03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 28 NİSAN 2021 ÇARŞAMBA HABER Önce halkın sağlığı, ekmeği Ülkeyi yönetenler için bütün kararların merkezinde öncelikle ekonomi var. Ekonomi dediysem, halkın ekonomisi değil. Halk odaklı ekonomi olsa ekmekler küçülmez, alım gücümüz düşmez, gençler işsiz kalmazdı. Ve bu dar çıkarcı programın ülkeyi getirdiği ekonomik durum salgınla mücadelede gerekli tedbirlerin zamanında alınmasını da engelliyor. Ekonomik durum, kış bittikten sonra alınan, gecikmiş kapatma kararı sırasında halkın güvencesiz çoğunluğunu, işsizi, işçiyi, esnafı korumasız bırakıyor. Ekonomik durum, tam kapatma görüntüsü altında, üretim, imalat, inşaat alanındaki şirketleri istisnai kılıyor, bu sahalardaki emekçi çoğunluğu yine işe koşuyor. Ekonomik durum, başka zaman, özellikle de seçim dönemlerinde büyük güçlere “meydan okuyan” iktidarın, Biden’ın soykırım adlandırmasına tepkisinin gecikmesine ve oldukça cılız kalmasına yol açıyor. Millilik, bağımsızlık, yüksek yüksek binalar dikmekle olmuyor. Baskı düzeninin kökeninde de bu çarpık ekonomik düzen var. Artan işsizlik koşullarında, insanlar işini kaybetmemek için daha ağır şartlarda çalışmaya, sendikasız, güvencesiz şekilde patronlar ve arkasındaki iktidar karşısında yapayalnız kalmaya, salgınla yüz yüze eve ekmek parası götürmeye zorlanıyor. İtiraz eden işten atılsın; itiraz edene, dini siyasete, ticarete alet edenler, bunun bir sınav olduğunu söylesin, sömürüyü dinle haklı göstermeye çalışsın. Ekonomik zor düzeniyle ideolojik düzeyde din siyaseti böyle birleşiyor. İkisinin de yetmediği yerde ise baskı, korkutma, tehdit, zor gücü devreye giriyor. Bu üçlü işleyiş, yeni rejimin ayaklarını oluşturuyor. Salgın, var olan bu durumu sadece daha da görünür hale getiriyor. Şimdi yeni açıklanan tedbirlere bakalım. Tam kapatma mı? Değil, onlarca istisna tanımlanmış. Fabrikalar çalışsın, inşaatlar yükselsin. Para lazım. Marketler çalışsın, zincirler büyüsün. Kaldı ki bu kapatma kararının uygulanacağı gün sayısının yarısı (toplamda) hafta sonu tatillerine ya da bayram tatiline denk geliyor. Dolayısıyla bu “tam kapatma” görüntülü tedbir için bile, bayram tatiliyle birleştirmek adına ramazanın ikinci yarısı beklenmiş gibi. Bu arada ölenler öldü, hastalananlar hastalandı. Pazartesi açıklanan tedbirlerin ardından ilk görüntüler de ortada. İnsanlar şehirlerden kaçmak, bayram tatiliyle birleşen kapatma sürecini memleketlerinde, büyük olasılıkla köylerinde geçirmek için yollara düşüyor. Köylerdeki yığılmalar, toplu bayramlaşmalar nasıl denetlenecek? İstanbul gibi vaka yoğunluğunun ilk sırada olduğu şehirden diğer şehirlere dönük bu dağılmanın virüsün yayılımına etkileri nasıl engellenecek? Umalım ki denetimler sıkı olsun. Yeni tedbirler Gerçekten yurttaşı düşünen, gerçekten yurttaşa öncelik veren bir salgınla mücadele yöntemi geliştirilseydi, yönetenler gerçek tedbirleri, hiçbir istisna yaratmadan, kendileri lebaleb kongreler toplamadan, kalabalık cenazelere katılmadan, zamanında uygularlar ve devletin kaynaklarını salgında ekmeği küçülen, işini kaybeden, geçim dertleri çoğalan yurttaşlara dönük olarak seferber ederlerdi. Öyle olmadı. İşin kötüsü aşı takvimi de yavaşladı. Bu arada, ülkenin döviz ihtiyacını karşılamak için turiste ihtiyaç var ve vaka sayısını düşürme arayışının bu hedefle açık bağlantısının