22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM KÜLTÜR Türk mankafa mı? Avrupa ülkelerinde "Türk anlamaz" önyargısı var. Bu nereden kaynaktanıyor? Vehhi Belgil urkçe mankafa yakıştırmasını öteden berı duyarım Ben diplomat olarak meslek yaşamıma başladım Bu nedenle, 4O'lı yıllarda yabancılarla sık sık ılışkım oluyordu O yıllar savaş yılları ıdı Almanlar da, Fransızlar da, Ingılızler de, Amerıkahlar da arkamızda ıdı Hepsının amacı ulkemızı kendı yanlarında savaşa sokmak ıdı Ingılız ve Fransızlarla, ustelık, muttefıktık Bunlar subaylarımıza kendı sılahlannı kullanmayı oğretıyor fakat guçlukle karşılaştıklarını soyluyorlardı Subaylarımız anlatılanları hemen kavrayamıyorlarmış Sonradan, Avrupa Konseyı nın eğıtım gorevlısı olarak ıkı kez Fransa'ya, bır kez Belçıka ya gıttım 6'şar aylık surelerle Turkun mankafalığı suçlaması ıle yıne karşılaşlım Şımdı, Almanya'dakı ışçılerımızın çocuklarının çoğu akıl ozurlulerın okullarına gonderıyorlarmış Ama yıne de sonuç alınamıyormuş Mankafadan da ote SOFRASAĞLIĞI T Dıplomatlıktan ayrıldıktan 20 yıl kadar sonra, Avrupa Konseyı nın gorevlısı olarak 1974'de ıkıncı kez Fransa'ya (METZ kentıne) gıtmıştım Fransız okullarında, hocalar, yabancı meslektaşlarını, her bırı bır pazar gunu otmak uzere evlerınde ağırlar METZ'de de oyle oldu Karısı kadın berberı bır hoca, bızı arabası ıle evıne goturdu Fakat, hayret Hemen butun koy halkı kapılarında ıdı Turklerın geleceğını oğrenmışler Gormek ıstıyormuş Turk ne mene şeydır Hocanın 9 yaşında bir oğlu vardı Çocuk bızı uzaktan seyredıyor, yanımıza yaklaşmıyordu Sonra yemek yendı, sohbete geçıldı Çocuk hep bdbasının ıskemlesının arkasından bıze bakmasını surduruyordu Bır ara babasının kulağına bır şey soyledı Hoca bır kahkaha attı Sordum "Neye guldunuz?" "Çocuk, baba, bunlar da bızım gıbı" demış "Yanı nasıl olacaktık?" "Efendım ben sızı hanımın ve çocuğun ısrarı uzerıne çağırdım " Ikısı de omurlerınde Turk gormemışler Tabıı koy halkı da gormemış O nedenle hepsı kapılarda ımış "Bız," dedı hoca, yaramazlık yapan uyumayan çocukları, Turk gelıp senı kapacak" (le Turc va te prendre) dıye korkuturuz" dıye ekledı Mesele anlaşıldı Bunlara gore Turk pos bıyıklı, dazlak kafalı, elınde kılıcı ıle çocukları goturen, zorla musluman yapan, yahut olduren, acımasız bır ınsandı Uygarlıktan çok uzaktı Turk hakkındakı genel goruş bu olunca Turkte anlayışsızlık terbıyezsızlık, vahşet aramak doğaldı "Baba, bunlar da bizim gibil" ve frezede usta 7 işçımizi göturmuştum bu ulkeye Fakat, bızımkıler bır ış parçası nı tam olarak tornalayamıyor, frezeleye mıyor, tam bır tesvıye yapamıyorlardı Hatta, surgulu hesap cetvelını kullanmasını da bılmıyorlardı Tabıı, aptallık suçlaması hemen yapıştırılmıştı Buna karşılık, turist olarak ulkemıze gelmış bazı hocalar, arabalarının kırılan bır parçasını, bır torna atolyesı yarım saatte yapıvermış Bunlara gore Turk çok yeteneklı ıdı Gelın de çıkın ışın ıçınden Turk aptal mı, yeteneklı mıydı? Durumu çok sonra değerlendırebıldım Turkıye'de, makıne ıle ış yapılan her yerde bır do tornafrezetesvıye atolyesı vardır Kırılan bır parçanın aynısı bunda, hemen yapılır Neden9 Çunku, 40 yıl oncesı Turkıye'sınde otomobıl yapılmadığı ıçın oto parçası yapacak ışçı de yoktu Yedek parça o zamanın baş derdı ıdı 2030 çeşıt araba ıçın yedek parça bulundurmak muazzam dovız gerektirıyordu Bu yuzden, kırılan parçanın aynını yapma, buyuk onem taşıyordu Turke ' hem aptal, hem yeteneklı" yakıştırması buradan gelıyordu Kırılan parçanın aynını yapmak ıçın surgulu hesap cetvelıne de gerek yoktu Montaj ne demek? Türk çok yetenekli/çok aptal Fransız ışçı okulları ıle ılk temasım 1968 kışında oldu Mer bırı torna, tesvıye Belçıka, buyuk çapta montaja dayanan bır sanayıye sahıptır Traktorun, arabanın bıçerdover'ın hemen her parçası başka bır ulkede yapılır Sonra bunlar Belçıka'da bıraraya getırılır Bızım ışçıler hep bunu merak edıyorlardı Almanya dan gelen bır vıtes kutusu, Amerıka dan veya Fransa'dan gelen dışlılerle nasıl çalışıyordu 9 Işın ıncelığı verılen toleranslara gore yapmaktı parçaları Toleranstan saç kalınlığında bır uzaklaşma, parçsıarın takılmasını olanaksızlaştırıyordu Atolye mudurune ışçılerımızın ısteğını açtım Hoşuna gıttı bu ıstek Bır vıtes kutusu yapmayı onerdı Işçılerımız de uygun buldu Sonra, her ışçı kutunun bır parçasını ayrı bır bölumden yaptı Tabıı verılen toleranslara gore Deneme gunu, parçalar, alkışlarla yerlerıne takıldı Vıtes kutusu mukemmel çalıştı Boylece ışın sır yanı kalmadı Turkun mankafalığı suçlaması na 1974'de Fransa'nın kuzeydoğusundakı METZ kentın dekı teknık okulda da tanık ol duk Fransa bızden 36 ışçı ıstemıştı Hepsı otomobıl ustası Ama, bır kısmı oto kaynakçsı, bır kısmı oto motorcusu bır kısmı kaporta tamırcısı Işçılerı okul muduru seçmıştı Her bırıne sorular sorarak Sorular gayet basıttı "Dort zamanlı motorların zamanlarını sayınız" gıbı 40 kadar soru Işçılerımızın çeşıtlı mesleklerden oldukların kendısı de çok lyı bılı yordu Fakat, okulda bızımkılerın onune, motorları ayrı ayrı bozulmuş bırer oto motoru koydular bunların belırlı bır surede onarılmasını ıstedıler Motorcular, tabıı ışlerını çok lyı yaptı lar Ama kaporta tamırcisı, kaynakçı olanlar çuvalladı Bunun uzerıne okul teknısyenı 36 ışçımızden yarısını çuruğe' çıkardı Seçımı yapmış olan okul muduru, bunların soruları, sınavdan çıkanlardan oğrenmek suretıyle kopya yaptıklarını ılerı surdu Oy sa yoktu boyle bır şey Sonra bu "çuruğe' çıkanlara "kopyacı" suçlaması ıle uvey evlat, ıkıncı sınıf oğrencı ışlemı yapıldı Tabıı bızımkıler ısyan ettı Oysa bunların her bırı kendı mesleklerınde bırıncı sınıf usta ıdı Bu suçlama, tabıı, hepsının ağırına gıttı Oysa, aptallık kendılerınde ıdı Anlattığım gıbı Tabıı, staj çırkın olaylarla son buldu Mudur (Le Fevre) ışçılerı benım ısyana ıttığımı soyledı, ısyan edenler 'ızzetı nefsı" kırılan bırıncı sınıf ustalardı Hatta, bunlardan bınnın, bır kaynak ustası nın deneme ıçın yaptığı bır kaynak okulun muzesıne alındı Mesleğınde ust sevıyede bır ışçı motor tamırınden ne anlardı? Ama kımseye laf dınletemedık Ben de yurda donuşte o zamankı Fransız Cumhurbaşkanı Gıscard d'Estaıng'e uzun bır mektup yazıp yapılanları anlattım Mudur cezalandırıldı Kentte yaşamak bır tur okulda eğıtılmek gıbıdır Insan, kentte, elektrığı bılmeden yararlarını, motorun ne olduğunu oğrenmeden nasıl çalıştırıldığını, beş tonluk uçağın nasıl havalandığını GÖREREK, DENEYEREK oğrenır Avrupa ya ışçı dıye ılk gıdenler ülkelerinde buyuk kent gormemış kımselerden oluşuyordu 40 larda, Ankara'nın Elmadağı koylerınden bırınde otomobılı ılk kez goren çocuklarla tanışmıştım Bu çocukların bırı ıle Istanbullu bır çocuğu aynı kefede tartabılır mısınız? Aptallık bunu yapmaya kalkışanda Soframızda çopbanın yeri Prof. Dr. Ayşe Bavsal urk mutiagının ozellıklerınden bırı, zengın çorba çeşıtlerıne sahıp olmasıdır Hele kış gunlerınde sıcak bır çorbanın yerını hıçbır şey tutamaz Turk sofrasında çorbalann çok yer alması ekmek tuketımını de bır olçude arttirmaktadır Hemen hemen her turlu besınden porba yapılmaktadır Çorbalarda sıklıkla kullanılan besınler, kuru baklagıller (kırmızı ve yeşıl mercımek nohut fasul ye), tahıllar (bulgur, pırınç, şehrıye, un) sutyoğurt, sebzeler et, tavuk, balık ve ışkembedır T Çorbaların besleyıcı değerlerı yapılırken katılan besınlerın tur ve mıktarlarına bağlıdır Sade su veya et suyu tavuk suyu Ile yapılan şehriye, pırınç bulgur ve un çorbaları ekmekle yenlldlğınde tek yönlu beslenme anlamını taşır Çunku et ve tavuk suyu lezzet verıcı öğelerı taşımalanna karşın besleyıcı değerlerı azdır Un pırınç ve şehriye de undan yapıldığından ekmekten farklı değıldır Bu tur çorbalara tavuk etının kendısı, kıyma mercımek, nohut kuru fasulye gıbı besınlerın katılması besleyıcı değerını arttırır Bu tur çorbalardan bırı arabaşı denılen çorbadır Arabaşı kış gunlonndo dostlann bır araya geldıklen, dostluklarını pekıştırdlklerı ozel gunlerde tuketılen bır çorba turudur Avlanan kuşlar veya tavuk hındı gıbı kumes hayvanları temızlendıkten sonra haşlanır But ve beyaz etı pılavla bırlıkte yenırken dığer kısımlar dıdılerek kuçuk parçalara ayrıltr Az un, su ıle ezıldıkten sonra tavuğun haşlama suyu, dıdılmış et, az salça ve kırmızı bıberle karıştırılır Bu çor banın en onemlı ozellığı onceden hazırlanıp soğutulmuş hamurla bırlıkte yenmesıdır Ha mur belırlı mıktar su ıçıne un yavaş yavaş eklenıp devamlı karıştırılarak koyulaşıncaya değın pışırılerek hazırlanır Hamur tepsılere dokulerek soğutulur Soğuk hamursıcak çorba karışımı besleyıcı değerı kadar ınsanı rahatlatır Bu çorba genellıkle Iç Anadolu ya aıt olmakla bırlıkte dıger yörelerımizde de pışırılır Kırmızı, yeşıl ve sıyah mercımekten bul gur ya da un katılarak ezme veya tanelı çorbalar yapılır Ayrıca haşlanmış mercımek voya nohut sebze çorbalarının ıçıne de katılır her turlu sebzeden çorba yapılır Sarma ola rak sarılamayan parçalanmış lahana karnıbaharın dış kısımları kerevızın yaprakları ıs panak ve pazının sapları havuç ve patates çorba yapımında kullanılır önce artık sebze ler yıkanır Ince doğranmış soğan yağla kapalı olarak hafıf ateşte bıraz öldurulur su salça ve tuz katılır Kaynamaya başlayınca hemen doğranmış sebzeler onceden haşlanmış nohut veya merclmek ve bır kaşık şehriye katılarak sebzeler yumuşayıncaya degın pışırılır ve ateşten Indırılırken nane eklenır Besleyıcı değerı yuksek çorbaların bır grubu da yoğurt veya sulle pırınç bulgur yarma gıbı tahıl urunlerının karışımıyla hazırlananlardır Bunların en unlusu tarhana, yayla ve toyga çorbasıdır Toyga çorbasının, yayla çorbasından farkı daha çok yarma ıle yapılması ve Içıne haşlanmış nohut eklenmesıdır Çorbalar. ozellıkle sebzelıler ve kurubaklagıl katılmış olanlar bağırsakların çalışmasına da yardımcı olurlar Bu nedenle kabızlıkdan yakınması olanlara onerılır . 30213
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle