Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
A M daaan a... ALKOL yan kimyasal reaksiyonlar, insanda çeşitli etkiler meydana getiriyor. Bazı alkol elementleri vücudun dopamin, serotonin, adrenalin gibi salgılarıyla birleşince, tıpkı uyuşturucu madde almış etkisi gösteriyorlar. Görülüyor ki, alkolün vücuda girmesiyle birlikte tüm metabolizmada bir değişiklık başgösteriyor. Bu değişikliğin ne kadarı zararlı, ne kadarı zararsız, ne kadarı zevk veriyor, ne kadarı zevklerden mahrum ediyor? Tüm bu sorular henüz kesin ayrıntılarıyla açıklığa kavuşmuş değil. Metabolizmada oluşan değişiklikler hemen herkeste aynı olmasına karşın, gene de tepkilerin insandan insana değişmesi, alkol konusunda kesin birtanımlamayı imkânsız kılıyor. humuzun sahtedostu »çemeyenler veya 2ararsız derecede alkol alanlar, alkolün nuz? şan alkol, 1,5 saat içinde vücuda dağılır. Alkolden sırasıyla ın böbrekler, kalp, akclğerler onikiparmakbağırsağı, lır. ha akıcı bir sıvı haline gelir. Bu kimyasal değişiklik, sinir hücrelerinin normal görevini yapmalarını önler. Alkol oranı arttıkça, yağ tabakası daha gevşer ve uyarılar gerektiği gibi beyne ulaşamaz. O zaman ınsan "sarhoş" olur. İnsan beyni artık sadece yarım veya daha az kapasite ile çalışan bir santral haline gelmiştir. Bir erkeğin karaciğeri, vücudun her 10 kilosu için, bir saat içinde ancak 1 gram alkolü çözümleyebiliyor. Kadınlarda ise bu işlemde aynı doz alkol ıçin, erkeğe göre iki mısli zaman gerekiyor. Mer iki cins için de bu işlemi çabuklaştıracak bir yol, yöntem yok. Fazla ve sürekli alkol icerek karaciğeri bu işleme alıştırmak ise söz konusu değil... Bu nedenle alkol, çok uzun süre kanda kalıyor. Örneğin, 80 kiloluk bir erkekte, bir saat içinde ancak 8 gram alkol çözümlenebiliyor. Bir litre şarapta yaklaşık 80 gram saf alkol bulunduguna göre, ancak 10 saatin sonunda vücut alkolü tamamen dışarı atmış oluyor. Alkol neden ve nasıl sarhoş ediyor? sa bir sürede kurutur. İnsanın sinir sisteminin merkezi olan beyin ve omurilik, alkolü en fazla bünyesine alan organlar oluyor. Alkol, tüm vücut sıvılarına anında yayılıyor demiştik. Söz konusu iki organ, bir yandan özel bir sıvı içinde bulunduklarından, bir yandan da sürekli kan dolaşımı yoluyla yıkandıklarından, iki yönden alkolün etkilerine maruz kalıyorlar. Sadece 12 saat içinde beynimizden yaklaşık bin litre kan geçer. Bu nedenle kanda alkol oranı arttığında, beynimiz ve diğer sinir merkezleri, gerçek bir alkol banyosu yapmak zorunda kalıyorlar. Bu arada kas gücü artar, çünkü yorgunluk hissi ortadan kalkmıştır. Ancak bir ipliği iğneden geçirmek gibi itina isteyen basit bir iş bir türlü becerilemez. Dikkat ve konsantrasyon gücü iyice azalmıştır. Bu arada "süperego" devreye girer ve mutlu bir esenlik başlar. Görüş bulanıklaşır, konuşma anlaşılması güç sözlere donüşür. Duyular, her zamankinden daha hassastır. Ancak beyin, emirleri daha yavaş gönderebildiğinden, reaksiyonlar zayıflamıştır. İki kadeh viski: Sınır gesiz hareketlerin llk sımrını Pek çok hekimin ortak görüşüne göre, kanda binde 0,4 oranında alkol den Dengesizlik Beynimizin bilinç merkezi olduğu, millattan önceki yıllardan beri hekimler tarafından biliniyordu. Bu organ sadece 5 duyumuzun tanım merkezi olmakla kalmıyor, aynı zamanda fikir ve hafıza merkezi olma özelliöjni de taşıyor. Tüm hareketlerimiz beyın tarafından idare edilir. Vücudumuzda olan biten tüm hareketlerden de gene bu organımız sorumludur. Ancak sinir hücrelerini çevreleyen sıvının, alkolün etkisiyle yoğunluğunu kaybetmesi, dış uyarıların beyne ulaşmasını geciktirir, ayrıca beynin vücut hareketlerini kontrolünü de güçleştirir ve sanuçta bir dengesizlik oluşur. Californıa Üniversitesi profesörlerinden Ernest Noble, bu olayı şöylo açıklıyor: "Sinir hücrelerinin duvarları, koruyucu cisimciklerle kaplıdır. Bunlar bir yağ denizınde yüzen buzdağlarına benzetilebilir. Dışardan gelen uyarılar, bu buzdağlarının etrafındaki iletken yağ tabakasını normal bir şekilde aşarak elektrik akımı şeklinde beyne erişirler. Bu yağ tabakası, alkolle karışınca da Yararı yok mu? Peki, alkolün hıç mı yararı yok? Bu konuda son yıllarda yapılan araştırmalara göre, her gün alınan 2030 gram alkol, miyokard enfarktüsüne karşı koruyucu doz oluşturuyor. Ancak alkolün fazlası da kalp kasına zarar veriyor, hücrelerdeki enerji iletişimi bozuluyor, pompalama gücü azalıyor. Alkol erkekleri "dlşileştiriyor" mu? Bu soruya açık bir şekilde "evet" yanıtı verilirken olay şöyle açıklanıyor: Erkek vücudu az miktarda "östrojen" adını verdiğimiz dışilik hormonu salgılar. Bu hormon karacığer tarafından etkisiz hale getirilir. Ancak sürekli olarak alkolü çözümlemeye uğraşan ve dolayısıyla yorgun bir karaciğer, bu fonksiyonu eskisi gibi yerine getiremez. Zamanla kanda östrojen hormonu artar ve erkek "dişileşir". Görüyoruz ki alkol, kan dolaşımı yoluyla tüm organlarımızın içine giriyor. Alkolün kanda kaldığı süre ne kadar uzun olursa, diğer bir deyişle, ne kadar fazla alkol alınırsa, hücrelerin etkilenmesi de aynı oranda oluyor. Alkolün etkilerinden birisi de, hücrelerdeki suyu emmesidir. Bitkiler üzerinde yapılan deneyler, bu işlemi açıkça kanıtlıyor. içinde sadece yüzde 1 oranında alkolbulunan su.bitkıye verildiğinde bitkiyi kı oluşturuyor. Bu orana, iki ölçü viski ile erişiliyor. Binde 0,8 oranındaki alkolle tehlike olasılığı artıyor. Bir buçuk litre şarap, kandaki alkol oranını binde 1,5'a yükseltir. Bundan sonraki kadehler ise beynin felç durumunu giderek arttırır. Vücudun dengesi bozulur ve yalpalama dediğimiz hareketler başlar. Refleksler giderek yavaşlar, hatta tamamen durabılır. Bu safhada "sarhoş", gözüne hızla yaklaştırılan bir eşya karşısında bile gözkapağını indirmez. Alkol, kimi insanlar için bir zevk kaynağı oluşturuyor. İçkiyi sevenler, alkolü tercih nedenlerini çeşitli şekillerde açıklayabılırler. Yazımızdan da anlaşıldığı gibi, normal sağlık koşulları altında, alkolün azına, hekimlerin bile ıtirazı yok. Önemli olan ölçülü içmek ve bu ölçüyü hiç kaçırmamak. Ancak, bu arada, alkolün bağımlılık tehlikesini de göz ardı etmemek gerekiyor. Alkol, beynimizin henüz keşfedilmemiş merkezlerinde, öylesine esrarengız kimyasal bileşimler oluşturuyor ki, bu reaksiyonlar aynen bitkisel uyuşturuculann etkisine benziyor. Alkolün insana sadece zevk vermesi değil, beyinde oluşturduğu karmaşık kimyasal bileşimler nedeniyle bağımlılık yarattığı ileri sürülüyor. Doğal olarak da bu durum üzücü ve sağlık açısından tehlikeli sonuçlar yaratıyor D (Salve) Tatlı bir heyecanın anlamı Bir kadeh içki, ağzımızdan mideye indiği andan itibaren değişik safhalar birbirıni izlemeye başlar. Önce tatlı bir heyecan içimizi kaplar. 250750 miligram alkol, bu duygu için yeterlidir. Belirli bir neşe ve rahatlama, gevşeme hissi duyulur. Alkol alındıkça neşe de artar, konuşmalar daha bir canlanır, gülüşler yüksek kahkaha halini alır. Bu neşell canlılık hali, beynin kontrol sisteminin yavaş yavaş felç olmakta olduğunun habercisldlr. Korku hissi hızla kaybolur ve insan tüm eğitimlni ve görgü kurallarını unutarak içgüdüsünün ölçüsüz isteklerini açığa vurabilir. insanın kendisini en özgür hissettiği bu anlar, aslında kontrolsüz kalışının bir işaratidir.