Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİYOLOJİK SAVAŞ kez bu zararlı maddenin genini taşıyan E.coll bir biyolojik silahtan başka bir şey değildir. Zira bu bakteri çogaltılarak düşmanın içme suyu kaynaklarına karıstırılacak olursa. düşman üzerinde zararlı etkisinl gösterecektlr. Durum böyle olunca, gen teknolojisi ile çeşltli biyolojik silahlar üretmek mümkündür. örnegin, Clostridium botilinum denilen anaerobik bakteri türünün bünyesindekı bir gene bağlı olarak ürettiği bir toksin, dünyada bilinen en şiddatll bir toksindir. Zira bu toksinin bir mlllgramı bir mllyon kobayı öldürebilmektedir. O halde, yukanda anılan ve ancak oksijensiz ortamlarda çoğalma ımkânı bulabilen bu bakterinin ilgili toksine ait geni normal bağırsak bakterisi olan Eco/fye aktarıldığı takdirde, bugün için düşünebileceğimiz «n tehlHcell bir blyolojlk silah olabilir. Çünkü böyle bir bakteri çogaltılarak düşma: nın su ve beslnlerine bulaştırıldığı takdirde, çok kısa zamanda, bu bakteri büyük insan kitlelerinin bağırsaklarına uiaşır ve orada anılan toksinı ureterek kıtle ölümlerine neden olabilir. Ancak burada E.coll K 12 değil de hın arastırılması ve üretimi esnasında gerekli önlemlerin alınması gereklr. Gen teknolojisi ile herhangi bir biyolojik silahın, araştırma sonucu geliştirilmesinde tehlikeli olan durum, gen teknolojisine vakıf uzmanlara sahip birçok devletlerin, birbirinden gizll olarak, çok degisik biyotojlk silahlarla İnsanlığın karşı karşıya kalması mümkündür. Şu anda üzücü olan durum, bu teknolojinin askeri gücünü belirlemek üzere bazı devletlerce araştırmalann sürdürülmesi ihtlmalinin yüksek oluşudur. U Tl P Kitlesel imha silahı Baştarafı 11. sayfada Biyolojik silahlarla ilgili 1972 antlaşmasına rağmen, bundan çok kısa bir süre sonra, rekombinantDNA teknolojisinin ortaya çıkması ve bu teknolojinin klasik biyolojik silahlara göre çok daha tahripkâr olabllecek modem biyolojik sllahların yapılmasına elverişll olduğunun anlaşılması, bu antlaşmaya bir tür gölge düşürmüştür. Nitekim bazı devletlerde bu yeni teknolojinin gücünden yararlanmak suretiyle "biyolojik tavunma sllahlannın" gelistirilmesi isteği doğmuştur Gen teknolojisi pek öyle karmaşık bir teknolojı olmadığından ve günümüzde pek çok ülkede bu teknoloji ile uğraşan bilim adamları bulunduğundan; yapılacak araştırmalarla, bugüne kadar insanlığın hiç karşılaşmadığı biyolojik silahların ortaya konması muhtemeldir. Gen teknolojisine göre araştırma yapılarak geliştirilmiş bir biyolojik silahın önceden üretilerek depolanmasına da gerek yoktur. Zira, belli bir kültür muhafaza yöntemiyle saklanabilecek boyle bir biyolojik silahın, ülkede mevcut bir biyoteknoloji fabrikasında geniş çapta üretilmesi, fazla bir zaman almaz. Ülkemizde gen teknolojisinin kamuoyunda henüz ayrıntılı bir tartışması yapılmış değildir. Ancak ileri ülkelerde bu teknolojinin olumlu ve olumsuz gücü arastırılır araştırılmaz, geniş halk kitlelerinde tedirginliğe neden olmuş ve hatta bütün bu toplumsal rahatsızlıkları gidermek amacı ile 1975'te Kali forniya'nın Asllamor şehrinde bir toplantı yapılarak, bu teknolojinin oluşturabileceği muhtemel tehlikeler tartışılmış ve sonuçta, gen teknolo|lsinln Insanlık için çok yararlı olduğu; ancak bazı rlaklerinln de bulunduğu, fakat bu rıskler nedeniyle bu teknolojinin kullanılmasından vazgeçilemeyeceği anlaşılmış; muhtemel tehlikelerin önlenmesi amacı ile bazı tedbirler üzerinde durulmustur. Bu teknoloji kullanılarak biyolojik silah yapmaya gelince, gen teknolojisi genel olarak bir gene bağiı olarak bir canlı tarafından üretilen herhangi bir maddeye ait genin E coll K 12 adı verilen bakteriye aktanlmasının ve bu bakterı vasıtaa ile o maddenin üretilmesldir. Bu işlemlerde E.coll K 12 bakterisinin kullanılma sebebi, tehlikeli bir maddenin bu yolla üretilmesi halinde, bu bakterinin araştırma ve üretim esnasında insanların bağırsaklarına ulaşması durumunda bir tehlike oluşturmamasıdır. Zira E.coll K 12 insan bagırsağında yaşama özelliğini kaybetmiş bir bakteridir örneğin, insan büyüme hormonu gene E. coll K 12'ye aktarılarak, bu hormonun üretimine geçilirse ve bu bakteri insanların bağırsaklarına ulaşırsa orada çoğalmaz, dolayısıyla kişılere zararlı olmaz. Ancak bu aktarma işinde ilgili gen, İnsan bağırsağında üreme yeteneğini yitirmiş E.coU K 12 değil de Ecoll gibi insan bagırsagında normal yaşama yeteneğlnde olan bakteriye aktarılacak olursa ve aktanlm»s gen insan için zarariı bir maddenin üretimini sağlarsa bu inir hücresi gelişmesinde rol alan bir cins proteinin işlevi ve bu proteinin Alzheimer hastalarının beyin lezyonlarında anormal ölçüde biriktiğini İsrail'in VVeizmann Enstitüsü'nde Prof. Irith Ginzburg ileri sürüyor. Nöronal sitoskeletal sistemin bir bileşeni olan tau proteini axon ve dendrit gibi sinir hücreleri projeksiyonlarının özel yapısı içinde yer alır. Bu projeksiyonlar sinir sisteminin iletişim hatlarını ve alıcı istasyonunu oluşturur. Bu proteinin normal sinir hücresi gelişmesi ve onun kompleks yapısının korunması için temel nitelikte olduğu bulunmuştur. Prof. Ginzburg, moleküler biyoloji teknikleri kullanarak, tau proteininin üretilmesine yol açan genlerin varlığını saptadı. Tau proteini son yıllarda ilgi uyandırmaktadır. Çünkü çeşitli beyin hastalıklarını karakterize eden lezyonlarda tau konsantrasyonu yüksektir. Bu lezyonlar yaslılarda hızla Işlevsel bozukluklara, özelllkle Alzheimer hastalığı ile ilişklli nöral dejenerasyona neden olur. Tau proteini birikiminin Alzheimer hastalığı için temel kusur mu yoksa sadece eşlik eden bir belirti mi olduğu soruları yanıt beklemektedir. arabinmı (array ınlerface) ve duk gırdi/çıktı ırafiğini azalımak icin lekll veya çoklu kumder sayılabilir S Alzheimer ye tau proteini "CONTENTION FREE" SORGULAMALAR: ORACLE ile OI.TP uılemln performaııtı etkıknmeden raporlama, karar denek uygulamaları, rulgele sorgulamalar yaptlabılır. ORACLE'ın çok yonlü e) zamanlı erifim konlroltt iayesındc okuma kılıtlen konmadan veri buiunlu|u ve lutarlthgı korunur. guncelleftırmc ve forfulamaların birbtrlerine engel olmaması u|lanır. Oracle, verımn, torgulamanın yapUdıgı andakı haltyle bir gorunıüsunu tularak ukuma kılıllerıne gerek duyulmadan luıarlı sonuçların ahnmasını saglar. Boyldıkk okuyucu ve yuKilnnn birbirterini bloke etmefneieri ve okuma/yazma sıkifmaların ortadan kalkmaıını saglar İlişkısd VtrfTabanı Yönetim Sistemi Relational Database Management System (RDBMS) PERFORMANS, KAPASİTt VE ENTEGRE YETENEKLER ORACLE. ııcari amaçh ılk SQI tabanh ılıskısel verııabanı yonetım ıııtemını (RDBMS) «ıdustriye sunan yuılım fîrmasıdır. ORACLE RDBMS'yı temeUfc iliskisei modcle dayanarak tasarlanmıs olup ili|kiMİ veritabanlanna OzgU «neklik ve gücluluk >vuıUjluını sunmâkudır ORACLE, Yıpıul Sorfulama Dili (SQL)'yı dcsıeklcyerek yazılımlannın çekirde|ini SQL ile olufturmuflur. PIVSQL PL/SOL. ORACLE'ın SQL'ye ek olarak sunduğu uygulama performansını ve uygulama gelislırıcinin verinıiru anıırmaya yonelik hanruuınuı SQL'e dayall bır prosedurel dıldır. ProKdUrel nuuıtık dahilinde birden Tazla SQ1 ifadaınin veriubanına tek bır paket olarak yollanmuıru sağlaı, boyitUklc uyguuuna ve verıuıbanı yönctım siatcmi armııiMİaiıi alı progTam çağrı sayısı buyuk oranda aıahılmıs olur. Bu tekıldt ozellıkle dağmlmıı clienı/server orlamlarında performans arttırımı vc lletisım yukUnUn azalnlması sağlanır. YÜKSEK PERFORMANS: Enduatri'dc var olan en ilerı teknolojik mimari yapıya lahip olan ORACLE RDBMS'ı di|er UifkiMİ veritabanlarıyla karfilafiırıldığında yukıdt performansını de|ı|ık ortamlarda kanıtlamıjlır. OS/2, llnn, VMS ve MVS plalformlarında performans tmterine tabı olan ORACl.E, denetlenmi} v'c$ıtlı bılgı ı)lem onamlannda en sUrallı verıtabanı Server'ı olarak lesbıt edılmı|lır. ORACLE DBMS'yi halusfu harekel ijleme (OITH Online Transacıion Proceuıng), karar desıek sislemlerı gibi (DDSDecision Support Systemi) aynı verı üzerındekı e$ zamantı taleplerini karjılavahilen lek verııabanı yOnetım >ııtc. idır. GİRDİ/ÇIKT1 S1KIŞMALARININ ELİMİNE EOtLMESİ: ORACLE'ın hızlı ijleme, grup isleme ve leciktınunıs yazma teknıklerı sayesinde disk girdi/çıkıı sayısında dusü$ sağlanır. Bazı verıtabanlaıı "isleme" (Commiı) anında lUm verı bloklarını dııke ısler. ORACLE ıse disktekl gunluk dosyalara lek bır yazım ile bu ıslcmı gcrceklestirir Yuksek verimli ^ı%temlerde birden fazla ışlemın tek bu sıralı yazım ile grup hahnde "commıt" edilme^i sağlanır Bır ıslem sonucu okunmuş olan verı, dığer islemlerın lekrar dıskten aynı venyı ukumasını gereklirmeden, "paylasılan bellek" (shared memory)'de saklanır. Hızlı ıslemlerde tum veriler lyileslirme (recovery) ıv'in günluk dosyalara yazılır, uzerınde değı^ıklik yapılmış bloklar ıse veruabanına hareket ıslemeden bağımsız olarak kaydedılir Belleklen dı^ke kayıt yapılırken. kaydedılen veıı bloğunda bırden fazla ışlem sonucu gerçekleştırılmı; guncellcşlırmeler bır defada yazılır ORACL E lablo ve ındesklcnn dayandıgı gırdı/çıktl mekanızmasının tumuyle kontrol ımkftnını tanıvarak gırdı/cıktı optımızasyonu saglar KESİNTİSİZ İŞLEM: ORACLE ile uygulamalar hiçbir kesinıiye uğramadan 24 s u l ıurey!e (alısabılırler Yedekleme, lyıleştırme ve verıtabanı yonenmı gıbı Onemlı sısıem fonksıyonları, gunluk ıslemlere engcl olmadan, haı uscü (online) olarak elde edılebılır. ORACLE'ın etkin yedekleme ve iyllestırme sıraıejtlerı, çok yoğun kullanım donemlerınde bıle OLTP ıslemlere engel olmadan yedekleme olanağı saflaı. Veritabanıntn belli bir bölılmunun goçmesı o bolumle bağlantılı olmavan uygulamaları eıkılem» C;<Hmuı olan bolum lyıleşıınlene kadaı bağlaniısı/ uygulamalar hareket ıslemeye de%am ederler ŞİRKET ÇAPINDA VERİ PAYLAŞ1MI: ORACLE'ın kapumh la;ınabilirlik ve baghuıabılırlık ö/ellıklenvle bir organızasyon dahilînde var olan farklı marka ve ı$letım sitlemlerinden olu$an bilgi t^lem Untıelerinin lek bir entegre bılgi ışlem ünitesı gıbı birbirine bağlanmatı ve lek bir veri kaynağı olarak hizmet verme&i mUmkUndür İLERİ EŞ ZAMANLI ERİŞİM KONTROll): Gerçek uygulamalar, aynı kritik verıye bırden fazla kullanıcının aynı anda ulaşmasını gereklirir Ç o | u veriıabanı sisıemlerınde uygulamalar "Contentıon" bagımlı olabılirler. Bunun anlamı performans'ın Bilgi Ijlem Ünıtesı'mn gucu veya disk girdi/çıkıı kapasıtetiyle .sınırlanmayıp kulianıcıların verı erı$ımı ı(in bırbırlennı beklemelerîyle sınırlanmasidır. ORACLh. lam anlamıyla kayiı bazında ktlitleme ve "Conıenlıonfree" lorgulamalanyla bekleme surelerini mimmum'a indırir, vogu /oman da tumuyle elımıne eder. TAŞINABtLİRLİK ORACLb HO'ın UttUnde farklı donanım ve ıjktim sisıemı üıcrmde [UmUyle taşınabüir. Bu özellık kullanıcılara iıstem gcreksınimlerine en uygun donanım plalturnıunu sevme olanagjnı sunmaktadır ORACLF « h i p olduju Clienl/Server mimarisiyle sımetnk toklu ıjlemci (SMP) gıbı en son donanım leknolojilerini de lUmüyle kullanır. SMP'lerde her yenı eklenen ı$lemcınin getirdiği performan^ arıı;ı Vt9$ oranındadır. (Scalabılıly) Bt'YÜK ÇAPLI VERITABANLARI DESTEĞI: Verıtabanının boyutıı sadece var olan bcllektc tınırlanmışlır Rır ORAC1 F lablosu, ındekM veya verıtabanı saglanmıj olan fmkul disk unitflerının lı."nUnden lavdalanabılır Tabiı. ve indexın lokasyonu, bır tablonun ne sekılde genı$leyecegı. hır kullanıcının kuhanacagı alan sc ne kadar alan kullanacağı lumuyle kontrol edilebıhr KAYIT BAZINDA KİLİTLEME: Çoğu veriıabanınca kullanılan sayfa seviyesı kilitleme veya tüm vcrıtabanının kiliılenmesi lonucu onaya çıkan bekleme surelerlnı ORACLE kayıı bazında kilitleme sayesinde ortadan kaldırmı^lır. Sadece ORACLB, hem verı hem dc ındeksler uzerınde kayıt bazında kılilleme olanagı saglar. Ayrıca ı>lem. lablo ve verııabanı ba/ında konabilecck kayıt kılıılerının sayısı ile ilgili herhangi bir tınırlama veya bellı bir kılıt sayısını atınca bir usı kılit seviyeıine çıkma sot konusu değildir Bu yapıyla sadece sizin guncellejtirccelınız kayıt (salır) Uzerınde baska bir kullanıcının da gılncdltjıirme ıjlemı yapııjı durumlarda bekleme gerekmektedır. DACITILMIŞ VERİ PAYLAŞIMI: ORACLE'ın sagladıgı nelworking ve da|ıtılmı; verııabanı ozelliklenyle uzak nokularda bulunan verıtabanlarına, veri, lek bir yerel bilgi İ9İem ilnıtesi üzenndeymiKCSine kolayca ertfilebilir Tek bir SQL ıfadesıyle üeğışık noktalarda bulanan venlere ulajılabilir Performans, gUvenhk gıbı sııtem gereksınımlenne gore verinin bulunması geneken en uygun noktada saklanabılır. DİGER PERFORMANSI ARTTIRICI ÖZELLfKLER: ORACLE bugünUn sıslem ıhlıyaçlarına yönelık performansını antırıcı bır dizi kendıne has o/elhği de sunmaktadıı. Bunlaı arasında tekıl sıra numaralan elde etmede kar;ıla>ılabilecck darboğazları ve bcklemelerı ortadan kaldıran tekil sıra numaraları oluslurucu mekanızmalar, verııabanı ve uygulama arasında çok sayıda saıınn toplu halde ve suraıle transferını sağlayan dizgı fAR SİSTEMLERİ LTÛ."$Tİ. Büyükdere C d Polal Han. No: 87/6 Mecıdıyeköy, 80290 tSTANBUL TELEFON: (1) 172 99 40 (3 Hat) TELEFAX: W 172 99 43 20512