05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 15 MART 2021 PAZARTESİ HABER DOĞU AKDENIZ VE ORTADOĞU’DA YENI DÖNEMIN KAPISI ARALANDI Türkiye’siz olur mu? Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ihmal edilip edilemeyeceği sorusuna, İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Massimo Gaiani yanıt verdi: Hayır... Geçen hafta bir ileri adım daha geldi. Türkiye ve Mısır, ilişkilerin düzeyini yükseltmek SERTAÇ için görüşmelere EŞ başladı. Ayrıntılara geçelim... Donald Trump’ın şımarttığı, İran’a karşı ve İsrail’in güvenliği için birbirine yapıştırdığı emirlikler, Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkeler artık Joe Biden ile karşı karşıya. Amerikan politikası bir ton farklılaştı. Bu farklılık, İsrail’i ABD bölge politikasının merkezinden çıkarmadan İran’la anlaşma yoluna gidip, bu ülkenin sınırlandırılmasını hedefliyor. İran’ın üzerindeki baskının hafifleme olasılığı Körfez’deki Arap devletlerini tedirgin etti. Türk dış politika yapıcıları ABD yaklaşımının başarı ya da başarısızlığını, bölgedeki yeni durumu değerlendirecektir. Cumhurbaşkanı Tayyip AMERIKA’DA YARGI VAR MI? Geçmişteki Ermeni terörü “hukuk” sorunu ile gündemde. Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan, 1982’de, Ermeni teröristlerce öldürüldü. Arıkan’ı katledenlerden Hampig Sasunyan afsız ömür boyu hapse mahkum edilmişti. Şimdi “yargı kararı”yla serbest bırakılıyor. ABD’nin “bazı suçluları” pazarlıkla iade ettiği tarihte görülmüş. Ancak iade etmek istenmeyenler için de verilecek yanıt hazırdır: “Bizde yargı var…” Son dönemde Türkiye’de yargı çok tartışılan bir konu. Şimdi Amerikalılar için sormak lazım, suçu mahkeme kararıyla kesinleşmiş bir suçluyu salıvermenin neresinde yargı var? Erdoğan’ın Mısır’a ilişkin son açıklamaları yapıcı. Kahire ile temaslarda ilk önce içişlerine karışmama kuralı ve yeniden güven tesis edilmeye çalışılacağı açık. Bu aşamanın geçilip, bölgesel sorunlara gelinmesi iki ülkenin de yararına. Yakınlaşma, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki yayılmacılığını geriletebilir. Çünkü Mısır, en zor dönemde dahi Türkiye’nin tezlerini önemsedi. Ayrıca Türkiye, Libya’daki konumlanmasını İhvancı gruplar üzerinden yapmıştı. Daha kapsayıcı ilişki kurmak elzemdir, tersi dışlanma riskini güçlendirir. Gerilimin maliyeti İktidarın yanlış tutumu, Türkiye’yi haklı olduğu Doğu Akdeniz’de, en son araç olan silahlı kuvvetlerini sahaya sürmesine neden oldu. Kıbrıs Türklerinin haklarını, deniz yetki alanlarını koruyacağını deniz tatbikatlarıyla göstermek zorunda kaldı. Maliyet bir hayli arttı. Oysa diplomasi her zaman daha az maliyetlidir. Ankara’nın sorunlu olduğu diğer bölgesel aktör İsrail. İsrail Başbakanı Netanyahu, Türkiye ile görüştüklerini dile getirdi. Enerji Bakanı Yuval Steinitz de “Türkiye ile işbirliğine hazırız” dedi, ekledi: “Türkiye’yi Akdeniz Gaz Forumu’nda görmek istiyoruz.” Türkiye’siz bölgede gaz ticaretinin olmayacağının İsrail de farkında. Ancak Türkiye, bölge ülkeleriyle diplomatik onarım sürecini tamamlamadan foruma katılırsa, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi karşısında yalnız kalabilir. Türkiye Ortadoğu’ya bakışını yenileme arayışına girmiş gibi görünüyor. İktidar, güncelleme yaparken İhvancı yaklaşımı terk etmeli. Suriye, “İhvancılığın tatmin edileceği” bölge olarak görülmemeli. Suriyeli göçmenlerin geri dönmesi, İdlib, Fırat’ın doğusu gibi sorunların düşük maliyetle çözümlenebilmesi için Şam yönetimiyle iletişim kaçınılmaz. ABD ve Batı’nın Suriye’ye bakışı değişmedi. Fakat Türkiye’nin Suriye’deki çıkarları tamamen kendine özgü... Tutkulu İhvancılık, Körfez’deki krallıkları da ürkütüyor, Arap dünyasında Türkiye karşıtı bloklaşmaya neden oluyor. “Arapların kalbi ve beyni” Mısır ile başlayacak normalleşme hızlanmalı, genişlemeli... l ANKARA Sanatçılara gönderilen, ‘iç çamaşırlarınıza karışacağım’ mesajı eleştiri sayıldı ‘Göstermelik soruşturma’ ERDEM SEVGİ Önergeyi yanıtlayan Bakan Ersoy, özetKültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, CHP le şunları kaydetti: “Devlet Koroları ve Toplulukları Yönetmeliği’nin Ankara Milletvekili Mu 18. maddesinin ‘Sanatrat Emir’in sanatçılara, çılar konserlerde Sanat “giyecekleri iç çamaşırı Kurulu’nca kararlaştırılna kadar karışacağı” yö mış şekilde giyinirler ve nünde mesaj atan kokonsere başlamadan en ro müdürü ile ilgili soaz 30 dakika önce konrusuna, “İdari soruştur ser yerinde bulunurlar’ ma başlatılmıştır” yanı şeklindeki beşinci fıkrası tını verdi. Olayın üzerin uyarınca, sanatçıların kıden 7 ay geçtiğini anım yafetlerini belirleme kosatan Emir, “Demek ki nusunda koro müdürühiçbir işlem yapılmamış. nün de üyesi olduğu SaGöstermelik sonat Kurulu yetruşturma açılkilidir. Denetlemış” tepkisini me ve personegösterdi. li uyarma yetKültür ve Tukisi ise genel rizm Bakanmüdüre verillığı Güzel Samiştir. Yapılan natlar Genel uyarılar eleştiMüdürlüğü’ne ri mahiyetinde bağlı Ankaolup, olaya ilişra Devlet Klasik Türk Müziği Murat Emir kin idari soruşturma başlatılKorosu’na Ocak mıştır.” 2020’de atanan Gürsel Bilmiş, korodaki sanatçıların yer aldığı What‘Eleştiri değil hakaret’ sApp grubuna attığı me CHP’li Emir, soruşsajda, “Sanatçı arkadaş turmanın sonuçlanmalara bundan sonra kon masına tepki göstereser öncesi giyecekleri rek, “Koro müdürünün, iç çamaşırı, çorap, kra sanatçılara giyeceklevat, gömlek vs ne varri iç çamaşırlara bile kasa bizzat ben bildirece rışacağını söylemesi büğim” ifadesini kullanyük bir skandal. Sanat mıştı. Skandalın günde Kurulu’nca kararlaştırılme gelmesinin ardından mış kıyafeti denetlemek bakanlık, Bilmiş hakkın ile ‘sanatçıların iç çamada soruşturma başlattı şırına karışacağım’ değını açıkladı. CHP’li Mu mek bambaşka şeyler. rat Emir de 26 Ağustos Sanatçılara bu şekilde 2020’de, Bakan Ersoy’un hitap etmek, eleştiriden yanıtlaması istemiyle öte aşağılama ve hakaret Meclis Başkanlığı’na so içeriyor” değerlendirmeru önergesi verdi. sini yaptı. l ANKARA DANIŞTAY İPTAL ETTİ, MECLİS YASAYA EKLEDİ TUREB Başkanı Tural, tarihi Gelibolu Yarımadası’nda görev yapacak alan kılavuzları nedeniyle üniversite eğitimi alan rehberlerin hak gaspına uğradığını söyledi. ‘Kılavuz’ ısrarı mağdur etti SEFA UYAR Ekim 2020’de Danıştay tarafından iptal edilen tarihi Gelibolu Yarımadası’nda alan kılavuzlarının görev yapabilmesine ilişkin düzenleme, AKP’nin sunduğu torba yasaya eklendi ve Meclis’te kabul edildi. Türkiye Turist Rehberleri Birliği (TUREB) Başkanı Suat Tural, sadece kurs alarak görev yapacak alan kılavuzları nedeniyle üniversite eğitimi alan turist rehberlerinin hakkının gasp edildiğini vurgulayarak, “Hukuk çerçevesinde hakkımızı arayacağız” dedi. Meclis’te yasalaşan torba teklif ile birlikte Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Yasa’ya geçici madde eklendi. Buna göre, tarihi alan sınırları içinde gerçekleştirilecek bilgilendirme hizmeti, turist rehberlerinin yanı sıra alan kılavuzları tarafından da verilebilecek. Turist rehberi bulundurulması zorunlu olan hallerde de turist rehberi yerine alan kılavuzu görevlendirilebilecek. Ancak, benzer bir düzenleme 2017’de çıkarılan yönetmelik ile yapılmış ve tarihi alanda alan kılavuzlarının görev yapabilmesinin önü açılmıştı. Turist rehberleri, söz konusu yönetmelikteki bazı hükümleri yargıya taşımış ve nihai olarak Danıştay, alan kılavuzlarının görev yapmasını düzenleyen hükümleri Ekim 2020’de iptal etmişti. Böylece, Danıştay’ın iptal etmiş olduğu hükümler, birkaç ay sonra Meclis tarafından yasaya eklendi. ‘Hakkımızı arayacağız’ TUREB Başkanı Tural, Danıştay’da davayı kazandıktan sonra “Meslektaşlarımız artık daha rahat biçimde Çanakkale’yi ve ruhunu anlatabilecek konuma geldi” dediklerini ancak birkaç ay sonra torba yasayla karşılaştıklarını söyledi. Halihazırda turist rehberliği yapanlar ile bu bölümde okuyan öğrencilerin geleceğine haksız şekilde müdahale edildiğini düşündüklerini vurgulayan Tural, Çanakkale’de turist rehberliği programları olduğuna işaret etti. Tural, “Gençlerin büyük kısmı 4 yıllık lisans eğitimi alıyor, yabancı dil öğreniyor, kendilerine yatırım yapıyor ve bir meslek sahibi oluyor. Gençler bizi arayıp, ‘Biz neden Çanakkale’de kalalım?’ diyorlar” ifadelerini kullandı. Tural, yasa geçmeden önce siyasilerle görüştüklerini, şimdi de görüşmeye devam edeceklerini söyledi. Tural, “Çanakkale bölgesinde uzmanlaşmış halihazırda 200’ü aşkın rehber var. Hukukçularımız çalışmaya başladı. Hukuk çerçevesinde hakkımızı arayacağız. Haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi. l ANKARA Burada soru, küçük ortağın dayatması ile HDP milletvekilleri Meclis’ten dışlanır hatta hapse atılırsa ve HDP de Milletvekili aforozlama, HDP’yi kapatma kapatılır veya yine siyasi kararla Hazine’den aldığı AKP’ye kaça patlar? para kesilirse, bu siyasi yaptırımlaAKP, çözüm süreci zamanında en büyük müttefiki olan ve beraber Dolmabahçe Mutabakatı’nı imzaladığı HDP (İmralı, Kandil) ve milletvekillerini şimdi baş şeytanlaştırarak Meclis’ten dışlama politikasını yürürlüğe koymaya rın AKP’ye oy veren Kürt seçmen üzerindeki etkisinin ne olacağıdır. Şüphesiz AKP de bunu merak ediyordur. DEVA Partisi’ne olan ilgi, muhafazakâr Kürt seçmenden bir kısmının AKP’den uzaklaşması sonucu olarak girişince, bu politikanın Kürt değerlendiriliyor. seçmen üzerinde etkisinin ne Kürt seçmenin önünde seolacağı merak konusu. çenekler çoğalıyor ve başka Her ay düzenli araştırpartilere giden oyların kayma yayımlayan Metropoll nağı esas olarak AKP’den. Araştırma’nın başkanı Prof. Özer Sencar’ın şubat ayı yoklama paylaşımlarına göre, bu hafta seçim olsa AKP’ye oy verecek Kürt seçmenin oranı yüzde 29. AKP’ye ciddi oy veren bir muhafazakâr Kürt seçmen var, doğal. CHP oylarında artışları da buna katabiliriz. Önce şunu belirtelim: AKP’nin toplam oy kaybı yüzde 15 17 arası. Rudow araştırma şirketine göre, Güneydoğu’da, AKP yüzde 25 oy kaybı yaşıyor. Eğer, AKP’nin HDP ve milKararsızlar dalgalanma yaratır 2020’de yapılmış araştırmalara bakıldığında da benzer oy oranları gözüküyor, HDP, Kürt oylarının yüzde 32’sini alıyor, CHP’ye ise yüzde 4’e yakın oy gidiyor. Kararsız Kürt seçmen oranı yüksek. Yüzde 16. Protesto oylar birlikte bu letvekilleri üzerinde siyaset mühendisliği sürerse, önümüzde iki yıl içinde, ciddi oranda Kürt seçmeni kaybetmesi, siyasi analizlere hiç de yabancı durmaz. Burada isterseniz mazlumla dayanışma, isterseniz seçmen vicdanının kaldıramayacağı eşiklerin aşılması deyin. oran 24 gibi! Çok yüksek! Yanıt vermeyen Kürt seçmen ise Bu hesaplar, kaybı yüzde 4. DEVA Partisi’ne ise artıracaktır çeşitli araştırmalara göre yüzde 1.4 ile 5 arası, CHP düzeyinde ilgi var! Daha az oranda seçmen de Gelecek Partisi’ni düşünüyor. Sencar diyor ki: “Siyasi duruma göre, AKP’ye oy veren Kürt seçmenin oranı yüzde 2530 arası değişebiliyor.” Epey bir Kürt seçmen şu aşamada diyelim, eskiden oy verdiği partiye karşı mesafeli duruyor. Aslında kararsız seçmenin, partilerin aldıkAKP’nin iktidar olmasına güvenerek, seçimlere giderken bazı para dağıtma operasyonlarıyla seçmenini toparlayabilmesi çok çok zor, çünkü bu konu tamamen siyasi ve ahlaki karakter kazanmış durumda. Bir iktidar partisi, seçim sistemiyle oynayarak avantaj kazanma, muhalefeti birbirine düşürme ve kırdırma politikalarına, Meclis’ten parti ve ları oy oranı büyüklüğüne gö milletvekillerini cezalandırma re dağıtımı, çok da doğru de eylemleriyle seçmen nezdinğil. Bu seçmen kitlesi, oyunun de kaybettiği desteği (ve iktiüzerine parti ipoteği konma darı) geri kazanma hesaplarısına karşı. Ve bu önemli kitle, na girmişse... oy oranları üzerinde ciddi dalgalanmalar yaratacak potansiyele sahip. Çoktan bitmiş ve umutsuz bir çabalama içine girmiş demektir. AKP’den oy saçılması Bakınız: İstanbul yerel seçimleri... Yerel seçimlerdeki kayıplaHDP, Kürt oylarının yüzde rının önümüzdeki süreçte gi32’sini, AKP yüzde 29’unu derek artacağını hesaplarına alıyor. katmalıdır. Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias rahatsız ABD’ye ‘Akkuyu ve nükleer’ şikâyeti Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın Türkiye’yi, enerji alanındaki çalışmaları nedeniyle ABD’ye şikâyet ettiği belirtildi. Atina’da yayımlanan Kathimerini gazetesinin haberine göre, Bakan Dendias, bir süre önce ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı görüşmede, Türkiye’nin enerji alanındaki projelerinin diğer ülkeler için tehdit oluşturduğunu iddia ederek, bu konudaki rahatsızlığını dile getirdi. İnşa aşamasında olan Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın (NGS) bölge ülkeleri için birçok sorunlu neticesi olacağını öne süren Dendias, “Akkuyu Doğu Akdeniz’in Çernobil’i olabilir” dedi. ‘Silahlanma’ iddiası Haberde, Yunanistan yönetiminin uzun yıllardır dikkatini Türkiye’nin bu konudaki çalışmalarına yönelttiği, Türkiye’nin, nükleer enerji üretme reaktörleri aracılığıyla nükleer silah imal etmede kullanılabilecek teknolojiye ve malzemeye ulaşacağı ileri sürüldü. l AA VEFAT Canım yoldaşım, 52 yıllık hayat arkadaşım; canımız, babamız EROL TOY’U kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Erol’um, babacığım, dedeciğim merak etme ömrün boyunca kaleminle anlatmak ve korumak için mücadele ettiğin laik Cumhuriyet bizlere emanet. Fikirlerin ölümsüz. Huzur içinde uyu. Cenazesi, 15 Mart 2021 Pazartesi günü (bugün) öğle namazı sonrası Bodrum/Gündoğan Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Geneviève, Ayşe, Selin, Burç, Ozan, Ali Deniz, Sinan, Ceren, İrem. Bağış yapmak isteyenlerin, bağışlarını ÇYDD veya Nesin Vakfı’na yapmalarını rica ederiz. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN İKİ ÜLKEYE ‘VAZGEÇİN’ ÇAĞRISI YAPILDI Çekya ve Kosova’ya Kudüs tepkisi Dışişleri Bakanlığı, Çekya’nın Kudüs’te diplomatik ofis açmasının endişeyle karşılandığını bildirdi. Elçiliğini Kudüs’e taşıyan Kosova Cumhuriyeti’ne de tepki gösterildi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Çekya’nın söz konusu adımının Filistinİsrail ihtilafının temel parametrelerinden olan Kudüs’ün statüsünü aşındırmaya yönelik girişimlere hizmet edecek bir nitelik taşıdığı belirtildi. Açıklamada, uluslararası toplumun tüm üyeleri, Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsü ile Filistinİsrail sorununun adil, kapsamlı ve kalıcı çözümüne yönelik uluslararası parametrelere saygı göstermeye davet edilirken, “Uluslararası statüsü Birleşmiş Milletler kararlarıyla teminat altına alınmış bulunan Kudüs’te diplomatik ofis açmasını endişeyle karşılıyoruz” denildi. Çekya, 11 Mart’ta Batı Kudüs’te, Tel Aviv’deki büyükelçiliğine bağlı bir diplomatik temsilcilik açmıştı. İlk Müslüman ülke Kosova Cumhuriyeti İsrail Elçiliği’ni Kudüs’e taşıdı. Böylelikle Kosova, Kudüs’te Filistinlilere rağmen büyükelçilik açan ilk Müslüman ülke oldu. Elçiliğin Kudüs’e taşınmasında İsrail’in Kosova’nın bağımsızlığını tanımasının etkisinin olduğu belirtildi. Bu adım, 2008 yılında ilan ettiği bağımsızlığı, Sırbistan, Rusya ve Çin tarafından tanınmayan ancak Batı ülkelerinin çoğunca tanınan Kosova için zafer olarak nitelendirilmişti. Dışişleri Bakanlığı’nın, Kosova’nın Kudüs’te büyükelçilik açmasına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, bağımsızlıklarını kazanmak uğruna büyük acılara göğüs geren bir halkın liderlerinin, on yıllardır işgal altında yaşayan ve ağır insan hakları ihlallerine maruz kalan Filistin halkının durumunu göz ardı etmesinin son derece talihsiz olduğu kaydedilerek, “Kosovalı liderler, Kudüs’ün statüsü konusunda ilgili Birleşmiş Milletler kararları dahil yerleşik parametrelere aykırı davranmış, iki devletli çözüm vizyonuna ve barış umutlarına zarar vermiştir. Kosovalı liderlere, bu sorumsuz ve hukuk dışı adımdan vazgeçmeleri çağrısında bulunuyoruz” denildi. l ANKARA BAŞSAĞLIĞI Cumhuriyetin bilge yazarı, Cumhuriyet sevdalısı Değerli yazarımız, EROL TOY’U yitirdik. Yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabır dileriz. C ÇALIŞANLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle