Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÖROLOJİ HAFTANIN GÜNDEMİ Sır dolu beyinde yeni bulgular Beyinde düne kadar önem verilmeyen Glia hücrelerinin önemi yeni anlaşıldı , eyindeki Glia hücrelerine uzun sü! re fazla değer verilmedi. Onlar sa'dece sinirlerin içinde bulunduğu, fazla anlamı, önemi olmayan bir madde olarak görf.ldüler. Şimdi ise Glia hücrelerinin beynin olağanüstü önemde aktif temel taşları olduğu giderek daha iyi anlaşılıyor. Frankfurt'ta MaxPlanck Beyin Araştırmaları Enstitüsü'nde çekilen yukarıdaki fotoğrafta, bir kobayın ağtabakasındaki Mikroglia hücreleri mozayiği görülüyor. Durmadan dal budak salarak bolgeleri kaplıyorlar B! sında hayret uyandırdı. Glia hücreleri beyin hacminin neredeyse yarısını oluşturuyor. Sayıca nöronlardan fazlalar. Glia hücrelerinin görevleri arasında asit de Insan beyni sırküpü Insan beyni henüz büyük bir sır küpü. Kimse, 100 milyar sinir hücresinin (nöron) nasıl beraber çalıştıklarını açıklayamıyor. Büyük beyin kabuğunda bulunan tek bir sinir hücresinin, diğer onbinlerce sinir hücresiyle ilişkisi, bilim adamları için hem hayret verici hem de bu Glla hücreleri nln beynin aktn temel taşlanndan olduğu anlaşıldı. işin sırrını çözmede cesaret kırıcı. recesini etkilemek de var. Glia hücreleriBu iliskilerin sanıldığından daha karnin bir kısmı beynin gelişmesi sırasında maşık olduğu anlaşılıyor. Orneğin bugüyer degiştiren sinir hücerelerine kılavuzne kadar üzerinde fazla durulmayan beluk yapmakta. Gliaların çeşitli sinirlerayin kısmı Glia hücreleri şimdi sürprizlere rası iletişim maddeleri için istasyonlara yol açıyor. Düne kadar bu hücreler pasif sahip oldukları anlaşıldı. Bunlar aktifleşyapısal elemanlar olarak görülüyordu. tiklerinde hücre zarlarındaki iyon kanalHeidelberg Üniversitesi Nörobiyoloji ları açılmakta, elektriksel potansiyel deenstitüsü'nden Helmut Kettenman ve arğişmekte 9O'lı yıllar beyin araştırmaları kadaşları, Glia hücrelerinin elektriksel yılları kabul ediliyor. Bütün dünyada beetkinliklerini araştırdı. Sinir hücrelerinyin araştırmacıları insanın bu karmaşık deki iyon kanallarının, Glia hücrelerinde organının sırlarını aydınlatmaya çalışıde olduğunun anlaşılması, bilim dünyayor. 'ütün canlılann ortak malı olan yeryüzünü daha yaşanıhr kılmak ve yarma da bırakmak amacıyla dünyayıjçevreyi koruyucu politikalar, yaşamın her alanınm mutlâk/asli bir unsuru oldu. (Jelişmiş ülkeler. gecmişteki önce kirlet/sonra temizle politikalartnın hedellerini ağır öaedikleri ve lıâlâ ödemekte oldukları için, artık çevre koruma politikalarını "kaynağında", araştırma geliştirme üretim satış tüketim zinciri içinde uygulamaya başladılar. Tek bir birleşık devlete doğrugiden 'Avrupa'da bütün üretim sektörü böyle bir dönüşümü yaşıyor. Standartları giderek yükselen A vrupa 'nın çevre politikaıarmın özünü kavramayan, ouna ayak uyduramayanlann orada bir şanslan olmayueaklır. A ı'nin Yeşil Nokta politikasını sadece pazarı dışarıya kapamayı amaçlayan bir "hile " olarak görmenin bir anlamı yokjur.. * Ülkemizde bu bilincin devlet katında sıçramalar yapması hize umut veriyor. Düzenlemelerin ve politikaların hakanlık düzeyinde sürdürülmesi kararı, Gökova'daki santralı başka yere taşıma isteği ve önceki hükümet döneminde hazırlanan Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliğini'nin uygulamaya konması, ülkemizde de sonunda çevre politikalarınm, agızlarda geyelenmekten ve funun veya bunun "yuksek çıkarları" uğrıına her zamanfeda edilebilir olmaktan kurtulup bir süreklilik kazanacağmı, yaşamın bir temel taşı olacağmı göstermektedir. Bu umudumuzu güçlendiren başka bir gelişme de ÇEVKO VAKFI'mn kurulmasıdır. Sanavici ülkemizde çevre Konusunda duyartığın somut ve ciddi politikalara aonüslüğünü görmüş ve öncelikle kendi çıkarlannı savunacak bir "Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklan Değerlendirme Vakfı", (ÇEVKO) kurmuştur. ÇEVKO, "tüketim maddesi ambalaj atıklarımn toplatüması, sınıflandıruması ve ekonomiye yeniden kazandırılması faaliyetine destek" olmayı esas amacı sayıyor. ÇEVKO, belirli mahalle ve dar bölgelerde ambalaj gibi katı atıkların yerinde ayrıştırılması ve bunların toplattlarak geri kazanılması amacıyla pilot projeler uygulamaya koymayı önermektedir. Bunlar güzel, ülke çapında yaygınlaştırılması gereken, tepeden tırnağa yeni örgütlenmeleri, anlayışlangündemegetiren, tartışan önerilerdir. Avrupa'nın birçok ülkesindc "kaynağında ayrışma"giderek daha iyi örgütlenmektedir, özellikle Almanya'da. Ancak ÇEVKO atıklar konusunda sadece tüketiciyi (cezalandırma da dahil) hedej almuktadır. ÇEVKO bunun dışında sözgelimi depozito uygulamasıyla katı atıkların geri toplanması gibi, A vrupa ülkelerinde yer yer yürürlüğe konan yaptırımlara karşıdır. natta bu uygulama, "liberal ekonomi, serbest rekabet, neyi nasıl kullanacağı kararını tamamen tüketiciye bırakmak ilkelerine" ters bulunmakladır. Tabii günümüz dünyasında bu kavramların da içeriği çok değişmiştir. Avrupa ülkelerinde çevre konusunda terc(hi sadece tükelicinin davranışına bırakan politikaların dönemi bitmiştir. Özellikle çevreyi, yeryüzünü korumak söz konusuysa. Sanayicilere, hizmet sektörüne giderek daha üst standartlarda vaptırımlar konmakladır. Filtre takacaksın.. şu maddeleri kullanmayacaksın vb.. Çünkü üretim ve tüketim, birbirinden ayrı değil, ortak sorumluluk isteyen bir etkinlik olarak görülmektedir. Bu nedenle sorumluluk paylaşılmaktadır. Bu konuyu tartışmayı sürdüreceğiz.. Gelecek cumartesiye kadar, güzel bir hafta dileriz... OKURDAN "Hindistan'da Tıp" a yanıt 240. sayıda yayımlanan "Hindistan 'da Tıp" başhklı yazıma, eleştiri yönelten Dr. Ritu Khanna 'ya yanıt. Benim yazım salt bilimsel bir araştırma yazısı değildir. Hindistan'da kaldığım 6 ay süresince tıp ve sağlıkla ilgili sokak gözlemlerimi bir dergi yazısı çerçevesinde bir "gezgin usjubu"yla kaleme getirdim. Doktor Khanna, bir yabancının kendi ülkesi hakkındaki gozlemlerinden önyargılı bir alınganlıkla etkilenmiş. Yoksa Dr. Ritu benim yazdıklarımının Hindistan 'da yaşanmadığını mı ileri sürüyor? Kendisi Türkiye'deki sağlık hizmetlerini kendi bakış açısıyla eleştirirse (ki benim yazımda BİZE gözlem vardır, eleştiri yoktur.) ben memnuniyet duyarım, hiç alınganlık göstermem. Ben Hindistan'ı çok sevdim. Eşimle birlikte Madras'tan Nepal'e kadar karış karış gezdik ve en küçuk olumsuz bir olay yaşamadık. Kendisine yazımı bir kez daha okumasınınöneririm. Dr. Madlr Paks«y Antalya Cumhuriyat BİLİMTEKNİK • No: 253 18 Ocak 1992 •Cumhurıyet Matbaacılık ve GazetecilikTAŞ •Kurucusu YunuıNadl • Genel Yayın Yonetmenı. HasanCemal • Muessese Müdüru. Emln« Uşaklıgll • Yazı Işlerı Muduru OkayGönansln • Yayın Yonetmenı OrhanBursalı •Grafık Yonetmenı. Tüle» Haademlr 2533