22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM NOTLARI Nedensel düşünce sistemi üzerine örnekler Almanya'daki eğitimim sırasında karşılaştığım temel sorunların akılcı ve Insancıl yaklaşımlarla çözümü... Prof. Dr. Üner Tan Atatürk Ünlversttesl Tıp Fak.Flzyoloji Anablllm Dalı, Erzurum enı bır bılım anlatım turu gıbı gelışen daha öncekı yazılarımda çocukluk yıllanmdan Göttıngen Max Plack Araştırma Enstıtusu'ne kadar uza nan bılımsel ve kışısel seruvenımı özetlemıştım (1 2 3, 4) Bu yazının tamamı ıkı hafta önce hazırdı Ancak bır vırus, bıgısayarımın kafasını karıştırdı Her şey hafızadan sılındı Vıruslerle savaşarak okurlarımın ısteklerı yonunde denemelerımı surdürmeye karar verdım Y Paralı öğretlm sorunu ve bir gerçekçi çözüm 1960'tan 1967 yılına kadar Almanya'da tıp fakultesını ve doktoramı tamamladım Bu yedı yıllık dönem ıçınde ıkı önemlı sorunum oldu Öğrencılık yıllarımda parasal sorunlarım vardı Tatıllerde hastanede ça lışarak tasarruf edıyor ve eğıtımımı surdürüyordum Tıp fakultesı en pahalı fakülte ıdı Sömestr ücretını ödeyemeyenlerın ıkı profesörden çalışkanlık belgesı almaları gerekiyordu Bu benım de ışıme gelıyordu Böylece aynı zamanda sınavlara da hazırlanmış oluyordum Bır gun Yabancı Öğrencıler Burosu Başkanı Sayın Frau Krauser sordu "Her sömestr sonunda çalışkanlık belgesı verıyorsunuz Sömestr ucretı ödemıyorsunuz Alman Akademık Değışım bursları (DAAD) var Neden başvur muyorsunuz?" Bu bursa başvuruda bulunmuştum Türkıye'de ıken Verilen yanıt aynen şöyle ıdı Ismınız kazananlar arasında bulunmamıştır Herhangi bır sınav yapılmadığı halde kazanma olayının nasıl olduğunu hâlâ anlayamıyorum Bunları Frau Krauser'e anlattığımda gerekçesını sordu Herhangi bır gerekçe gösterılmediğinı söyledım Şaştı Yenıden yazmamı ıstedı Gelen yanıt yıllarca öncesının aynı ıdı Hıçbır kelıme yıllar ıçınde hıçbır değışıme uğramamıştı Ataturk bılımsel bır toplum yaratmak ıstemıştı Tum kurumları ıle bılımsellığı Almanya'da yaşıyordum Bır hafta sonra Bonn'da DAAD'nın bır toplantısı olduğunu ve bu konuyu orada tartışacağını söyledı Frau Krauser DÖnduğunde bursum hazırdı ileri toplumlar gerekçelı duşunüyor Yedi yıl pasaportsuzluk Ikıncı sorunum pasaporttu Millı Eğıtim Bakanlığı'na kayıtlı bır öğrencı olmadığımdan yedı yıl boyunca pasaportum uzatılmadı Bır taraftan da Göttlngen Georgıe Augusta Unıversıtesi Tıp Fakultesi'ne ka2024 yıtlıydım Askerlık yoklamalarım duzenlı yapılıyordu Alman yabancılar daıresı beni emnıyete kadar bıldırdı Polıs benı çok nazık karşıladı Yanı başına oturttu Çok etkılenmıştım 1979 yılına geldığımde bu konuya yenıden değıneceğım Pasaport venlmeyışının gerekçesını sordu Anlayamadı Yedı yıl boyunca benı bır daha aramadı Doktora Hocam Profesör Haase bır gun durup dururken "Türkıye'de cınayet mı ış ledınız sız?" dedı Neden sordugunu anlayamamıştım Ancak böyle durumlarda dış ulkelerde kalınamıyacağını söyledi Doktoramı tamamlamıştım Asıstan olarak atanma söz konusu ıdi MaxPlanck Araştırma Enstıtüsü Başkanı Prof Koll Hamburg'a gıttı Başkonsolos ıle göruştu Sevınerek döndu Başkonsolos, Prof Koll'u çok tyı karşılamıştı Pasaportumun derhal verıleceğıne ılışkın söz almıştı Herkes çok sevındı Ben de uçarak gıttım Konsolos Bey yarım saat bır bekleme devresını berberde geçırdıkten sonra teşrıf ettıler Aynı olayı Prof Koll de