olduğunu söylemeye gerek yok. Önce tedbirler yeterince alınamıyor; ekonomik durum yüzünden. Sonra tedbirler geç vakitte, yarım yamalak alınıyor. Yine ekonomik durum yüzünden. Her kararı döviz ihtiyacı belirleyince, “128 milyar dolar nerede” sorusunun niye bu kadar önemli olduğu da daha iyi anlaşılıyor. Peki, ekonominin bu durumda olmasının sorumlusu kim? Halk mı? Muhalefet mi? Kötü yönetimin bedelini niye biz ödüyoruz? Sorunları çözemediği gibi derinleştiren, her gün bir başka skandalla çalkalanan, ülkenin bugününü, çocukların ve gençlerin yarınını ellerinden alan baskıcı anlayışla yol yürünmüyor. Türkiye’nin demokratik, kaynakları halk için kullanan, bilimle hareket eden, yurttaşı öncelikli gören bir program etrafında yeni bir iktidara ihtiyacı var. Çözüm demokraside, siyasette. Torbalı’nın yeni başkanı CHP’li Mithat Tekin oldu Solunum yetmezliği nedeniyle 10 gün önce hayatını kaybeden Torbalı Belediye Başkanı CHP’li İsmail Uygur’un yerine seçilen isim belli oldu. Olağanüstü toplanan belediye meclisinin oylaması sonrası CHP’nin adayı Mithat Tekin seçildi. 3 tur yapılan seçimin son turunda Tekin,17 meclis üyesinin oyunu alırken, AKP’nin adayı Özgür Erman Çağlar ise 14 oy aldı. Meclis’te CHP’den 18, AKP’den 10, MHP’den 2, DEVA Partisi’nden 1 üye bulunuyor. l İZMİR / Cumhuriyet CEVAP VE DÜZELTME Cumhuriyet Gazetesi’nin 14.03.2021 tarihli nüshasının 4. sayfasında yazar Seyhan Avşar tarafından kaleme alınan “Türk havacılığı, Nakşibendilerin kontrolüne verildi Tarikata emanet” başlıklı yazıda, ‘TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI) Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit’in TEI yönetimine atanması ile birlikte tarikat yapılanmasının başladığı, Gaye Vakfı yöneticisi bazı isimlerin yakınlarının işe alındığı, ayrıca yüzlerce kişinin birbiriyle evli, akraba, eş, dost olduğuna dair’ asılsız iddialara yer verilmiştir. Haberde yer alan söz konusu iddialar gerçeği yansıtmamakta ve kamuoyu yanlış bilgilendirilmektedir. TEI şirketi, TSKGV tarafından denetlenen şeffaf ve kurumsal bir organizasyona sahip olup, iddialarda ismi geçen vakfın şirketimizle herhangi bir bağı bulunmamaktadır. TEI şirketinin tüm idari ve mali süreçleri yasal mevzuata uygun olarak yürütülmektedir. Bu tür iddialar ile ülkemizin savunma sanayi alanında saygın bir şirketi olan TEI’nin ülke nezdindeki itibarı ve başarılı bir şekilde yürütülen motor projeleri hedef alınmaktadır. Yine, son yedi yılda 10 milli ve 1 yerli motor projesini hayata geçiren, son dört yıl üst üste “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” değerlendirmesinde ödül alan TEI, 2020 yılı için tüm ana değerlendirme kategorilerinde “Türkiye’nin En İyi İşyeri” seçilmiştir. TEI’nin üstün başarıları tartışmasız olup, habere konu edilen iddiaların şirketimizin ve yöneticilerinin saygınlığına yönelik karalama kampanyasının bir parçası olduğu değerlendirilmiştir. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız. TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş Hukukçular: Laik devlette kamusal yaşam, dinsel kurallara göre biçimlendirilemez İçki yasağı ideolojik İçki satışı yasak CHP’DEN YASAĞA TEPKİ CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da düzenlemeye tepki göstererek “17 Mayıs’a kadar ülke genelinde alkol satışı yasaklanıyor. Alkol satmayan zincir marketlere uğramayan virüs, 150 bin tekel bayisine uğruyor. Bu yasağın pandemiyle alakası yok, tamamen ideolojiktir. AKP’nin pandemiyle değil, insanların yaşam tarzına müdahalesinin son halkasıdır” değerlendirmesini yaptı. ÖZGÜR AYBAŞ: ÖZEL YAŞAMA AÇIKÇA DARBEDİR Türkiye Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş, yaptığı basın açıklamasında, tarihe adı “esnafa kapama” olarak geçecek “tam kapanma” sonucunda 17 gün alkol satışının yasaklandığını bildirdi. Aybaş, şunları kaydetti: “Alkol tüketimi ile korona arasında hiçbir bağ olmamasına rağmen alınan bu karar kişilerin özel hayatlarına müdahaledir. Özellikle ramazan ayında alınan bu kararın ne kadar manidar olduğundan şüphe yoktur. Bayram sonrasına kadar esnafın dayanması çok zordur.” Aybaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da “Genelgede alkol satışı yasak diye bir ibare madde dahi yok. Maalesef üzülerek söylüyorum, 17 Mayıs’a kadar ülke genelinde pandemi ve ramazan ayı bahanesi ile alkol satışı yasaklanmıştır. Bu yapılan özel yaşama, yemeiçme kültürüne karşı açıkça darbedir. Korona bahane, yasaklar şahane” dedi. Öte yandan 81 ilin mülki amirleriyle videokonferans yöntemiyle toplantı yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kapanma sürecinde vatandaşların mahalledeki camilere giderek namaz kılabileceğini söyledi. l ANKARA / Cumhuriyet #alkolümedokunma sosyal medyada gündem oldu: Şeriatla mı yönetiyorsunuz? Tam kapanma süresi boyunca alkol satışına “yasak” getirilmesi sosyal medyada gündem yaratarak büyük tepkilere neden oldu. Pek çok yurttaşla birlikte siyasetçiler ve sanatçılar da tepkisini sosyal medyada dile getirdi. Alkol yasağına yönelik tepki Twitter’da #alkolümedokunma etiketi ilk sıraya yerleşti. Sosyal medyadaki bazı tepkiler şöyle: TİP milletvekili Barış Atay: Şeriatla mı yönetiyorsunuz ülkeyi? Öyle pandeminin arkasına sığınmayın. Çıkın söyleyin de bilsin herkes. Şarkıcı Gaye Su Akyol: İçki satışı neden yasak? Anayasaya aykırı bu saçmalığı hepimiz yüksek sesle sormalıyız bence... Film yapımcısı Murat Şeker: 17 gün alkol yasağı varsa şu 3 gün alkol satışında rekor kırılır... Tabii ki alkol satışı ile salgının ne alakası var? Herkes stok yapacak ve içen yine içecek. Niye yasak olduğunu biliyoruz, anlıyoruz ama... Ama işte... Bu şarkı tutmaz... Milli sporcu Nasuh Mahruki: En kötü siyasetçi ve siyasi parti, günlük hayatın içindeki her olayda her kararda her uygulamada her yasal düzenlemede bir yandan da kendi bağnaz fikirlerinin toplum içinde mevzi kazanması ve kendi gibi olmayanları, muhalefeti baskılama ve taciz etme amacıyla kullananlardır. Özgür Urfa: İçki yasağı o denli hukuksuz ve gayri meşru ki genelgeye açıkça yazamıyorlar, valilik yazısı hiçbir yerde bulunmuyor. Fiilen zorbalıkla insanların yaşam tarzına müdahalede bulunuyorlar. Haseyin Çalışkaner: Alkol satışının yasaklanması bize gösteriyor ki yavaş yavaş yaşam şeklimize müdahale ediyorlar. Alkol yasağı tamamen ideolojik bir tutumdur. Bugün bu yasağa ses çıkarmıyorsak yarın başka alanlara müdahale edecekler. Temel hedefleri seküler hayatımız. IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN HDP EŞ GENEL BAŞKANI BULDAN: İnsanlar taş mı yiyecek? HDP Eş Genel Başkaği bir AKP davasıdır” dedi. nı Pervin Buldan, Cum Erdoğan’ın, “güvence ve hurbaşkanı Recep Tayyip destekten yoksun bir kapanErdoğan’ın, “güvence ve ma kararı” aldığını söyleyen destekten yoksun bir ka Buldan, “İnsanlar taş mı yipanma kararı” aldığını söy yecek? Tencerelerde taş mı leyerek tüm işsizlere 3 ay kaynayacak” sorularını yöboyunca 3 bin lira doğru neltti. Meclis’e sundukları dan gelir desteği sağlanma desteklere ilişkin yasa teklisı çağrısında bulundu. fini anımsatan Buldan, “Tüm Buldan, partisinin Meclis işsizlere, nisan, mayıs, hazigrup toplantısında, “Koba ran aylarında 3 bin TL doğni davası” olarak bilinen da rudan gelir desteği sağlayavaya değindi. Davanın ilk du lım, en düşük emekli maaruşmasının “gün boyu hu şını 3 bin TL’ye yükseltelim. kuksuzluklarla dolu” olduğu Kısa Çalışma Ödeneği sürenu söyleyen Buldan, “Yalan sini yıl sonuna kadar uzatalarla açılan dava, hukuksuz lım. Çiftçilerin 50 bin TL’ye lukla başladı. Bu dava, yargı kadar borçlarını silelim. Esnın bir davası değil, Saray’ın nafa aylık 5 bin TL gelir desbizzat savcısı ve hâkimi oldu teği sağlayalım” çağrısında ğu, hükmün önceden verildi bulundu. l ANKARA BAHÇELİ’DEN BIDEN’A TEPKİ: S400’leri aktive edelim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1915 olayları için “soykırım” ifadesini kullanan ABD Başkanı Joe Biden’ın İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 11. maddesine göre nefret suçu işlediğini belirterek “S400’ü aktif hale getirmek, F35 projesi için ödediğimiz paraları tahsil etmek bundan sonraki ilk işimiz olmalıdır” dedi. Bahçeli, partisinin grup toplantısında Biden’a “soykırım” ifadesi için “lobilerin oyuncağı olduğunu ispatladı” dedi. “1915 tehcir kararına devlet bürokrasinin en kilit yerlerinde görev alan, kucak açılan bir topluluğun düşmanla işbirliği yapması sonucu ihtiyaç duyulduğunu” söyleyen Bahçeli, “Sevk ve İskân Kanunu’yla her zaman gurur duyacağız. Karar meşrudur. Bugün olsa yine aynısı sonuna kadar uygulanmalıdır. Ermeni çeteleri 5. kol faliyeti içine girerek Ağustos 1914 ile Mart 1916 arasında 124 bin Müslüman Türkü katletmiştir” diye konuştu. Bahçeli, “S400’ü aktif hale getirmek, F35 projesi için ödediğimiz paraları tahsil etmek bundan sonraki ilk işimiz olmalıdır” dedi. Bahçeli, HDP’nin “soykırım” açıklamasına da “HDP’nin kapısına hukukun mührü vurulmalıdır” tepkisini gösterdi. l ANKARA A AKP SÖZCÜSÜ ÇELİK KP sözcüsü Ömer Çelik, AKP MKYK toplantısı son‘İlk kez bir rası açıklama yaptı. Çelik, ABD Başkanı Biden’ın 1915 olaylarını “soykırım” olarak niteleABD başkanı mesine ilişkin, Ermeni diyasporasındaki fanatik çıkar grupteslim oldu’ larına işaret ederek, ilk kez bir ABD başkanının, fanatik bir gruba teslim olduğunu gördüklerini söyledi. Çelik, “Türkiye ile Ermenistan arasındaki ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki muhtemel diyalogların hepsinin önünü kesmiştir” dedi. Pekcan’a destek Kendi bakanlığına dezenfektan satan ve ortaya çıkmasının ardından görevinden alınan eski bakan Ruhsar Pekcan’ın görevini kötüye kullandığı ve Yüce Divan’da yargılanması gerektiği şeklindeki eleştiriler anımsatılan Çelik, “Muhalefetin dediğiyle iş yapmıyoruz” yanıtını verdi. l ANKARA SEYHAN AVŞAR FURKAN KARABAY İktidarın salgına yönelik tedbirler kapsamında açıkladığı 17 günlük kapatma sürecinde alkollü içki satışını yasaklaması büyük tepkileri beraberinde getirdi. İçki yasağının yasal dayanağının olmadığını vurgulayan hukukçular, “Karar ideolojiktir. Yaşam tarzınıza yönelik açık bir müdahaledir” dedi. ‘Laikliğin tasfiyesi’ İdare Hukuku uzmanı Prof. Dr. Metin Günday: Öncelikle şunu belirtmek gerekir. Kapanma sürecindeki alkol yasağının hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Bu süreçte zaten pandemi bahane edilerek pek çok özgürlüğü kullanamaz hale getirdiler. Yurttaşların basın açıklaması yapmak hakkı, baroların genel kurula gitmesi gibi daha birçok şeyi engellediler. Özgürlüklere kamu gücü kullanılarak el konuldu. Ayrıca bu yasağa baktığımızda bir kimse alkol aldığı zaman koronavirüs ona daha fazla mı bulaşıyor? Alkol satışı yasakken, Cuma namazına gitmek ise serbest. Camide virüs bulaşmıyor mu? İktidar laik Cumhuriyetin tasfiye edilmesine yönelik taşlar döşemeye devam ediyor. Alkol yasağı da bu zincirin son halkası oldu. Bir laik devlette kamusal yaşam, dinsel kurallara göre biçimlendirilemez. ‘Hukuka aykırı’ Hukukçu Celal Ülgen: İçki satışının yasaklanması bir idari işlemdir. Bu idari işlemin idare hukuku ilkelerine uygun yapılması yasa gereğidir. Keyfi ve sebebi olmayan bir işlem hukuka aykırıdır. Bu işlem ile ilgili herhangi biri dava açsa hem yürütmeyi durdurma kararı alır ve hem de işlemi iptal ettirir. Ayrıca yasaklar kapsamına şöyle “içkiyi de eklersek iyi olur” anlayışı sakat bir anlayıştır. Bir taraftan içki satışlarından olağanüstü vergi alacaksınız, üretimine izin vereceksiniz sonra canın sıkılınca yasaklayacaksınız. Böyle bir şey olmaz. ‘İktidarın gizli ajandası’ Cumhuriyet Kadınları Derneği Kurucu Genel Başkanı ve eski CHP milletvekili Şenal Sarıhan: Tam kapanma uygulaması süresince alkollü içki yasağı getirilmiş olması hukuksuzluktur. Kapanma amacı ile en ufak bir bağlantısı bulunmamaktadır. Daha önce hafta sonları için konulmuş olan bu yasaklama, bir adım daha ileri götürülerek din üzerinden politika üretme tavrıdır. Ayrıca bu yasaklama, özel yaşama doğrudan müdahaledir. İktidar artık gizli ajandasını açık etmektedir. Hafta sonu içki yasağına ses çıkarmamak, kendilerine cesaret vermiştir. Hukuksuz olana “hayır” demeyi becerememek, ne yazık ki yeni hukuksuzlukların önünü açmaktır. ‘Özel yaşama müdahale’ Hukukçu Turgut Kazan: İktidarın bu hamlesi özel yaşama müdahaledir. Bu müdahale hukukla ve hiçbir değerle bağdaşamaz. İktidar güç kazandıkça görüyoruz ki mevcut hükümet bizimle yaşamak istemiyor. İnsanlar da artık burada yaşamak istemiyor. İktidarın hukuk dışı uygulamalarıyla Türkiye’yi terk etme eğilimi de artıyor. Dolayısıyla iktidar “laik Cumhuriyetin köküne kibrit döksek de İhvan Cumhuriyetini kursak” diyor. Kendi gibi olmayanlara “defolsun gitsin” diyor. Halbuki o yasakladıkları içkiden ödenilen parayla Diyanet İşleri Başkanı’nın maaşı ödeniyor. Yani bu yasağın hukukla hiçbir ilişkisi yoktur ve bu düzenleme tamamen keyfidir. Hukukçu Hüseyin Ersöz: İçki satma yasağı düzenlemesi idarenin hiçbir işleminin keyfi ve gerekçesiz olamayacağı kuralıyla da taban tabana zıt bir yaklaşımdır. Bu düzenlemeyi getiren idarenin yasağın pandemiyle nasıl bir bağlantısı olduğunu topluma açıklaması ve bunu gerekçelendirmesi gerekmektedir. “Yaptım, oldu” şeklindeki yaklaşım hukuk dışı ve hukukla bağdaşır bir durum olmayıp temel hukuk ve özgürlükler yönüyle de son dönemde sıklıkla karşılaştığımız keyfi bir uygulama görüntüsü vermektedir. l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle