Katalog

PSİKiYATRİ H AFTAN I N G Ü N D E M İ Depresyonun müzjkle tedavîsi Çeviri: Selâmi Aksoy Çeşitli ruhsal hastalıkların müzikle tedavisi görüşlerine kısa bir bakış ^ T ıp tarıhıne bakıldığında muzıkle tedavinın çok eskılerden berı var olduğu ve değennı gunumuze kadar koruyabıldığını görebılırız Ancak muzıkle tedavının bılımsellığının kanıtlanması, bu konuda tam bırduşuncenın yerleşmesı o kadar kolay olmamış, muzığın tedavı edıcı etkınlığımn tıpta kabul görmesı çok uzun zaman almıştır Buraya kadar söylenenler muzıkle tedavı ıçın olduğu gıbı başka bır çok tedavı yöntemı ıçın de söylenebıhr Yapılan çok sayıda psıkıyatrık araştırma sonunda muzıkle tedavının genelde tum ruhsal bozukluklarda ve özelhkle de depressıf bozukluklarda tedavı edıcı olumlu etkılerının olduğu ortaya kondu 14331499 yılları arasında yaşamış, bır ılahıyatçı, felsefecı ve hekım olan Marsllio Flcino, muzığin melankolı bozukluğunun tedavısınde önemlı bır yerı olduğunu vurguladı Fıcıno, kıtabında, öğrencıler arasında görulen melankolının muzık dınleyerek tedavı edılebıldığını ılerı surdu. Fıcıno'ya göre muzık sesı havanın tıtreşımıyle oluşmakta ve bu tıtreşımler ıle de mızaçta bır yukselme, ruhsal çökkünlukte bır duzelme olmaktadır Muzık aynı zamanda ınsan vücudunun tumunu de etkıleyebılmektedır Ficıno bu bağlamda muzık terapısı görecek olan melankolık hastanın kışısel olarak da muzığın ıçınde yer almasının gerektığını ılerı surmuştur Athanasıus Kırcher (6011680) "latro Musıca"nın kurucusu ve önculennden sı da bu yıllara rastgelır Bu özgun muzık okulunun kurucusu bır ılahıyatçı ve doğa bılımcısı olan Athanaslus Kircher'dır Kırcher çalışmalarını özelhkle vıbrasyon ve resonans uzerınde yoğunlaştırdı Kırcher'e göre ses, ınsan organızmasını gerçekten etkıleyebılecek bır guce sahıp Kırcher muzıkle ınsan organızması arasındakı ılışkıyı ınsan vucudundakı kaslarla toplardamarlar arasındakı ılışkıye benzetır Muzığın ınsan ruhunu, kaslarını.venlerını ıstenılen şekılde etkıleyebildığını ılerı surer ıp kadar başka hiçbir bilim dalının insanlan böylesine doğrudan ilgilendirmediği söylenebilir. Çeşitli yakınmalarla karşısına dikildiğimiz hekim, onca yıilık eğitimöğrenim sUrecinde edindiği meslekı bılgılerı ışığında bizleri eskı sağlığımıza kavuşturmaya çalışır. Hastalık dönemınde, sağiık, herkes için sihirli bir sözcük olur çıkar. Asiında hekim için dünyanın her köşesinde binlerce tıp bilimcisi an gibi çalışmaktadır. Her an, insana, canlıya, hastahklara ilişkin binlerce yeni bilgi (meraklı) hekime akar. Hekim, mesleki bir uygulamacı konumundadır; arkasında ise tıp biliminin esas yaratıcıları: Canlılarda oluşan maddeleri ve buntarın süreçlerini inceleyen biyokimyacı; canlıları inceleyen biyolog; maddelerin ozelliklerinı ve oirbirine dönüşümlerini inceleyen kimyager; mikroorganizmaları konu alan mikrobiyolog... molekulerbıyolog... biyofizikçi vb. gibi temel araştırmacılar bulunuyor. Tıp bilimi günümüzde o kadar alt uzmanlık dallarına ayrışmıştır ki bu listeyi istediğiniz kadar uzatabilirsiniz. Dahası, bilgisayar, elektronik mühendisleri de artık kendilerini bir ucundan tıp temel araştırmalarmın içinde bulmaktalar. Matematikçisi bile... örneğin nöron ağlarının çalışma sistemini araştıran ve yapay zekâ oluşturmaya çalışan bir grubun içinde, neredeyse bütün temel bilimcileri görmekteyiz. Söz tıptan hekimlikten açılınca, işte bütün bunlar gündeme gelmektedir. Son 10 yılda, bütün bu alanlardaki gelişmeleri, hakkını vererek derlemek, dergimizin çerçevesini, hacmini çok aşar. Bu sayımızda okuyacağınız "Tıpta 10 yıl" yazısı, sadece mesleki tıp açısından geriye doğru bakıyor, o da kalın çizgileriyle... Ancak dergimizde, tıp bilimi araştırmalarına, ayrıntılarıyla yer vermekteyiz. Bu sayımızda okuyacağınız, daha önce de yazarımız Asimov 'un dikkatleri çektiği, "Enzim kavramında devrimsel değişiklik" yazısı gibi... • •• Bu hafta da bu kadar... Gelecek cumartesiye kadar sağlıklı günler dileklerimizle, hoşçakalın... T "Kendimi iyi hissediyorum" Melankolık hastadakı ruhsal çökuntü, muzığın havada oluşturduğu tıtreşımlerle dağılıp çözulmekte ve hasta kendını iyi hıssetmeye başladığını söylemektedır Beyındekı "kara safra'nın muzıkle çözulduğü, önce beynı ve daha sonra da buharlaşarak vucudu terk ettığı ılerı surulur Bunun yanı sıra yavaş tonlarda ve kuçuk aralıklarla dınlenen muzığın de ruhsal canlanmayı, çoskunluğu kısmen bastırdığı söylenır Melankolık hastanın muzık dınlemesıyle, çokkun ruh vucuttan sıyrılıp çıkmakta ve organızma onun etkısınden kurtulmaktadır Kırcher'ın yıllar once muzıkle tedavının lyıleştırıcı etkılerı konusunda soylediklerının, bu konuda gunumuzde bılınenlere çok yakın varsayımlar olması çok şaşırtıcıdıri Kırcher'den bu yana muzıkle terapının ınsan vucudu ve ruhu uzerındekı etkılerı, bılımsel olarak kesın bır şekılde kanıtlanamamış olsa bıle, hıç kımse neşelı bır muzığın ruhsal oökkunluğu azalttığını, huzunlü yavaş bır muzığın ıse coşkun bır mızacı durgunlaştırdığını yadsıyamaz herhalde (Dcprassion and Music Utabından) OKURDAN Big Bang yok mu? Bundan bırkaç ay önce Amenkalı bır grup astrofızıkçı, bulunduğumuz bolgeden 10 mılyar ışık yılı ötede yeni oluşmakfa olan bir galaksi gozledıler Bu, kanımca çok önemlı bır buluştu. Çunku, ;u ana kadar geçer/ı olan Big Bang (Büyuk ratlama) kuramına aarbe tndırmektedır Bilındıği gibi Big Bang Kuramı'na göre evren genışlemektedir. Bu genışleme geriye doğru hesaplandığı zaman, yaklaşık 15 mılyar yıl once buyuk patlama ıle başlamıştır ve hâlâ sürmektedır. Bu kurama gore bu buyuk patlama esnasında en eskı olusumlar ılk fırlayanlar ve en uzakta olanlardır. Halbukı, 10 milyar ışık yılı ötesi evrenımızın sının sayılır ve en yaşlı oluşumlann bulunması gerekır. Yeni oluşmakfa olan bir galaksi BİZE 17 yuzyılın ılk yarısında Rlchard Burton tarafından yazıian "Melankolinin anatomisi" adlı kıtapta depressıf bozuklukların derecelendırılmesı yapılmaya çalışıldı Aynı kıtapta verılen bır çok Örnekle muztk terapısının melankolı tedavısınde çok onemlı bır yere sahıp olduğu da vurgulandı Muzık terapısının tedavı edıcı mekanızmasının araştırılması konusunda Burton, Justus Scallgerın goruşlerını destekledı Scalıger de muzığın havadakı tıtreşımlerle ve kışının dans etmesını sağlayarak ruhsal canlanmaya neden olduğunu söyledi Sonuç olarak muzık sayesınde ruhsal çökuntu ve mutsuzluk, yerını ruhsal canlanma ve mızaçta yukselmeye bırakmaktadır denılebılir Tedavı edıcı, fızyolojık göstergelerının bllımsel olarak kanıtlanamamasına rağmen, muzık 17. yuzyılın ıkıncı yarısında bıle terapötık saygınlığını koruyabıldı "latro muslca" olarak bılınen ve muzığın tanısal ve tedavı edıcı özellıklerının olduğunu savunan blr düşünce okulunun kurulma "Melankolinin anatomisi" saptanması dupedüz çelıskıdır ve Büyuk Patlama olmaaığını, tek ve çok küçük bir bolgeden evrenin genısemeye baslamadığını akla getırmektedır Eğer yazdıklarım spekulatıf değılse, bu buyuk buluş astrofızık ve astronomıdekı metafızık argumanlara kapıyı kapamakta olup bu bılım dalları ıle ılgılı gelişmeleri de duyurmanızı dılerım Dr Serdar Herguner ANKARA Cumhurlyet Blllm Teknlk • Sahibl Cumhuriyet Matbaaolık ve Gazetocılik Türk Anonım Şırketı adına Nadlr Nadl • Genel Yayın Müdürü Hasan Cemal • Müessese Müdüru ' EmliM Usaklıgll • Yazı Işlerı Müdürü Okay Gönsnsln • Yayın Yönetmenı. Orhan Bursah • Grafik Yönetmen. TQI*s Hasdemlr •