Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B İ t f M KÜLTÜR Golun olumu S ayın Oktay Akbal, 1942'de yazdığı bir öykünün adını "önce Ekmekler Bozuldu, Sonra Her Şey" koymuştu. Bugün bu başlığı, "Önce Sular Bozuldu, Sonra Her Şey" biçiminde çevre için değiştirebıliriz. Önce ekmeklerin bozulması gayet doğaldı: O zaman için halkımızın temel gıdası ekmekti, undu, unlu şeylerdi (Bugün de fazla değışen bir şey yok ya.) Savaş tehlıkesı üzerıne eli sapan tutan herkes silah altına alınınca buğday üretimi düştü, ekmekler böyle bozuldu. Birinci Dünya Savaşı'nda halkımızın süpürgeotu tohumundan ekmek yediğini de o dönemi yaşayanlardan dinleye dinleye büyümüştük. Günümüzde önce suların, sonra bütün çevrenin bozulduğunu biliyoruz. Nedeni açık: Yeryüzünde her şey suya bağlı: Bitki ve hayvan yaşamı, tarım, sanayi, turizm, temizlik, elektrik üretimi. İlk uygarlıkların hep su kenarlarında kurulması rastlantı değildi: Çin ve Hint, Sümer, Mısır uygarlıkları hep bir nehrin veya birden çok nehrin kıyısında kurulmuştu. Londra, Paris de ikl büyük nehir kıyısında kurulmamış mı idi? Evet, insan yaşamında, dolaylı dolaysız, bu kadar etkisi olan suyun ilk önce bozulması bu koşullarda doğal değil mi? Baltık Denizl bir ara o kadar kirlenmişti ki çevre devletler ımzaladıkları bir antlaşma ile temızlenmesı yoluna gittiler. Tuna, çevre devletlerınin açık çöplüğu, lağımı ve zehir deposu: Bütun bu pıslık Karadeniz yolu ile İstanbul'dan geçip Marmara'ya akıyor. Halıç, bızim sevgili "Altın Boynuzumuz", yüzyıllar boyunca açık lağım durumunda değil mi idi? Polltlkacıların marifeti ile Baykal Gölü'nde 100 kadar bitki, hayvan yok oldu. Vehbi Belgil mek, sularının bitki ve hayvan yaşamasına elverişli durumdan çıkması, hatta kuruması demek değil mi? Başka yerde bulunmayan 1.000 kadar bitki ve hayvan türü vardı Baykal'da. Bu nedenle de göl, bilim dünyası için değer biçilmez bir önem taşıyordu. Bir göl düşünun ki boyu 600 küsur kılometre (İstanbulKayaş arası, 590 km); genişliği, ortalama 70 kilometre (istanbulYarımca arası, 75 km). Bu genışlıkte bir göl bölge ınsanları ıçırr övünme kaynağıdır. Nitekım, Rusiar ve Mongollar, göle 'kutsal göl' adını vermişlerdı. Sovyet çevrebilimci ve çevre eylemcisi Valantin Rasputln de Baykal için "Böyle bir yer cennette de bulunmaz" diyor. Yazımızın bu noktasında sözü değerlı bilgine bırakalım: "Gölle ilgili tehlike çanları 50'li yılların başında gazetelerde çalmaya başlamıştı. Nitekim daha 1967'de, Moskova Enerjı Enstitüsü'nden bir öğrencı, Baykal Gölü'nü kurtarmak için Komünist Parti Genclik Kolu'nca düzenlenen bir toplantıya beni de çağırdı. Orada konuşulanlardan öğrendiğime göre göle 'suikast', 50'lerin sonuna doğru, o zamanki Kâğıt Sanayii Bakanı Orlov tarafından başlatılmış. Bakan, göl kıyısında, reyon uçak tekerlekleri için viskos reyon iplik üretecek bir fabrika kurulması için emir vermiş. Gölün tertemiz tatlı suları, böyle bir üretim için biçilmiş kaftanmışl Bakana göre gölün suları, ıpliklerin çok güçlü olmasını sağlayacakmış. Fakat önce ıphkler, bakanın sandığı glbi güçlü olmadı. Sonra uçak tekerleklerinde "reyon" iplik yerine maden iplik kullanılmaya başlandı. Buna rağmen, fabrikanın yapılması durdurulmadı. Sonradan öğrendığime göre fabrika yeri de öyle ince hesaplara göre kurulmamış: Bakan bey, okul arkadaşları ile bir yat gezisinde o yerı beğenmış. Oysa o yer, 19. yüzyıldaki Verninskı depreminde (bölgede her yüzyıl en az üç deprem oiurmuş) göl tarafından yutulmuş 140.000 dönümlük kıyı şeridi yerine oluşan "birinci sınıf deprem bölgesi" imiş. Sonradan ışin sorumluluğu Makine Bakanlığı'na devredildi. Yeni bakan da işi üstlendi. Yani 'Burası birinci sınıf deprem bölgesi imiş, fabrikayı burada yapmayalım' diyecek yerde çelik temeller üzerine oturtulmuş alüminyumcam karışımı bir fabrika kurulmasına izin verdi. Bunun üzerine bir bilim adamımız bana şu soruyu sordu geçenlerde: Gölü kim öldürdü biliyor musunuz? 'Bilmıyorum, kim?' 'Sizin bakan Slavski." Göl, fabrika yerinin yanlış seçılmış olmasının yanında kullanıhş tarzı yüzünden de öldü. Fabrikanın zehirli atıkları yanında, nehir suları ile taşınıp getirilen kerestelik ağaçlar balıklarla yavrularını yok etti. Baykal Gölü'ne 336 nehir akıyor. Selenge. Barguzin, Yukarı Angara bunların büyüklerinden. Başbakan Kosıgin, Baykal sorunu üzerinde duruyordu. Bir Bakanlar Kurulu toplantısına, Bilimler Akademisi başkanı Mstislav Keldış'ı de çağırdı, bu konuda ne düşündüğunü sordu, fakat kaypak yanıt aldı. Oysa kendisıne yakışan: 'Göl kıyısında her türlü inşaat durdurulup suların zehirlenmesi önlenmelidir' biçiminde kısa ve kesin bir yanıttı. Sözümüzün bu noktasında Keçecizâde izzet Mollamızın (17851829) ünlü dtzesini hatırlamamak kabil mi? "Meşhurdur ki fisk ile olmaz cıhan harap / Eyler anı müdâhane'i âliman harap" (Devleti Tanrı yolundan ayrılma batırmaz / Bilginlerindalkavukluğu.kaypaklığı batırır). ÇANAJANS Kosigin gölün kurutulması için her türlü önlemi almaya hazırdı. Fakat en büyük bilim otoritesmın bu yanıtı üzerine o da mesele üzerınde fazla durmadı. Bu nedenle Baykal Gölü'nü öldürten bilgın Keldiş oldu. Olaydan alacağımız çok ders var: Bugün demokrasi uğruna ülkemizin geçmışi ve geleceğı mahvedıliyor Bunu yapanlar, halkın gözune gırip tekrar seçilmek için en olmayacak işleri yapmaya kalkan politikacılar. Haydarpaşa'ya mendirek yaptırmak için Kınalıada'nın yarısını koparanlar kımlerdi? Anayasa Mahkemesi karşı çıkmasa idi Boğaz baştanbaşa Arapların elıne geçecek ve biz şımdi deniz kıyısında bir bardak çay ıçmek için bile Araptan müsaade isteme zorunda kalmayacak mı idik? Roosevelt, "llerlye Bakıslar" (Lookıng Forwood) adlı yapıtında şoyle demiştr "Demokrasınin aksayan yanlarından birı şudur: Bu rejımde, halk sorumluluk kamçısını havada şaklatınca çok kez, vuracak adam bulamaz." Bir kusur da bız ekleyelim: Demokrasi, ülkenin en yaşamsal kov nularını kişısel çıkar konusu yapan rejımdir. 194650 arasında muhalefet mılletvekili adayları, kendilerıni halka kolay tanıtmak için Köy Enstitülerı ve orman davalarını dillerine dolamamışlar mı ıdı? Oysa bu iki sorun devletimızın en yaşamsal sorunları idi. Bugün de, göllerimiz, kıyılarımız, genellikle çevrelerimiz, "göz doldurucu, halk tavlayıcı" kof yatırımlarla pis politikacıla/ın kişısel ihtiraslarına alet olarak kullanılmıyor mu? »AX: 151 41 55 Dersler Gölde yaşam ölüyor Baykal Gölü'nü kim öldürdü? Baykal Gölü Sovyetler Bırliği'nin üçüncü (Hazer ve Aral'dan sonra), dünyanın sekizinci büyük gölü. 31.500 kilometrekare genişliği ile tam Ankara ilimiz kadar (Ankara, 31.692). Evet, işte bu büyüklükte bir göl, hem de talı su gölü öldürüldü. Bir gölün ölmesi de DERSÂNE İNGİLİZCE DİL KURSU EĞÎTIM' 151 00 44 CbeD INGILTEREDE İNGİLİZCE vılboyu herkese her yo}a ıstersena aıle yanında ıstereenız otelde kampuste' yurtta veya özel daırenzae konoklama Çok zengın sosyal ve sportıl aktıvıtelerle Yoflun hıztandırılmrç çok yoQun kurslar t Vaz okullorı • Çoouklor ve g«nçler ıç Vaş gruplanna ozel kufîlof yönettcı ve ışadamlanna ozel kurclar Meslekı kurslar Ingılızce oQfötmenterıne özel kurslar Sınav hazırlarna kurslan Inyılyce hof turlu U SARAT Yurtdlfı Uıon Okulları T«rmllclllj)l ABId»l Mürrly»! Cd Yonca Ap No 282 Kot 4 O 12 80370 Şl»lı / lllonbul .T.l 147 44 88 148 43 57 Fa« » W«*.k'«l«< 13129 42 !•!•« J»*44 cya lı J UŞKÜR Sürücü Kursu : 3360206 3360279 3491824 3491825 K Maltepe 3522421 3637786 Erenköy 3593068 Kadıköy ENGUSH LANGUAGE CENTRE TEK DİLLE YAŞANIR MI? İNGİLtZCE'yi Ya AMERİKA'da Ya INGILTERE'de Ya da ISTANBUL BEST'de OĞRENİN * 2.56 yaş arası okul öncesi eğiüm •k On kişilik sınıflar •k İngilizce temel eğitim Podagog Canan Bengü, Sarp BengU KIRMIZI BALIK YAZDV DA YÜZÜYOR GELIN BIRLIKTE KARAH VERELIM BÜYUK SURME1J OTELJ KARŞISI GA¥REHS>E Eğitim Eğitimcilerin İşidir Pedagojik Danışma Merkezi Kırmızı Balık Çocukevi Zambak Sk. No. 6 Bostancı 367 5 4 5 8 17 174 28 9 0 1 7 4 28 91