Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM KÜLTÜR BİLİM YAYlN Oğlu Edison'u anlatıyor Ona "Menlo Park'ın sihirbazı" diyorlar, buluşlarını sihirli güçlerine borçlu olduğunu belirtiyorlardı. Babam "Deha, yüzde 1 esinlenme, yüzde doksan dokuz terdir" diyordu. Vehbi Belgil yip kül olması idi. Bunun için birden çok maden denemiş, başarı kazanamamıştı Arkadaşları, bu işin olmayacağını, daha çok para sarfetmenin anlamsızlığtnı söylemeye başlamışlardı Babamın buna yanıtı şu olmuştu "Beyler, evet, blrçok madeni denedik, sonuç alamadık. Ama, bu başarısızlığımız bu bln küsur madenin işimlze yarayamayacagım da öğretmedi ml?" Evet, babam, ışlerinde sık sık başarı sızlığa uğruyordu. Fakat, bunlardan hiç yılmıyordu. En olmaz görünen işlere para yatırıyor, ailesinin nafakasını nasıl sağla yacağını düşünmüyordu. Kendisi, parayı, çömlek içinde gelecek kaygısı ile saklayacak bir şey gözü ile değil, alelade bir maden gözü ile görüyordu. Bir örnek verelim: Maden filizi kayalarını öğutmek içın yaptığı dağirmenin çalışmasından memnun değildi Ustaya bağırdı: "Daha çok akım verellm, daha hızlı dondürelim." "lyi ama, motor patlar, katalanmız parçalanır." "Patlasın, sen dediğiml yap." Dediği yapıldı, fakat ustanın, söylediği gibi, motor paramparça olup dört yana daöıldı "Peki, Üstad bundan ne ders aldın, ne ögrendin?" "Motorun daha çok akımı kullanabilecek ayarda sağlam yapılması dersinl...' B abamı, Menlo Park'taki laboratuvarında gören biri, onu, işçilerinden birinden pek ayırt ed«mezdi: Yandan ayırdığı saçları alnının bir tarafından sarkan, keskın bakışlı, mavi gözlü; buruşmuş giysileri kimyasal madde leke ve boya izleri taşıyan babacan bir ıhtıyar... Edison, bini aşkın buluşu ile aunyayı değiştirmiş bir dâhi gibi de hareket etmezdi. Buluşları için madalya ve ödüller alıp almadığını soran bir devlet adamına: "Var bir kaçtane, karım evdekl dolapta saklıyor" yanıtını vermişti. suz geçıren babam, bunun üzerine kollarını sıvadı, ratgele bir masa parçasına kollaıını dayayarak derin bir uykuya daldı. Uyandıktan sonra, ilk sözü, "Bölümü yentden yaptaracağız." oldu. "Daha büyük, daha zengin bir böliim." Vc oylo yapıldı. "Babamın birbiri arkasından birçok buluş yaptığını görenler, kendisi için, "Menlo Park'ın Sihirbazı" diyorlardı." Bu yakıştırmaya zaman zaman kızıyor, zaman zaman gülüyordu. Bu sözü soyleyenler, babamda sihirli bazı güçlerin bulunduğunu, buluşlarını bu yolla yaptığını belirtmek istiyorlardı. Onun buna yanıtı şu ıdi. "Deha, yüzde bir esinlenme, yüzde doksan dokuz terdir." Edison'un en kızdığı şey tembellik, özellıkle zihin tembelliği idi Onun bu kızgınlığını, yüz yıl cnce yaşamış (17231792) ingiliz ressam Sir Joshua Reynolds'un şu sözü çok güzel dile gitiriycrdu: "Insanlann çoğu, kafalarını kullanmamak için en olmayacak yollara başvururlar." Babam bu sözü çerçeveletip fabrikasının en görünen yerlerine astırmıştı. Edison giyim kuşama fazla değer vermez, gösterişten nefret ederdi. Paris'te, lejiyon donnör (Legion d'Honneur) nişanını aldıktan sonra yakasındaki kırmızı küçük rozeti sessizce çıkarıp cebine koymuş, soranlara, "Tanıdıklanm nazannda gösterişçi duruma düşmemek için" yanıtını vermişti Edison, ılk karısının ölmesi üzerine annemi almıştı. Evlenme teklifini Mors alfabesi ile yapmıştı. Annemin bu alfabeyi bildığini biliyordu. Bu kadar buluşu gerçekleştiren Edison tam anlamı ile sağırdı. Ancak, çok yüksek sesle söylenenleri işitebiliyordu. Bir keresinde, "12 yasımdan beri bir tek kus sesi duymadım." demişti Fakat, kendisi bu durumdan fazla şikâyetçi değıldı "Bu sayede, gerekslz konuşmalan dinlemiyorum; kendimi okumaya verebiliyorum ve zihin laaliyetlerime ağırltk veriyorum." diyordu Tabii. kendisi ile konuşmak isteyenler ya bağıra bağıra konuşuyor yahut sorularını yazılı veriyorlardı. "Gençlere ne gibi bir nasihat vermek isterseniz?" sorusuna "Gençler nasihata kulak asmaz" yanıtını vermişti. Babam, üremi zehirlenmesı sonucu ölmek üzere olduğunda, gazete ve ajanslara, her saat başı "Işık henüz yanıyor" haberı veriliyordu. Sonunda, 18 ekim 1931 günü, sabah saat 3.24' te son haber verildi: Işık aöndü." Cenaze merasimi gecesi kendisine en büyük saygı, bütun lambaların bir dakika için söndürülmesi olabilirdi. Fakat, bunun çok pahalı ve tehlikeli olacağı düşüncesi ile, bazı ışıkların sembolik olarak söndürülmesi yoluna gidildi. Böylece, ilerleme şarkıları bir dakika için bile durdurulmadı. Sağ olsa idi kendisi bundan çok mutluluk duyardı, durmaya o kadar duşmandı. Menlo Parfcın sihirbazı 28914 Evet, babam, 1093 buluş içın sağlığında patentler almış. Ama, ben, kendisini bunlarla değil eşsiz cesareti, düş gücü, azmi, alçak gönüllülüğü ve zekâsı ile anımsıyorum. Patentini aldığı buluşlardan kimileri şunlardı: Gramofonda, sesleri plağa geçirme, onları bu yolla sonsuzlaştırmayı bulmuştu. Elektrik lambasında, elektrik akımı verilerek akkor haline getirilen bir madeni ışık kaynağı olarak kullanmış, bu yolla muma, petrole, havagazına... bağhlığı ortadan kalaırmıştı Mikrofonla, sesi yükseltmişti. Teksir makinesi, matbaayı eve getirmişti Babam, ayrıca, telefon, telgraf, yazı makinesi gibi başkalarının buluşlarını daha kolay kullanılır hale getirmişti. Bütün bu başanlar akla şunu getiriyordu: "Edison'un her tuttuğu altın mı olmuştu? Üslad, başarısızlığın tadını hlç mi tatmarmştı?" Böyle bir şeyi kimse soyleyemez llk patentini, parlamentocia oy'arııı elektrikie sayılmasını mümkun kılan aıaç için almıştı. Ama, dalavereci baz1 kinısolor, bunun devletçe satın alınmasını önlemişlerdi. Oysa o, bu buluş için eliııdeki avucundakı bütün paraları harcarnış, beş parasız kalmıştı Başka bir seferinde, düşük tönörlü demir Mlizierini manyetik bir araçla ayırmak için bir araç yapmış, bütun parasını bu yolda kullanmıştı Fakat, yüksek tönörlü rnesabi madenınin bulunması, buluşunu işe yaramaz hale getirmişti Elektrik lambasının bulunmasında da bİT.ok güçlüklerle karşılaşmıştı. Bunda, önemli olan, kızdırıldıktan sonra ışık vermeye başlayan ınadenin biraz sonra eri İklncievlilik Piyasada satılmayan, ancak dernek üyelerine gönderilen Türk NöroPsikiyatri Derneği'nin yayın organı NöroPsikiyatri Arşivi'nin bu sayısında Otcay Yazıcı'nın Atipik Depresyon yazısı, Mefkure Eraksoy, öğet öktem, Erdoğan Çalak ve Hıfzı özcan'ın Multipl Skleroz'da Kognitif ve Psikiyatrik Bozukluklar yazısı var. Olcay Yazıcı atipik depresyon kavramının gelişimini ve bunun klinik ve biyolojik ölçütlerdeki geçerliliğini tartışıyor. Diğer yazılar şunlar: Nahlt Motavallı: Kronik Şizofrenide Depressif Duygudurumu; Sedat özkan: Psikoonkoloji Tıbbi Psikiyatrik ve Psikososyal Açıdan Kanser II; Raşlt Tükel: Panik Bozukluğu ve Eşlik Eden Psikopatolojiler Tansel Hacımustafaoglu, Erhan Oğul, Mehmet Zarlfoglu, Ibrahlm Bora, Faruk Turan, Levent Büyükuysal, Sadık Sadıkoglu ve Nihat Balkır'ın ortak yazıları: Demanslı Hastalarda BOS Kolin Düz.eyleri ve Klinik Korelasyon; Şerel özer, Erdouan özmen ve Nesrin Yetkln Bulımik Ozelliklerin Eşlik Ettiği Bir Anoreksiya Nervosa öyküsü. Adres: I Ü Tıp Fakültesi Psikiyatri Klıniği Çapa Istanbul Yangın ği yayını olan Nukleik Asit Protein llişkisi kitabının Türk Ta NÜKLEİK AStTPROTEtN bibler Birli I L I Ş K I S t Edison, Nikeldemiralkali akümülatörü üzerinde çalıştığı soğuk bir kış günü laboratuvarın film bclumünde "Yangın." çığlıkları gelmeye başlamıştı. O zamanki şerit ler çok yanıcı clduğundan bobinler kendıliğinden kızışmış, alevleı her şeyi sarmıştı Sekiz kentin söndurucu ekipleri canla başla çalışıyor, (akat alevlerı bir türlü söndüremiyorlardı Bu sırada, babam ortalıkta görünmüyordu. Başına bir kaza gelmesındi? O sırada yaşı 67 ıdi (yıl 1914). Bütün malvarlığının bir anda kül olması, üzerinde nasıl bir etki yapmıştı? Babam, bir ara alevlerin arkasından çıktı. bana "Homen annene koş, komsulan da alıp gelsin, böyle bir yangını bir daha ömründe göremez." emrinı verdi Yangın, ertesi günü sabahın erken saatlerınde söndürüldü. Bütün geceyi uyku Meral özgüç derlemiş. Kitabın ortak yazarları, Ankara ^,< j k Üniversitesi * ' "™" Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetlk bölümünde ve Hacettepe Û. Tıp. Fak. Tıbbi Biyoloji'de görevli Nurten Akarsu, Belgln Ataç, Pervln Dlnçer, Hayat Erdem, Meral özgüç, Ayfer Tekin, A|lan Tükün, Engln Yılmaz. Kitapta ele alınan konular şunlar: DNA protein ilişkisi, Kromozom şekillenmesinde DNA protein ılişkisinin rolü, transkripsiyonel kontrol mekanizmalarında DNA protein ilişkisi, Heat Shock genleri ve proteinleri, kontrol gen DNA'sının protein ile ilişkisi "homeobox ömeği", RNA protein ilişkisi. 60 sayfa, 20.000 TL. Isteme adresi: TTB Merkez Konseyi, Mithatpaşa Cad.62/18 Yenişehir Ankara „ ,>BC»«,