Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MALARI I n bir yol acıldı 'anndaki hücreler polip oluşturmak üzere çoğalıyorlar. (2) Kromozom 12'de bir onkogen mutasyona uğruyor, büyüme hızlanıyor. (3) Kromo baskılayıcı genin hasara uğraması, tümörün kolon duvarını istilasına ve vücuda yayılmasına neden oluyor. Ji sonucunda oluşuyordu. Parçalanya da yok olmuş genler arasıda, hücın gereksiz büyümelerini baskılaya(suppressing) önleyen ve normal ımda kalmalarını sağlayan baskılayı•nler' olabilirdi. J teorı, kolon kanserı çalışmalarında nlı bir yere gelen Vogelstein için çok ifade ediyordu Artık tablo yavaş yajekillenmeye başlamıştı Galiba kolon jrlerinin kontrolsüz büyümelerinin tek »ni onkogenlerın tahrık edıci sınyallerı Idi. Baskılayıcı genler, kanserojenler da kalıtım yüzünde yok olunca, yayırı 'dur' sinyalleri de onlarla beraber )Oİuyor, büyüme engellenemiyordu ından sonra Vogelstein ve ekibi, ekslk a hasara uğramış kromozom parçları ıak için kolon tümörü hücrelerini taraa başladılar. 1987de aradıklarını fazla buldular. özellikle uç kromozom ıra uğramış haldeydi Kromozom 5,17 3 Tümör gelişiminin ileri aşamalarıneni hasarlar meydana geliyordu. Artık alık tek bir mutasyonlu gen yüzünden I, aşağıda sırayla açıklanan bir geneılaylar dizisi sonucunda kesinlik kanıştı. ıstalık için gerekli olan değişimler gee şu sırayla oluşuyor: Adım: Kromozom 5 içinde bir gen boyor, bu olay hücrelerin kolon duvarı jnca çoğalmalarına ve küçük bir polip turacak şekilde yığılmalarına neden or Adım: Kromozom 12'de ras geni muona uğruyor: küçük polip biraz daha jyor. ama oluşum hâlâ selim bir polip ıde kalıyor. 3. Adım: Kromozom 18'de bir gen işlevsiz hale geliyor Polip, yayılma sınırında bir tümor oluncaya dek büyüyor. 4. Adım: Kromozom 17'de bir gen hasara uğruyor, tümör, kolon duvarını istila etmek ve vücudun diğer kısımlarına yayılma üzere harekete geçiyor. Hastalık artık tamamen kanser. Bulgular, tüm araşttrma çevrelerinde ilgıyle karşılandı. Tüm ABD'deki kanser araştırma laboratuvarlarında büyük gelişmeler sağlanıyor, birçok dağınık parça bir araya geliyordu. örneğin, birkaç laboratuvar Knudson'un baskılayıcı genlerinin varlığını, hastaların eksik kromozomları içinde bu genlerin yer aldıgını ve bu genlerin kaybı ile retinoblastomanın ortaya çıktığını kesin olarak kanıtlamışlardı. Artık Vogelstein, baskılayıcı genlerin kolon kanseriyle ilişkilerini tam olarak tespit etmeye çalışıyordu. Araştırma ekibi, kolon kanseri hastalarında, en sık rastlanan hasarlı kromozom olan kromozom 17'yi incelemeye karar verdl. Kromozomun kusurlu örneklerini ele alıp, her geni tek tek incelediler. Sonra bunları sağlıklı kromozom örnekleriyle karşılaştırıp genler üzerinde tutarlı bir değişiklik belirlemeye çalıştılar. 1988de araştırma p53 adı verılen bir gen üzerinde yoğunlaştı. ( ad 53 kılodaltonluk molekül ağırhğından esinlenerek verildi.) "Geni suni yöntemlerle çoğaltbk, (klonladık) " dıyor Vogelstein, "ve nükleottt yapı taşlarının düzenlnl anlamak İçin dlkkatte inceledlk. Sonuçta, şaşırarak gen İçinde sadece tek bir 'nokta mutasyonu' olduğunu gördük." "Dığer. bir deyışle, p53 genının kansere yol açan orneği ile sağlıklı eşı arasındakı yegâne fark, tek bir nükleotitdi Incelerken gözünüzü kırpsanız, farkı Dokulann mlkroskop atbndaki görünümleri: solda: Normal bir bağırsağı sınırlayanlyi organize olmuş hücreler. aağda: Bağınak 4 tumörundekl hücreler ise dağınık ve düzenden