Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÜŞÜN BUL SORUN CEVAP VERELİM İslamiyetle ilgili bilgiler istanbul dan Falk Tazel'in İslamiyet ile ilgili 3 sorusu var: 1) ikinci hallfe ö m e r zamanında günde 3 vakit namaz kılındığım okudum. Doğru mudur? 2) islamlyetten önce, cuma gününe Yevm ül Arube' denlldlğlnl duydum. Bu, Arap günü anlamına mı gellyor? 3) Ayların, göktekl Ay'ın dönümüne göre düzanlanmeai lılamlyetten önce ml, sonra mıdır? Bu soruları, Türkiye Diyanet Vakfı Islam Anslklopedlsi Müdürü Ahmet Gürtaş yanıtlıyor: 1) Hazreti Peygamber'in zamanından beri namaz beş vakittir. Beş vakitin herhangi bir manası yoktur, sadece öyle emredildiği için namazlar beş vakit kılınır. Eğer on vakit emredilmiş olsaydı, her gün on vakit namaz kılınacaktı. Hazreti Omer zamanında namaz üç vakit kılınırdı diye bir şeye hiçbir kaynakta rastlamadım. 2) Yevm ül arube, arube günü demektir. Ancak arube ile Arap kelimelerini birbirine karıştırmamak gerekir. Arube, Arapçaya Süryaniceden gelmiştir ve rahmet demektir. Yevm ül arube ise, Allahın rahmetinin bol olduğu gün' manasındadır. İslamiyetten önce de cuma günü kutsal olarak kabul ediliyordu. Bu yüzden cuma günü yevm ül arube şeklinde ifade edilmiştir. Bu güne yevm ül cuma denmesi ise daha sonraki tarihlere rastlıyor. Bu konuda iki ayrı görüş ileri sürülüyor. Birincisi, İslamiyetten 100150 sene önce kullanıldığını, ikincisi ise Kuran'dan sonra kullanıldıgını ileri sürüyor. Çünkü, Kuranı Kerim'de Cuma Suresi var. 3) Hicri takvim, ayın hareketlerine göre düzenlenmiştir. Ancak bu takvim Arap âleminde İslamiyetten önce de kullanılmıştır. İstamiyetle birlikte başlayan, sadece hicretin başlangıç olarak kabul edilmesidir. O da Hazreti Peygamberin hicretinden 17 yıl sonra kabul edilmiştir. Yani, bu karar 639 yılında alınmıştır. Ancak başlangıç yılı hicretin gerçekleştiği 622 olarak kabul edilmiştir. D lında ihtisas yaparak da gen mühendisliğine gecilebilir. Bir başka sorun, Türkiye'de gen mühendislerinin nasıl çalıştıkları konusudur. Bu alan Türkiye'de oldukça yenidir, ama bazı yeni kuruluşlar da vardır. Şu anda TÜBİTAK'ın Gebze ünitesinde böyle bir çalışma var. İstanbul Tip Fakültesi'nde Deneysel Tıp Araştırma Uygulama Merkezi'nde çalışmalar sürüyor. Bunların dışında, Türkiye'deki diğer üniversiteler de yavaş yavaş bu yöne kayıyorlar. Mesela Hacettepe'de, ana karnındaki çocuklann genetik hastalıklarının teşhis edildiği merkezde gen mühendisliğinden yararlanılıyor. ileriki yıllarda, Türkiye'de bu konu tam anlamına yakın olarak oturmuş olacak. D * " VÂTA6IM1M , B(£ İnsanlann boyları uzatılabilir mı? y/ITMJNIN ACPNOA TımSAH (JIAN ADAtt, ÜÜ 6İ SÜ İ Yatağının altında timsah olan adam, doktoru niye aramamıştır? Timsahın cinsi nedir? Kim Ne Kadar Almış? (ödüllü Bulmaca) Ali'nin arkası dönükken, bir arkadaşı (A) rastgele bir sayı seçer ve ortada duran bir şekerlikten 4n tane şeker alır. ikinci arkadaşı (B) de Ali'ye göstermeden 7n, üçüncüsü (C) ise 13n tane şeker alır. Daha sonra C, diğer iki arkadaşa ellerindeki kadar şeker verir. B de A ve C'ye ellerindeki kadar şeker verir. Son olarak B ve C de, A'dan ellerindeki kadar şeker alır. Ali, arkadaşlarından birine elinde kaç şeker olduğunu sorar ve hem de üç arkadaşının başlangıçta kaçar tane şeker aldıklarını söyler. Ali, kaç şekeri olduğunu kime sordu ve herkesin aldığı miktarı nasıl saptadı? Bllmecoyl doflru çAzen 5 okuyucumuza Rlcnard WestfaM'ın "Modern Blllmln Okifumu" kltabını armafian edecefllz. bunlardan 5'i anneye, 8'i erkek çocuğa, 2si de kız çocuğa verilebilir. U Genetik mühendisi nasıl olunur? Okuyucumuz Umut Pekel'in sorusu şöyle: Ben 15 yaşında bir lise öğrenclsiylm. ilerideki en büyük idealim fse genetik mühendisi olmak. Fakat bildiğim kadarıyla Türklye'dekl ünlversitelerin hlçblrisinde bu bölüm yok.. Bu yüzden nasıl genetik mühendisl olunacağını bllmlyorum. Acaba hangi okulları bltirmem gerekiyor? Sorunuzu istanbul Ünlversltesl istanbul Tıp Fakültesl'nden Dr. Tuncay Altuğ şöyle yanıtladı: Doğrudan doğruya gen mühendisliği eğitimi veren bir okul, dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Yapacağınız ilk şey, üniversite öğrenimini biyoloji ya da tıp alanında yapmaktır. istanbul Üniverşitesi Fen FaküKesi'nde ya da Boğaziçi Üniversitesi'ndeki biyoloji bölümlerinin yani sıra Türkiye'deki öteki üniversitelerin biyoloji bölümlerini bitirerek, daha sonraki çalışma aşamalarına gecilebilir. Diğer yandan tıp eğitimi gördükten sonra mikrobiyoloji ya da biyokimya da "Bir kurşun geçirmez gömlek lütfen" Dandikya'da son arzu Geçen haftanın çözümleri Kızaklı Bulmaca Eğer Jack London, 5 köpekle 50 mil daha gidebilseymiş, kampa yalnızca 24 saatlik bir gecikmeyle varabilirmiş. Demek ki, 100 mil gidebilseymiş kampa tam zamanında varacakmış. Bundan da ilk günün sonunda kampa 100 mil kaldığı anlaşılır. Beş köpekle 100 mil değil, (5/3) x 100, yani 166 1/3 mil gidebilirmiş. Bu 66 1/3 milin kendisine 48 saatte mal olduğu düşünülürse, tam hızla günde 33 1/3 mil aldığı görülüyor. Dolayısıyla London, ilk gün 33 1/3 mil, iki köpeğin kaçmasından sonra da 100 olmak üzere toplam 1331/3 mil yol almıştır. K«iMn llhan, Kdz.Er^JII; Duruş Kozan, H * ^ ; TatMin Ofluı AcvtOric, Adana; IMvm«t 84nm«z, Ankara; Can Bayhan, Istanbul. Zengin Romalının Mirası Elbette böyle bir durumda "doğru" bir çözüm yoktur. Ancak ölenin vasiyetine elden geldiğince uymak gerekir. Bu doğrultuda Romalı yargıç Salvian Julian şöyle bir çözüm önerir: ölen Romalının vasiyetindeki amaç, doğacak erkek çocuğa annesinin iki katı bir servet bırakmaktır. Bu durumda miras 7'ye bölünür, anneye iki, erkek çocuğa 4, kız çocuğa ise 1 pay verilir. Karşı bir görüş ise şoyledlr: Romalı, karısının servetinden 1/3'lük bir pay almasını istemiştir. Ancak Salvian Julian, ona yalnızca 2/7'lik bir pay vermiştir. Neden, kadına servetin 1/3'lük bir bölümü, geriye kalan da çocuklara vasiyete uygun bir biçimde 4'e 1 oranında verılmesin? Buna göre, miras 15 paya bölünüp, özgür Yıldız'ın sorusu şöyle: insan boyu yapay yöntemlerle uzatılabilir mi? Boy uzatmanın yan etkileri var mıdır? Bu soruyu istanbul Ünlversitesi İstanbul Tıp Fakültesl'nden Dr. Tuncay Altuğ yanıtlıyor: Eskiden yenı ölmüş insanlann hipotis bezlerinden elde edilen büyüme hormonları kullanılarak insan boyu uzatılıyordu. Şimdiyse gen mühendisliği ile elde edilen hormonlar kullanılıyor. Eski yöntem çok pahalıydı. 10 ölüden, çocuğun ancak bir haftalık tedavisine yetecek miktarda büyüme hormonu elde ediliyordu. Oysa günümüzde gen mühendisliği yoluyla çok daha fazla miktarda ve ucuza büyüme hormonu elde ediliyor. Bu hormonlar özellikle cüceliğin tedavisinde kullanılıyor. Bu tedavi sonucu çocuğun boyu uzatılabiliyor. Ancak orta boylu insanlarda bu tür hormonlar pek kullanılmıyor. Çünkü bazı yan etkilerı var. Büyüme hormonunun pankreas bezindeki kanşekerini ayarlayan insülin hormonu üzerinde olumsuz etkisi oluyor. Son zamanlarda Sovyetler Birtiği'nde uygulanan ortopedik bazı ameliyatlarla 7 santime kadar boy uzatılabiliyor. Bu yöntemle kemiklere bazı maddeler takarak boy uzatmak mümkün. Ancak Türkiye'de bu ameliyatlar yapılmıyor. D Kazanan okuyucularımız 15