yaşamıştı Baskonsolos Sen nesın? Ben: (şaşkın ve aptal bır sesle) Bir şey değılım Başkonsolos: Neden senln üzerine fazla duşuyorlar? Ben: (bıraz geç de olsa durumu kavradıktan sonra) Çok çalışmaktan başka bır özelhğım olduğunu sanmıyorum Baskonsolos. (mını eteklı aşırı makyajlı ve güzel sekreterıne dönerek) Altı ay ıçınde Turklye'ye dönmek uzere pasaportunu uzatın Teşekkur ettım ve ayrıldım Guzel Sekreter Prof Koll'u de etkılemıştı Bonn'dan dönduğunde Başkonsolos'un berberden taze bır ense ve sakal tıraşı ıle çıktığını, mını eteklı çok guzel bır sekreterı olduğunu, ancak Almanca bılmedığını kısaca anlatmıştı Sayın Başkonsolos sadece Fransızca bıldığınden Pro' Koll ıle Fransızca sohbet etmışlerdı Fransızcayı da bırınden bırı tyı bılemıyordu kı bırbırlerını yanlış anlamışlardı Göttıngen'e dönduğumde olanları anlattım unceden sevınen herkes bu kez donakaldı Ağızları bır anda kılıtlendı kaldı Buyuk ınsanlara özgu bır suskunlukla yanıtladılar Hasse ve Koll bu ılgınç olayı Bana verilen sureden ve pasaporttan bır daha soz edılmedı Ve MaxPlanck Araştırma Enstıtusu asıstanlığına atandım Profesör Koll, Alman Ilaç Komısyonu Başkanlığı'nı da yurutuyordu Çok fazla çalışırdı ve çok fazla sıgara ıçerdı llaç ko mlsyonundakı çok başarılı çalışmaları devlet madalyası ıle ödüllendırıldı Bırkaç gun enstituye gelmedı Seyahate gıttı sanıldı Eşı bırkaç günluğüne başka bır yerde bulunuyordu Prof Koll'un seyahatte olmadığı anlaşıldı Telefonla evınden arandı Sureklı meşgul sınyalı verıyordu Kapısı kırıldı Telefon ahızesı elınde ölü olarak buJundu Hayat arkadaşı (') yanında bulunmadığından telefonla başkalarından yardım ıstemeyı denemıştı Ancak ölum ızln vermemıştı Slgara tablası sayısız sıgaralarta dolu ıdı Son sigarası btraktığı son derece duzgün kullerı ıle dığerlerı arasında çok anlamlı bır tablo oluşturuyordu Kım senın ılgılenmedığı bır zamanda ağrı lıflerı, ağrı reflekslerı ve morfının spınal ağrı sıstemıne olan etkılerı uzerınde önemlı çalışmalar yapmıştı Kendısını doktoram nedenı ıle yakından tanımıştım Bencıl değıldı Alçak gönullu ıdı Savaştan değıl barıştan yana ıdı Yönetıcı ve ilaç Komısyonu Başkanı olarak artık araştırma yapmıyordu Kışısel sorunlarımla ıçten ıçe ılgılenıyordu Başkonsolosluktan sevınerek döndu En önemlı sorunumun çok nazık bır şekılde hemen çözulduğunu sanmıştı Gerekçeler de rasyoneldı Ben başka bır haberle dönduğumde bu ılgınç çelışkıyı suskunlukla karşıladı Araştırma asıstanı olarak atanmamı sağladı dersler, pratıkler ve araştırmalar yönunden yardım ederlerdı Herşeye rağmen Haase bana yardım etmeyı de esırgemıyordu Tıp Fakultesı Fızyolojı Enstıtusu Başkanı Sayın Ord. Prof. Dr. Henatsch'ın koşullarımı kabul ettığını, orada özgurce arastırmalar yapabıleceğımı yazıyordu Elımdekı pasaportun suresı çoktan geçmıştı Londrada bulunan Türk Başkonsolosluğu na gıderek durumumu anlattım ikı yıl surelı pasaport ve rıldı ikıncı vatanım olan Göttıngen'e döndüm Çok mutlu ıdım Prof Henatsch bır nörofaımakolojl laboratuvarı kurmama izin verdi Hatta bunu sevinçle karşıladı Çok yumuşak davramşlı, babacan tavırları olan bır bılım adamı idl O da Prof Haase gıbı Nobel ödullu Granlt'ın yanında yetışmıştı Fızyolojı Enstıtusu'nde tamamen özgur olarak ıkı yıl çalıştım Bır defa benı yanına çağırarak sitem ettı Hademeye günaydın dememıştım Fızyolojı Enstitüsü'nde ıkı yıl boyunca depresyon sağaltımında kullamlan ımıpramının spınal motor sısteme etkılerı uzerinde çalıştım Bu arada askerlık görevımı yerine getırmem gerekiyordu Uluslararası duzeyde ınsanlık yararına olan araştırmaları yapanların 36 yaşına kadar askerlık lerının ertelenebıleceğıne ılışkın bır yasa vardı Prof Henatsch çalışmalarım hakkında ayrıntılı bır rapor hazırladı Ankara'ya gönderdlk Gülhane Askerı Tıp Akademisı'nde Sayın Prof. Dr. Selahattln Doğulu'dan pırıl pırıl elyazısı \\e> bır mektup aldım Kendısi bilimsel çalışmalarımı ınceleyen bir rapor hazırlayarak Genelkurmay Başkanlığı'na sunmuştu Müsterıh olarak araştırmalarımı surdurebıleceğımı ıçten gelen bır nezaketle bıldırıyordu Göttıngen Unıversıtesi Tıp Fakultesı Flzyolojı Enstıtusu'nde ımıpramın'ın spınalmotor sısteme etkılerı uzerinde ıkı yıl boyunca çalıştım Pslkomotor hlpotezim orada doğdu ve depresyon konusundakı araştırmalarıma ışık oldu Gelecek yazımda savaş öncesının en büyük bılim merkezı olan Oottingen'ı anlatacağım [ ] Tan, Ü (1990) yı 182, Sayfa 4 Tan U (1990) yı 185, Sayfa 4 Tan U (1990) yı 190, Şayfa 4 Tan, Ü (1990) yı 194, Sayfa 4 Cumhuriyet Blllm Teknik. SaCumhuriyet Bılım Teknik, SaCumhurıyet Blllm Teknik, SaCumhuriyet Bılım Teknik, Sa İkinci vatanım Göttingen'de bllimsel özgüıiük Daha öncekı yazımda (1) anlattığım gıbi, bır yıl sonra ingıltere'ye gittım Asıstanlık esnasındakı tasarruflarımla orada altı ay ingılızce öğrendım Doktora Hocam Prof Haase'ye mektup yazdım Bazı koşullar ıle yanında yeniden görev alabılecegımı belırttım Çok gururlu ve ınat bırı ıdı Kabul etmeyeceğını bılıyordum Benım ınanmadığım, fakat kendısının ınatla surdurdüğu kas ığcıklerının alfa ınnervasyonu hakkında deneylerın altı ayrı laboratuvarda sürdüğunü, öne surduğum koşullar bır yana, enstıtüsünde bana yer olmadığını acımasız bır dılle yazıyordu Bana kırgın olduğu bellı ıdı MaxPlanck Araştırma Enstıtüsü, unıversıtenın dışında bır kuruluştu Büyük özel kuruluşlar tarafından desteklenırdı Araştırmacılar üniversiteye Şişman TV çocukları evlet Sağlık istatistıklerı'nı ınceleyen Boston New England Tıp Merkezı Hastanesl'nden Dr W Dietz, televızyon seyreden çocukların son 20 yılda gıttıkçe şışmanladıklannı ve kılolarında barız bır artışın olduğunu belırledı Günümuzde Amerıka'nın en guvenılır "bebek bakıcıları" artık televızyonlar olmaya başladı Şışmanlık artışı, 1119 yaşları arasında yuzde 39,611 yaşları arasında ıse yuzde 54 oranında 611 yaş grubunda yapılan detaylı ıncelemede, bu gruba ait erkeklerın yüzde 30, kızların ıse yuzde 25'ının şışman olduğu anlaşıldı Bu bılgıler, daha önce Montana Unıver D sitesi tarafından gerçekleştırılen bır araştıımanın sonuçlarıyla benzerlik gösterıyor Araştırmada erkek çocukların televızyonda reklam edilen değersız gıda maddelerıne kız çocuklarından daha fazla rağbet ettıklerı göruldu Çocuklar, haftada ortalama 25 saatlık televızyon seyretme esnasında, sureklı olarak yuksek kalorılı, fakat gıda değerı çok duşuk olan besın maddelerını alıyorlar Bunlar reklamlarla âdeta bombardıman edılıyorlar Çocuklar gelışme çağlarında, oynama zamanlarından yaptıkları kısıntılarla sağlıklarını kaybedıyor, televızyon seyrederken kazandıkları ıse fazla kllolar oluyor. (Psychology Today'den H Durmus.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle