkek sıvrısıneğın dışıyı çağırırken kullandığı sesın bır taklıdı olduğunu ıddıa ettıler "Eğer dlşi sivrisi ye bır fıkır ortaya attı Fugue FM cıler Radyonuzu merkez kabul eden 4 metre yarıçaplı çembere sıvrısınekler gelmiyormuş 34312 Londra Tropıkal Tıp Merkezi nden bır sivrlsınek uzmanı Chrıs Curtıs ıse bu fikrın aslının olmadığını radyo istasyonunun mılletı ışlettığını soyledı Chrıs Ingıltere, Amerıka ve Kanada'da yaptıkları gozlemlerde. bahsedılen (rekanslarda sıvrısıneklerın bulunmadığını veya sokmadıklarını kanıtlayan hıçbır şey bulamadıklarını açıkladı Chrıs, "Bu bır mit" dedı öteyandan, erkek sıvrısıneklerın kanat vuruş frekansları 500den 900 Hz'e kadar olçuldu kı bu da Fugue FM ın yuksek tonlu yayınının yanında çok kuçuk kalıyor Radyo ıstasyonunun mudüru Mathıeu Ouetel ısrarlar karşısında gerçeğı açıklamak zorunda kaldı, butun fıkır yaz boyunca dınleyıcıyı çekmek ıçın tasarlanmıştı Her şeyın, bır arkadaşının yuksek frekanslı sınyal yayan elektronık bır devrenın sıvrısıneklen uzaklaştıracağını soylemesıyle başladığını belırten Ouetel, ' Insanlardan, bunun ışe yaradığı yolunda hıçbır telefon almadık' dedı ve ekledı Telefonlar daha çok şıkayet ıçındı, yayınımız karasıneklen ve eşek arılarını dışarıda tutmuyormuş1 Curtıs geçmışte Ingıltere de de böyle aletleı uretenler olduğunu, fakat yanlış ıddıalardan oturu para cezasına çarptırıldıkları ve urunlerının pıyasadan toplatıldığını soyluyor (Sö)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle