23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 15 MART 2021 PAZARTESİ HABER Ayrıntılar 12 Mart’ı doğru okumak Atilla Özsever’in 12 Mart yazı dizisi ne iyi oldu. Bildiklerimizi güncelledik, çeşitli ayrıntılar öğrendik. Dizinin en önemli yanı “aydınlanma” mücadelesi veren gençliğin gözü karalığına bir kez daha tanıklık etmemiz. “Faşizm ruh halidir” tezine katılmam, ideolojik tercihtir, sonuçları itibarıyla toplumu esir alır, o aşamada ruhlara biçim verir. 12 Mart’ı yapanlar, ülkenin devrimci gençliklerle kurduğu bağı koparmak istedi, başardı. O gün açılan kapı, bugün siyasal İslam iktidara gelsin, kapitalizm engelsiz egemenliğini sürsün diyeydi. HHH Tarihin ileri doğru aktığı tezi tartışmaya muhtaçtır. Eğer öyle olsaydı faşizm deneyimi yaşamış insanlığın popülizme esir olmaması gerekirdi. Nazi Almanyası’ndan ne kadar ders alındığı meçhul. Göçmen karşıtlığı ve sürekli “öteki” üreten siyasal iklim derinleşecek. Bizim gibi demokratik olmayan toplumlarda mesele daha da ağırlaşacak. Hukuk, evrensel değerlerle ilgili tartışmalar sığ bir yerden yürüyor. Çağın yeni açmazlarını tartışamıyoruz bile. Diyeceğim Özsever’in söz ettiği gençlik geçmişte kalmış değildir, savları (öğretileri) açısından günceldir, ilericidir. HHH Düşünsel bataklık işimizi iyice güçleştirmekte. Liberalizmin getirdiği ölçülere tutsak olmuş halde toplum. Entelektüeller (siyasiler, yazar, çizerler, akademisyenler, vb.) tuhaf bir kayıtsızlık içinde. Bencil, adamsendeci tutum otoriter baskı rejimini derinleştiriyor. Kaderci toplum, mafya söylemi giderek herkesi içine çekiyor. Soluduğumuz hava faşizme uygun hale gelince, korunmasız kalıyoruz. İnsanların günlük gereksinimlerini anlamaz değilim. Hayatta kalmanın bunca güç olduğu dönemde düşünceye yer bulmak kolay değil. Değişim kutsanırken ne yöne doğru olduğuna bakılmıyor. HHH Denklem böyle olduğuna göre şunu sormak hakkımız: Kimi kavramlar güncelliğini yitirdi mi? Neredeyse her yazımda söz açtığım “antiemperyalizm” kavramı üstünde durmak lazım. Bir devlet kurulurken bağımsızlık ilkesini esas almalıdır, Cumhuriyetin önemi bu ilkeden gelir. Ancak bugüne dek bağımsızlık yara görmüş, ötesi memleket emperyalizmin rahat at oynattığı bir yer olmuştur. Bugünün milliyetçisi bunu da hesaba katmalıdır. Doğrusu “milliyetçiliğin yaşadığımız dünyada yeri var mı?” ciddi tartışılmalıdır. Milliyetçilik ve emperyalizm ilişkisi nasıl açıklanacaktır? NATO üyesi olan ülke subayı ne kadar bağımsız kalabilir? HHH Bunca gürültü içinde pek çok önemli sorun askıda kalıyor. Örneğin geçen gün Mine Söğüt’ün yazısına gösterilen tepki masum mudur? Bunu konuşabilecek miyiz? Aile kavramını yerli yerinde tartışmaktan niye kaçıyoruz. Elbette çocuklu mutlu bir ev kurmak mümkündür; peki, o evi cehennem olarak yaşayanlar için kimse cümle kurmayacak mıdır? Güçlenen kadın hareketi ezber bozmaktadır, ev ideolojik mekândır ve doğal olarak oradaki ilişkiler de siyasaldır. Kadını aileye mahkum etmek tercihtir, direnmek de öyledir. HHH Yarım kalmış her devrim gibi bizimki de yepyeni sıkıntılarla boğuşuyor. 12 Mart, Aydınlanma Devrimi’ne vurulan en ağır darbedir. 12 Eylül yarım kalan işin tamamlanması anlamı taşır. Yeniden anayasa yapma niyeti taşıyan herkes süreci, koşulları, kimle yapılacağını gözetmek zorundadır. Dünya daha karmaşık ve biz dünden çok daha gerideyiz. Hangi kavramlarla konuştuğumuz önemli, çoğu hakkında toplumun fikri de yok. Düşünsel sefalet dediğim budur. Liberal sol salgını da ayrıca kirlilik yaratıyor. HHH Gazeteciler zaman zaman tekrar yaparlar. Bunun nedeni konu sıkıntısı çekmeleri, cehaletleri, yetenek sınırları değildir çoğu zaman. Toplum bir türlü sorunu kavramak istemez, direnir. Belki yazının modası geçti diyenler de vardır, ancak yazıdan öte kalıcı belge bulmak imkânsızdır. 12 Mart yazı dizisi zamanında, içeriden ve nereden nereye geldiğimizi görmek açısından önemli. Gericilik ciddi sorundur. Özgürlük haklı bir taleptir. Hukuk toplumları bir arada tutan biricik dayanaktır. Bıkmadan yinelemek gerek. ‘Şiddet son bulsun’ Hatay’ın Samandağ ilçesinde özel bir hastane çalışanları, 14 Mart Tıp Bayramı’nda yüzlerini boyayarak sağlıkçılara yönelik saldırılara dikkat çekti. Hastane çalışanı Mehtap Ergün, sağlıkta şiddete dikkat çekmek adına sosyal sorumluluk projesi hazırladığını belirterek, “Geçmişten günümüze birçok sağlık personeli sözlü ve fiziki olarak şiddete uğramıştır. Pandemi sürecinde canla başla çalışan sağlık personellerimiz sözel ve fiziki olarak şiddete uğramıştır. 14 Mart Tıp Bayramı’nda sağlıkçılara yönelik şiddetin son bulmasını temenni ediyoruz” dedi. l İHA Beyaz önlüklülerden Ayrıntılar Ayrıntılar SIYAH MESAJ AILE HEKIMLERI, TALEPLERI KARŞILANANA DEK SIYAH ÖNLÜK GIYECEK 14Mart Tıp Bayramı’nı kutlayan sağlık çalışanHekimliği Çalışanlarının’ göğsünde taşıyacağı birer madalya olarak yerini almıştır” diye kolarının sorunları katlanarak nuştu. Sendika olarak, 14 Mart artıyor. AKP hükümetinin Sağ SIBEL Tıp Bayramı’nın bayram olarak lıkta Dönüşüm Programı ile BAHÇETEPE kutlanabilmesi için sağlık çabirlikte sağlığın ticarileşmesi, lışanlarının hakedişleri ve iyiperformans sistemine bağlı ödeme, leştirmelerinin yerini bulmasını taşiddet olaylarının tırmanması so lep ettiklerini kaydeden Özer, “Hak runları ile boğuşan sağlık çalışanla ettiğimiz gibi beyaz önlüklerle bayrı bir yandan da koronavirüs salgı ramımızı kutlamak yerine, yıllarca nıyla mücadele ediyor. Son bir yılda süregelen hakediş kayıplarımız te140’ı hekim olmak üzere 387 sağ lafi edilinceye kadar, siyah önlük ve lık çalışanı koronavirüsten yaşamı siyah maskelerimizle hizmetlerimize nı yitirdi. Aile Hekimliği Çalışanla devam edeceğiz” dedi. rı Sendikası (AHESEN) Başkanı Dr. Gürsel Özer; “Hak ettiğimiz bayra Acımız yüreğimizde mı kutlayana dek, siyah önlük ve si İstanbul Tabip Odası Yönetim Kuyah maskelerimizle hizmetlerimize rulu da yaptığı açıklamada “14 Mart devam edeceğiz” dedi. Tıp Haftası’nı kaybettiğimiz meslekÖzer, sağlık çalışanlarının yıllar taşlarımızın acısı yüreğimizde, panca zorunlu hizmeti dahil her türlü demi sürecinin yarattığı sorunlar sorunu göğüslediklerini belirterek omzumuzda karşılıyoruz. Öncelik“Tüm bu çalışmalar sonucunda yeni le kaybettiğimiz meslektaşlarımızı doğan ölümleri ve anne ölümleri gi sevgi, saygı, minnetle anıyoruz. İyi bi ülkelerin gelişmişlik düzeyi açı hekimlik değerlerinin gözetildiği, sından büyük göstergelerden olan emeğimizin karşılığını alarak çalışasağlık rakamları, iyileştirilmiş sevi cağımız şiddetten arınmış bir sağlık yelere çekilmiştir. Yaşanılan salgın ortamını hep birlikte sağlayacağımıda tüm dünyanın imrenerek izledi za olan inancımızla 14 Mart Tıp Hafği Covid 19 aşılama başarısı, ‘Aile tamızı kutluyoruz” denildi. İşte hekimlerin TALEPLERI l Hekim maaşları yoksulluk sınırının altındadır ve ek zam zorunludur. l Hakedişler ivedilikle en fazla 2 bin kayıtlı kişi baz alınarak hesaplanmalı ve kayıtlı kişi sayısı da belli bir planlama dahilinde bu seviyelere çekilmelidir. l Sağlıkta etkin ve uygulanabilir şiddet yasası bir an önce çıkartılmalıdır. l Sağlık yöneticilerinin keyfekeder hukuksuz uygulama ve talepleri ile aile hekimliği çalışanlarına mobbing düzeyindeki uygulama ve taleplerine son verilmelidir. l Aile hekimliği birimlerinin kadro eksikliği atamalarla giderilmeli ve 657 sayılı kanun kapsamında istihdam modeline geçilmelidir. l Hekimlerin rapor yükünden kurtarılması için yasal düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. l Aile Sağlığı Merkezleri kamu tarafından inşa edilmeli ve uygunsuz fiziki koşullarda sağlık sunumu yapılması sonlandırılmalıdır. 14 MART MILAT OLSUN! Ankara Özel 100. Yıl Hastanesi çalışanları, siyah önlük giyip, siyah maske takarak, salgın hastalık nedeniyle yaşamını yitiren ve şiddete maruz kalan sağlık çalışanları için saygı duruşunda bulundu. Daha sonra Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu, Prof. Dr. Sedat Tellaloğlu, Dr. Necmi Aslan ve Dr. Sinan Kakı’nın da aralarında bulunduğu 50 hekimin isminin yazılı olduğu siyah balonlar havaya bırakıldı. Hastane Başhekimi Doç. Dr. Erden Kılıç, “Bir hekimin yetişmesi kolay değil. Hiçbir sağlık çalışanı, şiddete maruz kalmasın. 14 Mart bir milat olsun” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet CHP, Taşcıoğlu ailesini ziyaret etti CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, Covid19’la mücadelede yaşamını yitiren ilk doktorlardan olan Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu’nun ailesini ziyaret etti. İlgezdi, partisinin 14 Mart Tıp Bayramı’nda yaşamını yitiren sağlıkçılar için hazırladığı hatıra pulu ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun mektubunu sundu. Prof. Dr. Taşcıoğlu’nun salgın ile mücadelenin simge isimlerinden olduğunu söyleyen İlgezdi, “CHP olarak Covid’le mücadele ederken yaşamını yitiren tüm sağlıkçıların ailelerine minnetimizi sunmak için hatıra pulları tasarladık. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun mektubu ile birlikte bu pulları ailelerimize gönderiyoruz. 14 Mart Tıp Bayramı’nda, burada Cemil Hocamızın ailesi ile olmaktan mutluluk duyuyorum” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet TAŞCIOĞLU’NDAN GENÇ DOKTORLARA NASİHAT Sağlıkçılar için uçtular Koronavirüse yakalanarak yaşamını yitiren ilk sağlık çalışanlarından Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu’nun, birkaç yıl önce 14 Mart Tıp Bayramı’nda öğrencilerine verdiği mesajları içeren videosu ortaya çıktı. Taşcıoğlu videoda, “Çocuklarım” dediği öğrencileri ile meslektaşlarına “Dilerim, hep bu mesleği yapmaktan dolayı insan sevgisi ile dolu olup mutlu ve uzun ömürlü, sağlıklı bir meslek yaşamı sürersiniz. Ben sizleri seviyorum, mesleğinizi sevin ve bununla mutlu olmaya alışın” diyor. Videoyu paylaşan Onur Taşcıoğlu ise “Bir video bu kadar anlamlı olamaz! Babam Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu’nun 14 Mart Tıp Bayramı mesajı. Sanki bugün gibi...” dedi. l Haber Merkezi Paramotor pilotları Metin Pehlivan ve Tolga Şenyuva, İzmir’de yaptıkları uçuşla sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladı. Pehlivan ve Şenyuva, Türk bayrakları asılı paramotorlarıyla Bayraklı sahilinden kalkış yaparak Kordonboyu’nda uçuş yaptı. Salgın döneminde sağlık çalışanlarının ortaya koyduğu özverinin çok değerli olduğunu kaydeden Metin Pehlivan, “Sağlık çalışanlarımız pandemi sürecinde çok emek sarf ettiler. Onlar için İzmir’i bugün Türk bayraklarıyla süsledik” dedi. l AA TTB İkinci Başkanı Ökten, salgın koşullarındaki tıp eğitimini anlattı Stajlar eksik kaldı SARP SAĞKAL ta olan intern hekimler ortalama 23 stajlarını yüz yüTürk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Doç. Dr. ze yapamadan mezun oldu. 5. sınıfta olanlar geçen döneAli İhsan Ökten, salgın komin ikinci yarısı ile bu döşullarının tıp eğitimini olumnemin ilk yarısındaki intern suz yönde etkilediğine dikeğitimi ile ilgili uygulamalakat çekerek, “20192020 eğira katılamadılar.” timöğretim döneminde son sınıfta olan intern hekimler Bir çaba yok ortalama 23 stajlarını yüz Ali İhsan Ökten Aynı şekilde 4. sınıfta olan yüze yapamadan mezun olöğrencilerin de geçen dödu. 5. sınıfta olanlar geçen dönemin nemin ikinci yarısındaki iki büyük ikinci yarısı ile bu dönemin ilk yarı anabilim dalı uygulamalarının ve sındaki intern eğitimi ile ilgili uygu bu dönemin ilk yarısında da 5. sınılamalara katılamadılar” dedi. fın staj uygulamalarının uygun bir Salgın koşullarındaki tıp eğitimi biçimde yapılamadığına işaret eden ne ilişkin Cumhuriyet’e değerlen Ökten, “Bu dönemin ikinci yarısında dirmelerde bulunan Doç. Dr. Ökten, da staj uygulamalarının yapılmasını tıp eğitiminin “uygulamalı eğitim hedefleyen herhangi bir çaba bulunle beceri kazandırmaya dayalı oldu mamaktadır” dedi. ğunun” altını çizerek şöyle konuştu: “Beceri kazanmaya yönelik eğitim, Asgari standart yok staj programları kapsamında planTürkiye’de toplam 125 tıp progralanmaktadır. Covid19 pandemisi ne mı yürütüldüğü bilgisini de veren deniyle Nisan 2020’den itibaren staj Ökten, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vaların da yaygın olarak çevrimiçi ya kıf üniversitelerindeki 36 programpıldığı bilgisine sahibiz. 20192020 dan yalnızca 6’sı, devlet üniversiteeğitimöğretim döneminde son sınıf lerindeki 89 programdan da 35’i, Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (TEPDAD) tarafından akredite edilmiştir. Başka bir ifadeyle ülkemizde tıp programlarından vakıf üniversitelerindekilerin yüzde 84.6’sı, devlet üniversitelerindekilerin de yüzde 60.2’sinin asgari standartları taşıyıp taşımadıkları bilinmemektedir.” 12 tıp fakültesi öğrenci almıyor Tıp fakültelerinin sayısını artırmanın değil, var olan programları asgari standartları taşır hale getirmenin önemli olduğunun altını çizen Ökten, Türkiye’deki 12’sinin henüz öğrenci almadığını vurguladı. Ökten, ayrıca 14 tıp fakültesinde de eğitimin bir kısmı ya da tamamının başka bir tıp fakültesinde yürütüldüğüne dikkat çekti. Ökten, “Konunun bütün bileşenleri, zaman kaybetmeden bir araya gelerek bilimsel ve toplum yararına bir çözüm getirmelidir. 20202021 eğitimöğretim döneminin ikinci yarısından başlanarak, sorunların çözümü için taraf olunmalıdır” dedi. l ANKARA ‘Laf değil icraat görmek istiyoruz’ Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Barış Koçak, “Canından önce ‘Vatandaşın sağlığı’ diyerek kar, çamur, sıcak, soğuk, dağ, bayır demeden hizmet eden sağlıkçılar olarak hak ettiğimiz değeri görememekteyiz. Kimse zahmet edip bizlere ‘teşekkür’ etmesin. Laf değil, icraat görmek istiyoruz” dedi. 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle açıklama yapan Koçak, “Adaletsiz ek ödeme sistemi yüzünden ücret uçurumu giderek büyüdü ve kimi yerlerde hiçbir ek ödeme yatırılmadı. 3600 ek gösterge sözü yıllar önce verilmesine rağmen hâlâ tutulmadı. Yıpranma payı dediğimiz fiili hizmet zammı makul bir şekilde geriye dönük uygulanmadı. Sözleşmeli istihdam adı altında, aynı işi yapan kişiler, farklı ücretler ve farklı özlük hakları uygulamaları devam etti. Mobbing için hiçbir çözüm üretilmedi. Bizler hâlâ şiddete uğramakta ve öldürülmekteyiz” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet Prof. Erdöl: Ölen sağlıkçı şehit sayılsın 14Mart Tıp Bayramı nedeniyle bundan tam 102 yıl önce ilk kutlamanın yapıldığı yer olan Mektebi Tıbbiyyei Şahane Külliyesi’nde etkinlik düzenlendi. Koronavirüs tedbirleri kapsamında gerçekleştirilen programa ev sahipliği yapan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, koronavirüs nedeniyle ölen sağlıkçıların şehit sayılmasını istediklerini söyledi. Erdöl, “Bizler sağlık meslek mensuplarından her kim olursa olsun pandemi sürecinde vefat edenlerin şehit sayılmalarını arzu ediyoruz. Tıpkı Çanakkale’de, İstiklal Harbi ve Balkan Harbi’nde olduğu gibi kendi canını feda eden sağlık meslek mensuplarının şehit, kalıcı hasarı olanların da gazi sayılmasını arzu ediyoruz” dedi. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle