24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ARKEOLOJİ Aslıhan Yener yılın bilim kadını "Türkiye'nin yüksek dağlarında, Toroslarda bronz çağının 5 bin yıllık bilinmeyen sırrını ortaya çıkartan Aslıhan Yener, kalay madenlerini bularak işleyen, saç tokalarına, silaha, sabana kadar herşeyin yapımında kulanılarak uygarlığı zamanın ötesine taşıyanların, Asurlular değil, Anadolulular olduğunu ortaya çıkardı". iscover dergisi aralık ayında "Biı limde Kadınlar"ı konu alan özel bir sayı yayımladı Çalışmaları tanıtılan bılım kadını arasında, Toros dağlarında 5000 yıl öncesinin kalay madenlerini bulan ve halen VVashington Smithsonian Institute'da çalışmasını sürdüren arkeolog Dr. Aslıhan Yener'e ayrıldı "Bronz Ülkesi" başlıgını taşıyan yazı, Bronz Cağı'nda kalay ticaretinin önemini vurgulayarak, bakırla karıştırılan kalayın silah ve alet yapımını hızlandırdığı saptamasıyla başlıyor. Kalay ticaretinin ağırlıkla Asurluların elinde olduğu yolundaki yaygın kanıyı sorgulayan Aslıhan Yener'in bulgularını ve yazının geniş bir özetini aşağıda bulacaksınız. Asurlular'ın kalay tüccarlan olarak ünlenmesi, 19401950 yılları arasında Türkiye'nin güneyınde, buyük sayıda ticaret tabletınin arasında yer alan, 4000 yıllık kil yazıtlara çivi yazısı ile yazılan taşıma koncimentolarınm bulunmasından sonra oldu. Akdeniz'in doğu ucunda tüm canlılığıyla belgelenen bu ticaret, dünyada ortak bir pazar yeri anlayışının yayılmaya başladığı uygarlığın ilk evreleriyle aynı zamana denk düşüyordu Şımdı Kuzey Irak olan bölgede yaşayan Asurlular, kuzeydekı Anadolu'lu ticaret ortaklarından "akılsız" olarak soz edıyor, dığer ülkelerden elde ettikleri nadir mallara Blrliğl karşılık Anadolu'dan altın ve gümüş alarak nasıl yüzde yüz kâr ettiklerini anlatıyorlardı. Yazıtlara göre, Anadolu dağlarında bulunmayan kalay en kârlı ithalat kalemlerinden biriydi. Bakırın Yakındoğu'nun tümünde rahatlıkla elde edilmesine karşılık kalay çok azdı Asurlular'ın sözüne inanmak gerekirse en yakın madenler 1600 km. ötede Afganistan'ın Hindukuş dağlarındaydı. Yaygın kanıya göre bu kalayın kontrolünü ele geçiren (aynı zamanda gözü açık aracılar ve transit taşımacılar olan) Asurlular güçlerini arttırdı. Kralların bile bu ticarete biraz ellerini bulaştırdığını belirten Aslıhan Yener, tıcari girişimciliğin çok yaygın olduğunu söylüyor. Sonraki 2500 yıl boyunca bronz bileşimiyle birlikte kalay, uygarlığı kendl zamanının ötesine taşıyordu. "Tanm aletinden saç tokasırta, silahtan sabaha hersey bronzdu" diyor Yener. Ancak ticaretin getirdiğ rekabetle hırsları bilenen Asurlular acaba yazdıklarının bir kısmını uyduruyorlar mıydı? Geçen birkaç yıl boyunca Asurlular'ın başarılarını biraz abarttığı yolunda kanıt toplamakla uğraşan Yener, bu arada Bronz Çagı tarlhlnl baştan yazıyor. Yakın Doğu tarihinin indiana Jones'u Yener dağ tepelerinden aşarak, tehlikeli Anadolu Asurlular Lübnan Israll Suriye b*n madenlere dalarak birbirinden değerli buluşları ortaya çıkarıyor. Buluşları eski çağ ekonomilerinin gelişmişliğine işaret ederken, Anadolu'yu bu metal ticaretinde ağırlıklı bir konuma getiriyor. Aslıhan Yener 1989da Güney Anadolu'nun Akdeniz kıyısındaki Toros dağlarında Bronz Çağı kalay madeni olduğunu öne sürdüğü bir maden buldu. Asur yazıtlarına inanan arkeologların, varlıgına ihtimal vermedikleri bir yerde, Yener'in deyimiyle "burunlarının dibinde" bir kalay madeni vetüm