Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Y AŞ A M Himalayalar'da sarp kayalardan bal toplayan son avcılar. Özetleyen: Anahid Hazaryan İnsanla yabani an arasında balsavaşı Yaklaşık bir saat süren bal toplayıcılığı, dikkat ve özen gerektiren oldukça zor ve tehlikelı işlemleri kapsıyor. An kovanlarının bulunduğu yere ulaşan toplayıcı, arıları uzaklaştırabilmek ıçin yardımcılannın verdığı yanmış bir demet yaprağı bambu kamışlardan birine bağlayarak kovana yaklaştırıyor; yapraklardan yayılan duman kokusu arıların kaçışmasına yol açıyor. An kümelerı dağıldıktan sonra, dantel gibi işlenmiş petekler gözüküyor. Bal, kovanın üst kısmında bulunuyor; Gurungların "altın yarım ay" olarak adlandırdıkları altta yer alan balmumır ise milyonlarca küçük arının barınağı durumunda; bal toplayıcısı bunları uzaklaştırabilmek amacıyla yanan çalı çırpı demetini sarp kayalıkların dibine atıyor. Daha sonra ipın ucuna, her ıki tarafı sivri, yatay bıçimde ortadan H imalayalar'da, Nepal'in doğusunda yaşayan Gurunglar, boşluğa sarkıttıkları ip merdiven ve iki bambu kamışının yardımıyla ölümü de göze alarak dağlarda yabani arıların ürettiği balı topluyorlar. Bu zor yolculuğa başlamadan önce dınsel bir tören düzenlenıyor. Bal toplayıcısı ve yardımcıları Tanrılarm kendilerine yardım etmeleri için ardıç ağacımn yapraklarını yakıyorlar, daha sonra tüm ruhlara seslenerek onlara yaprakların üzerine koydukları pirinç tanelerini sunuyorlar. Yabani arıların kovanları, kayalıklara asılı kabuklu büyük deniz hayvanlarını andırıyorlar. Bu kovanların her birinin genişliği 1 60 m., yüksekliği 1.30 m.; arıların boyları ise en az 2 cm. Bunlardan "Apis laborıosa" dünyanın en büyük arısı ve en saldırganlarından bir tanesi. Tehlikeli bir geleneğin yaşayan efsanesi Dolu sepet dengesını kaybederek havada asılı duran adama bir kırbaç gibi çarpıyor. Bazen uçurumun dibinde ölulere rastlanıyor. Tarihsel geçmışi yüzyılımızın başlarında Hindistan'da yapılmış bu resmın ve buna benzer kayalara oyulmuş pek çok şeklin kanıtladığı bal avcılığı, korkunç kazalara karşın sürdürülüyor. Binbir güçlükle e/de edllen bal, küçük arıların ve böceklerln barınağı durumunda Isırgan otuyla örulmuş başlıklarmı takan avcılar, deri sepet içinde bulunan balı süzecekler. Çıplak ellerıyle, an ve boceklerle dolu balı eziyorlar (solda), çıkan öz bir eleğın içıne akıyor. Tarıma elverişsız bir bölgede yaşayan Gurunglar, bu balı kasabaya götürerek tahılla takas edecekler. tutturulmuş 20'şer cm. uzunluğundakı iki tahta parçacığının bulunduğu bir sicim bağhyor. Bu tahta parçacıklarından birtanesini, bambu kamışlardan birısinın içine sokuyor; yaptığı bu silahla balmumunu, başka bir deyişle "altın yarım ay"ı deliyor, sicimin uç kısmında yer alan tahta parçacığı balmumuna' saplıyor; aynı biçımde hazırladığı ikınci kamış silahı da balmumuna yerleştıriyor. Bu iki kamışın yardımıyla bal yukarıya doğru taşınacak, fakat önce balmumunu yerınden söküp çıkarmak gerekıyor. Bal toplayıcısı, smklarla vurarak peteğı parçalamaya çalışıyor. Sonunda büyük bir yarım ay kütlesını andıran balmumu, yardımcılar tarafından yukarıya doğru çekilıyor ve ipin ucuna büyük deri bir sepet bağlanıyor. Duman kokusu yerini, anların korktukları zaman salgıladıklan asit kokusuna bırakıyor. Arılar, bal toplayıcısının ellerıne, çıplak kollarına saldırıyorlar. Ancak kendisi bu durumdan rahatsız olmayarak bacağıyla tuttuğu bir bambu kamışına bağlı sepeti kovana doğru itıyor. Serbest kalan ellerıyle diğer sırığı kaldırıp bal dolu peteklere daldırıyor. Parlak sarı renklı balmumu sepetın ıçıne akıyor; yaklaşık 20 It. bal dolu sepet ağır bir duvar saati gibi ipın ucunda sallanıyor. Tüm bu işlemler tamamlandıktan sonra kovanda çok az oranda bal kalıyor. Böylece insanoğlunun, doğanın güç koşullarına ve diğer canlı türlerine karşı giriştiği bir savaş daha başarıyla sonuçlanıyor.