23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞUBAT 2021 PAZARTESİ PAPA, KADIN DANIŞMAN ATADI Papa ilk kez bir kadını Piskoposlar Meclisine müsteşar olarak atadı. Fransız rahibe Nathalie Becquart, papaya tavsiyelerde bulunan ve Roma Katolik Kilisesi’ndeki en tartışmalı konularının görüşüldüğü Mecliste oy hakkına sahip olacak. Meclisin Genel Sekreteri Kardinal Mario Grech, Becquart’ın atanmasıyla “bir kapının açıldığını” söyledi. Herkese Bilim Teknoloji Dergisi’nin katkılarıyla hazırlandı. Garanti Bankası’nın efsanevi genel müdürlerinden Akın Öngör ile yeni çıkan kitabı vesilesiyle söyleştik. Türkiye’de bugün en önemli meselenin “adalet” olduğunu vurgulayan Öngör, “Gençler daha çok siyasete girmeli” diyor. ‘En büyük sorun adalet’ Hayatının önemli bir bölümünü iş dünyasında üzüm çeşitleri ve bunlardan dünyanın değişik yergeçiren ve burada kariyelerinde yapılmış şarapları rinin zirvesine çıkan Akın tatmayı, öğrenmeyi hep isÖngör, Garanti Bankası’nın efsaneleşmiş genel müdürlerinden. Birçoklarına EMRAH KOLUKISA tedim. Kaliteli, ve çok üstün şarapların nasıl yapıldığını, bağlarını hep megöre erken bir yaşta kenrak ederdim. Fırsat oldukdi isteğiyle emekliliğe ayrılan ve ça giderek yerinde görerek öğ“güç”ten vazgeçen Akın Öngör renmeye ve anlamaya çalışhayatının bu döneminin anlattı tım. Örneğin Arjantin’de Menğı yeni kitabı “Güç”ten Sonra De doza, 1000 metre yükseklikvam ile okurların karşısına çık te Uco Valley bağları. Şili’de, Yetı. Mundi etiketiyle basılan kitap ni Zelanda’da. Amerika’da Navesilesile Akın Öngör ile bir söy pa Valley, Sonoma’da ve tabii ki leşi yaptık. Avrupa’da şarap bölgelerini göMakas değişimi rüp tadımlar yaptım. Selendi Şarapları istediğim gi “Güç”ten Sonra Devam ki bi çok iyi gelişiyor. Uluslararatabınızı okurken aklıma gelen sı ödüller alıyoruz, sadece kenilk sorulardan biri şuydu açık di bağlarımızda organik ürettiğiçası: Hangisi daha zor, “Güç”le miz üzümlerimizden üstün kaliteyaşamak mı, ondan sonrade şarap yapıyoruz. Ben sadece sı mı? ülkemizde en iyi şarapları üretHer dönemin kendine özmekle kalmayıp dünyada kalitegü zorlukları olduğuna inanıyo si ile ses getiren ve istikrarlı olarum. “Güç” yaşamda başarmak rak üretilen şarap yapmak istiyove yükselmek için yaptığım zor rum. Yıllar geçip bağlarımızın çolu mücadelenin sonunda ulaştı cukluk dönemi tamamlanıp yaşğım görevim nedeni ile bana gel landıkça, olgunlaştıkça bu hedefdi. Bu başarı öyküsünü yaşamım lere varacağız. da mutlaka ulaşmam gereken bir seviye olarak belirlemiştim. Eğitimin temeli bilim Onun için güç ile beraber gelen Bugün sizce yaşadığımız en zorluklara ve yüklere de hazırlık büyük sorun, çözüm bekleyen lıydım, göğüs germeye kararlıy en acil mesele nedir? dım. Sırf güç nedeni ile zorlukBugün yaşadığımız en büyük lar ile karşılaşısorun, çözüm bekyorum diye mesleyen acil meseleki yükselmem le “adalet”tir. Ülve dünyada ses kemizin içinde bugetirecek bir dölunduğu hukunüşüm başarısıki ortamda sosyal nı ihmal etmek kontratın temeolmazdı. Bu döli olan adaleti sağnemde karşılaştılamak zorunluluğım zorluklar için ğundayız. Maalebilenmiştim.. sasef ülkemizde bu vaşacaktım.. bakonuda büyük ekşarıyı yakalayasiklik olduğu kanıcaktım.. nitekim sındayım. Adalet öyle oldu. Başasadece kanunları rının doruğuna yapmak değildir... ulaştığımda beAdaletin gerçeknim için bu aşaleşeceğine güven ma tamamlanmaalesef kalmamıştı. mıştır. Bu konu ül“Güç”ü bıraktıktan sonra yaşa kemizin sosyal, siyasal ve ekonomımda makas değiştirerek yeni mik olarak çağdaş uygarlık sevialanlara açılmam, özel yaşamı yesine çıkması önündeki en bemı ona uyumlu düzenlemem.. ve lirgin sorundur. önemlisi psikolojik olarak