Yakındoğu kalayını işleyebilecek büyük bir maden şehri ortaya çıktı. Yener'in yapmak ıstedığı, Bronz Çağı dünya ekonomisi metal ticaretinin harıtasını çıkarmaktı. Tek bilgi kaynağı olan Asurlular'ın yazılarına çok fazla bel bağlanarak, seslerini duyuran Asurlular'a inanılıyor, sesleri duyulmayan Anadolulular'ı kimse dikkate almıyordu. Yener, kurşun izotoplarının yirminci yüzyılın ticaret tabletleri olduğunu belirterek, yazılı kaynaklardan tumüyle bağımsız olarak metallerin nasıl el değıştirdığini incelediklerinde Anadolu'nun sesini duyurduğunu söylüyor Aslıhan Yener önce Toroslar'da küçük bir pilot araştırma yaptı. Eski madenlerin böylo bir bölgede bulunması olasıydı, yüzyıllar boyu tüccarlar, istilacılar buralardan gelip geçmişlerdi 1983te Yener gümüşte kurşun iz elementleri aramaya başladı, çunku Bronz Çağı bankerleri gümüştenmadeni para yaptıkları gibi, gümüşü standart ağırlık birimi olarak ta kullanıyorlardı. Yener bu tepelerde bir labirenti andıran maden dehlızleri ve Bronz Çağ'dan kalma pek çok eser buldu "Çok şaşırdık", diyor Yener; "Bir 15 metre karelik alanda otuz kırk maden beklerken sekizyüz elli maden bulduk." Bunlardan başka an peteği gibi dağ yamaçlarına yerleştirilmiş yerleşim alanları, dağ kaleleri buToroslarda, Bolkar Dağları'ndaki bu eski madenin galerinde, Aslıhan Yener kalay parçalen lundu, bunların pek çoğunda taş madenlerinde kullanılan aletler, cüruf yığınları buldu. Bu maden, bronz yapımında kullanılıyordu. 2498 hâlâ duruyordu. Bugün eski çağların endüstri parklarıyla kaplı bu tepelerde zaman zaman koyunlarını yaylaya çıkaran çobanlardan başka kimse dolaşmıyor Yener bu gümüşten kurşun izotopu izleri elde etti ve bunları Anadolu'nun kuzey kıyısındaki Truva hazinelerini oluşturan eserlerle, gümüş bilezikler, küpeler, kupalar ve kaselerdeki gümüş izleriyle karşılaştırdı. Toros gümüşuyle Truva hazinelerinin izotopik parmak izleri birbirine uyuyordu. Aynı zamanda bu izler, Türkiye sularında bulunan Bronz Çağı'na ait dünyanın en eski batık gemisinden çıkarılan, balık ağlarını suyun dibinde tutan kurşunun izleriyle de uyuşuyordu. Eski kayıtları tarayan tarihçilerın uzun süredır tahmın ettikleri gibi, buğulu bir Bronz Çağ destanı olan "Akkalılar'ın Gümüş Dağlan" aslında Türkiye'nin Toros dağlarıydı Yener'in bulduğu ızler de bunu doğruluyordu Yener bu buluşunu daha tam sindiremeden kendisini bekleyen diğer şeyi buldu Kalay. "Boş bir maden damarında hâlâ içinde az miktarda, stanıt, (bronzun doğal biçimdeki oluşumu) barındıran kalay izleri bulduk "Yener için bu arkeoloji ders kitaplarını yalanlayan, kalayın bu çevreden geldiğine dair yeterli kanıttı. Ancak Asurlular'ın yazıtlarım dikkate alan meslektaşları bununla yetinmediler "Kalay cevherinin tek doğal kaynağı olan kalay oksıdıni istiyorlardı, hem de bu bir madenden gelmeliydi." Böylece son beş yıldır Yener ve Türk jeologlarından oluşan meslektaşları dağları taramaya koyuldular, dere yataklarında yıkanan 80 ton toprağı elekten geçirdiler. Hlçbir şey yoktu. Yener bulunan kalayın binlerce yıl önce tamamıyla yer altından çıkartılmış olduğu sonucuna vardı. Ancak 1987 yazında Istanbul'da jeoloji araştırma grubundaki bir arkadaşından gelen telefon Yener'in çalışmasında yeni bir ufuk açtı. Arkadaşı, test tüpünün camsı bir yüzeyi olan kuma benzer mor tanelerle dolu olduğunu söylüyordu. Bu onun To
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle