17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TEKNOLOJİ Yeni bir boyama tekniği Siyah beyaz fotoğraf kâğıdında, pigment ya da boya kullanmaksızın renksiz kimyasal maddeler uygulanarak renkli görüntüler elde edillyor. Çeviri: Gülşat Aygen u sayfalardaki tablolar, turuncuları, . sarıları, yeşilleri ve mavileriyle göz kamaştırıycr. Bu renk tonları şaşırtıcı, çunkü siyah beyaz fotoğraf kâğıtla| narak yaratıldılar Hemen hemen bütün tablolar ve renkli fotoğraflarda, ışığın görülebilen spektrumunun belirli kesimlerini yansıtıp öbürlerini emen pigmentler vardır. Ne var ki özgün kromoskedasik boyamada bu türden hiçbir pigment yok, yalnızca beyaz kâğıt ve gümüş parçacıkları var. Bu küçük parçacıklar, ışınımı yan •Üsıtarak ya da emerek değil, ışığı Farklı büyuklüklerde ki parçacıklar, farklı dalgaboyun da ışık dağıtarak çeşitli renkler oluştururlar . "Kromoskedasik" terimi Yunanca ışık dagıtarak renklendlrm dagıtarak renk üretlr. rına renksiz kimyasal maddeler uygula e anlamına gelen sözcük köklerınden oluşturulmuş. Kromoskedasik boyamanın temel yöntemleri 1980 yılının bir sonbahar akşamında beklenmedik bir biçimde keşfedildi. Baylor Tıp Okulu'ndaki bir araştırma projesi için, bir retinanın siyah beyaz fotoğrafını tabediyordum. Bazı fotoğrafların kahverengi ve sarı lekelerle kaplı olduğunu fark ettim. Başka fotoğrafçılar da hiç kuşku yok ki bu etkiyi gözlemlemişlerdir. Renklerin belirmesinin nedenleri, fotoğraf solusyonun doğru düzgün karıs tırılmaması, solusyonun bozulması ya da fotoğraf kâğıdının kusurlu olmasıdır. Hiçbir boya ya da pigment içermeyen siyah beyaz fotoğraf kâğıdı, solüsyonu ve malzemelerinin kullanıldığı koşulda renklerin nasıi oluşabildiğini merak ettim. 20 yıl ciddı biçimde, boyama tekniklerınin peşine düştukten sonra, bu renklerin üretimini denetlemeyi, böylelikle yeni aracının olağandışı niteliğinden yararlanmayı umuyordum. Farklı renkleri oluşturan mekanizmaları derinliğine anlamaksızı n, fotoğraf kâğıdının üzerinde farklı renkleri önceden bilerek üretmek için gereken ışık koşullarını ve geçici koşulları sistematik olarak araştırdım. Bu gibi solüsyonların yoğunlukları yla, etkinleyici (activator), yıkayıcı (developer), durultucu (stabilizer) ve saptayıcı (fixator) olarak deneyler yaptım. 1983'e kadar birincil renkleri kırmızı, mavi ve sarı yaratmada bir yöntem oluşturmuştum ve çeşitli tonları yaratmak için üç rengi birleştirebiliyordum. Son sekiz yıl boyunca farklı türden kâğıtlar ve solüsyonlar deneyerek tekniğimi geliştirdim; renkleri, tonları ve bileşimi daha iyi denetleyebiliyorum. Görgül (ampirik) yaklaşımım beni siyah beyaz fotoğraf malzemesinden renk üretmek için bir tekniğe götürdüyse de böyle bir sürecin altında yatan fiziksel ve kimyasal mekanizmaları pek duşunmemiştım. 1989 yazında Rossiter, Houston'a beni ziyarete geldi ve boyamalarımla j/ ilgilendi. Parlak kırmızı ve sarı tonları, metalık şeffaflığı, bazı nesnelerın üç boyutlu niteliğini ve olağandışı ışık duruluğunu fark etti (Bazı tablolaı doğrudan güneş ışığına yedi yıldan uzun bir süre maruz bırakılmasına rağmen solnadı.) Rossiter bu ve başka gözlemlerden yola çıkarak, benim tablolarımdaki renklerin fotoğraf kâğıdındaki küçük gümüş parçacıklarından yayılan ışıkla oluştuğu sonucuna vardı. Bu nedenle "Chromoskedasic" terimini oluşturdu. Çoğu tablonun renkleri 'çıkarmalı renk' (subtractive color) olarak biiinen bir surece dayanır. örneğin, mavi pigmentler, öbür dalgaboylarını emerken mavi ışığı yansıtır Geleneksel fotoğraflarda boya üreten veya açığa çıkaran pigmentler yerine. renge duyarlı sütsu karışımlar (emulsion) ve yıkayıcı (developer) etmenler gereklidir. Siyah beyaz fotoğraf kâğıtlarının çoğunda gümüş tuzları vardır Işığın ve kimyasal maddelerin etkisi altında, bu tuzlar ayrışıp gümüş parçacıkları oluştururlar. Normalde bu parçacıklar ışığı emer ve siyahın tonlarını verirler. Işığa maruz kalmayan tuzlar gümüş parçacıkları üretmezler ve yıkanıp giderek kâğıttaki beyaz yerleri bırakırlar. Kromoskedasik tablolar, siyah beyaz fotoğrafçılıkta kullanılan yöntemlere çok benzer yöntemler kullanılarak yapılır Ama kromoskedasik teknikler, parçacık oluşumunun, ışığa ve kimyasal maddelere maruz bırakılmak yoluyla dikkatle denetlenmesi gerektirir. Kromoskedasik boyamada, gümuş parçacıkları Mie dağılımı olarak biiinen bir sürecle oluşur. 1908de Gustav Mie, böyle bir aracıyla dağılan ışığın dalgaboyunun kürelerin boyutuna bağlı olduğunu buldu. Gökyüzü neden mavi? Mie'nin kuramı gökyüzünün neden mavi ya da güneşin gün batımında / gündoğumunda neden kırmızı olduğunun açıklanmasına da yardımcı oldu. Gökyüzünün mavi olmasının nedenleri arasında şu da vardır. Toz, su buharı ve atmosferdekı diğer parçalı maddeler, ışığı spektrumun mavi bolgesinden dağıta cak buyukluktedırler. Karmaşık, modern bir fotoğraf sütsü karışımında parçacık oluşumu, Mıe'nın varsaydığı ideal koşullardan oldukça farklıdır. Kromoskedasik tablolarda biçim ve büyüklük bakımından çok değişiklik gösteren gümuş parçacıklar vardır Gene de Mie denklemleri parçacıkların büyüklüğüyle, tabloda çıkan renkler arasındaki bağıntıyı yakalamıştır Rochester'daki Eastman Kodakın Fotobilım Araştırma Bölümü'nden Donald L. Black, elektron mikroskobu kullanarak kromoskedasik tabloda, belırlı bir rengın bulunduğu kesimdeki gümüş parçacıklarının büyüklük bakımından tektip olduğunu doğruladı. Sarı ışık üreten gümüş parçacıklarının çapı 1030 nanometre, kırmızı ışık yayanlarınkiyse 3565 nanometredir. Bilim adamları henüz parçacıkların biçiminin ve buyüklüğunun oluşan rengi nasıl etkilediğini çözmüş değiller Kromoskedasik boyamanın pek çok artistik olanağı henüz keşfedilmedi. Suluboyalar yağlıboyadan daha yumuşaktır; siyah beyaz fotoğraflar dokuları renkli fotoğraflardan daha iyi yansıtır; mermer heykeller çelikten daha ağırdır Kromoskedasik teknikler, birbirinin üstünde karışan, akan zengin metalik renkler çıkarıyor ortaya. Bu yöntemle, tablo, kâğıda gömülü gümüş parçacıklarıyla, on yıllarca kalıyor Bu yöntem sanatçılara pek çok yeni olanak sağlıyor Kromoskedasik yöntem kolaylıkla geleneksel fotoğraf teknikleriyle birleştirilebilir ya da akrilik, yağlıboya, suluboyayla kullanılabilir. Sanatçılar ışık yoğunluğu, kimyasal konsantrasyonlar ve tepkime süresi gibi karanlık oda koşullarını manipüle edebilirler SCIENTIFIC AMERICAN, Kasım 1991 BAŞKA KAYNAKLAR: The Theory (A the Photographic ProceM, Ed T.H. James, Eastman Kodak Company, 1977. IntrdducUon to Photographlc Theory: The Sllvar Hallde Procma, B H Carroll ve T H. James, VVıley, 1980 Photographlc Malerials and Proc*a«e«, Leslie Stroebel ve Richard Zakıa, Focal Press, 1967. bnagery and IMuslon: The Paintlng* o( Oomlnte ManKtt Lam, Thınwood Press, 1990. 2524
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle