Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AR KEOJ EOLO J İ tas: Obsidiyen Anadolu'da yaşayan uygarlıkların kullandıklan çepUİ boyutlarda obsidiyen alet parçalannın çizimleri. I Hasandağı çevreslnde bir kraterln yamacından alınan slyah ve kahverengl obsldlyenler dolu, Ürdün ve Lübnaa'daki Neolitik medeniyetlerinin Orta Anadolu'daki Acıgöl ve Çiftlik obsidiyen kaynaklarını; Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Mezopotamya Neolitik medeniyetlerınin ise, Bingöl, Nemrut ve Kars (Sarıkamış) obisdiyen kaynaklarını kullandıklan belirlenmiştir. Italya'daki eski uygarlıklar Italya obsidiyenlerini, Macaristan eski uygarlıkları ise Karpatlar'daki obisidiyenleri kullanmışlardır. istanbul ve çevresi kezlerindekl arkeolojık kazılardan elde edilen obsidiyen aletler ile (Şekil 3) Anadolu'daki doğal obsidiyen yataklarından araziden alınan örneklerde radyometrik yaş ölçümleri ve kimyasal analizler yaparak karşılaştırmışlar ve kaynak belirlemişlerdir. Yaş ölçümleri, Fizyon Izleri (Fission Track% yöntemi ile yapıldı, bu yöntem obsidiyen örneğı içinde buyunan Uranyum (U238) atomlarının doğal olarak kendiliklerinden parçalanmaları ile oluşan fosil izlerin sayılmaları tekniğine da'yanmaktadır. Fikirtepe, Pendik ve Domalı kazılarında toplanan 35 obsidiyen alet örneğinde yapılan radyometrik yaş ölçümlerinin yanısıra, aynı örneklerde Nötron Aktivasyon Analiz yöntemi ile, Italya'da Pavia Son olarak, içlerinde yazarın da bulunduğu jeolog, arkeolog, günümüzden binlerce yıl önce (yaklaşık 810 bin yıl) ılkel insanlar tarafındankurulmuş Fiklrtepe, Pendik ve Domalı antik yerleşim mer Üniversitesi Jeokimya laboratuvarlarında nükleer reaktörde iz ve nadir toprak element kimyasal analizleri de yapılmıştır. Bu yöntemde doğal hafde iken radyoaktif olmayan bir element, radyoaktif hale getirilerek, verdiği aktivitenin ölçümünden, elementin örnek içindeki miktarı milyonda bir (ppm) mertebesinde ölçülmüştür. Radyoaktif hale geçirme işlemi en yaygın olarak nükleer reaktörde yavaş nötronlar kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Nötronlarla ışınlama sırasında, element bir nötron yakalayıp belli enerjilerde gama ışınları yayılan radyoaktif bir element haline geçektedir. Farklı elementler, değişik enerjilerde gama ışınları yayınlamakta olup, element kapsamlarını saptamak mümkün olmaktadır. Bu yöntem uygulanarak örneklerın Lantanyum (La), Seryum (Ce), Neodmiyum (Nd), Samaryum (Sm), Europyum (Eu), Godolinyum (Gd), Terbiyum (Tb), Disprosyum (Dy), Holmiyum (Ho), Tulyum (Tm), Iterbiyum (Yb), Lutesyum (Lu), Rubidyum (Rb), Sezyum (Cs), Tantalyum (Ta), Toryum (Th), Uranyum (U) ve Skandiyum (Sc) kapsamları ölçülmüştür. Daha sonra Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde yer alan doğal obsidiyen yataklarından toplanan örneklerde aynı işlemler yapılmış, radyometrik yaş ölçümleri ile iz ve nadir toprak element kimyasal analizleri gerçekleştirilmiş ve arkeolojik örneklerle karşılaştırmaları yapılmıştır. Çalışmalar sonucunda, İstanbul çevresinden toplanan bu ilkel kesici aletlerin büyük bir kısmının Orta Anadolu'da Acıgöl ve Çiftlik ile Çankırı Orta ilçesi dolaylarında yer alan doğal obsidiyen yataklarından, o devirde yaşayan ilkel insanlar tarafından çıkarılan obsidiyenlerden yapıldıkları ve Orta Anadolu'dan çı Obsidiyeni tamyalım... O bsidiyen, çoğunlukla siyah, bazen de gri, kahve, kırmızı ve yeşil renklerde, camsı parlaklıkta ve kırılma yüzeyi midye kabuğu şeklinde olan amorf bir volkanik camdır. Genellikle riyolitik (bileşimdedir ve) % 1'den daha az miktarda H2O içerir. Perlik, obsidiyenle aynı kimyasal bileşımde, ancak su kapsamı daha fazla olan (% 25) volkanik camdır. Perlit ısıtılınca hacmi yaklaşık 20 kat artarve küçük yumrular ya da bilyalar şeklinde ufalanır. Sedef parlaklığında ve gri ile grisiyah renklerdedir. Pekştayn (Katrantaşı, Zifttaşı, Retinıt, Pıchstonc) ise su yüzdesi daha da fazla (% 510) olan volkanik cam olup koyu gri, siyah ve koyu yeşil renklerdedir. Pekştayn, obsidiyen gibi camsı parlaklıkta olmayıp, daha mat reçinemsi ve ziftsi parlaklıktadır. Obsidiyen, ergimiş halde bulunan ve genellikle asıtık özellik taşıyan ve bol su ıçeren magmanın çok çabuk soğuması ile oluşmuştur. Atomik yapısı bütünüyle düzensizdir ve amorf özellikler taşır Ergimiş haldeki magmanın obsidiyen oluşturabilme nıteliğini iki faktör kontrol eder: bunlar magmanın bileşimi ve soğuma hızıdır. Obsidiyen oluşabilmesi için, magmanın kristalleşmesinın engellenmesi, gerekmektedir. Bu da hızlı soğuma ile gerçekleşebilir. Boylece asitik magmada, diğer likit magmalara oranla daha yüksek oranda bulunan silisyum ve aluminyum atomları, oksijen atomlarıyla birleşerek uzun, dallara ayrılmış ve düzensiz atom zincirleri oluştururlar ve normal kristallenme ehgellpnmiş olur. Obsidiyenler, yanardağlar etkisiyle yeniden ısıtıldıklarında ve sıcak suların etkileriyle kendilerinden kristalleşirler. Yanardağların ısı potansıyelleri çok yüksek olduğundan ve çok fazla sıcak yeraltısuyunun gelişine sebep olduklarından, yaşlı obsidiyenler, oluşumlarından daha sonra etkin olan genç volkanizma ile bozulurlar. Bu nedenle, karakterıstık özellikler taşıyan ve bozuşmaya uğramamış olan obsidiyenler genellikle genç lourlar ve genç yanardağların çevrelerinde yer alırlar. Zengin Obsidiyen Yatakları karılan doğal obsidiyen örneklerinin binlerce yıl önce yüzlerce kilometre uzaklıktaki İstanbul bölgesindeki eski kentlere ticari amaçla götürülerek bunların kesici ve delici alet olarak kullanılmalarının sağlandıkları saptanmış ve Taş Devri ilkel insan topluluklarının ilişkileri ortaya çıkarılmıştır. Ercan. T , Yeuıngıl, Z ve Bıgazzı, Q., 1969, Obsıdıyen, tanımı ve ozellikleri, Anadolu'daki dağılımı ve Orta Anadolu obsıdıyenlerının |eokımyasal nltelıklerı Je omortolojı Dergısı. 17, 7183 Ercan, T , Yeflıngıl, Z , Bıgazzı, G., Oddone, M ve Özdogan. M , 1990, Kuzeybatı Anadolu obsidiyen buluntularının kaynak belırleme çalışmaları Jeolo|! Mü hendlslıflı Dergısı. 36, 1932 * Dr., MTA Genel Müd. Jeolojl Etüdleri Daire»I.Ankara KAYNAKÇA Anadolu'da Tersiyer ve Kuvaterner yaşlı volkanizmanın pek çok yerde etkin olması nedeniyle zengin obsidiyen yatakları oluşmuşlardır (Şekil 1). Bu yataklar, Doğu Anadolu'da Süphan, Nemrut, Tendürek ve Agrı Dağı, Orta Anadolu'da ise Hasandağve Erciyes Dağı gibı genç buyuk yanardağların çevrelerinde, gerek buyuk lav akıntıları, şeklinde, gerekse aglomeralar ve tüfler içinde değişik iriliklerde parçalar halınde bulunurlar Ayrıca, Rlze, Erzlncan, Erzurum ve Blngöl dolaylarında, BoluAnkara arasında da obsidiyen yatakları vardır. Bu yatakların yanısıra, Doğuda Sovyetler Birliği'nde Erivan dolaylarında ve Batı'da Yunanistan'ın Yali Adas'ında da zengin obsidiyen yatakları yer alır Son yıllarda bu yataklarda jeolojik ve jeokimyasal çalışmalara başlanmış, obsıdiyenlerin kimyasal ozellikleri, kapsamları, türleri, diğer volkanik kayaçlarla olan ilişkileri ve yaş sorunları ele alınmıştır. 28911