Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ITOLO J I lığısır /'CERCOPITHECOIDLER f ( KÜÇÜKMAYMUNLAR r HOMINOIDLER BÜYÜKMAYMUNLAR ÖRÜMCEK MAYMUN Q MAKAK SİYAMONG ŞEBEK ORANGUTAN GORİL ŞEMPANZE İNSAN :aldı. c = Ağaç çürudü ve içi boşaldı. Hayvanlin yerini kalsit (kalstyum karbonattan oluşan EVRİM AÖACI TABLOSU Yukanda Hominoid'lerin evrim ağacı görülmektedir. 18 milyon yıl önce yaşayan prokonsül bu familyaya dahildlr. mal olarak beyin hacmi kafatasının içini dolduran su Ölçülerek saptanır. Ancak araştırmacıların elindeki kafatası bozulmuş, deforme olmuştu. Bu nedenle Picktord, VValter, State University of New York'tan Dean Falk, Washington Üniversity'den Richard J.Smlth kafatası hacmini ölçmek için yeni bir yöntem buldular. Kafatası elastik olmayan bir maddeden oluştuğu için iç kısmını çevreleyen yayların uzunluğu değişmez. Bu ölçümlerle fosilin kafatasının 154180 cm 3 , yani ortalama 167 cm 3 olduğu belirlendi. Vücut ağırlığı da kemiklerin çeşitli ölçümleriyle saptanınca, Prokonsül Africanusun çağdas maymunlardan daha 'beylnll' olduğu ortaya çıktı. Bu arada Sir VVİIfrid Le Gros Clark, 1948'de bulunan kafatasını incelerken çağdaş ve eski primatlar arasında ortak blr nokta buldu. Tarih öncesi kafatasının frontal sinüsü (alın kemiğinin içinde bir hava boşluğu) bulunuyor. Bu çok önemli bir keşif, çünkü frontal sinüs sadece insanlarda ve Afrika maymunlarında bulunuyor. (Orangutanlarda ve eski dünya maymunlarında yoktur.) öykümüzün ilginç bir kısmı da 1951'de R114 bölgesinde bulunup önce incelemek üzere Londra'ya gönderilen, sonra 1964'te Kenya'ya iade edilen prokonsüle ilişkin. 1980'lerin başında paleontologlar Mlyosen Döneml domuz fosillerini Kenya Ulusal Müzesi'ne götürdüler. Domuz uzmanı parçaların içinde domuza ait olmayanları fark edip ayırdı. VValker da müzeyi zi yaret ettiğinde bu parçaların prokonsüle ait olduğunu fark etti. Müzedeki karışıklık, aynı hatanın kazı bölgesinde de yapılmış olabileceğini düşündürüyordu. VValker kazı yerindeki incelemeleriyle, ilk bulunuşundan 30 yıl kadar sonra Prokonsül Africanus'un diğer parçalarını bularak birleştirdi. (Bkz. Şekil 1) 18 milyon yıllık ağaç R114 bölgesinde 1894'te yapılan araştırma fosillerin bulunduğu çukurun aslında bir çukur değil, 18 milyon yıl öncesine ait bir ağacın gövde boşluğu olduğunu ortaya çıkardı. Kumlarla ve çökeitılerle kısmen gomülmüş olan ağaç, zamanla çürüyerek içi boşalmış. Bu boşluğa giren kertenkele, piton, yarasa veya diğer küçük etoburlar, avladıkları hayvanların kemiklerini bırakmış. Gerçekten de prokonsülün fosilinde bazı ek yerlerinde diş izlerine rastlandı. Zamanla ağacın içi bu artıklarla dolup kayalaşmış olmalı. (Bkz. Şekil 2) Bu çukurun sımnın çözümü Ikl temel sorunu da çözdü. Birinclsl, artıklar çevrelerindeki gri tortularla aynı jeolojik yaşta, yani 18 mflyon yaşında. Bu süre potasyumaron yöntemiyle saptandı. ikinclsl, ağacın gövdesıne dolan hayvan fosilleri prokonsülün yaşadığı yer ve dönemin canlılarına da ışık tutuyor. R114 bölgesinde bir terslik yüzünden yapılan kazılar başka bir temel bulgunun açığa çıkmasını sağladı. Viktorya Gölü'nde sık rastlanan şimşekli fırtınalardan biri R114'teki kazıyı su seviyesine kadar doldurunca Kenya Ulusal Müze ekıbi zorun lu olarak kazıya civar alanlarda devam ettiler. Böylece yüzlerce kemik ve binlerce kemık parçasının bulunduğu yepyeni bir bölge keşfedilmiş oldu. Kaswanga Primat Bölgesl adı verılen bu alanda en azından dokuz tam veya kısmi prokonsül Iskeleti bulundu. Bunlar, bebek sayılabilecek yaştan erişkinlere kadar dişi ve erkeklerden oluşuyor. Bu fosiller bilim adamlarının prokonsülün el, ayak ve uzuvlannın oranlarını saptamalarını sağladı. Yenı kemiklerin analizi yıllar alacağı için, çalışmalar daha önce araştırmalara konu olmuş kemiklerde yoğunlaştırıldı. İlk olarak seçilen prokon sül bilek oldu. Bileklerin karşılaştırılması Maymunlarla insanların bilekleri diğer memelilerinkinden farklıdır; ulna (ön kol kemiği) ile bilek arasında düzgün bir eklem yoktur. Oysa, örneğin eski dünya maymunlarının ulnasından çıkan bir kemik, bileğin iki kemiğinin (psiform ve trlquetrum) oluşturduğu boşluğa girer. 1951'de bulunan prokonsül iskeletinin sayısız araştırma ve pek çok doktora tezine konu olan sol elinde triquetrum kemiğı zarar görmüş olduğu için prokonsül bilek ekleminin doğası pek çok tartışmaya yol açmıştır. Kaswanga'da bulunan çok sayıda örnek bu tartışmaları sona erdirmiş bulunuyor. John Hopkins Üniversitesi'nden K.Christopher Beard'le çalışan VValker ve Teaford prokonsülle eski dünya maymunları arasında bir benzerlik olduğunu ortaya koydular. Prokonsülünki bazı açı lardan biraz daha ilkel bir düzeyde olmasına karşın, ulnayla bilek arasındaki dolaysız eklem günümüz hominoidlerinde rastlanan hareket kabılıyetinin temel özelliklerinı de taşımakta. Araştırmalara göre Miyosen Dönemi hominoidleri kendilerinden başka hiçbir türe benzemiyor. Özellıklerı benzersiz bileşimi prokonsülün anatomisini taşıyan çağdaş hayvan modellerinin bulunmaması değil, aynı zamanda her prokonsülün anatomik kompleks şekillerının benzersiz bir bileşım göstermesi de dikkat çekiyor. Örneğin ayağın bazı bilek kemikleri ince ve maymun gibi, ama buyuk parmak kalın, kaba ve kuyruksuz maymun gibi. Pek çok ortak özellik prokonsülün çağdaş, büyük, kuyruksuz veya kısa kuyruklu maymunlara, çağdaş maymunlardan çok daha yakın olduğunu gösteriyor. Yeni fosiller prokonsülün oldukça yavaş hareket eden, dikkatli bir tür olduğunu ve kollarını savurduğuna, el eklemleri üstünde yürüdüğüne ilişkin belirgin özellikler göstermediğini ortaya koyuyor. Bu keşifler hominoid evrimi konusundaki geleneksel yorumların sınırlı örnekler üstünde yapılmış genellemeler olduğunu göstermiş bulunuyor. Prokonsül, çağdaş şempanze ve gorilin belirli özellikler gösteren bir atası değildi. Aslında çağdaş primatlara sadece birkaç özellığı benzemekte. Artık hakkında edinilen bilgilerle evrim ağacındaki gerçek yeri belirlenmiş durumda. (Bkz. Şekil 3). (Sclentlfic Amerlkan, Ocak B9)