bu yeDiğer bir büyük sorun doğanın ni dönemde yeni başarılara koş korunamaması ve iklim değişikmam zorlukları olan bir uğraşı ol liği felaketidir. Küresel ısınmanın makla beraber zevkli idi. Özel ülkemize etkileri büyük kurakyaşamıma ve sevdiklerime yalıklar olarak kendini gösterecek, şamımda artık geniş zaman ve suyun azalmasına yol açacak ve alan ayırıyordum. Bununla bera bu da gıda güvenliği başta olmak ber Genel Müdür olmanın verdiği üzere çok büyük sorunları beraçevremdekilerin yaşamımı kolay berinde getirecektir. laştırdığı destekler artık kalkmış Kız çocuklarının eğitimine tı. Buna uymam, adapte olmam de özel bir önem atfediyorsukısa bir süre aldı. nuz. Eğitimde çağdaşlığı yakaÖzet olarak her iki konumun layabildik mi sizce? da zorlukları vardı, ama yaşam Bu alanda çağdaşlığı yakalaher şıkta zaten bu gibi mücade maktan uzak olduğumuz kanısınleleri vermeyi gerekli kılıyordu. dayım. Eğitim sistemimiz öğrenBağcılık hedefleri cilerin analitik zekâlarını en ileri seviyede geliştirmekten uzaktır. Bağcılık ve şarapçılık haUluslararası değerlendirmelerde yatınızın bu döneminde önem geride kaldığımız daha iyi ortaya li bir yer tutuyor... Bu konuçıkmaktadır. Eğitimin temeli biya hep bir ilginiz var mıydı ve limdir... Özellikle kız çocuklarının bununla ilgili merakınızı nasıl eğitimine destek olmamın nebeslediniz? Ve tabii, hedefini deni, kadının toplumdaki yerine ze ulaştığınızı düşünüyor mu inancım ve iyi eğitim görmüş bir sunuz? annenin yetiştireceği evlatların Bağcılık ve şarapçılık konuülkemize daha yararlı ve hayırlı larına hep ilgim vardı. Değişik olacağına dair kanaatimdir. İnsanlarda müziğin kökenleri atalarımızın gözü pek davranışlarıyla ilintili Gösteri sanatları DERLEYEN:RITAURGAN New Scientist Origins of human music linked to our ancestors’ daredevil behaviour Ağaçlarda yaşayan primat atalarımız daldan dala sıçrayışlarıyla ölüme meydan okuduklarını çevrelerine duyurmak isterlerken “ön müzik” örneklerini vermiş olabilirler. İnsanların neden müzik yaptıkları ve müzikten hoşlandıkları evrimin gizemlerinden biri. Washington Eyalet Üniversitesi’nden Edward Hagen, “Müzik, yaşamımızın çok önemli bir parçasıdır ve müzik yapmak çoğu zaman yoğun bir duygusallığı gerektirir” diyor. Ancak müziğin insanlar üzerinde neden öylesine yoğun bir etki yarattığı konusu henüz tam anlamıyla açıklığa kavuşturulabilmiş değil. Washington Üniversitesi’nden David Schruth ve ekibine göre insanlarda müziğin kökenleri, primat atalarımızın ilk ortaya çıktıkları 50 milyon öncesine uzanıyor. Mekân ise ağaç dalları... Duyurma çabası Fosillerden elde edilen bulgular ormanlarda yaşayan bu ilk primatların daldan dala sıçrayarak bir yerden bir yere gittiklerine işaret ediyor. Uzmanlar, bunun ciddi bir eşgüdümü ve kas denetimini gerektiren son derece tehlikeli bir yolculuk yöntemi olduğunu belirtiyorlar. Schruth ve arkadaşlarına göre, ilk primatlarda müziğe benzer çıkarılan sesler; topluluk üyelerinin birbirlerinin akrobatik becerileri konusunda bilgi edinmeleri; uygun eşlerin belirlenmesi ya da düşmanlarla meydana gelebilecek çatışmalardan kaçınılması açısından bir yarar sağlamış olabilir. Kısaca belirtmek gerekirse, karmaşık bir müzikle çığırmakta olan bir primat ses tellerini çok iyi denetleyebildiğini çevresine duyurmaya çalışmaktadır. Schruth ve arkadaşları bu davranış biçiminin öteki primatlarda çığıranın aynı zamanda bacaklarına ve gözlerine son derece egemen olduğu izlenimini de doğurmuş olabileceğine inanıyorlar. Karmaşık çığlıklar Schruth ve ekibi, bu görüşlerinin doğru olup olmadığını anlamak amacıyla günümüzde yaşamakta olan 50’yi aşkın primat türüne özgü 830 akustik sesin müzikalitesini sözgelimi, iki nota arasındaki ses farkını (ton) ve ritmini değerlendirdiler. Öte yandan, belli bir primat türünün ne sıklıkla daldan dala sallanıp sıçradığıyla ilgili verileri de incelediler. Sonuçta, daldan dala en çok sıçrayıp salınan türün genelde çok daha karmaşık çığlıklar atma eğiliminde olduğu görüldü ve bu akustik seslere ön müzik anlamına gelen “protomüzik” adı verildi. Schruth, müziğin açık seçik tek bir tanımlamaya pek de elverişli olmayan bir kavram olduğunu belirtiyor. Bu da bilim insanlarının müziğin kökenlerini nasıl araştırdıklarını çok ciddi bir biçimde etkiliyor” diyor. Araştırmaya katılmayan Hagen, bu çalışmanın müziğin kökenleriyle ilgili anlayışımıza bir katkısı olup olmadığının müziği nasıl tanımladığımıza bağlı olduğunu belirterek “Kimileri bizim primatlarda ve ötücü kuşlarda müzik olarak değerlendirdiğimiz olguyu kendi müzik tanımlarının dışında tutacaklardır. Benim de aralarında yer aldığım bir kesim de insan müziğiyle primatların çıkardıkları sesler arasında bir bağlantı olduğunu öne sürecektir” diyor. Gözdağı ya da dayanışma Hagen ve arkadaşları geçen yıl yaptıkları bir araştırma sonucunda insan atalarımızın ilk önceleri müziği andıran seslerden iki biçimde yararlandıklarını öne sürdüler. Buna göre, topluluklar ya kendilerinden olmayanlara gözdağı vermek amacıyla birbirlerine güç ve dayanışmayı simgeleyen sinyaller gönderiyorlardı ya da anneler yavrularıyla iletişim kurmak için tekli seslendirmelerden yararlanıyorlardı. Geçen yıl yayımlanan bir başka araştırma da, insanların iyi ilişkiler geliştirmek ve toplumsal bağlarını sürdürmek amacıyla müzikten yararlandıkları yönünde farklı bir görüşü gözler önüne sermekteydi. Hagen, tüm bu görüşlerin birbirleriyle bağlantılı olabileceklerini, ilk müzik örneklerinin primatlarda hem eşleri çekmek, hem de düşmanları uzaklaştırmak amacıyla evrilmiş olabileceğini belirtiyor. Daha sonraları, ilk insanların sayıca daha büyük topluluklar olarak işbirliğine gitmeye başlamalarıyla birlikte, müziğin de yabancıları korkutmak yerine onları çekmek gibi farklı bir amaç gütmeye başladığına ve aynı zamanda toplumsal bağları güçlendirme işlevini de sürdürdüğüne dikkat çekiyor. Hagen’in bu sözleri müziğimizin bizlerde neden öylesine farklı duyguları uyandırdığını ve ezgilerimizin öteki canlı türlerine kıyasla neden çok daha incelikli ve karmaşık bir yapıya sahip olduğunu açıklamamıza da yardımcı olabilir. Toksik elektronik atıkları 2021 temizlemek için çare: Mikroplar en kısa yıl olabilir DERLEYEN: BATUHAN SARICAN Dünya genelinde her yıl ortaya çıkan tüm elektronik atıkları (eatık) istifleyecek olursak şimdiye kadar üretilen tüm ticari uçaklar veya 5 bin Eyfel Kulesi kadar devasa bir yığınla karşılaşırdık. BM, bu durumu, büyüyen bir tsunamiye benzetiyor. Haksız da sayılmazlar. Zira her gün çöpe atılan telefon, tablet ve diğer elektronik cihaz miktarı, bu tsunamiyi kar topu etkisiyle büyütüyor. Sonra veri yılı olan 2017 itibarıyla tüm dünyada üretilen 44.7 milyon metrik ton eatığın yüzde 90’ı çöp sahalarına gönderildi. Bunun neredeyse yarısını Avrupa ve ABD oluşturuyor. Öyle ki AB’nin yalnızca 2020’de 12 milyon ton eatık ürettiği tahmin ediliyor. Bu sorunla mücadele etmek için hiçbir şey yapılmazsa dünyanın 2050 yılına kadar yılda 120 milyon tondan fazla eatık “üretimi” yapması bekleniyor. Avrupa ve Kuzey Amerika’daki zengin ülkeler, eatıklarının çoğunu Afrika ve Asya’daki gelişmekte olan ülkelere ihraç ediyor. Bunların çoğu, toksik metallerin süzülüp yeraltı sularına ve dolayısıyla besin zincirlerine girerek insan sağlığını ve çevreyi tehdit ettiği çöp sahalarında birikiyor. Bu korkunç bir sorun olmakla birlikte bir çözüm üzerinde çalışan bilim insanları, bu metalleri, “biyolojik temizleme” adı verilen bir işlem kullanarak toksik olmayan bakteriler sayesinde eatık olmaktan çıkarıp geri dönüştürüyor. Atıklardaki hazine Pirometalurji ve hidrometalurji, eatıktan metalleri çıkarmak ve geri dönüştürmek için kullanılan mevcut teknolojilere verilen isim olmakla birlikte yüksek sıcaklıklar ve toksik kimyasallar içeriyorlar. Bu nedenle de çevreye zararları son derece büyük. Çok fazla enerjiye ihtiyaç duyuluyor ve büyük miktarlarda zehirli gaz üretiyorlar. Bu da daha fazla kirlilik yaratıyor ve büyük bir karbon ayak izi bırakıyorlar. Çare doğal süreçleri kullanmak Ancak biyolojik yöntemler, Roma İmparatorluğu dönemine kadar bu sorunlara bir çözüm olarak var olageliyor. Modern madencilik endüstrisi, cevherlerden metal çıkarmak için mikropları (başta bakteriler olmak üzere bazı mantarları) kullanarak onlarca yıldır bu süreçlere güveniyor. Mikroorganizmalar, metali kimyasal olarak değiştirerek onu çevreleyen katılardan kurtarıyor ve metalin izole edilip saflaştırılabildiği bir mikrobiyal sıvıda çözünmesine izin veriyor. Bu bioleaching süreci, çok az enerji gerektiriyor ve bu nedenle küçük bir karbon ayak izine sahip olmasıyla avantaj sağlıyor; hiçbir toksik kimyasala gerek kalmıyor ve bu da onu çevre dostu ve güvenli kılıyor. Coventry Üniversitesi Bioinovasyon ve Girişimleri Bölümü’nden Prof. Sebastien Farnaud’nun öncülük ettiği bir araştırma grubu, bu konuda ilk endüstriyel çabaya liderlik ediyor. Yaptıkları bir çalışmada, bu yöntemi kullanarak atılmış bilgisayar ana devre kartlarından bakır elde etmeyi ve onu da yüksek kaliteli folyoya geri dönüştürmeyi başardılar. Ancak farklı metallerin farklı özellikleri var ve bu nedenle de sürekli olarak yeni yöntemler geliştirilmesi gerekiyor. Bununla beraber metalleri biyolojik olarak özütleme yoluyla çıkarmak, kirlilik içermese de geleneksel yöntemlerden daha yavaş. Neyse ki genetik mühendisliği, bu süreçte kullanılan mikropların yeşil geri dönüşümdeki ne verimliliğini kullanılabileceğini iyileştirebileceğimizi göstermiş durumda. (batusarican@gmail.com) Geçen yıl toplam 28 gün, şimdiye kadarki en kısa günler olarak ölçüldü. 5 Temmuz 2005’teki rekor değer, standart değer olan 86 bin 400 saniyeden, 1.0516 milisaniye daha kısaydı. 19 Temmuz 2020’de ise bu değer 1.46 milisaniyeye ulaştığı gibi, 27 diğer gün de normalden daha kısaydı. Uluslararası Dünya Rotasyonu ve Referans Sistemleri Servisi (IERS) araştırmacıları dünyamızın 2021’de daha da hızlanacağını söylüyorlar. Tahminlere göre 2021 yılında günler ortalama olarak 0.05 milisaniye daha kısa olacak. Buna bağlı olarak da dünya saati yaklaşık olarak 19 milisaniye ileri gidebilir. Bu da 2021 yılının on yıllardan sonraki en kısa yıl olabileceğini gösteriyor. Dünyamızın niçin daha hızlı dönmeye başladığı henüz kesin olarak bilinmiyor. Tahminler, hızlanmadan dünyamızın çekirdeği ve mantosu arasındaki sınırdaki jeodinamik süreçlerin sorumlu olduğu yönünde. Ancak kutup bölgesindeki buzların erimesi gibi dolaylı bir iklim etkisi de düşünülebilir. Buzların erimesi gezenimizin üzerindeki kütle dağılımını dolayısıyla da rotasyonu değiştiriyor. 10 MADDEDE DİJİTAL KÜLTÜR TANOL TÜRKOĞLU İLK 10 FACEBOK KULLANICISI 1) Mark Zuckerberg (Profil No.4) 2) Chris Hughes (5) 3) Dustion Moskovitz (6) 4) Aria Hasit (7) 5) Marcel Georges Laverdet II (10) 6) Soleio Cuervo (11) 7) Chris Putnam (13) 8) Andrew McCollum (26) 9) Collin Kelly (27) 10) Mark Kaganovich (28) (1, 2, 3 numaralar Zuckerberg tarafından test amaçlı kullanılmış. 8, 9, 12 ile 1425 arası yok) Kaynak: Quora.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle