25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR 13 28 NİSAN 2021 ÇARŞAMBA Giovanni Bottasini KONTRBASIN KRALI BUGÜN KONSER İLE ANILIYOR BOTTESINI 200 YAŞINDA ‘En büyük kontrbas sanatçısı’ Çağ Erçağ (viyolonsel) “Kontrbasın Paganinisi olarak tüm dünyanın tanıdığı en büyük kontrbas sanatçısı... Bottesini büyük beğeniler kazandığı konÇağ Erçağ serlerinden sonra kontrbastaki virtüöz becerisi, Paganini’nin kemandaki ustalığına paralel bir çalış tekniği ve müzikalitesine sahip artist olarak yorumlandı. Bottesini aynı zamanda virtüozitesi yüksek solo parçalardan tutun da operaya kadar birçok eser bestelemiştir. Orkestra şefi olarak da Avrupa’da çok tanındı hatta 1871 yılında Kahire Operası’nın açılışını Verdi rahatsızlığından dolayı gelememiş Bottesini’nin yönetmesini öngörmüştür. Biz sizlere Onur Özkaya ile virtüozitesi yüksek solo kontrbas, solo çello ve orkestra için yazmış olduğu Rossini’nin Fantasia teması üzerine varyasyonlarını seslendireceğiz.” “Kontrbasın Kralı” olarak da tarihe geçen İtalyan besteci, timindeki CRR Oda Orkestrası üç soliste eşlik ediyor. şef ve kontrbas virtüözü Giovanni İlk olarak bestecinin kontrbas Bottesini’nin (1821 1889) 200. ve viyolonsel için yazdığı Rossini yaşı bir konserle kutlanıyor. Bottasini’nin kontrbas için yazÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Fantasia Onur Özkaya ve Çağ Erçağ, kontrbas ve keman için yadığı üç eserin seslendirileceği zılmış olan Grand Duo Concertankonserde orkestra şefi Can Okan yöne te Onur Özkaya ve Cihat Aşkın, konserin son eseri Si Minör Konçerto ise Onur Özkaya tarafından seslendirilecek. 3 büyük solist ve Bottasini’nin 200. doğum yıldönümü, bu akşam saat 20.00’de CRR Konser Salonu YouTube hesabından dinlenebilir. Ayrıca konser bir hafta boyunca YouTube üzerinden izlenebilir. ‘Bottesini ve Arkadaşları’ Onur Özkaya, (kontrbas) “Zamanının en popüler kontrbas icracısı olan Giovanni Bottesini enstrümanına getirdiği teknik yenilikler ve sınır tanımayan becerisi ile her zaman büyük kemancı Paganini ile özleştirilmiştir. Kontrbascı kimliğinin yanında besteci ve orkestra şefi olan Bottesini, Bel Canto sitilinin önde gelen temsilcilerinden biridir. Kendi enstrümanı için bestelediği eserlerin yanı sıra 20 tane operası ve orkestra eserleri mevcuttur. Konserimizde seslendireceğimiz diğer ikili konçerto ise Rossini`nin temalarından esinlenerek yazılmış olan Rossini Fantasia eseridir. Bottesini, çello ve kontrbas için bestelediği bu eserlerini yine zamanına damga vurmuş olan bir çelist olan A. Piatti ile seslendirmiştir. Aslında konserimizi diğer bir isim ile adlandırmak gerekirse “Bottesini ve Arkadaşları” olması çok isabetli olacaktır. Programda yer alan son eser ise bestecinin ve kontrbas literatürünün en popüler eserlerinin başında gelen Si Minör kontrbas konçertosudur. 200. doğum yılını kutladığımız bu büyük değerin sıklıkla ülkemizde konser programlarında yer almasını diler, sanatseverlere keyifli bir konser dilerim.” Onur Özkaya Cihat Aşkın CRR sanata devam ediyor Cihat Aşkın (keman) Bottesini Kontrabasın Paganinisi. Bu sene 200. doğum yıldönümü ile bütün dünyada anılıyor. Kontrabas çalım zorluğu itibarıyla en zor sazlardan biridir. Bu nedenle Kontrabas konserleri bütün dünya ölçeğinde neredeyse parmakla gösterilecek kadar azdır. Bizim ülkemizde de Bottesini’nin 200. yılı, değerli kontrabas sanatçımız Onur Özkaya tarafından yapılan bir projeyle kutlanıyor. Bu projede bestecinin ‘Grand Duo Concertante’ isimli eserini Özkaya ile birlikte seslendireceğim için mutluyum. CRR Konser Salonu pandemi döneminde de etkinliklerini azaltmadan sürdürüyor. Tamamen sıhhi koşullar gözetilerek hazırlanan programlarda CRR Oda Orkestrası ve değerli sanatçı arkadaşlarımız Onur Özkaya, Çağ Erçağ ve Can Okan ile de birlikte olacağımız için mutluyum.” Filmle diziyi Serra Ödüllü ‘Okul Tıraşı’ festival yolculuğunda Ödüllü yönetmen Ferit Karahan’ın, 71. Berlin Uluslararası Film Festivali’nde FIPRESCI Ödülü’nü kazanan filmi “Okul Tıraşı”, uluslararası festivallerdeki yolculuğuna devam ediyor. Berlinale’de sinema sektörüne yönelik gösterimi yapılan film, 28 Nisan tarihlerinde çevrimiçi ortamda düzenlenen Hong Kong Film Festivali’nde ilk kez seyirciyle buluştu. 24 Nisan’da Moskova Uluslararası Film Festivali’nde fiziksel gösterimi yapılan “Okul Tıraşı”nın festivalde ikinci gösterimi bugün olacak. Filmin festivallerdeki yolculuğu 3 Mayıs’ta Güney Kore’deki Jeonju Uluslararası Film Festivali’yle devam edecek. Yılmaz bağlıyor! Ferzan Özpetek’in kült filmi Cahil Periler’i severek izlemiş olanlar, dizi formatına kavuşmak için gün sayacak. Disney’le ortak yapım olarak çekilecek 8 bölüm dizinin çekimleri Roma’da başladı. Dizide, filmin eski kadrosundan Serra Yılmaz dışında kimse yok. Burak Deniz ise Serra Yılmaz’ın yeğeni olarak dizide yer alan ikinci Türk oyuncu. ‘Yaramaz Çocuklar’a İsviçre’den ödül Ahmet Necdet Çupur’un ilk uzun metraj filmi “Yaramaz Çocuklar” dünya prömiyerini yaptığı 52. Visions du Réel Uluslararası Nyon Belgesel Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü ile döndü. İsviçre’de düzenlenen festivalin jürisi gerekçesinde “Yaramaz Çocuklar”ın trajik bir aile içi çatışmayı, samimi ve evrensel bir şekilde anlatması sebebiyle ödüle hak kazandığını açıkladı. Filmin Türkiye prömiyeri de mayıs ayında 40. İstanbul Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması’nda yapılacak. Borusan Sanat’ta bu hafta Luca ArgenteroCristiana Capotondi Disney’le dizi yapmak için el sıkışmış ve oyuncu kadrosu üzerinde çalışan Ferzan Özpetek, projesini netleştirdi. Yeni ve riskli bir maceraya girmektense çok tutmuş eski filmini biraz zenginleştirip, sündürerek başarıyı garantilemek için olsa gerek, Ferzan Özpetek, kült filmi Cahil Periler’i 8 bölümlük dizi olarak Roma’da çekmeye başladı. Dizinin çekimleri için Roma’da olan, Ferzan Özpetek’in hemen her projesinde rol almış oyuncusu Serra Yılmaz, dizide rol alan oyunculardan filmde oynamış tek oyuncunun kendisi olduğunu açıkladı. Serra Yılmaz, “Cahil Periler kült bir film ve herkes için çok özel bir yeri var. Kült filmlere yeniden dokunmak da bana hep korkutucu gelir. Ferzan ilk bahsettiğinde çekinmiştim. Ama senaryo gelince bu korFerzan ÖzpetekLuca ArgenteroSerra YIlmaz kum yok oldu. Cahil Periler filminin kadrosundan diziye girmiş olan benim dışımda kimse yok. Bu açıdan da aradaki bağlantıyı sağlayan, Avrupalıların öz deyişiyle kırmızı ipliği benim. Bunun benim için çok büyük bir anlamı var. 20 yıl sonra inanılmaz bir kadroyla yeniden Cahil Periler için Ferzan Özpetek’le sette olmak da büyük mutluluk” diye özetledi duygularını. Filmin başrol oyuncuları ise Luca Argentero ve Cristiana Capotondi. Cahil Periler Roma’nın seçkin semtlerinden birinde lüks bir villada yaşayan Massimo ve Antonia’nın 15 yıllık evliliği, Massimo’nun bir trafik kazasında hayatını kaybetmesiyle biter. Bu ani ölüm üzerine depresyona giren Antonia’nın başına bir başka felaket gelecektir, Massimo’nun eşyalarını toplarken eve gelen bir tabloyu araştırırken öğreneceği, kocasının gizli bir ilişkisi olduğu gerçeği. Bu ilişkinin izini süren Antonia ilginç gelişmeler yaşar. Massimo’nun yaşadığı öteki dünyayı tanır. Bu yeni dünyanın insanları ve onların ilişkileri, Antonia’nın kendi korkuları ve sınırları ile yüzleşmesine yol açar. Antonia, belki de fark etmeden, bu insanların gözünde Massimo’nun yerini alır. Dizide Serra Yılmaz dışındaki ikinci Türk oyuncu, yeğeni rolündeki Burak Deniz. 2000 yılında çekilmiş olan Cahil Periler oynadığı dönemde tüm dünyada gişe rekorları kırmıştı. l Kültür Servisi Abdülkadir Günyaz “Son günlere doğru” başlıklı yazısı “Bir koronamız eksik kalmıştı” diye başlıyor. Basılmak üzere hazırladığı kitabın bir kopyasını üç hafta önce bana getirmişti. Anılar kitabının sonunda, adeta bir veda olarak yer alıyor. Ne yazık ki onu da geçen hafta koronadan yitirdik: Sanat eleştirmeni Abdülkadir Günyaz, 89 yaşında bir delikanlıydı. Yürüyebildiği her yere yürürdü, yakın zamana kadar. Daha Galatasaray Lisesi’nin orta kısmındayken arkadaşları arasında sanata merakı bilinirmiş. Sanat tarihine Zahir Güvemli gelirmiş. Çocuklar dersi kaynatmak istediklerinde ona görev verirlermiş: “Hoca derse girince ona sanatsal bir soru sor, biz de sınavdan kurtulalım”. O sırada Picasso olayı yeni başladığından hocayla derin bir söyleşi başlarmış. Lise yıllarında Yenilik dergisinde ilk yazıları çıkmış. Sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezun olup 1956’da gazeteciliğe başlar. Gazetenin her köşesinde yazmaktadır. Hatta fal sayfasını bile o kaleme alır. O günlerde her sabah vapurda rastladığı genç bir kızın elinde, onun çeşitli köşelerinde takma adlarla yazdığı gazeteyi görür. Kız, ilk iş burç falını okumaktadır. Günyaz da hangi burcu okuduğunu keşfeder ve iki gün sonra orada şöyle bir fal çıkar: “Bugün karşınıza uzun boylu, bıyıklı, gözlüklü bir genç oturacak, ona mütebessim davranın”. Kız başını kaldırıp karşısında tarif edilen kişiyi görünce heyecanını gizleyemeden gülümser. 1967’de TRT’ye girmiş ve 1997’de emekli olmuştu. Ben onu TRT İstanbul Radyosu’nda, müzik programcılığı yaptığım yıllarda tanıdım. Tiyatro bölümü müdürüydü. Aynı zamanda İstanbul’da gün geçtikçe yeşeren yeni galerilerde açılan sergileri izliyor ve çeşitli dergilere sanat eleştirmenliği yapıyor, bir yandan da radyo tiyatrosu için skeçler yazıyordu. Bütün ünlü tiyatrocular o zamanlar radyoevinde bu piyeslerde oynardı. Beni de “Arkası Yarın” başlıklı haftalık radyo tiyatrosu yazmaya ikna etti. Böylece birkaç oyun yazdım. Hele “Amerikalı Gelin” kaç kez yayımlandı. İstanbul, Ankara, İzmir’de nice galerinin açılışına tanık olmuş, nice galericiye danışmanlık yapmıştı. “Sanat bundan böyle işadamlarının alanı” başlıklı yazısında sanat müzayedelerini eleştiriyor, değişen kültürü, değişen sanat koleksiyoncularını anlatıyordu. Günyaz, Artİst 2001 İstanbul Fuarı’nda Eleştirmen Ödülü’ne değer bulunmuştu. Bugüne dek 10 adet kitabı var. Bir de ölümünden iki hafta önce bana armağan ettiği “Ben Gitmeden” adlı taslağı: “Anılar, Alıntılar, Portreler” alt başlığını taşıyor. Bir sanat eleştirmeninin 1955’ten günümüze dek, 66 yıl boyunca yaşadığı zengin anılarını içeriyor. Devrim Erbil: Candan bir dostu yitirdik “Abdülkadir, sadece sanat yazarı değil, çok candan bir dosttu. Sıcak, olgun, birikimli ve araştırmacı kimliğe sahipti. Sadece isim yapmış sanatçılar hakkında değil, meslek yaşamının başındakileri de tanıtırdı. Amacı sanat sevilsin, sanata ilgi artsın, gençler de olgunlar kadar ortaya çıksın yönündeydi. Engin bir birikime sahipti. Zaten sanat yazarlığı çok boş bir alandı. Bütün sanatçılar sevdi onu. İnsancıl tavrı yazılarına da yansırdı. Her okurun anlayacağı dili vardı, karmaşık değildi. Atölye ve sergilere gidip yakından ilgilenirdi. Eleştirisi de ölçülüydü. Şimdi onun yazıları incelenmeli, gençler tarafından örnek alınmalı. Onun anıları da sanat dünyamızın belleğidir. Hazırladığı son kitap yalnız ressamların değil, galerilerin de tarihini kapsıyor. Bir an önce basılmasını dilerim. Sanat dünyası inanılır, güvenilir bir dostunu kaybetti.” Borusan Sanat, dijital platformlar üzerinden yayımladığı konserleri ile nisan ayına veda ediyor. 2 Mayıs Pazar günü saat 11.30’da borusansanat.tv’de Stanislav Kochanovsky yönetimindeki BİFO, “Dvoák’a Armağan” başlıklı konser verecek. Yanı sıra onursal şef Gürer Aykal yönetiminde viyolonselci Camille Thomas’nın BİFO’ya eşlik ettiği, “Klasik Müziğin Ustaları” ve Borusan Quartet’in “Ustalar Geçidi” başlığını taşıyan konser de izleyici buluşmaya devam ediyor. İş Sanat Dünya Caz Günü’nü Jülide Özçelik ile kutluyor İş Sanat, 30 Nisan Dünya Caz Günü’nü, Jülide Özçelik konseriyle kutluyor. Pandemi nedeniyle İş Kuleleri Salonu’nda seyircisiz kaydedilen konserde Özçelik, sevilen halk türkülerini de repertuvarına ekledi. Düzenlemelerini Cem Tuncer’in yaptığı konserde “Anan Var Midur?” “Mecnunum Leylamı Gördüm”, “Yalan Dünya” gibi türküler ile “Hayat”, “Zaman” ve “Karanlıkta Kaldım” adlı Özçelik’in özgün şarkıları da yer alıyor. Jülide Özçelik’e konserde, Cem Tuncer (gitar), Ercüment Orkut (piyano), Volkan Hürsever (kontrbas) ve Ediz Hafızoğlu (davul) eşlik ediyor. Konser, ilk gösterim tarihi 30 Nisan saat 20.30’dan itibaren İş Sanat’ın YouTube kanalı ve internet sitesinde ücretsiz erişime açık olacak. ARTER’IN ÇEVRIMIÇI TURLARI DEVAM EDIYOR Arter’in çevrimiçi rehberli turları, katılımcılarını sanat etrafında düşünmeye ve yapıtları, kendi hayat deneyimleriyle ilişkilendirerek yorumlamaya teşvik ediyor. Mayıs ayı boyunca her pazartesi 19.0020.00 saatleri arasında düzenlenen çevrimiçi rehberli turlarda Arter’in sergi rehberleri, farklı temalar etrafında bir araya getirdikleri eser seçkilerini katılımcıların yorumuna açıyor. Sınırlı sayıda katılımcıyla, ücretsiz olarak gerçekleştirilen turlara katılmak için turlar@arter.org.tr adresine eposta göndererek kayıt yaptırmak yeterli.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle