Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İNS A N VE SAĞLIK HAFTANIN GÜNDEMİ Aspirin çıkan kanser ilacı Yasadışı kullanılan uyduruk kanser llaçları üzerine Pruj Dr. Kıısım Cemal Güven llım dışı hazırlanmış zakkum ekstresıababette bır ılacın kullanılabilmesi ıçın Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsat alınması gereklıdır Bunun dışında halk arasında bazı ılaçlar geleneksel olarak kullanılmaktadır Kanser konusunda kullanılan halk ılaçlarını Hartvvell bır kıtapta toplamıştır (1)Halk ılacı dışında da yurdumuzda bazı ılaçlar yetkılı / yetkısız kışiler tarafından ruhsat alınmadan yasa dışı kullanılıyor Bunlar aşağıda ozetlendı T Bu bıtkı Antıllerde (4 asır), Islam tababetınde (Razi B asır ve dığerlerı, Mansur, Ibnı Sina) orfa Amerıka, Avrupa, Kuzey Afrıka, Hlndistan'da kullanılmıştır (1). Turklye'de halk ılacı olarak Fethıye yorelerinde kullanıldığını Zeybek (E U) tespıt ettı Bunu daha sonra Dr özel kanserde kullandı ve halen de kullanmaktadır Bu konu çok buyuk bır yanlışlıkla TRT tarafından genış halk kıtlesıne yansıtıldı Hükümet de boyle bılerek bır sorumluluğa girdı Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı blr etık komlte kurdu Bu komıte olumsuz karar verdi Bunun uzerine ıkıncı bır komıte kurdu Bu komıtenın başkanın ve bazı üyelerln yonlendırmesı ıle çok sınırlı ve şartlı bır deneme yapılması kararı alındı llgılı ılacı uygulayan hekım ıse bu kararı kabul etmedı Hukumet dış baskıya boyun eğdı ve bılerek Istanbul dışında tedavıye devam etmesıne goz yumdu veya yol verdı Bu arada bu konuya ınanmış bazı uyelerın etkısı ile hukumet bu konuda araştırma yapılması ıçın blr unıversıte ıle anlaştı ve malı destek verdı Bu desteğın 1 mllyar TL'ye yakın olduğu soylenmektedır Bu universıtede araştırmayı yuruten kışının aşırı ıddıalarına rağmen bugun ortada hlçbir müspet sonuç yoktur Böylece mılletın parası heba oldu Bunun bugünku hukumet tarafından soruşturulması gereklıdır Zira eskı hukumet bu parayı verırken hıç bir rapora dayanamamıştır Zakkum konusunda araştırma yuruttuk Bızim hareket noktamız Japon araştırıcıların zakkum dışında Çın'de yetışen bır bıtkı buldukları (2) ve başka bır zakkum turunde de (3) tespıt edilen Neridionone A ıdı Zakkumda bulunan yüzlerce maddeden bırı olan Neridionone A'yı bulan Japon araştırıcı ıle yaptığımız yazışmada bu maddenın başka kanser testlerınde etkısız olduğunun saptandığı belırtıldı Bunun uzerine araştırmamızı durdurduk * Hukumetın malı destek verdığı araştırıcı ıse zakkumdakı polisakkarid uzerinde durdu Değışık kaynaklı polısakkarıdlenn (polen, lıken, alg, mıkroorganızm v b ) ımmunolojık etkısıne aıt literaturde kayıt vardır (4). Fakat bunların hıç bırı ılaç olarak kullanılmamıştır Ayrıca bu sene yayımlanan bır yazıda da (5) zakkum polısakkarıdlerının Immünomodülatör veya antltümö r etklsl olmadığı bıldırılmıştir 1. Zakkum: 1 mllyar TL ne oldu? nin tedavide kullanılmasının başka bır mahzuru ıse zakkumun ıçerdığı kalp glıkozıtlerıdir Sayısı 20"yı aşan bu glıkozitlerın Dr. Özel'ın kullandığı Zakkum ampullerındekı mıktarını saptadık Bu mikiar 1 ml'de 0 625 mg dıgıtoksine tekabül etmektedır Dıgıtoksinın blr gunluk azamı dozu 01 mg'dır Buna gore kanserlı bır hastaya Dr. özel, digıtoksinın dozundan fazla Ilaç vermektedır Kaldı kı zakkumdakı 20'nin ustundekı kalp glıkozıtının zehirlilığının derecesı kesın bılınmemektedır Nıtekım bu ılacı uyguladıktan sonra hastalarda tespıt edilen gorme bulanıklıgı hususu bu kalp glıkozıtierine aıt zehlrlenme arazlarından bırıdır Bunun yanında bu ılacın Dr. özel tarafından lllm dışı uygulanmasndaı (saatlerce kaynatma, sterılızasyon, ampüllere doldurma gıbı işlemlerde) buyuk sakıncalar mevcuttur Bütun bu felakete nıye musaade edıldığıne şaşmamak elde değıldır 2. Klnln ampul ve Condurango Mersln'de bır hekım eczacı ışbırlığı ıle yapılan ve satılan ılaç karışımına gelınce Kının ve kondurangonun (tentur ve pılulu)nun boyle bır gaye ıle kullanılmasına yıne şaşmamak mümkun değıldır Bunu kanserde kullanan mucıtler bılım ıle alay etmektedırler Bunun bır eşı başka hıç bır ulkede gorulemez 3 Edoferon Bu ılaç blr kimya profesorü tarafından buyuk bır gurultu ıle gazetelere yansıtıldı Prof Dr Nıjad Bılge ılacın kokusundan aspırın olduğunu sezdı Bız de analızını (erıme derecesı, tlc, ı r spectrofotometrısı) yaptık ve aspırın olduğunu saptadık Bunu keşfettığını soyleyen ve kanserde kullanan ılgılı ıse kımyasal transformasyon, super molekul gıbı ıddıalarda bulunmaktadır Aspırının boyle bır donuşumune aıt literaturde kanıtlanmış bır bılgı yoktur Hayali bır dönuşum ıse olamaz Yaptığımız analizler de bunu kanıtlamıştır Hıç bır hastayı lyi ettığıne daır muspet bır bulgu olmadan aspırını kanser ilacı olarak buyuk bır bedel ıle satmak en gerı kalmış ulkelerde bıle olamaz Butun bunlara neden engel olunmadığı bır sorudur SOTHJÇ: 1988 de çıkarılan "Saglık HlznMttori Temal K»nunu"nun 3 maddesının k bendıne gore bır ılaç ancak Sağlık Bakanlığı ndan ızın alındıktan sonra halk uzerinde denenebılır Bunun dışında hareket suç teşkıl eder Bunun cezası ıse Turk Ceza Kanunu na gırer Açık bu hukukı duruma rağmen yukarıda bıldırılen bu yasa dışı ılaçların kulanılmasına göz yuman »avcılık, sorumlu taglık mikJürü veya ocağı heklminln gorevl yapmamaktan suça İftirakl bahıs konusudur Turkıye nın ana soru nu yasaların uygulanmamasıdır Uygulanmayacaksa yasalar nıye yapılır, buna cevap bulmak zordur Temennımız yenı hukumetin halkın sömurulmesıne ve yanlış bu uygulamalara son vermesıdır Kaynaklar 1 Hartvvell J L Plants used agaınst cancer Oua terman publ U S A 1982 2 Itokavva H XU J Takeya, K Ch«m Pharm Bull 35 4524(1967) Yamauc hl, T, Abe, F , Ogata Y , Takahashı M hem Pharm Bull 22 1680 (1974) 4 Hensel M Kraus J . Franz, G Oeut Apoth Ztg 125 1306 (1968) 5 Muller BM Rosskopl F Paper. D H , Kraus, J , Franz, G Phar muıe 46 657 (1991) nlım dünyasımn çok önemlı anlan vardır. Bu anlur, bilim adammın çalışmasımn sonuçlanıp, yıllarca süren emeğın yerel veya evrensel düzeyde yankılar yaratacak bir ürüne dönüştüğü zamanlar olabılir. Çok onemlı bir göreve getirildiği, bilimde dünya çapında buluşların vb. olduğu, yaşandığı anlar da olabilir. Genel bir mulluluğu tatmanın yanı sıra^ bir bilim adammın kendi çalışmalarının onurlandırıldığınt gördüğü özel mutluluğu yasaması daha keyıfli olsa gerek... Geçen hafta vapılan TÜBÎTAK 1991 yılı Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödüllerı törenınde, bu ıkı mutluluk da bırden yaşandı. Bu yılki ödül töreni bır çok bakımdan çok anlamhydı. Genç cumhuriyetm ilk kadın kimya profesörü, S9 yaşındaki Remziye Hisar Hanımın ile 82yaşındaki ün'lu matematıkçımız Ratıp Berker'in, Türkiye bilim hayatına katkıları nedenıyle (Prof Cahit Arf'ın elınden) hizmet ödülü almalarıyla, tören, en yaşlısından en gencine kadar Türkiye bilim dünyasımn dünkü, bugünkü ve yarınki temsilcilerini ve bireylerinı bir araya getırdi. Bu yılki ödül törenınin diğer önemlı bir özelliği de, törende bilim adammın önplanda olmasıydı. Ankara'da izlediğımız torenlerı anımsıyoruz. Çoğunda lider politikacılar boygöstcrir, kalabalık çevresiyle gelır, konuşmalarını yaptıktan sonra gene kalabalık çevresiyle ve gazetecilerle birlikte gıderdi. Uç bes bilim adamı haş basa kalırdı. Ödül alan bilim adamlarmın geleneksel konuşmalarını dınlemezlerdi. Törenin kamuoyuna yansıması da polıtıkacınm kısiliğı ve törende ettiği sözün cazipliği ile orantılıydı. Bu yıl gerçı SHP lıderı ve Başhakan Yardımcısı Erdal İnönü vardı. Ama bilimin içinden gelmesı ve bılımden sorumlu Devlet Bakanı olması, polıtikacı yönünün töreni gölgelemesini engelledı. Bilim udamları bütun gün İnönü ile konuşma, görüşlerini ve sorunlarını anlatma olanağı buldular. İTÜ'de yapılması, ödül törenınin özelliklerinden biri oldu. TÜBİTAK Başkanı Kemal Gürüz'un konuşmasını İTÜ tarihine ayırması (metnin tamamı bu sayımızda), bu üniversıtemızin hakkıydı. Bu açıdan tören bıraz İTÜ ve ÎTÜ'lülerin de töreni (Başta Cela'l Şengör'ün!) oldu. Ülkenın çeşıtlı ünıversitelerinden bilim adamlanmızın kalkıp gelmesi de, töreni renklendiren ve canlandıran diğer bir elken oldu. TÜBİTAK uzun ydlardır belki de ilk kez Türkiye bilim dünyusında böyle bırleştirici oluyordu. Bilim adamlarımızla TÜBİTAK arasında yakın geçmiiin vönetimleri yüzünden ortaya çıkan küslüğün de gıderıldığinı (inşallah yamlmıyoruz') gördük. Bu da bilimimız için bir kazançtır. Bütün bu özellıklerı ıle 1991 TÜBİTAK ödül törenınin ayrı bir yeri olacağını düşünüyoruz. Gelevek cumarlesi yeniden buluşmak umuduyla güzel günler . OKURDAN BİZE "Hindistanda Tıp" üzerine Bılım Teknık dergısı nın 240 sayısında yayımlanan Dr Nadır Paksoy'un 'Hindistanda Tıp' başlıklı yazısında bırçok tartışmalı nokta var öncelıkle başlık yanıltıcı Hındıstan tıbbının yalnızca bır yanı sıhır ve duşler' dır Buradan, Dr Nadlr Paksoy'un dıkkale değer tek tıp olarak Batı tıbbını kabul ettığı çıkartılabilir Dr Paksoy un kendısı de tıp hızmetlorının ve olanaklarının yeterlı olmaktan çok uzak olduğu bır ulkeden geliyor Dr Paksoy ınsanlarla konuşsaydı. sorgulasaydı. tartışsaydı ve sonra eleşttrseydı, makalesı bılgılendırıcı olabılırdı Bunun yerıne, çok yakına gıtmekten, onyargılarını yltırmekten korktuğu ıçın mesatesını koruyor Hındıstan'ı tum altyapısı ve korkunç yanlanna rağmen hıçbır şekılde savunmak ıstemıyorum Amacım, yazarın yazdığı ortamdan çok kendısıyle ve kendı duşuncelerlyle llgılı olduğu bır makaleyı eleştırmek Hındıstan hıçbır zaman anlaşılması kolay blr ülke olmamıştır Blr nukleer guç olarak ta nınmasına karşın, açlık ve ölümle mucadele etmek durumundadır Nulusunun % 6O'ı okuma yazma bllmemesıne karşın, bu ulke hâlâ uluslararası alanda kabul gören yazarlar ve bılım adamları yetlştlrlyor Sınıllandırılması çok guç bır ulke "Hındıstan'da tıp" birçok tıp turunden bırisidır Hlndlstan tıbbı bırçok otekı turun arasında ayuverda ve homeopatıyi de ıçerlr Turkler onay almak ıçın gözlerını her zaman Batı ya çevırıyorlar Bu ıkı tıp dalı, Almanya gıbı ulkelerde alternatif tıp' dalı olarak tanınmıştır Bır kultur çeşıtlllıkle gellşlr. Dr Paksoy Hoşgöru olmadık ça ne değışım ne de ılerleme olabilir "Tek bır doğru yol yoktur Dr. Rltu Khaıtna Cumhuriy«tBlÜMTEKNlK«No 249 21 Aralık 1991 •Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecılık T A Ş •Kurucusu YunusNadl • Genel Yayı n Yonetmen ı Hasan Cemal • Muessese Muduru Emlna Uşaklıgll • Yazı Işlerı Muduru Ofcay Gtönansln •Yayın Yonetmenı Orhan Bursalı • GrafikYonetmem Tula* Haadamlr Bu şekılde hayalı ıddıalar ıle zakkumdan medet ummak ancak insanların somurusunden başka bır şey doğuramaz Hele bır hastada deneylp (kı bu hasta da öldü) zakkumu AIDS'te de denemek başka ulkelerde gorulemeyecek cesarettır