Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
V İ T A M İ N LE R Vitaminlerin, vücudu kanser ve çeşitli enfeksiyonlara karşı korumada yaşamsal önemde rol oynadıkları kanıtlandı. Derleyen: Ismail Murat ucudumuzun her hücresi gün be gun on bınlerce "radıkal" hucumuna goğus gerıyor Bu yıkıcı hucumlar karşısında hucrelerın önemli bır mutteflkı vitaminler Radıkal sözcuğu kımya dılınde, polıtık dılden tumuyle farklı bır anlama sahıp Polltık platformdaki tanımını bır yana bırakırsak bir radıkalın kımya sözluğundekı tanımı şöyle Radikal (kok), çok kısa yaşamlı olup başka kök ya da molekullerle hızla tepkıme veren ve tek sayılı elektron bulunduran atom ya da molekuldur Tanımdan anlaşılacağı gıbt radıkaller "rahat durmayan" molekuller, çevrelerınde bulunan molekullerle kolayca tepkımeye gırıp onların yapısında değışımlere yol açabılıyorlar işte bu ozelıklerı nedenıyle ınsan organızmasındakı radıkallere bırer kanser etkeni gozuyle bakılıyor Radıkallerın verdığı hasardan korunmak ıçın yeterınce vıtamın alınmadığında kanser rıskının yukseldığı de bırçok epıdemıycHojık araştırmayla gösterılmış bulunuyor Bu araştırmalar arasında, 3 000 kışının katıldığı "Basel Çalışması" önemli bır yere sahip Araşiırmaya katılanlar beslenme alışkanlıkları ve kanlarındakı vıtamın duzeylerı belırlendıkten sonra ızlemeye alınmış Çalışmaya katılanlardan 268 kışı yedı yıllık ızleme süresı ıçınde olmuş Ölenlerden 102'sının ölum nedenı kanser. Basel Unıversltesı'nde ölum nedenlerıyle kandakı vıtamın duzeylerı arasındakı bağıntı değerlendırıldığınde ılgınç sonuçlar goze çarpıyor Kanserden ölenlerln kanında A vltamlnl ve dlğer antl ofcsldan vitaminler yetersiz duzeyde. Özellıkle mıde kansennden ölenlerde bu yetersızl'k daha fazla Vitaminler kanserden korur mu? V larda rol aldığına ılışkın çeşıtlı kanıtlar var elimızde Özellıkle "antioksidan" vitaminler bu yönden ayrı bır önem laşıyor Bu vitaminler organızmadakı oksıtleyıcı (zararlı) molekullerı ındırgeyerek etkısiz kılıyorlar Oksıtleyıcı maddelerın başında, adından çıkarabıleceğımız gıbı oksıjen gelıyor Oksıjenın yaşam ıçın vazgeçılmez bır eleman olduğu kadar, hucrelere zarar verdığı de bılınıyor Oksljenli su, guçlu bır mıkrop öldürucüdür Organızma, vucuda gıren mıkropları öldurmek ıçın oksıjenı benzerı bır amaçla kullanır Vucuttakı bır grup kan hucresı oksıdaz adlı bır enzımı aktıfler Oksıdaz enzımı aktıf oksıjen (tek atomlu oksıjen 0) uretır Aktıf oksıjen bakterılerı öldurmekle bırlıkte çevresındekı vucut dokularına da zarar verır Oksıdazı aktıfleyen "Kamıkazehucresı" ıle bırlıkte çevredekı dokuda çogunlukla hasar görur ve cansız bır nedbe dokusu oluşur Oksıtlenmenın yol açtığı hucre hasarı olayında oksıjen "kötu yuzunu" gösterır Oksıjen, yağda lyı çözunmesı nedenıyle, yağ ıçeren hücre zarlarında, hasar yapar Bu durumun hucre ıçın önemli sonuçları söz konusudur çunkü hücre zarı, hucreyı yalnızca çevreleyen basıt bır yapı değıldır, bu zarın çok sayıda yaşamsal ödevi vardır içınde DNA kalıtsal materyalının bulunduğu hucre çekırdeğını korumak, hucre zarının ödevlerınden bırıdır Hucre zarının ışlevı, oksıtleyıcı maddeler tarafından bozulduğunda, kanser etkenı maddeler kolayca DNA'ya erışme olanağına kavuşur Yapılan hesaplara göre tek bır hucrenın kalıtım materyalı, her gun 10 000 kanserojen hucuma karşı koymak durumundadır Bu hucumlardan başarılı olanların bır bölumu, hedef hucreyı bır tumör hucresıne donuşturebılecek mutasyonlara yol açabılır Hucre zarının sağlamlığının kanser oluşumundakı yerıne ılışkın başka bır gosterge, kontaktınhıbısyon (değınme ınhıbısyonu) olgusudur Kontakt 'nhıbısyon, bır tur buyume kontrolu mekanızmasıdır Normal bır hucre, komşu hucrelere değındığını' hıssettığınde" buyumesını durdurur Buna karşın tumor hucreleri böylesı bır kısıtlanma gereğı duymaksızın buyumelerını surdururler Tumor hucrelerının zarları bu değınmeyı algılama yeteneğını yıtırmıştır Oksıdatıf hucre hasarları, hucrenın kanserleşmesıne yol açan bu tur değışımlerın çıkış noktası olabılırler Kanserleşme surecının başlangıcında rol alan tek molekul turu oksıjen ve aktıflenmış formları değıl Bır veya daha fazla serbest elektrona sahıp radıkaller, gırdıklen dokudakı dığer molekullere saldırarak onları da "radıkallaştırırler" Kanserojen olduğu saptanmış bırçok maddenın vucutta radıkal formda olduğu saptanmıştır içme suyu, hava, ilaçlar, alkol ve slgara, çevremlzdekl radikal kaynaklarıdır. Yıne hesaplara göre sıgarasından bır nefes çeken kışı yaklaşık 100 bılyon (10"5 radıkal molekulu almaktadır Vucudun dışından gelen bu radıkallerın yanı sıra vucut ıçınde de radıkaller oluşur Gundelık yasamda karşı laştığımız olağan durumlar, vücudumuzda radıkallerın oluşmasına neden olur Sözgelimı otobuse yetismek ıçın koştuğumuzda, alışık olmadığımız halde sırtımızda ağır bır yuk taşıdığımızda, bır hafta sonu gezısıyle dağa çıktığımızda butun hafta masa başında oturduktan sonra arkadaşlarımızla futbol maçı yaptığımızda, vucudumuz oksıjen eksıklığıyle (hıpoksı) karşılaşır Vucudun kandakı şekerı "yakmasıyla"eldeedebıleceğınden daha fazla enerjı uretmeye gerek duyduğu durumlarda da bır oksıjen eksıklığı ortaya çıkar Dolayısıyla vucudun alışık olmadıgı bır bıçımde aşırı guç harcaması sonucunda dokularda meydana gelen oksıdatıf stres, hucrelerın yaşlanmasını hızlandtrır Organızmadakı enerjı uretimı, vucudun enerjı santralları olan mıtokondrılerde gerçekleşır Buradaki reakslyon, hıdrojenın oksıjenle bırleşerek suyun oluşumu sırasında enerjlnln açığa çıkmasından başka bır şey değıldır Normalde bır patlamayla oluşan bu reaksıyon, mıtokondrılerde aşamalı bırtarzda meydana geldığınden, çok sesstz cereyan eder Bu reaksıyonun her bır basamağında fazladan elektronu olan radıkaller ortaya çıkar Ancak normalde bu elektronlar hemen bır sonrakı basamağa taşınır ve reaksıyonun sonunda solunum yoluyla oksıjen alınır Organızmada enerjı fazlalaştığında, mıtokondrı ıçındekı reaksıyon basamakları arasındakı eşgudum bozulur Oksıjen azlığında özellıkle son aşamada oluşan radıkaller serbest kalır ve hucre zarıyla reaksıyona gırerek ona hasar verır Radıkal saldınlarına karşı zan koruyan uç vltaminden ikisl E vitamlni ve provitamln A (betakaroten) hucre zarında mevcuttur E vıtamınl yuksek oksıjen basıncında dokuları korurken betakaroten duşuk oksıjen basıncında savunmayı ustlenır Bu açıdan her ıkı vıtamın bırbırını tamamlayıcı etkı gösterır Betakaroten bır "radıkal kapanı" ışlevı gorur Betakarotenın kımyasal çıft bağlar Oksljenin rolü dan zengin yapısı, radıkal molekulu tuzağa duşurerek etkısiz kılar Benzen bır yapıya sahıp olan E vıtamını de radıkaller ıçın bır "Paratoner" ışlevı görur Tek bır E vitaminl molekülü, hucre zarındakı 1000 adet yağ asıdı zıncırını radıkal hucumlarından koruyabılır Radıkalerın serbest elektronlarını alan bır başka molekul de C vltaminidlr. C vıtamını radıkalden aldığı elektronu organızmanın kendı maddesı olan giutatıona aktarır Glutatıon yıne organızmanın kendı molekulu olan NADH'ye bu elektronu vererek reaksıyonun doğal seyrının tamamlanmasını sağlar Sureklı açlık durumunda NADH mıktarının azalması sonucunda yeterlı mıktarda radıkal yakalanamayacağından hucre yıne zarar görecektır Antıoksıdatıf ozellık taşıyan uçuncu vıtamın olan C vltamini, bağısıklık sıstemını guçlendırerek tumör oluşumuna karşı organızmayı savunma ışlevını yer.ne getırır Bağısıklık sıstemının yabancı hucreleri "yutan" elemanları olan makrofajlar kendı ıçlerınde C vıtamınını kırk kat daha fazla yoğunlaştırma yeteneğıne sahıptırler Yabancı hucrelere ve bu arada tumör hucrelerıne karşı C vıtamını kullanırlar Iskoçyalı bılım adamı Anderson, 1985'te yaptığı bır deneyle makrofajların etkınlığınde C vıtamınının oynadığı rolu çok lyı bır bıçımde ortaya koymuştur Anderson, hedef yabancı hucreler karşısında guçsuz kalan makrofojların bulunduğu bır ortama C vıtamını damlattığında makrofajlar hızla saldırıya geçerek hedef hucreyı yok etmışlerdır C vıtamınının makrofajlar uzerındekı olumlu etkısı, bu molekulun kanser ve enfeksiyonla mucadeledeki önemlnl açıkl&yabılır Bu olumlu etkının gözlenebılmesı ıçın her gun 100200 mg C vıtamını alınması önerılmektedır E vıtamını ıçın korunma dozu, vucut ağırlığının her kılogramı başına 1 mılıgramdır Betakaroten ıçın koruyucu, doz, gunde 1530 mılıgramdır (Bild der VVIssenschaft, sayı 91988) E vitaminl Antıoksıdan vitaminler olan betakaroten (provıtamın A), C vıtamını ve E vıtamını duzeylerının kanda duşuk olması, kanser rıskıni arttırmakta. Ya da olumlu yönden bakarsak. yeterlı vıtamın alındığında kansere yakalanma olasılığı azalıyor Bu gözlemı açıklamak ıçın başlıca dort mekanizma uzerınde duruluyor • Vitaminler, sındınm kanahndakı besın hamuru Içınde kanserojen maddelerın oluşumunu önleyebılir Buna en unlu örnek C vıtamınının nıtrat ve nıtrıtlı besınler alındığında bunlardan nıtrosamın oluşumunun engellemesıdır Nitrosamlnlerln kanserojen olduğu hayvan deneylerıyle kanıtlanmıştır Bu nedenle kaşarlısucuklu tost gıbı nıtrosamını bol besınler alındığında beraberınde blr bardak taze portakal suyu ıçılmesı önerıhr • Vitaminler, hucrelerde metabolızma urunlerının karsınojen maddelere dönuşmesını önleyebıır • Vitaminler doğrudan tumör hucreleri veya bunların ön aşamalarını etkıleyerek hücre farkhlaşmasına mudahale edebılır • Vitaminler bağışıklık slstemlnl güçlendırerek dolaylı olarak kansere karşı vucudun savunma ve mucadelesıne katkıda bulunabılırler Vitaminlerin yukarıdakı mekanızma Vitamln ve kanser riski