ıızaklar. kaçırabilirdiniz. Bu keşif, inanılmaz gibi görunüyordu. Minik bir kusur gerçekten gen yapısını bozacak ve kanser gibi korkunç bir hastalığı başlatacak kadar etkili miydi? Gerçeği öğrenmek için tek bir yol vardr p53'ün sağlıklı bir örneğini laboratuvarda büyümekte olan kanser hücrelerine yerleştirmek ve hızlı büyümeyı yavaşlatıp yavaşlatamadı ğını gözlemek 1990 yazında açıklanan sonuçlar, herkesin hayal edebileceğinden daha dramatikti. "Her şeye karşın," diyor Vogelstein, "bu gen, kolon kanserlnde mutasyona uğramış birkaç genden sadece bir tanesiydl. onun yerine değlşime uğramamış sağlıklı Mr örneğini koyarsak, büyümeyl engelleylcl haffl bir etklsi olablllr dlye düşündük. Ama etkl çok büyüktu büyümeyl tamamen durdurdu." Diğer araştırma ekipleri de, aralarında akclğer, rahlm, beyln ve mesane kanserlerl bulunan birçok tümör çeşidinde p53 genine rastladılar p53'ün kanser hastalıklarından en çok rastlanan mutasyonlu gen olduğu görülüyordu. Vogelstein ve arkadaşları, ayrıca kromozom 5 ve 18'deki muhtemel baskılayıcı genleri de belırlediler. Kromozom 5'teki gen kanser döngüsünü başlatmaya en kuvvetli adaydı. Kromozom 18'deki gen ise farklı bir rol üstleniyordu. Bu gen, bir tür yapıştırıcı vazifesi gören bir protein üreterek, hücre bölünmeleri süresınce hücreleri bir arada tutuyor ve büyümelerini sınırlıyordu. "Bu gen olmadan, hücreler gereVHgl glbl Mr arada kalmazlar, böylece tümör oluşturmak İçin gerekli boşluğu bulamazlar. Bu geni de dikkatle Incellyonız," diyor Vogelsteın. Tümör büyümesinı durdurmak için kullanılan yöntem, Vogelstein'a göre bir 'gen tedavisi'. Ama sadece deney tüplerinde gerçekleştirilen bir tedavi. Bu tedavi insaniar üzerinde uygulanmaktan henüz uzakta. "Bu tür bir tedavlnin kanser hastalan üzerinde uygulanmasından önce, p53'ün ve diğer genlerin hücre içinde nasıl Işledlkleri hakkında daha fazla blkji elde edllmeli." diyor Vogelstein, "Amaç tümörun gelişmesini durdurmak. Bu, bir gen yardımıyla ya da genın rolünü üstlenen bir ilaç yardımıyla yapılabılır. Yol göstericl Vogelstein'a gore, "sadece tümörlerdekl genetlk değişikliklerl anallz ederek hastalığın llerde Izleyeceğl yolu tahmin edeblllriz. Bu İse, doktorların kimln sadece cerrahi ile lylleşebilecegine, kimin daha fazla kemoteraplye (ilaç tedavisi) ihtlyacı olduğuna karar vermelerine yardımcı olur. Kanser llaçlan tokslk (zehlr) olduğundan ve görevlerlnl her zaman yerine getlremedlklerlnden, klmln kemoterapl olmadan rahat edeceğlnl, klmin İçin mümkün olan her yolun denenmesl gerekUğlnl bilmek çok lyl olacaktır." Kansere karşı savaşta başarısızlıkla geçen uzun yıllardan sonra, olumlu gelişmeler sağlanıyor Son vardıkları aşamayı kastederek Vogelstein, "geçUğlmiz on yılda, kanserin anlaşılmasında inanılmaz bir devrim gerçekleşti. Daha önce kanser Mzlm için tam bir sırdı. Tedaviye yönelik çabalar, hastalığın sebeblni araştırmaktan çok deneme ve yanılmalardan Ibarettl. Scnunda bu bela İle llglll bir şeyler öğrenebildlk," diyor Kanserin genetık köklerine dayalı ilk tedaviler gerçekleşmedikçe, belki de devrim tamamlanamayacak. Ama Vogelstein etkin koruyucu tedbirler ve tedavilerin kullanışlı hale gelmelerinin artık an meselesi olduğundan emin." Blz ardında büyük sırlar saklayan kapıda bir gedlk açtak," diyor, "artık tüm sırtar serbest kalablllr." "Onkos Yunanca kutle, yığın anlamına gelır Onkogen dd tumör. yanı duzenstz bir yıgın, oluşturmaya neden olan genler anlamında kullanılmakta 2529