25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 2021 PAZARTESİ YAĞIŞLI HAVA GERI DÖNÜYOR Türkiye bugün öğle saatlerinden iti yı kesimlerde gök gürültülü sağanak yağışlı, iç kesimlerde çarşambadan baren yağışlı havanın etkisine giriyor, yağışlar 5 gün sürecek. Yağışlar kı itibaren karla karışık yağmur şeklinde görülecek. Herkese Bilim Teknoloji dergisinin katkılarıyla hazırlandı. Sus diyemiyoruz MUNZUR VE PÜLÜMÜR VADILERDE çevre temizliği Tunceli’de hafta sonu kısıtlaması olmaması nedeniyle Munzur ve Pülümür vadilerine ziyaretçi yoğunluğu yaşanmaya başladı. 14 Mart Uluslararası Nehirler ve Su Günü etkinlikleri kapsamında Tunceli Belediye Başkanı Maçoğlu’nun da katılımıyla Munzur Vadisi’ndeki çöpler toplandı. Etkinlikte konuşan Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, su ve su kaynaklarının temel ihtiyaç olduğunu ifade ederek “Havalar ısındıkça insanlar piknik yapmaya başladı. Pandemi sürecinden kendilerini doğaya attılar. Bu, iyi durum fakat bu süreçte gezdiği toprağı, gördüğü nehri kirletmemek adına insanlarımızın biraz duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum. Bugün 14 Mart Uluslararası Nehirler ve Su Günü, su temel ihtiyaç. Hava ve oksijen kadar su da temel bir ihtiyaçtır. Sahip çıkarak, yok etmemiz lazım” dedi. Piknik yasaklandı Öte yandan Tunceli’de koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Munzur Vadisi Milli Parkı ve Pülümür Vadisi’nde piknik yapmanın yasaklandığı bildirildi. l DHA İNSANLAR NE ZAMAN SUSUP NE ZAMAN KONUŞMALARI GEREKTIĞINI BILMIYOR DERLEYEN: RITA URGAN Sohbetin süresinden, Harvard Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Adam Mastorianni ve ekibi konuşmaların dinamiğini araştırdılar. İki deney uygulandı. İlkinde 367’si akışından sıkıldınız ya da bir işiniz var ama karşınızdaki o kadar hararetli anlatıyor ki kadın, 439’u erkek 806 çevrimiçi kesemiyorsunuz? katılımcıdan en son yaptıkları ko Bu, çok sıkça yaşanan nuşmanın süresi ve konuşmanın nasıl sona erdirildiğiyle ilgili soruları yanıtlamaları istendi. Laboratuvar ortamında gerçekleştirilen ikinci deneyde de 252 bir durum. Ve iki nedeni var: l İnsanlar ne zaman susup ne zaman katılımcı, birbirlerini tanımayan konuşmaları gerektiğini ikişer kişilik gruplara ayrıldı ve bu çiftlerin kendi aralarında sohbet etmeleri istendi. Denekler istedikleri herhangi bir konuda bir dakikadan 45 dakikaya dek konuşabildikleri sohbetler gerçekleştirbilmiyorlar. l İnsanlar süregiden sohbetlerle ilgili gerçek duygularını çoğu zaman gizliyorlar. diler. Her biri kaydedilen bu sohbetlerin ardından katılımcılara konuşmayı ne zaman bitirmiş olmasanların lafa tutulup tutsak alınmalayı yeğledikleri soruldu ve karşı tara rı durumunun her zaman geçerli olfın bu soruya vereceği yanıtın ne ola mamasıydı. Mastorianni ve arkadaşbileceği konusunda da kestirimde ları her iki deneye katılanların yüzde bulunmaları istendi. 10’unun gerçekte konuşmaları daha Kısa keselim uzun tutmak istediklerine, birbirlerini tanımayan kişiler arasındaki sohSonuçta araştırmacılar konuşma betlerin yaklaşık yüzde 31’inde de ların yalnızca yüzde 2’sinin her iki taraflardan en az birinin konuşmayı tarafın da istediği sürede, yüzde sürdürmekten yana bir tavır sergile30’unun da taraflardan biri istediğin diğine tanık oldular. de sona erdirildiğini saptadılar. Konuşmaların yaklaşık yarısında iki taGitmem gerek! rafın da konuşmayı kısa kesmek isAraştırmada insanların büyük tediği, ancak sohbeti sonlandırma za bir çoğunluğunun karşı tarafın ne manlarının farklı olduğu görüldü. istediğini kestirme konusunda baHer iki deneyde de katılımcılar ko şarısız oldukları ve deneklerin karnuşma sürelerinin ortalamada ger şı tarafın konuşmayı ne zaman kesçekte yaşanan sürenin yaklaşık ya mek isteyebileceğiyle ilgili kestirısı kadar olmasını arzu ettikleririmlerinde yüzde 64 oranında yani belirttiler. Ancak araştırmacılanıldıkları görüldü. rı asıl şaşkınlığa uğratan bulgu, inMastorianni, “İnsanlar, ‘siz konuşmayı sürdürmek ister gibisiniz, ama benim gitmem gerekiyor’ demeyi toplumsal ilişkiyi kesintiye uğratan ayıp bir davranış olarak algıladıklarından gerçek duygularını dile getirmeme konusunda oldukça becerikliler” diyor. İnsanların sohbet edilen kişinin konuşmayı ne zaman kesmek isteyeceğini kestirme konusunda böylesine başarısız olmalarının “son derece şaşırtıcı ve önemli” bir bulgu olduğuna dikkat çeken Dartmouth College toplumsal ruhbilim uzmanlarından Thalia Wheatley, “Konuşmalar karşılıklı bağlantının hoş ve zarif bir dışavurumudur. Ne var ki, ne zaman durmak gerektiğini kestiremediğimizden bu bağlantı sonuçta yine de kesintiye uğrar. İnsanların kahve, içki ya da yemek sırasında sohbet etmekten hoşlanmalarının bir nedeni de bu kafa karıştırıcı durumdan kaynaklanıyor olsa gerek. Çünkü boşalan fincanlar, kadehler ya da garsonun hesabı getirmesi sohbeti sonlandırmak için yarattığımız gerekçelerdir” diyor. Neler kaçırıyoruz? Araştırmaya katılmayan Chicago Üniversitesi davranış bilimcilerinden Nicholas Epley, konuşmaların çoğunun tam da istediğimiz anda sonlandırılması durumunda neler olacağını merak ediyor ve “Birileriyle çok daha uzun ve derinlikli konuşmalar yapabilecekken bundan kaçınarak yeni anlayış ve bakış açılarının, yaşamla ilgili ilginç gerçeklerin kim bilir ne kadarını kaçırıyoruz” diyor. Araştırmadan elde edilen bulgular kimi başka soruları da gündeme getiriyor. Farklı kültürlerde konuşma ile ilgili kurallar daha mı açık? Eğer varsa, uzman konuşmacılar hangi ipuçlarından yararlanıyorlar? Grup sohbetlerinin dinamiğine ne demeli? Harvard İşletme Fakültesi’nden Alison Wood Brooks, “Yeni gelişmeye başlayan konuşma biliminde buna benzer titiz betimsel araştırmaların yanı sıra, konuşmaların önemli ve yaygın güçlüklerini belirlemeye yardımcı olabilecek nedensel deneylere de gerek var. Mars’a gezici araçlar gönderdiğimiz bir dönemde insanların birbirleriyle nasıl konuştuklarını yeni kavramaya başlıyor olmamız ne garip, değil mi?” diyor. People Literally Don’t Know When to Shut Upor Keep TalkingScience Confirms New Scientist/ Scientific American TİRE HALKI AYAKTA Mermer ocağı ISTEMIYORUZ İzmir’in önemli tarım ve hayvancılık merkezlerinden Tire’de enerji ve maden şirketlerinin artan faaliyetlerine yurttaşlar tepki gösterdi. ANKA’nın haberine göre Kızılçam ormanlarıyla kaplı Kartal Dağı’na yıllık 500 bin ton kapasiteli mermer ocağı kurulması için ÇED başvurusunun yapıldığının ortaya çıkması üzerine Tire halkı protesto eylemi yaptı. Bölgenin oksijen deposu olan Kartal Dağı’nın eteklerindeki Küçükkale Köyü’nde toplanan köylüler ellerinde “Yaşam Taşa Kurban Edilmez”, “Yaşam Hakkım Kutsaldır” yazılı dövizler taşıyarak, yapılmak istenen mermer ocağı için binlerce çam ağacının kesilecek olmasına tepki gösterdi. Eylem de konuşan CHP Tire İlçe Başkanı Hakan Şenoyar, “Buradaki talanın bir an önce durdurulmasını, bölge halkının müsaadesi olmadan böyle bir faaliyetin yapılmamasını talep ediyoruz” dedi. l Haber Merkezi Muş’ta 5 metre kar Muş’ta etkili olan kar yağışı ve yüksek kesimlerdeki tipi ile fırtına, yaşamı olumsuz yönde etkiliyor. Deniz seviyesinden 2 bin 600 metre yükseklikte yer yer 4 ile 5 metreyi bulan kar kütlelerini temizlemek için yoğun çaba sarf eden ekipler, adete kardan tünellerin oluştuğu bölgede adım adım ilerliyor. l DHA PAMUKKALE Sahte içkiye bir kurban daha Denizli’nin Pamukkale ilçesinde, evinde içtiği sahte içkiden sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Mehmet B. (42), yaşamını yitirdi. Mehmet B’nin ölümünün ardından başlatılan soruşturmada eşi Özlem B’nin ifadesinde 2 gün önce eşinin su şişesinin içinde eve sahte içki getirdiğini, içtikten sonra fenalaştığını söylediği öğrenildi. l DHA Covid 19 kan şekeri seviyesini niçin altüst ediyor? Virüsün küçük bir yardımcısı var Pankreastaki beta hücrelerinin virüse karşı duyarlılığı var. Covid19, bedenimizin birçok bölgesine zarar veriyor. Yelpaze, akciğer, damarlar, kalp, bağırsaklar, böbrekler, sinir sistemi ve beyne kadar uzanıyor. Covid19 hastalarında kan şekeri seviyesinin de raydan çıktığıyla ilgili raporlar da çoğalmaya başladı. Semptomlar şiddetli hipoglisemi, diyabette kanın aşırı asitleşmesi olan ketoasidoza kadar uzanıyor. Endişe verici diğer bir gelişme de Covid19’u hafif atlatan bazı gençlerde ve genç hastalarda aniden diyabet tip 1 semptomları görülmüş olması. Bu hastaların pankreaslarındaki beta hücreleri hemen hemen hiç insülin üretmiyor. Peki bu olumsuz etkilerden gerçekten koronavirüs mü sorumlu? Covid19’un beta hücrelerine ne şekilde zarar verdiği pek bilinmiyordu. Çünkü izlenen semptomlar virüsün doğrudan doğruya beta hücrelerine bulaşmaları sonucunda ortaya çıkabileceği gibi enfeksiyonun dolaylı sonuçları, örneğin bedenin aşırı bağışıklık reaksiyonuyla da gelişebilirdi. Bu konuya açıklık getirmek isteyen Ulm Üniversitesi (Almanya) bilim insanları, çeşitli pankreas hücrelerinde doku kültürlerindeki ACE2 reseptörlerini ve TMPRSS2 proteininin varlığını floresanlı işaretçilerle kontrol ettiler. ACE2 reseptörü ve TMPRSS2 proteini, koronavirüsün hücreye giriş kapısı ve bağlantı yerleri olarak bilinir. Ve iki giriş yardımcısının da insülin üreten beta hücrelerinde mevcut olduğu anlaşıldı. Geçitleri kullanıyor Bundan sonraki soru Covid19’un bu geçitleri kullanıp kullanmadığıyla ilgiliydi. Araştırmacılar bunun için doku kültürlerine bir virüs çözeltisi ekleyerek, pankreastaki ada hücreleri ve beta hücrelerine virüsün bulaşıp bulaşmadığını kontrol ettiler. Enfeksiyondan sadece birkaç gün içinde kültürde viral proteinler ve yeni oluşan virüsler tespit edilirken beş gün sonra virüs, beta hücrelerinin ve ada hücrelerinin yüzde 21’ine bulaştı. Bu, pankreastaki ada hücrelerinin de Covid 19 enfeksiyonuna karşı duyarlı olduğunu kanıtlıyor. Bu sonuç Remdesivir ile yapılan bir aksi testle de kanıtlandı. Doku kültürüne Remdesivir eklendiğinde virüsler çoğalmıyor. Ayrıca Covid 19 nedeniyle hayatlarını kaybeden dört hastanın pankreas dokuları incelendiğinde beta hücrelerinin virüse karşı duyarlı olduğu görüldü. Bu hastaların dokularında da bilim insanları enfeksiyonlu hücre kümeleri ve viral proteinler tespit ettiler. Araştırmayla elde edilen sonuçlar, var olan diyabetin Covid 19 enfeksiyonuyla niçin daha da kötüleştiğini ve bazı hastalarda niçin diyabet semptomlarının ortaya çıktığını açıklıyor. Bununla birlikte bu etkinin ne kadar kalıcı olduğu henüz bilinmiyor. SARSCoV2 infects and replicates in cells of the human endocrine and exocrine pancreas, Nature Metabolism Altın dilli mumya bulundu Eski tapınak kenti Taposiris Magna, modern İskenderiye kentinin 50 kilometre batısında yer alıyor. Tapınak kent, Ptolemaik döneminde yüksek rütbeli Mısırlılar için nekropol görevini de görüyordu. Arkeologlar son yıllarda kazı tabakalarında ve yüzeyde yüksek rütbeli kişilere ait 25’in üzerinde lahit buldular. Aslında Taposiris Magna’da Kleopatra ve Marcus Antonius’un mezarlarının olduğu düşünülüyor. Araştırmacılar buna işaret olarak, ünlü kraliçenin heykelini, üzerinde resmi bulunan sikkeleri ve tapınak kentte bulunan, Romalıya benzer bir maskeyi gösteriyorlar. Fakat mezar aramaları henüz sonuç vermedi. Arkeologlar şimdi Taposiris Magna’da yeni buluntuları gün ışığına çıkardılar. Kaya mezarlarının kazıları sırasında 16 adet kısmen mücevherlerle süslenmiş mumya bulundu. Santo Domingo Üniversitesi’nden Kathleen Martinez’in (kazı başkanı) açıklamasına göre mumyalar yüksek rütbeli kişilere ait. Mumyalardan birinin başında koç boynuzları olan bir taç var ve alnının üzerinde ise bir yılan bulunuyor. Atef tacı olarak bilinen bu taç kralların ve tanrıların egemenliğinin bir sembolüdür ve Yukarı Mısır’daki YunanRoma dönemine ait tanrı Osiris ile bağlantılı sembolleri birleştirir. Mumyanın göğüs kısmı dikdörtgen altın göğüs takısıyla kaplı ve boynunda ise şahin başıyla bezeli bir kolye taşıyor. Osiris’le konuşanlar İkinci bir mumyada da altın bir mezar takısının kalıntıları var ki bezemeler Osiris’e işaret ediyor. En dikkat çekici buluntu şüphesiz altın bir dile sahip mumya. Mumyanın ağız boşluğunda dil biçiminde bir altın levha bulunmuş. Mısır Eski Eserler Bakanı’nın tahminine göre altın dil, bu kişinin diğer tarafta da konuşabilmesini garantiliyordu. Çünkü o zamanki inancı göre yeraltı tanrısı Osiris’le konuşabilmeleri gerekiyordu. Fakat niçin sadece bu mumyanın altın dile sahip olduğu henüz bilinmiyor. Bir olasılıkla bu kişi hayattayken konuşma yetisini kaybetmişti ya da konuşma zorluğu çekiyordu. “Fakat altın dil bazı özel durumlarda da bu tür bozukluklardan bağımsız olarak da mumyaya eklenmiş olabilir” diyor arkeologlar. Diğer buluntular arasında bir kadına ait görkemli bir ölü maskesi de yer alıyordu. Bu maske, başını göğsüne kadar kapatıyordu. Altın bir çelenk, sekiz mermer büst ve rulo kâğıt kalıntıları ise dikkat çeken diğer buluntular. Mummy with a gold tongue found in Egypt, Live Science,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle