Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PALE 18 milyon yıllık ağacın sakla Keşfinden 60 yıl sonra, tarih öncesi maymun "Prokonsür'ün, insan ve maymunun en son ortak atası sayılan Miyosen Devrl primatı olduğu anlaşıldı. Çeviri: Gülşat Aygen Bir keşfin heyecan verici öyküsü T arih öncesi maymun "Proconsül", artık atalarımızın içinde en iyi tanınanı. Belirsizlikleri kendi içinde taş<yan veriler artık bilimin ışığıyla karanlıktan kurtulup yüzyıllar sonra bu türün yeniden keşfinl sağladı. Bu aynı zamanda mutlu sonia biten bir öyküye de benzetilebllir. Yakın zamanda kazı merkezlerinde yapılan keşifler hominoid (insansı) primatların 800 kadar yeni örneğini ortaya çıkardı. Hominoid primatlar büyük ve küçük maymunlan ve Insanları İçeren bir primat süperalİMldlr. Son çalışmalar prokonsül fosil ömeklerini arttırdığı gibi, yeni bulgular sayesinde prokonsülün büyük maymunların ve insanın son ortak atası olduğunu da ortaya koydu. öykü başlıyor öykümüz 1927'de, Batı Kenya'da oturan H.L.Gordon'un taşocağından kiroç taşı çıkartırken birtakım fosiller bulmasıyla başladı. Gordon önemli olabileceklerini düşünerek, bulduklarını British Museum patologlarından A.Tİndell Hopwood'a gönderdi. Fosiilerden biri avuç içi kadar bir kayadan çıkan tek bir dişten başka bir seye benzemiyordu. Ancak kaya temizlendiğinde bunun hominoid primatın sol üst çene kemlğl (maxilla) clduğu anlaşıldı. Madenden çıkan diğer fosiller, artıkların 18 milyon yıl önceslnde, Aşağı Mlyoaen Devri'nden kaldığını gösteriyordu. O yıllarda maymun fosilleri çok ender olduğundan bulunan örnekler çok önemliydi. Hopvvood daha fazla delil bulmadan, yeni bir primat bulduğunu duyurmamaya karar verdi. Araştırmaları için gereken parayı bulduktan sonra 1931'de Kenya'ya giderek, yeni hominoid fosilleri topladı. Iki yıl sonra bulgularını yayımlayarak Gordon'un bulduğu çene kemiğinin şempanzenin atası olan bir türe ait olduğu görüşünü savundu. O sıralarda Londra'da vodvil patronlarının "Consul" adını verdikleri, takım elbise ve kasket glyen, puro Içlp blslklete blnen şempanze çok ünlüydü. Hopvvood da bulduğu yeni antropoid maymunun adını bu şempanzeden esinlenerek "Proconsul Afrlcanus" koydu. Öykümüzün ikinci bölümü 1940 ve 50'lerde Kenya'ya pek çok kez giden Louls ve Mary Lsakey tarafından yazıldı. Mary Leakey 1948 yılında Viktorya Gölü' • • Aşağı Mlyoaen Dönomi'nde nehir kenarında bln ağaç vardı. b • Zamanla tortu ve çökeltilerln t lar burayı bir ev gibt kullanmaya başladı. Gövdeye kemlk ve tortu doldu. d = Sonunda ağacın g mermersl taş) aldı. nün Rusinga Adası'nda daha sonra en ünlü prokonsül örneği olacak olan kafatasını yumuşak tortulu bir kaya eğiminde, bazı kısımlan aşınmış olarak buldu. Yüz ve çeneler hemen hemen tamamdı, ama kenarlar sadece kayadaki izlerinden çıkartılabiliyordu. Bu kafatasının Hopvvood'un tanımladığı tOre ait olduğu farz edildi. Ancak Lea key çiftinin Rusinga ve onun yakınındak Mfango adalarında yaptıkları keşifler iki tüı prokonsül bulunduğunu gösteriyordu: Bü yük, şempanze boyundaki Prokonsü Nyanzae ve Hopvvood'un tanımladığı, da ha küçük Prokonsül Afrlcanus. Bundan sonraki en önemli örneh 1951'de, Rusinga Adası'nın Kiaganga ala nını araştıran jeolog Tom Whltworth ta rafından bulundu. Erişkin olmayan bir ka fatası, ön uzuvlar, eller ve bir ayağın par çaları birleşınce bir prokonsül ortaya çık tı. Yukarıda anlatılan 1948 ve 1951 bulgu ları son yıllarda prokonsül öyküsünde yen roller üstlenmek üzere tekrar ortaya çıka rıldı. Birkaç yıl önce Paris'teki Paleonto loji Enstitüsünden Martln Pickford Lou is Leakey'in 1947'de yazdığı kitabın giri şinde bir şey fark etti. Bu bölümde Man Leakey'in bir yıl sonra kafatasını bulduğı yerde, kafatası parçaları olabilecek birta kım kemiklerden söz ediliyordu. Pickforı bunların kafatasının erozyonla kopan par çaları olabileceklerini fark etmekte gecik medi. Nairobi'deki Ulusal Müze'de sakla nan kaplumbağa parçalarını inceleyincı bunların prokonsül kafatası parçaları ol duğunu saptadı. Pickford ve VValker paı çaları yapıştırarak orijinal şekline kavuş turdular. Prokonsül iskeletinin bir araya getirilmesi otuz yıl almıştır (solda). Whltworth tarafından 1951'de bulunan parçalar gri olarak gösterilmiştir. Mavi renkli parçalar, Pickford ve Walker tarafından 1984'te Kenya Ulusal Müzesi'ndeki koleksiyonlarda bulunmustur. Kırmızı renkli parçalar 1984'te Alan VValker ve Mark Teaford tarafından bulundu. Üstte, prokonsülün 18 milyon yıl önceki temsili resml. Beynin hacmi önemli Evrim biyologları için en önemli kon prokonsülün ne kadar 'beylnll' olduğuy du. 'Beyinlilik' derecesi beyin hacmini vücut ağırlığına oranıyla saptanıyor. Noı