03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 9 28 NİSAN 2021 ÇARŞAMBA AMİRALLER, YAYIMLADIKLARI BİLDİRİ NEDENİYLE İKTİDARIN HEDEFİ HALİNE GELMİŞTİ Elektronik kelepçeler çıkarılıyor LEYLA KILIÇ Elektronik kelepçe takılan emekli amirallerden Atilla Kezek, Atilla Kıyat, Türker Ertürk ve Ali Sadi Ünsal’ın il dışına çıkış yasağı kaldırıldı. Kararın ardından 4 isme takılan elektronik kelepçelerin çıkarılmasına da karar verildi. Avukat Şule Nazlıoğlu Erol, diğer amiraller için de aynı kararın alınmasının beklendiğini söyledi. 104 emekli amiral, Montrö tartışmaları ve “cüppeli amiral” hakkında bir açıklama yapmıştı. Açıklamaya ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve ifadeye çağrılan emekli amirallere, il dışına ve yurtdışına çıkış yasağı uygulanmış ve bu kapsamda, 14 Nisan’da elektronik kelepçe takılmaya başlamıştı. Adli kontrol kararlarına itiraz eden avukatlar, ayrıca mahkemenin bu yönde kararı olmadığını vurgulayarak elektronik kelepçeye de itiraz etmişlerdi. Mahkeme, Kezek, Kıyat, Ünsal ve Ertürk için yapılan adli kontrol itirazlarını değerlendirerek yurtdışına çıkış yasağının devamına, il dışına çıkış yasağının ise kaldırılmasına karar verdi. İtirazlar yapıldı Cumhuriyet’e konuşan Atilla Kıyat, “Mahkeme il dışına çıkma yasağı vermişti. Denetim şubesi de bu mahkeme kararı gereğince il dışına çıkmadığımızı elektronik kelepçe ile kontrol altında tuttu. Prosedür bu şekilde işledi. Şimdi mahkeme il dışına çıkma yasağını kaldırdı. İl dışına çıkma yasağı kalkarken yurtdışına çıkma yasağımız duruyor. Kelepçeyi de gelip çıkaracaklar” dedi. Ali Sadi Ünsal’ın avukatı Şule Nazlıoğlu Erol da tüm amiraller için gerekli itirazların yapıldığını bu kararın sırasıyla diğer emekli amiraller için de uygulanmasını beklediklerini kaydederek “Kararlar Adli Kontrol Bürosu’na bildirildikten sonra kelepçeleri çıkaracaklar” diye konuştu. Thodex mağdurlarının avukatı Ergün, ‘Gördüğümüz vahim durumlar var’ dedi 650 bin doları batan var Kripto para borsalarının çökmesiyle ortaya çıkan tablo netleşmeye başlıyor. Mağdurların avukatı Ergün, bu tür platformlardaki riske dikkat çekti. Kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in yurtdışına çıkmasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 62 şüpheliden 34’ü savcılık tarafından ifadeleri alınıp önceki gün serbest bırakıldı. Thodex soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcısı, 6 şüphelinin serbest bırakılmasına itiraz etti. Bilişim Hukuk Derneği Başkanı ve Thodex mağdurlarının avukatı Kürşat Ergün, “Mağdurların başvurusu sonucu bizim gördüğümüz çok vahim birtakım durumlar da var. Özellikle 600 650 bin dolar gibi miktarda parasını kaybetmiş olandan tutun genel olarak dolar üzerinden kayıplar söz konusu. 15 bin dolar, 20 bin dolar gibi. Bunlar inanılmaz paralar” dedi. Ergün, bu platformlarda her zaman için riskin olduğunu kaydetti. Bu arada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Thodex’in sahibiyle görülen yeğeninin fotoğraflarındaki “SS” plakalı lüks araçla ilgili iddiaları Twitter’da paylaşan gazeteci Baransel Ağca, ifadeye çağrıldığını açıkladı. Özer operasyonu Öte yandan, Arnavutluk’ta polis, Thodex’in kurucusu Özer’in saklandığı eve dün operasyon düzenledi. Özer’in yakalanamadığı belirtilirken Özer’i saklayanların ise gözaltına alındığı açıklandı. l Haber Merkezi Mehmet Kıvık PENÇE YILDIRIM’DA ŞEHİT SAYISI 3’E YÜKSELDİ Şehit Kıvık uğurlandı Irak’ın kuzeyinde düzenlenen Pençe Yıldırım operasyonunda araziye döşenen el yapımı patlayıcının (EYP) infilak etmesi sonucu şehit olan Piyade Teğmen Mehmet Kıvık (27), memleketi İzmir’in Menderes ilçesinde toprağa verildi. Piyade Sözleşmeli Er Mustafa Çalım’ın ise Osmaniye’de merkeze bağlı Dumlupınar Mahallesi’ndeki baba evine acı haber ulaştı. Milli Savunma Bakanlığı operasyonu kapsamında, EYP’ye basarak yaralanan bir askerin, kaldırıldığı hastanede şehit olduğunu açıkladı. Açıklamada, “Pençe Şimşek, Yıldırım operasyonlarında şehit sayımız 3 olmuştur” denildi. Balıkesir Üniversitesi Maliye bölümünden mezun olduktan sonra yedek subay olarak askere giden, ardından girdiği sınavı kazanıp teğmen olan Kıvık için Ortaköy Merkez Camii’nde tören düzenlendi. Törene, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ege Ordusu Komutanı Korgeneral Ali Sivri, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Suat Çağlayan ve Kıvık’ın babası Kenan, annesi Ayşe, kardeşleri Tarık ve Murat Kıvık ile Merve Kotuk ve binlerce yurttaş katıldı. Cenazede Merve Kotuk, ağabeyinin tabutuna sarılarak, “Ağabeyim, köyümüze böyle mi gelecektin? Seni bırakamam” diyerek gözyaşı döktü. Şehit Mustafa Çalım’ın ise Osmaniye’de bugün toprağa verilmesi bekleniyor. l Haber Merkezi Teknisyenden nöbet ücreti geri isteniyor Bakanlık, Danıştay’ın nihai kararını beklemeden harekete geçti. SİBEL BAHÇETEPE Sağlık Bakanlığı, Danıştay’ın aldığı bir kararı gerekçe göstererek 2019 yılından sonra röntgen ve laboratuvar teknisyenlerine ödenen nöbet ücretlerini faizi ile birlikte geri istiyor. Yaklaşık 20 bine yakın personelden 5 bin ile 10 bin arasında değişen ücretlerin geri istendiğini belirten Tüm Radyoloji Teknikerleri ve Teknisyenleri Derneği (TÜMRADDER) Başkanı Heybet Aslanoğlu, “Bakanlığın yangından mal kaçırırcasına mahkemenin nihai kararını beklemeden nöbet ücretlerinin geriye dönük talep edilmesini doğru bulmuyoruz ve kararın iptali için karşı dava açağız” dedi. Karara tepki gösteren TÜMRADDER Başkanı Heybet Aslanoğlu, bakanlığı fırsatçılıkla suçlayarak “Bakanlık, Danıştay’ın nihai kararını beklemeden geçen ay nöbet ücretlerini kesti, şimdi de geriye dönük faiziyle birlikte geri istiyor. Bu yanlış bir karar ve geri dönülmeli. Acil servis için ayrılmış röntgen ve laboratuvar birimlerinin olmaması, sağlık çalışanlarının sorunu değil, idari bir sorundur. İdarenin sorumluluğunda olan bir konuda faturanın sağlık çalışanlarına çıkarılması ne ahlakidir ne de hukukidir. Salgın günlerinde zor şartlarda çalışanların geriye dönük nöbet ücretlerinin istenmesi hayal kırıklığına neden oldu” dedi. TEKİRDAĞ 2 NO’LU F TİPİ CEZAEVİ’NDE GÖRÜŞMEYE ENGEL 6 yaşa ‘sakıncalı’ yasağı Taksim’de 1 Mayıs için polis barikatı Bu yıl cumartesi gününe denk gelen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü öncesi Taksim Meydanı’nda önlemler alınmaya başlandı. Meydana çıkan yolların kapatılması için kamyonlarla polis barikatları getirildi. Barikatların önümüzdeki günlerde dizileceği ve yolların kapatılacağı öğrenildi. l İHA BİRGÜN’E İLAN VE REKLAM CEZASI Basın İlan Kurumu (BİK), Türkiye Wushu Federasyonu’nda (TWF) isimleri birçok usulsüzlüğe karışan Akyüzlerin şikâyeti üzerine BirGün gazetesine 3 gün ilan ve reklam kesme cezası verdi. BirGün gazetesi, 21 Ocak’ta, TWF Başkanvekili Abdurrahman Akyüz’ün geçen sene Antalya’da düzenlenen Türkiye Şampiyonası’nda talimatla sporcu Mustafa Seçkin Çelik’in odasını bastırdığını konu alan haberi “Yasa tanımayan federasyon” başlığıyla yayımladı. Haberde, 2011’de Ankara’da düzenlenen dünya şampiyonasında birinciliğe uzanan Elif Akyüz’ün o şampiyonluğunun tartışma yarattığı belirtilerek Abdurrahman Akyüz’ün kızının şampiyon olması için hakemlere Rolex saat ve bir miktar para verildiği iddia edilmişti. BİK, Akyüzlerin şikâyeti üzerine BirGün’ün resmi ilan ve reklamlarının yanı sıra internet sitesi için yararlandığı ek göstergesinin 3 gün süre ile kesilmesine karar verdi. l Haber Merkezi GEZİ DİRENİŞİ’NDE YARALANMIŞTI Aydoğan’ın davasında zamanaşımı kıskacı İLAYDA KAYA ve adli emanette olmadığına işaret etti. Aydoğan, “CD ve Gezi Direnişi sırasında polisin attığı gaz fişeğiyle ayakitapçığın akıbetini ve bulunmasını, dosyamın tekrar meğından yaralanan Aydın Aydomur suçlar bürosuna göndeğan, dosyasının zamanaşımıyrilmesini ve soruşturmada adı la kapatılmasına 6 ay kaldığını geçen kolluk güçleri hakkınbelirterek “Savcılık, bölge idada ivedilikle soruşturmanın re mahkemesinin kararını hiçe genişletilerek sürdürülmesini sayarak dosyamı faili meçhul Aydın Aydoğan talep ediyorum” dedi. suçlar bürosunda tutmaya devam ediyor. Zamanaşımı süresini dol‘Dosyama ulaşamıyorum’ durmaya çalışıyorlar” dedi. Aydoğan, “Beni vuran şüphelileri göAydın Aydoğan, dosyasının yaklaşık renlerin ifadeleri alınmıyor. Dosyamın 1 yıldır bulunduğu İstanbul Cumhuri zamanaşımına gitmesine çok az kaldı. yet Savcılığı Faili Meçhul Büroya dilek Neredeyse 8 yıldır ben bu süreçle baş çe vererek dosyasının faili meçhulden etmeye çalışıyorum. Dosyamda gizliçıkarılmasını talep etti. Şehit edilen lik kararı var. Kendi dosyama bakamısavcı M. Selim Kiraz’ın başlattığı süre yorum. Bu kararın kalkmasını istiyocin yarım kaldığına dikkat çeken Ay rum” diye konuştu. Aydoğan, 10 gün doğan, 2017’de ulusal kriminal daire içinde Anayasa Mahkemesi’ne de sinden gelen CD, vs. kitapçığın dosya başvuracağını kaydetti. Sami Selçuk yine MHP’nin hedefinde MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, gazetemizde yayımlanan “Amiraller Bildirisi ve Hukukun Dedikleri” başlıklı yazısından dolayı eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk’u hedef aldı. Selçuk, gazetemizdeki yazısının ardından geçen günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından hedef alınmıştı. Yalçın, sosyal medya hesabından “müptezel” diyerek hakaret ettiği Selçuk’u, “darbe heveslilerinin istediği ortamı hazırlamakla” suçladı. l Haber Merkezi ZEHRA ÖZDİLEK Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde kalan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) davasından hükümlü avukat Süleyman Gökten’in 3 görüşmeci hakkı “sınırsız, süresiz ve tamamen” yasaklandı. Gökten, “Görüşmeci hakkım engellendiği için 6 yaşındaki kızımı göremiyorum. Hem beni hem kızımı cezalandırıyorlar” dedi. Avukat Süleyman Gökten’e yargılandığı ÇHD davasında “örgüt üyeliği” suçunu işlediği iddiasıyla 10 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi Gökten ile birlikte 14 avukatın cezasını onamıştı. Gazetemize mektup göndererek yaşadığı hak ihlalinini yazan avukat Gökten ziyaretçi hakkının yok edildiğini söyledi. Tekirdağ İnfaz Hâkimliği’ne itiraz eden Gökten görüş hakkının “sınırsız ve süresiz yasaklanmasının kanunda olmadığını” dile getirdi. Gökten, cezaevi idaresi ve gözlem kurulunun, “tespit edilen bu üç kişilik arkadaş listesindeki kişilerin güvenlik nedeniyle ziyaret yaptırılmamasına” karar verdiğini aktardı. Gökten, “İdare şimdiye kadar almış olduğu tüm kararlarda gerekçe niyetine kanun ve yönetmelik maddesini alt alta yazar ve öyle karar verirdi. Bu kararda ise hiçbir madde yazılmamıştır. Bu da verilen kararın kanunsuz ve keyfi olduğunu açıkça göstermektedir” dedi. ‘Somut olaya dayanmıyor’ Cezaevi idaresinin kendisi veya görüşmecileri hakkında aldığı yasak kararının somut bir olaya dayandırmadığını dile getiren Gökten, “Ziyaretçilerim görüşmeci kabul edilmeden önce kolluk tarafından araştırılmıştır. Araştırma sonucunda ziyaretçi olarak kabul edilmişlerdir. Ziyaretçilerimden biri Pervin Gürses ve 6 yaşındaki kızım İdil. Pervin Gürses eski eşimin annesi, kızım şu an onunla kalıyor. İdil’i görüşe Gürses getiriyor ve içeriye birlikte giriyorlar. 3 görüşçüm süresiz tamamen yasaklandığı için Pervin Gürses dolayısıyla 6 yaşındaki kızım İdil’de gelemeyecek. Bu, kızımı görememem demek. Bu şekilde hem beni hem de kızımı cezalandırıyorlar. Bu karar anayasanın 2, 5, 10, 13 ve 17. maddelerine aykırıdır” dedi. l İSTANBUL Herkes Bankası! Ekonomi yönetimiyle bağlantılı son haberler Türkiye’de kamu maliyesi ve piyasa düzeni gibi kavramların içinin boşaldığını gösteriyor. Artık gelişmelere şaşırmıyor; “Bu da oldu” diyoruz ve sonuçlarını konuşuyoruz. Kuralların ve kurumların olmadığı bir ortamda sonuçları tartışmak da anlamını yitiriyor. Zira bir gelişmenin ne tür sonuçlar doğuracağını konuşurken onu çok geride bırakan bir başka olay yaşanıyor. Özünde bu durum iktidarın işine yarıyor. Çünkü hemen hiçbir konu üzerinde soluklanıp kafa yorulmasına izin vermiyor. Halk arasında “Beterinden saklasın” diye bir deyim var, bu beterin dibi yok mu, belli değil. HHH Peşrevi biraz uzattık, bütün çabamız kripto para soygununa giriş yapmaktı. Bu da oldu! 2030 yaş grubundan gençler, bakmışlar ki, denetim yok, vergi yok, yasası yok... Bakmışlar ki, kazancı çok, kanan kişi çok... Kripto para işine girmişler. Ayakkabı tamir dükkânı açarken bile beş yerden belge istiyorlar, bunda yok. Sadece kolay yoldan para kazanmak isteyen kişileri bul, umutlarını sömür, yeter. İlk iki şirketin yöneticileri batmaya iki gün kala adeta kırmızı halıyla yurtdışına çıkmışlar. Şimdi kırmızı bültenle aranıyorlar! Devlet onlardan arta kalanları gözaltına aldı, soygunu sorguluyor. Geçmişi bir kenara koyduk, Çiftlikbank’ın Tosuncuğu’yla ilgili haberler güncelliğini korurken, Türkiye’de beş milyon kişi, bire on kazanma vaadiyle kripto şirketlerine para yatırmış. İktidar da on yıldır bu gidişi izlemiş, soygunu yapanlar bakanları ziyaret edip hatıra fotoğrafı çektirmiş. Şimdi ilk hesaba göre iki milyar dolarla kayboldular. Arkasının nasıl geleceği belirsiz. Yakın gelecekte yeni bir toplumsal grubumuz daha olacak: Kripto kurbanları! İktidar, bu kurbanların haklarını koruyacak bir düzenleme yapmadığı için, yeni düzenleme yapıp onlara para verecek durumu da olmadığı için, parasını isteyenlere yardım edeceğini söyleyip bir kez daha “soyacaklar” çıkacaktır! HHH Yukarıda aktarmaya çalıştığımız “düzen” sanki Merkez Bankası’nın “düzeninden” daha düzenli! Cümleyi daha düzgün kurmak gerekirse, Merkez Bankası’nın karşı karşıya kaldığı durum, kripto para şirketlerinin durumundan daha karmaşık. Düğüm çözüldükçe iş daha karmaşık hale geliyor. Son olarak Türkiye’nin altın rezervlerinin de Dünya Altın Konseyi’nin kayıtlarıyla örtüşmediği iddiası var. Soruyu Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal sordu. Dedi ki: Dünya Altın Konseyi kayıtlarında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda 515.2 ton altın görünüyor. Mevcutta ise 356 ton altın var. Aradaki 159.2 ton altın ne oldu? Soru, “128 milyar dolar nerede” sorusunun yanına yakışıyor! Merkez Bankası’nın Hazine ile protokol yapıp kaynaklarının erimesine giden yolun devamında altınların da kullanıldığı anlaşılıyor. Hangi yetkiyle? Merkez Bankası yasasının hiçbir yerinde bakan, bakanlar kurulu, cumhurbaşkanı geçmiyor..du! 9 Temmuz 2018’de yayımlanan 703 sayılı kanun hükmünde kararnameye (KHK) dek. 143 sayfalık KHK’de yeni sistemde yasalarda “bakan” ibaresi geçiyorsa “Cumhurbaşkanı kararı”, “Bakanlar Kurulu” geçiyorsa “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” olarak değişeceği hükme bağlanıyordu. Buraya kadar her şey yasasına uydurulmuş görünüyor. Devamı ilginç... Merkez Bankası yasasında değiştirilecek ibare olmayınca, yeni ibare koymuşlar! 21. ve 41. maddelere Merkez Bankası’nın, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile de faaliyet gösterebileceği eklenmiş! Gelinen noktada Merkez Bankası iktidardaki herkes bankası olmuş. Resmi ağızlardan öğreniyoruz ki, müteahhitlerin borcu ödenmiş, çıkış yapmak isteyen yabancı sermayeye parası verilmiş. Merkez Bankası böyle kullanılırsa, kripto parayla da kural dışı iş yapılır! ZORBALAR MAHALLEYE İNDİ Manisa’nın Selendi ilçesinde 16 yaşındaki yüzde 70 zihinsel engelli kız çocuğunun zorla evlendirilmek için kaçırıldığı iddia edildi. İddiaya göre anne Hatice Ç’nin doktora gittiği sırada Ş.Ç, 15 gün önce kendisini 26 yaşındaki Süleyman K. için istemeye gelen ailesi tarafından kaçırıldı. Görgü tanıkları, Ş.Ç’nin, iki erkek ve bir kadın tarafından saçından tutularak yaklaşık 200 metre sürüklendiği zorla beyaz bir arabaya bindirilerek götürüldüğünü söyledi. Anne Hatice Ç, “Kızımı kaçıranların ailesi, kızın ölüsü sizin, dirisi bizim diyerek şikâyetleri geri çekmemiz için tehditlerde bulunuyor. Hepsinden şikâyetçiyim. Kızımın hayatından endişe ediyoruz” diyerek gözyaşlarına hâkim olamadı. l İHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle