05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 15 MART 2021 PAZARTESİ HABER AKP, ‘daraltılmış seçim sistemine’ geçişi savunuyor ancak MHP’nin tereddütleri var Cumhur’da ‘sistem’çatlağı AKP’nin 2023 seçimleri öncesinde Siyasi Partiler Yasası (SPY) ile seçim yasalarına yönelik yaptığı çalışmada, “daraltılmış seçim sistemi” ile ilgili MHP ile “ayrışma” yaşanıyor. AKP, “daraltılmış bölge seçim sisteminin matematiksel olarak Cumhur İttifakı’na yarayacağını” düşünürken, MHP’nin ise sistemle ilgili özellikSELDA le “HDP”ye ve “sistemGÜNEYSU den yola çıkarak, dini yapıdaki partilerin kurulabileceğine” yönelik kaygısı bulunuyor. MHP’ye göre, “daraltılmış bölge seçim sistemi, etnik ve dini yapıları öne çıkarabilir, bölgede güçlü partilerin parlamentoda temsilini güçlendirir ve bu durumda da temsilde adalet geçersiz kılınır.” MHP’nin, seçim sistemine yönelik bu tutumunun 2023’te yine partilerin mevcut d’hondt sistemiyle seçime girecekleri seçeneğini güçlendiriyor. Ancak AKP ise yüzde 50+1’i “riske atmak istemiyor.” AKP, 2023’e iki yıl kala, yasal zorunluluk dolayısıyla SPY ve seçim yasaları üzerindeki çalışmasını büyük oranda tamamladı. Çalışmanın, önümüzdeki günlerde de MHP’ye sunulacağı belirtiliyor. AKP’nin yasalar üzerinde yaptığı çalışmada, “seçim sistemleri” ile ilgili ayrıntı da yer alıyor. AKP, 2023’e, “daraltılmış bölge seçim MHP’NIN KAYGISI, HDP’NIN BÖLGESEL GÜCÜ MHP’de daraltılmış bölge seçim sisteminin metropollerde “HDP’ye dezavantaj sağlamasına karşın özellikle partinin oy oranlarının yüksek olduğu Doğu ve Güneydoğu illerinde bunun tam tersi bir sonuçla karşılaşabileceğine” dikkat çekiliyor. Bu sistemin uygulanması halinde “HDP’nin bölgedeki gücünün artacağı ve yerel siyasete odaklanacağı, merkezi yönetimden de ayrılmayı hedefleyeceğine” işaret ediliyor. Böylece parlamentoda şu anda 56 milletvekili ile temsil edilen HDP’nin, milletvekili sayısının mevcut sistemden çok daha fazla olacağı belirtiliyor. Ayrıca MHP, “sistemin temsilde adaleti etkisiz kılacağının” da altını çiziyor. MHP’ye göre, “bu sistem küçük partilere dezavantaj sağlayacağı için Millet İttifakı’nın bileşenlerini de artırabilir.” Bununla birlikte MHP, sistemin, “partilerin kurumsallığının ortadan kaldırılmasına davetiye çıkardığı gibi, seçmende ‘ayrıştırıcı etki’ yapabileceğini” de varsayıyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “seçim sistemiyle ilgili son sözü söyleyeceği, ancak MHP’nin kabul etmemesi durumunda mevcut d’hondt sistemiyle seçime gidilmesinin daha güçlü bir seçenek olduğu” vurgulanırken, “anketlerde oy oranı düştüğü görülen AKP’nin yüzde 50+1’i ise riske atmak istemediğinin” altı çiziliyor. sistemi” ile gitmek istiyor. Bu nedenle de çalışmasında “daraltılmış bölge seçim sistemine” yönelik adımlar atıldı. ‘Matematiksel avantaj’ “Daraltılmış bölge seçim sisteminin” uygulanması durumunda Türkiye’deki seçim çevresi sayısı da artacak. Sisteme göre, her il, 5 milletvekili çıkaracak şekilde seçim çevrelerine ayrılacak. Seçim barajının yüzde 7 olması durumunda, ülke düzeyinde en az yüzde 7 oy alan partiler, aldıkları oya göre milletvekilliklerini paylaşacak. Siyasi partiler de bu sisteme göre, her seçim bölgesi için milletvekili sayısının iki katı kadar aday gösterebilecek. Seçmenler ise bu adaylar arasından istediği ve sadece bir milletvekili adayına oy verebilecek. Yurttaşlar da oy kullanırken önce partiyi sonra da milletvekillerini seçecek. AKP iktidarı, bu sistemin uygulanmasının “her bölgede seçmen ve seçilen arasında yakınlık sağlayacağı” görüşünde. Ayrıca matematiksel olarak bu sistemin uygulanması “oy oranı yüksek partilere yarayan bir sistem” olarak da biliniyor. AKP’nin, uzun bir aradan sonra yeniden “daraltılmış bölge seçim sisteminden” yana tavır sergilemesinin altında, “son yerel seçimlerin etkisi olduğu” vurgulanıyor. AKP, son yerel seçimlerde 11 büyükşehiri CHP’ye kaptırmış ve iller bazında da ittifakın oyları düşmüştü. AKP, aynı durumun 2023 seçimlerinde de “yaşanma ihtimalinin önüne geçmeyi hedefliyor”. Bu nedenle, başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere büyükşehirlerdeki Cumhur İttifakı’nın temsil oranını artırmayı planlıyor. AKP’ye göre, “eğer daraltılmış bölge seçim sistemi” uygulanırsa, “özellikle, üç büyükşehirde HDP’nin milletvekili çıkarmasının neredeyse imkânsız olacağı” vurgulanıyor. 1991 örneği AKP, bu durumla ilgili 1991 yılındaki uygulamayı da anımsatıyor. O dönem Türkiye’de “daraltılmış bölge seçim sisteminin uygulandığına” atıfta bulunarak, 1991 yılında oyların yüzde 27’sini alan DYP’nin Meclis’teki sandaye sayısının yüzde 39’unu kazandığına, oyların yüzde 10’unu alan DSP’nin ise sandalyelerin sadece yüzde 1.5’ini kazanabildiğine işaret ediliyor. Bu örnekten de yola çıkılarak “Cumhur İttifakı’nın daraltılmış bölge seçim sistemiyle parlamentodaki temsil oranının artacağı” hesaplanıyor. l ANKARA 51 baro başkanı baro genel kurullarının salgın nedeniyle engellenmesine tepki gösterdi: Seçimlerin üzerinden elinizi çekin Aralarında İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya ve Balıkesir baro başkanlarının da bulunduğu 51 baro başkanı, baro genel kurullarının salgın nedeniyle engellenmesine tepki gösterdi. İstanbul Çağlayan Adliyesi’ne her gün yaklaşık 30 bin kişinin girip çıktığı vurgulanan açıklamada, “Baro genel kurulları için getirilen 300 kişi sınırlamasının pandemi mücadelesi ile ilgisi olmayan bir çifte standart uygulaması olduğunu ve gerçekçi, bilimsel, hukuksal bir dayanağı olmadığını hepimiz görüyoruz” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, baro genel kurullarının engellenmesinin gelecekte yapılması muhtemel tüm seçimlerin iptali için “korkutucu bir emsal yarattığı” aktarılarak “demokrasiye aykırı bu tavrın bir diğer sonucunun ise Türkiye Barolar Birliği (TBB) seçimlerini de ötelemek ve baroların iradesine karşın hukuku teferruat sayan bir başkanlık anlayışının TBB’de sürmesini sağlamak” olduğu kaydedildi. Baro genel kurullarının önünde hukuken hiçbir engel olmadığı da vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Barolar, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Bu nedenle söz konusu sokak kısıtlamaları barolar ve avukatlar açısından geçerli değildir. 300 kişi ve kişi başı 8 metrekare alan sınırlamasının hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Nitekim siyasi parti kongrelerinde böyle bir kısıtlama getirilmemiştir. Baro genel kurullarının yapılmasının önündeki engellerin kaldırıldığı beyanı bir kandırmacadan ibarettir. Üye sayısı 400’ün üzerinde olan barolarda pazar günü dışında seçimlerin yapılabilmesi mevzuat gereğince mümkün değildir. Kanunda yer alan emredici hükümlerin uygulanmasının, hukuksuz idari kararlarla engellenmesi suçtur. YSK’den başlamak üzere yasak kararlarının altında imzası olan herkes suç işlemektedir.” ‘Görevini yapmadı’ Baro genel kurullarına ilişkin süreçlerin en geç haziran ayına kadar tamamlamak yönünde kararlılıklarının olduğu vurgulanan açıklamada, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu da eleştirilerek “Bizler, TBB’nin kişilerin değil, baroların iradesi ile oluştuğu bilinciyle, hukukun, demokrasinin ve yargı bağımsızlığının tarafı olan bir TBB’yi yeniden yaratmakta kararlı olduğumuzu kamuoyu ile paylaşırız” ifadeleri kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet FEYZIOĞLU: TBB HAZIR, BEN DE HAZIRIM Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu sosyal medya hesabından baro genel kurullarına ilişkin yaptığı paylaşımda, “Barolarımız pandemi koşulları çerçevesinde genel kurullarını yapıp TBB delegelerini seçtiklerinde, TBB genel kurulunu yapmaya hazırdır. Ben de hazırım” dedi. ABB’den ‘EGO Metro Kitap İstasyonu’ İlk olarak Kızılay Metro İstasyonu’nda açılan mini kütüphane, hafta içi 08.0017.00 saatleri arasında hizmet verecek. ‘Kitabı al, oku, bırak’ Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) EGO Genel Müdürlüğü, mini kütüphane modelinde “EGO Metro Kitap İstasyonu” açtı. Ankaralılar, kitap istasyonundan kimlik ve telefon numarasıyla kayıt yaptırarak, ücretsiz kitap alabilecek. Yurttaşlar, kitapları bir aylık okuma süresinin ardından iade ederek yeni bir kitap için başvuru yapabilecek. “Al, oku, bırak” sloganı ile gerçekleştirilen projeye ilişkin konuşan EGO Genel Müdürü Nihat Alkaş, “Hedefimiz vatandaşlarımızı okumaya teşvik etmek. Kitap İstasyonu olarak kullanılan bu vagon, 2010’da Ankara Festivali için yapılan Bombardier treninin maketidir” dedi. l ANKARA SELÇUK’TA ‘LOVE ERDOĞAN’ KALDIRILDI BAKAN SOYLU’NUN ANNESİNI Pankart gerilimi SIYASILER UĞURLADI ABD’deki ‘Stop Erdoğan’ yazılı reklamlara karşı hazırlanan ‘Love Erdoğan’ pankartları İzmir’in Selçuk ilçesinde gerginlik yarattı. ANKA’nın haberine göre Selçuk’ta AKP tarafından izinsiz olarak farklı noktalara asılan ‘Love Erdoğan’ pankartları belediye tarafından kaldırıldı. AKP’liler pankartları tekrar aynı yere taktırdı. Belediyenin zabıta ekipleri de pankartları ikinci kez kaldırdı. Bunun üzerine AKP İlçe Başkanı Selim Girbiyanoğlu “Bu görsellerimizin kaldırılmış olması FETÖ ile mücadelemize engel olmaktadır. Cumhurbaşkanımıza sevgimizi belirttiğimiz bu görselleri Selçuk meydanlarında kaldırmak ancak cesedimizi çiğnemekle mümkün olur. Panoları kaldırmaya kimsenin gücü yetmeyecek” açıklamasını yaptı. Selçuk Belediye Başkanı CHP’li Filiz Ceritoğlu Sengel ise “Reklam alanlarımız dururken, bu pankartlar çıtalı şekilde izin alınmadan yasak yerlere konulmuş. Bununla ilgili belediyemize başvuru yok. Kanunlara göre yönetilen bir belediyeyiz. O pankartlar izinsiz olduğu için kaldırıldı” diye konuştu. l Haber Merkezi ÖLDÜRÜLEN BAŞKAN ÖZTOKLU’NUN EŞİ: Bu cezalar yetersiz! Konya’nın Doğanhisar Belediye Başkanı MHP’li İhsan Öztoklu’yu (42) yırtılan afiş nedeniyle çıkan tartışmada bıçaklayarak öldürmekten tutuklu yargılanan Abdurrahman Koç (26), önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına daha sonra da iyi hal indirimi uygulanarak müebbet hapse mahkum edildi. Diğer sanıklar Abdullah Koç, Osman Koç ve İrfan Kaynak da önce 18’er yıl hapis cezası aldı. Cezaları iyi hal indirimi uygulanarak 15’er yıla indirildi. Necmi Yavuz ise beraat etti. İhsan Öztoklu’nun avukat eşi Hanife Öztoklu, karara isyan etti. Hanife Öztoklu, “Benim eşim kalleşçe arkadan 4 bıçak darbesiyle şehit edildi. İyi hal indirimini hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Karara itirazımızı yapacağız. Eşim olmadan geçen her an benim için ıstırap. Bir yılım bitkisel hayatta gibi geçti. Her kapı çaldığında eşim gelecekmiş gibi olayı uzun bir süre kabullenemedim. Çok mutlu ve güzel bir ailemiz vardı” dedi. l DHA İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun annesi Servet Soylu (75), dün İstanbul Gaziosmanpaşa Merkez Camii’nde kılınan cenaze namazıyla son yolculuğuna uğurlandı. Törene Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AKP İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Milletvekili Akif Hamzaçebi de katıldı. Bakan Gül’ün Bakara Suresi’ni okuduğu törende Erdoğan, “Servet annemiz, bu millete, bu vatana hizmet eden bir evladı yetiştiren biri olmanın da bahtiyarlığı içerisinde Hakk’a yürüyor” dedi. Törene CHP ve MHP genel başkanları da çelenk gönderdi. 30 kişi sınırına karşın kalabalık olduğu gözlenen törende sosyal mesafe kuralına da uyulmadı. l İç Politika TÜRK EĞİTİMSEN: ANDIMIZ KARARI AYM’YE TAŞINABILIR Türk EğitimSen Genel Başkanı Talip Geylan, Andımız’ın kaldırılmasına yönelik karara ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne kadar gideceklerini açıkladı. Danıştay 8. Dairesi, Andımız’ın okutulmasını kaldıran düzenlemeyi iptal etmesine karşın Milli Eğitim Bakanlığı karara itiraz etmişti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da 8. Daire’nin düzenlemeyi kaldıran kararını iptal etti. Andımız’ın kaldırılmasını yargıya taşıyan sendikalardan Türk EğitimSen, karara tepki gösterdi. Genel Başkan Geylan, “Türk EğitimSen, Danıştay nezdinde karar düzeltilmesi için girişimde bulunacak, aksi bir durumda ise Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak, hukuki süreci sonuna kadar sürdürecektir” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘İnsan Hakları Eylem Planı’nda uygulama başladı!.. “Nasıl başladı” diye sormazsınız umarım. “İnsan Hakları Eylem Planı” uygulaması işte böyle başladı. Gazeteci Levent Gültekin, 25 kişilik bir vandal grubunun kuşatması altında dövüldü. Bundan açık bir “eylem planı uygulaması” olur mu? “İnsan hakları” bu, öyle böyle değil. Hoş, önceden de bu planın uygulamaları vardı ya. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu linç eylemi vardı. O linç eyleminden zor kurtulmuştu Kılıçdaroğlu. “Şehit cenazelerine sokmayın” talimatı vardı hakkında. Sen misin giden, al sana yumruklu saldırı. “İnsan Hakları Eylem Planı”. Kolay değil. Selçuk Özdağ da evinin önünde silahlı saldırıya uğramıştı. Gelecek Partisi’nin genel başkan yardımcısı. Ölümüne bir saldırıydı da direnerek kurtulmuştu. Orhan Uğuroğlu dövüldü. Yeniçağ gazetesinin Ankara temsilcisi. Afşin Hatiboğlu dayak yedi. KRT TV programcısı. Sabahattin Önkibar, gazeteci, dövüldü. Dayak yiyen gazeteciler saymakla bitmiyor. Ahmet Takan, Yavuz Selim Demirağ, Murat İde. İnsan Hakları Eylem Planı. Yürürlüğe giriyor. Osman Kavala hapiste. Hâlâ suç aranıyor. Selahattin Demirtaş hapiste. İddia çok, ispat yok ama olsun. Onlar daha çok yatarlar. “İnsan Hakları Eylem Planı” yürürlükte. Şimdi yazarlar yazıp duruyorlar: Yani AKP iktidarında 19 yıl aklınıza gelmedi de şimdi mi “insan hakları”nı anımsadınız? Boşuna yorulmayın yazar dostlarımız. Bu 19 yıldır insan hakları gene yazılı metinlerde vardı. Sizin anayasanız var, anayasanız. Uygulanmıyor. Sizin Anayasa Mahkemeniz var. Kararları tanınmıyor. Sizin yargıçlarınız var. Gözleri kulakları Saray’da. Sizin savcılarınız var. Yürütmenin hükmü altında. Sizin hukukunuz var, adaletiniz yok. Bunları biliyorsunuz, yazıyorsunuz, söylüyorsunuz. Hiçbir şeyin değişmediğini görüyorsunuz. İktidar değişmeden bunlar değişmez. Biliyorsunuz. Şimdi nereden çıktı bu “İnsan Hakları Eylem Planı” derseniz. Gene bu Amerika işine benziyor. Hani 100’ü aşkın Amerikan senatörü, “Türkiye’de insan hakları ihlalleri oluyor” diye mektup yazmış ya. Biden iktidarı da Trump gibi seyyar satıcıya benzemiyor. İşte hikâye bu herhalde. “Amerika ile arayı düzeltelim” hesabına yapılan vitrin düzenlemeleri. Dükkân aynı dükkân, mutfak aynı mutfak. Neden olmuyor? Neden olamaz? Şundan olmuyor ve şundan olamaz ki: “İnsan hakları” kavramı, bir laik dünya değeridir. Yüzyıllar süren bir uygarlık savaşımının sonunda insanlığın ulaştığı bir değerdir. Bu değere ulaşabilmek için krallara karşı çıkılmış, Katolik engizisyonu ile uzlaşmayan çabalar verilmiştir. Dinci siyasetin laikliği reddeden iktidarları için “insan hakları” içselleştirilmiş bir değer olamaz. Dinci siyasal iktidar için ancak “kul hakkı”, “köle hakkı” söz konusu olabilir ki o da bu anlamı taşımaz. “Laik dünya değerleri”, ancak laik dünya görüşünün gerekli gördüğü haklardır. “İnsan hakları” bu hakların başında gelir. Gerek Fransız İhtilali sırasında yazılmış “Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi”, gerekse Amerika’nın kabul ettiği “İnsan Hakları Bildirgesi”, dünyanın evrensel laik kazanımlarıdır. Laikliği reddeden bir zihniyet (mentalite), bir öğreti bu hakkı ancak vitrinine koyabilir. AKP iktidarının yaptığı da budur. Tıpkı kadın haklarını açıklayan “İstanbul Sözleşmesi”nin durumu gibi. Bu sözleşmeyi Türkiye imzalamıştır ama şimdi tartışmaya açmış, kaldırılmasını isteyenler ortaya çıkmıştır. Bir ülke, bir ülkenin hükümeti imzaladığı sözleşmelere uymazsa gerisinin önemi kalmaz. “İnsan Hakları Eylem Planı” mı? “Hukuk reformu” mu? “Hukuk reformu”nu nasıl yapacaksınız? Yazdıkları kitaplar yüzünden hapse giren Barış Terkoğlu’nu, Barış Pehlivan’ı nasıl açıklayacaksınız? Gazetecilikleri nedeniyle hapse giren Murat Ağırel’i, Müyesser Yıldız’ı kime anlatacaksınız? Bunlar siyasal iktidarla çözümlenecek sorunlardır. Siyasal iktidar değişmeden bu sorunların hiçbiri çözümlenemez. Ne yapmak gerekiyor? Yapılacak iş, gerçekleri bilmektir. Bu iktidarla ne “insan hakları” korunur, ne de doğru bir “hukuk reformu” yapılır. Bunlar vitrin düzenlemeleridir, göstermeliktir. Kanmadan, aldanmadan, yanılmadan mücadeleye devam. Uygarlık, demokrasi, insan hakları, adalete hizmet eden hukuk, emeğe değer veren ekonomi hep iktidar konusudur. “Atatürk Cumhuriyeti”nin kuruluş hedeflerine dönmek öncelikli amacınızdır. Uygarlık amacına yönelen laik, demokrat bir iktidarı işbaşına getirmek ilk hedefinizdir. Her şey, ondan sonra, her şey...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle