03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 16 MAYIS 2021 PAZAR AKŞENER’İN 26 MAYIS’TA ‘PARLAMENTER SİSTEM ÇALIŞMASINI’ AÇIKLAMASI BEKLENİYOR Taslak görücüye çıkıyor İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, 26 Mayıs’ta açıklayacağı partisinin güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasında dikkat çeken Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Hâkim Savcılar Kurulu (HSK) önerileri bulunuyor. MHP’nin yeni anayasa çalışmasında yer alan SELDA GÜNEYSU “AYM’nin yüksek mahkeme statüsünden çıkarılması” önerisinin aksine İYİ Parti’nin çalışmasında, “AYM ve HSK’nin yapısı korunuyor.” Ancak her iki kurumun da üyelikleri yeniden belirleniyor. Buna göre, AYM ve HSK’nin üye yapılarının “muhalefet ve iktidar açısından eşit olması” öngörülüyor. Bununla birlikte TBMM’nin denge ve denetleme yetkilerinin artırılması için “soru, gensoru” uygulamalarına geri dönüşe geçiş önerisi yer alırken, TBMM’deki komisyonların üye yapısının da yine “muhalefet ve iktidar” olmak üzere eşit oranda belirlenmesi önerisi dikkat çekiyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçen haftalarda partisinin anayasa çalışmasını açıklamıştı. Henüz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisine sunulan anayasa çalışması ile ilgili Bahçeli, “AYM’nin yüksek mahkeme statüsünden çıkarılmasının öngörüldüğünü” belirtmişti. MHP’nin çalışmasının ardından şimdi muhalefet partileri de 2023 seçimlerine doğru giden süreçte iktidar ile muhalefet arasında çokça tartışılacak güçlendirilmiş parlamenter sistem önerilerini açıklamaya hazırlanıyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral AkşeMeral Akşener ner, 26 Mayıs’ta partisinin çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak. Cumhurbaşkanı ‘tarafsız’ olacak Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre İYİ Parti’nin çalışmasında MHP’nin önerisinin aksine AYM’nin yapısı güçlendiriliyor. 2018 yılında yapılan anayasa değişikliği ile AYM’nin üye yapısı da yeniden belirlenmişti. Buna göre, 15 üyeden kurulu olan AYM için TBMM’ye, iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulu’nun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçme hakkı getirilmişti. İYİ Parti’nin önerisinde, söz konusu adaylıklar için muhalefetin ve iktidarın önerdiği adaylar arasından oluşacak üyelerin eşit şekilde belirlenmesi öngörülüyor. AyİYİ Parti, AYM’nin güçlendirilmesini önerecek. Parlamentoya tekrar işlerlik kazandırmanın amaçlandığı anayasa çalışmasına göre Cumhurbaşkanı ‘tarafsız’ olacak. nı yöntem HSK için de düşünülüyor. Adalet Bakanı’nın kurul başkanı olduğu, ilgili bakan yardımcılarının da yer aldığı HSK, mevcut sistemde 13 üyeden oluşuyor. Cumhurbaşkanı HSK için 4, TBMM de 7 üye seçiyor. İYİ Parti’nin çalışmasında ise TBMM’deki üye seçimlerinin de “muhalefet ve iktidar açısından eşit şekilde dağılımını öngörecek bir yapının oluşturulması” öngörülüyor. Cumhurbaşkanının da parlamenter sistemde olduğu gibi “tarafsız” hale getirileceğine dikkat çekilirken, cumhurbaşkanının da yüksek mahkemelere üye dağılımı yaparken, “eşit dağılım yapabilmesinin önünün açılacağı” ifade ediliyor. TBMM seçimlerinin bu şekilde düzenlenmesinin “Meclis’in yetkisini artıracağı ve tarafsız adalet sistemine zemin hazırlayacağına” dikkat çekiliyor. Öte yandan İYİ Parti’nin çalışmasında, AYM için “TBMM’den geçen yasaların anayasaya şekil ve esas bakımından uygunluğunu denetleme yetkisinin de güçlendirileceğine” dikkat çekiliyor. Yetki yeniden parlamentoda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte kabinenin Meclis içinden seçilmemesi nedeniyle “yürütmenin parlamentoya karşı bir sorumluluğu” bulunmuyordu. İYİ Parti’nin çalışmasında ise kabinenin yeniden Meclis içinden seçilmesi öngörülüyor. İYİ Parti’nin çalışmasında TBMM’nin denge ve denetleme gücünün artırılması için “yeniden soru, güvenoyu ve gensoru” uygulamalarının getirilmesi öngörülüyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde “milletvekillerinin yazılı ve soru yollarıyla bilgi edinme haklarının da bakanların yanıt vermemesi gerekçesiyle işlevsellik kazanmadığı için” milletvekillerinin yazılı ve sözlü soru yollarının da parlamenter sistemdeki gibi düzenlendiği ifade ediliyor. Ayrıca mevcutta TBMM’deki komisyonlarda iktidar üyesi partinin milletvekili sayısı da fazla. İYİ Parti’nin çalışmasında ise komisyonlardaki üye yapılarının “muhalefet ve iktidar” tarafından eşit belirlenmesi öngörülüyor. İYİ Parti, bu uygulamanın TBMM’den geçecek yasa çalışmalarının da daha verimli ve her türlü önerinin dikkate alınacağı bir sistemi getireceğini” savunuyor. İYİ Parti’nin önerisinde ayrıca parlamenter sistemde olduğu gibi bakanlar kurulu ve Başbakanlık’a da geri dönüşün öngörüldüğüne dikkat çekiliyor. l ANKARA ERDOĞAN’A YANIT Kahvehaneciler: Helal etmiyoruz Ankara Kahveciler ve Esnaf Odası Başkanı İsa Güven, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” sözlerine “14 ay bizi idare edemediniz, haklarımızı helal etmiyoruz” karşılığını verdi. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Güven, tam kapanma sürecinin yarın biteceğini anımsatarak, “Bizim kahvehaneler açılacak mı, açılmayacak mıyız? Ben oda başkanıyım, bilmiyoruz. Ne yazık ki federasyon başkanı bilmiyor. TESK başkanı bilmiyor. Son derece yanlış genelgelerle bizi de kendinizi de mağdur ediyorsunuz” dedi. Esnafa yapılan yardımların yetersiz olduğunu söyleyen Güven, “Biz nasıl helal edelim, açız, 14 aydır perişanız. Neden bizim sesimizi duymadınız. Bu esnaf ve zanaatkâr size 19 sene oy verdi ama ne yazık ki 14 ay bizi idare edemediniz, haklarımızı helal etmiyoruz” dedi. Protesto videosu Bu arada İYİ Parti’nin sosyal medya hesabından paylaşılan videoda Erdoğan’ın “helallik” istediği açıklamasının görüntüsüne protesto içerikli alt yazı eklendi. Erdoğan’ın sesinin kısıldığı videoya eklenen alt yazıda özetle şu ifadeler yer aldı: “Esnaflarımızın bir kısmı ile turizm sektörümüze de bu zor dönemde ayakta kalabilmeleri için hiçbir desteği vermemenin utancı içerisindeyiz. Buna rağmen umutsuzluğa düşen gencimiz, siftahsız gün geçirdiği için intihar eden esnafımız ve çalışanlarımız yokmuş gibi utanmadan, hepsinden helallik istiyoruz. Türkiye’yi yönetemiyoruz ama seçime gitmekten de korkuyoruz. Mecburen helallik istiyoruz.” l ANKARA/ Cumhuriyet İç Politika ‘ERDOĞAN TATİL YAPIYOR’ Özel’den, Altun’a anında yanıt Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gün yaptığı “Sıkıntıya düşen esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” açıklaması muhalefet tarafından “erken seçim” çağrılarına dönüşürken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun konuyu İsrail saldırılarına getirdi. Ancak CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Erdoğan’ın tatilini” göstererek yanıt verdi. Erdoğan’ın önceki gün “helallik” istemesinin ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından, “Helalleşelim kesinlikle” diyerek erken seçim çağrısı yaptı. Bunun üzerine Fahrettin Altun da “Ramazan Bayramı’nda Kudüs kan ağlarken siz yine ucuz siyasi hesaplarla sosyal medyada boy gösteriyorsunuz. Size de ancak bu yakışır!” açıklamasını yaptı. Altun’a tepki gösteren CHP’li Özel ise “Kudüs kan ağlarken Erdoğan niye Marmaris’te tatil yapıyor? Seçim talebi elbette tatil aymazlığından çok daha meşrudur!” yanıtını verdi. l İç Politika HASAN TAHSİN, İŞGALE KARŞI İLK KURŞUNU ATMIŞTI ‘İktidar, KILIÇDAROĞLU SORUNLARI DİNLEDİemeklilerle dalga geçiyor’ Hasan Tahsin Direnişin kahramanı unutulmadı İzmir’in işgali sırasında 15 Mayıs 1919 tarihinde işgal kuvvetlerine karşı ilk kurşunu atarak ulusal direnişi başlatan ve şehit edilen gazeteci Hasan Tahsin, ölümünün 102. yılında İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından Konak’taki anıtı önünde anıldı. Törene, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Dilek Gappi, Yönetim Kurulu Üyeleri Dokuz Eylül Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Attila ve çok sayıda basın temsilcisi katıldı. Törende konuşan Misket Dikmen, “Hasan Tahsin Türkiye’de hem kurtuluşun hem ulusal mücadelenin hem gazetecilik mesleğinin hem de aydınlara düşen en önemli görevlerinden biri olan vatan savunmasının en önemli temsilcisi. O ilk kurşunla şehit edilirken ardından gelen yıllarda çok sayıda gazeteci mesleğinin gereğini yerine getirdiği için ya aramızdan alındı ya da hepimizin bildiği gibi demir parmaklıklar arkasında baskıya maruz kaldı. Gerçek gazetecilerin asla mücadeleden vazgeçmeyeceğini biliyoruz” dedi. Sertel de gelecek yıllarda daha geniş katılımlı anma yapılacağını belirterek tüm şehitleri andı. l İZMİR / Cumhuriyet CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli sektörlerde çalışıp emekli olmuş yurttaşlarla video konferans yöntemiyle yapılan toplantıda bir araya gelerek, sorunlarını dinledi. Kılıçdaroğlu emeklilere, “İktidar emeklilerle dalga geçiyor. İnsan gibi yaşamanız gerekir” diye seslendi. Emekli yurttaşların sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu, “Emekli dediğimiz kişi çalışan, üreten, alın teri döken, vergisini ödeyen, sosyal güvenlik primini ödeyen, zamanı gelince de emekli olan; memleketine katkıda bulunan kişi demektir. Emekli olduğunuz zamanda sizin elâleme muhtaç olmamanız gerekir. İnsan gibi yaşamanız gerekir” dedi. Kılıçdaroğlu, emeklilere her bayram bin 100 lira değil, birer maaş ikramiye verilmesi gerektiğini de vurgulayarak, şunları söyledi: “Emeklilere en azından 2 bayram da birer maaş ikramiye verilmesi gerekiyordu. Biz birer maaş ikramiye verilsin diye bütün meydanlarda bunu dile getirdik ama vere vere ‘1000 lira emekli maaşı veriyoruz’ dediler. Sonunda biz bunun da üzerinde ısrarla durduk; ‘Bin lira ikramiyenin en az bin 500 lira olması lazım’ dedik. Biz, bin 500 lira beklerken bin 100 lira verdiler. Bu, emekli ile dalga geçmek gibi bir şey. Emeklinin aklı ile oynamak gibi bir şey. Bunlar çarşıya pazara çıkmadıkları için, alışverişe çıkmadıkları için hayatı bilmiyorlar.” l ANKARA ‘İSTIKLAL MARŞI KISIK SESLE OKUNSUN’ TALIMATINA INCELEME YOK ‘Kısık ses’ talimatı tavsiyeymiş! SEFA UYAR Aydın Valiliği’nin, Covid19’un yüksek sesle konuşulduğunda daha hızlı yayıldığını gerekçe göstererek, okullardaki törenlerde “İstiklal Marşı’nın banttan verilmesi ve kısık sesle ya da içten okunması” talimatı veren Aydın İl Milli Eğitim Müdürü Seyfullah Okumuş hakkında inceleme/soruşturma başlatmadığı ortaya çıktı. Valilik, söz konusu talimatın “tavsiye niteliğinde, öğrenci ve öğretmenleri korumaya yönelik olduğunu” savundu. Cumhuriyet 17 Mart’ta, Aydın İl Milli Eğitim Müdürü Okumuş’un Covid19’un yüksek sesle konuşulduğunda daha hızlı yayıldığını gerekçe göstererek, okullardaki törenlerde “İstiklal Marşı’nın banttan verilmesi ve kısık sesle ya da içten okunması” talimatı verdiğini gündeme getirmişti. Tepki çeken talimat, Meclis gündemine de taşınmış, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle soru önergeleri verilmişti. Selçuk, soru önergelerini “süresi geçtikten sonra” yanıtladı. Yanıtta ise yalnızca Aydın Valiliği’nin konuya ilişkin verdiği bilgi paylaşıldı. ‘Bilimsel’ savunma Valilik, ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü’nde yapılan bir çalışma ile “virüsü taşıyan bir kişinin maskesiz şekilde yüksek sesle konuşması ya da bağırmasının virüsün yayılım hızını artırdığını kanıtladığını”, Colorado Boulder Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma ile de “daha düşük sesle konuşmanın tüm viral bulaşma yollarını azalttığının ortaya konduğunu” savundu. Valilik, söz konusu talimatın “Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan çalışma rehberlerindeki kurallar ile Dünya Sağlık Örgütü, UNİCEF, ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü gibi bu alandaki otoritelerin bilimsel araştırmaları da göz önünde bulundurularak öğrenciler ve öğretmenlerin salgının bulaştırıcılığından en az etkilenmeleri adına bir önlem olarak tavsiye niteliği taşıdığı” öne sürüldü. Yanıtta, talimatın amacının “öğrencileri ve öğretmenleri korumaya yönelik olması nedeniyle valilik makamınca herhangi bir inceleme soruşturmanın açılmadığı” kaydedildi. l ANKARA HDP YÖNETICISINE GÖZALTI HDP Esenyurt ilçe başkanlığı tarafından terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın cezaevi şartlarının düzelmesi için yapılan açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla önceki gün ilçe binasına asılan pankart, polisler tarafından kaldırıldı. Polisler savcılık kararı ile “Savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü savunuyoruz, Zindanlara ses ol” pankartını kaldırarak, ilçe binasında bulunan parti yöneticisi Fatih Ergün’ü gözaltına aldı. Öte yandan HDP ilçe Eşbaşkanı Dilan Kılıç ile ilçe yöneticileri Çayan Yılmaz ve Kıyas Kurt da ifadeye çağrıldı. Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü Kıraç Polis Merkezi’ne giden partilileri ifade verecek. l İç Politika FETÖ gitti... ÇETÖ geldi! “Hizmet hareketi”, “Hocaefendi”, yurtdışındaki adıyla “Gülen Movement” olarak Türkiye’nin iliklerine kadar işleyen FETÖ, hayatın her alanına girmişti. Futbolda milli takıma kadar uzanan, sanatta sahnelere hükmetmeye kalkan, ekonomide paranın kavşağına yerleşen, Emniyet’te polis kolejlerine giriş sınavlarına hükmeden, orduda “FETÖ’den atılacakları belirleme komisyonunu” ele geçiren ABD merkezli doludizgin bir gidiş. Bu noktaya elbette bir günde gelinmemişti. AKP’den önceki hükümetler devlete sızmasına izin vermiş, AKP de devleti ele geçirmesinin önünü açmıştı. 15 Temmuz 2016 bir milat oldu. Ne olup bittiğini dönemin Genelkurmay Başkanı’nın ve MİT Müsteşarı’nın bildiği bu darbe girişiminden sonra iktidar şu hedefi kamuoyu ile paylaştı: FETÖ ile mücadele için her şeyi yapacağız! HHH 15 Temmuz’un beşinci yılı yaklaşıyor. Bu zaman diliminde FETÖ’den arındırılacak devlete, riyakatle değil, liyakatle eleman alınması, Türkiye’nin kurallar ve kurumlar ülkesi olması hepimizin ortak özlemiydi. Ancak süreç öyle ilerlemedi. Bakanlıkların cemaatler arasında paylaşımı bize şu soruyu sordurdu: FETÖ’nün yerini SETÖ mü alacak, METÖ mü? Bu soru güncelliğini korurken 2 Mayıs’tan bu yana yaşananlar devletin daha ciddi tehlikelerle yüz yüze olduğunu gösteriyor. Özünde bilmediğimiz bir şey yok. İktidar partilerinin değer verdiği kişilere, seçim süreçlerinde iktidara destek mitingi yapanlara bakınca bugün ortaya çıkan ilişkilerde şaşılacak bir şey yok. Bilinenlerin hayret uyandırması da bu ülkenin gelenekleri arasında! Asıl olan yasadışı yapıların devlet gücünü kullanması, devleti temsil edenlerle iç içe olduğunun tümüyle açığa çıkması değil. Böyle bir durumda devletin, iktidarın ne yaptığı. Geçen salı günü “Şahsımrasi” diye özetlediğimiz rejimin tepesi her konuda görüş belirtir, muhalefetten bir kişi biraz köşeli söz söylese anında yanıt verir. Bu konuda suskun! Buna paralel olarak ve doğal olarak iktidarın medyası da suskun! İçişleri Bakanı ile sınırlandırılmış çatışmanın bu çerçeve dışına çıkmaması için herkes olağanüstü özen gösteriyor. Bakan da “muhatabını” hukuksal düelloya davet ediyor. “Söylenenler ispatlansın, idam dahil her türlü cezaya razıyım” diyor. Bir İçişleri Bakanı’nın işlevi yeraltı dünyasıyla düelloya girmek değil, onu bitirmektir. HHH AKP iktidara 3 Y ile mücadele için gelmişti: Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar... Her üç konuda da mücadeleden çok mukavelenin olduğunu görüyoruz. Ortada değil yasa, anayasaya uymak bile kalmadığı için tabii yasadışı işler de yok! Yoksulluğu yönetmek çok verimli bir oy sahası olduğu için tabii ki yoksulluğu bitirmek de gereksiz! Yasaklar yaşamın doğal bir parçası haline geldi. 15 Temmuz’dan sonra neredeyse salgın da Allah’ın bir lütfu! Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tabloda yerin altı mı haklı, üstü mü diye karşılaştırılacak bir durum ne yazık ki kalmadı. Türkiye’ye yeni bir 3 Y gerekiyor: Yeni bir yön, yeni bir yöntem, yeni bir yönetim! Tablo FETÖ’den boşalan yerleri, başta kripto FETÖ’cüler olmak üzere yerin altından, üstünden bütün kesimlerin paylaştığını gösteriyor. Böyle gidemez... Kurallar rejimi istiyoruz... Küçük, büyük krallar değil! 73 barodan Çin’e Doğu Türkistan tepkisi Türkiye’deki 73 Baro, Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine yaptığı zulmü şiddetle kınadıklarını belirten bir açıklama yayımladı. Baroların ortak yayımladığı açıklamada, “Bütün ilgilileri bu noktada sorumluluk almaya, kıymetli vatandaşlarımızı ve sivil toplum kuruluşlarımızı ise konuyu gündemde tutmaya; uluslararası tüm kurumları, engelleyici yaptırımları derhal gündeme almaya çağırıyor, uluslararası kamuoyunu Doğu Türkistan Uygur halkı için harekete geçmeye davet ediyoruz. Barolar olarak, avukatlık mesleğinin ruhu gereği bir haksızlığa sessiz kalmanın da başkaca bir haksızlık olduğunu düşünerek mağdur ve mazlum Doğu Türkistan Uygur Türkleri’nin yanında olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla beyan ederiz” denildi. l ANKARA Mücadeleyi sürdürüyoruz! Desteğinizi bekliyoruz. Bilgi hattı: 0312 231 1923
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle