Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KEŞİF Domates, buğday, kakao, Kristof Kolomb'un Amerika kıtasına yaptığı yolculuklar sonucu, eskl dünyanın insanları Avrupalılar bugün domates, mısır, patates, pamuk, bezelye gibi sofraların en temel gıda ürünleriyle tanıştılar. Kerim Arpınar* ğıdır. Zaten kendisl de Yeni Oünya'daki bitki zenginliği karşısında onları tanıyamamaktan dolayı üzüntüsünü seyir defterine kaydetmiştir Kolomb'un Ispanya'ya taşıdıgı bitkiler arasında Aloe adını verdiği bir bitki vardır. Ancak Akdeniz bölgesinden tanıdığı gerçek Aloe (Aloe vera) değildir bu bitki. Kolomb'un 15. yy 'da laksatif olarak kullanılan bugun ise bilhassa kozmetikte cilt nemlendirici Aloe vera'ya benzettiği bitki da başka bir Agave türüydü. (Bugün KaraAgave mlsslonum veya A. baham«*nse ya olması, büyük ot yiyicilerin bulunmaması, Kolomb'un Agave'leri Aloe olarak Ispanya'ya taşımasına neden oldu Kolomb seyir defterinin 5 Kasım tarihli sayfasında, ayak bastığı yerlerde "Yılda 50 ton sakız elde edilebilecek ağaçlar" görduğünü kaydeder, "Kios Adası'ndaki sakız üretiminden yıllık elli bin düka altınının üzerinde gelir sağlandığını hatırladığını" söyleyerek "Bu ağaçlara önem verilmesi gerektiği"ni vurgular, ufak bir örneği de Ispanya'ya getirir. Kolomb sakız hakkındaki bilgilerini, bitkilerdi Kolombu yanıltan diğer husus da Bursera'dan elde edilen oleoresinin de sakız ağacından gelen sakız gibi sindirim hastalıklarında kullanılmasıydı. Kolomb karaya ayak basışının hemen ertesi günü o zamana kadar hiçbir beyaz adamın görmediği bir şeylo karşılaşır. Yerliler tahta çubuklar yardımıyla bazı kuru yaprakları yakıyor ve çıkan dumanı içlerin&t çekiyorlar, kendisine de hediye ediliyordu. Bu yapraklar tütün yaprağından başka bir şey değildı. "Tobacco" Karaib Adaları'nın yerli halkını oluşturan Aravvaklar tarafından söz konusu yapraklara verilen addı. Bilindiği gibi Ispanya'ya getirilen tütün, 1519 yılından itibaren tüm Avrupa'ya yayıldı. 15. yy.'da Uzakdoğu'dan Avrupa'ya gelen en değerli baharatlar karabiber, zencefil, ravent, tarçın, kakule, küçükhindistan cevizi ve karanfildi. Kolomb'un Yeni Dün u yıl Kristof Kolomb'un Amerika kıtaI sına ayak basışının 500. yılı dolayısı ile çeşitli ülkelerde etkinlikler düzenlenmekte Bu etkinliklerde Kolomb ve onu izleyenlerin Avrupa'ya sağladığı kazanç buna karşılık Amerikan yerlilerinin uğradığı kayıplar tartışılmakta. Biz bunları bir tarafa bırakıp, Kolomb'un Yeni Dünya'da değişik amaçlarla kullanılan bitkilerle karşılaşması ve bunları Avrupa'ya tanıtması üzerine duracağız. Kolomb 14921504 yılları arasında gerçekleştirdiği 4 gezisindeki gözlemlerini gemi seyir defterinde toplanmıştı. Bu gözlemlerden bitkilerle ilgili olanları 149293 tarihlerini taşıyan birinci defterde bulunur Günümüz araştırmacıları Kolomb'un usta bir denizci, yetenekli bir idareci olmasına karşılık önemli yanlışlar yaptığı (yerkürenin büyüklüğünü dolayısıyla uzaklıkların hesaplanmasında yaptıkları gibi ya da 1506'da ölumune değın, ayak bastığı toprakların Asya kıtasına ait olduğunda ısrar edişi gibi) konusunda birleşirler. Üzerinde birleşilen bir başka nokta da Kolomb'un bir botanlkçi olarak pek de parlak olmadı296^0 ıb Adalarında bol olarak bulunan Aloe vera 1492de henuz buralara getirilmemişti). Agave'ler Aloe'lere göre daha büyük ve daha etlidir. Ancak yukarda sözü edilen 2 Agave turü, Aloe'ler gıbl daha az etlidir ve görünüş bakımından onlara benzerler Ayrıca tropik koşullarda bitkilerin daha büyük 1492den önce ziyaret ettıği ve bir süre kaldığı Kios (Sakız) adasndaki günlerine borcludur. Ne var ki Kolomb'un sakız ağacına benzettiği bitkiler, aslında Bursera gummlfera olarak tanıdığımız, gerçek sakızla (Platacla tereblnthua var. Chla) ilgisi olmayan Kolomb'un gemileri Yeni Dünya'ya doğruyol alırken Avrupalılar henuz orada yeVfenbir çok sebzo ve meyveyi tanımıyorlardı. yada, karabiber ve tarçını aradığı kesındir. 4 Kasım tarihli defterde "Ispanya'dan getirdiğim karabiber ve tacpn örneklerini yerlilere gösterdim" der. Ancak çabaları sonuçsuz kalır ne karabiberi ne de tarçını bulamaz. Karabiber yerine, benzer lezzette ve yerlilerin yemeklerinde bol olarak kullandıkları bazı bitkilerden bahseder Bubitkller yerli dilinde "Aji" veya "Axi" olarak adlandırılan, günümüzdeki bilimsel adları Capslcum annuum veya C. frutescens'dir. Kolomb tarafından Ispanya'ya getirilen "Yeni Dünya Biberleri", aynı zamanda Eski Dünya'ya taşınan en önemli hediyelerdendir. Kolomb seyir defterinin 30 Aralık tarihli sayfasında ravent (Rheum offlcinale) bitkisi ile karşılaştığını kaydeder Söz konusu bitki 15. yy.'da Tibet ve Çin Doğları'ndan Avrupa'ya getirilmekte ve toprakaltı kısımlan müshil olarak kullanılmaktadır. Kolomb da Ispanya'dan bir miktar toprakaltı kısmını beraberinde getirmiştir. Denizcimiz, ayak bastığı topraklardaki raventi tanıtırken "şişkln bir yumrudan yükselen sarımsı bir göv