02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 11 8 ŞUBAT 2021 PAZARTESİ Türkiye’deki brüt asgari ücret, 10 yılda 8 Avro artabildi. 2021’de 2011 seviyelerindeyiz En kötü ücret burada! Asgari ücretin 2021 için yüzde 21.56 zamlanarak 2 bin 825 TL’ye yükseltilmesiyle övünülüyor ancak Eurostat verilerine göre Türkiye’de asgari ücret Bulgaristan hariç tüm AB ülkelerinin gerisinde. Yani Türkiye, DİSKAR’ın raporuna göre Avrupa ülkeleri içinde asgari ücreti en düşük 3. ülke iken, Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) güncellediği verilerle en kötü 2. ülke oldu. Eurostat verilerine göre: n Türkiye’nin 1 Ocak’ta asgari ücrete yaptığı zamla birlikte Türkiye’deki aylık brüt asgari ücret 392 Avro oldu. Bu, AB ülkeleri içinde Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) güncellediği verilere göre, en düşük ikinci asgari ücret Türkiye’de. 1 Ocak’ta yapılan artışla Türkiye’deki aylık brüt asgari ücret 392 Avro oldu. Bulgaristan’ın ardından en düşük ikinci ücret. Bulgaristan’da asgari ücret 332 Avro. 10 yılda 8 Avro n Yani Türkiye’deki asgari ücret, Avrupa’daki en kötü asgari ücretten yalnızca 60 Avro daha fazla. n Türkiye’deki brüt asgari ücrete Avro cinsinden bakıldığında ise 2011’deki asgari ücret ile neredeyse aynı seviyede kaldığı ortaya çıkıyor. Çünkü 10 yılda yalnızca 8 Avro artabildi. n Rapora göre, Türkiye’deki 2016’da Polonya, Slovakya, Litvanya, Romanya ve Bulgaristan’dan daha yüksek asgari ücrete sahipken, 2021’de yalnızca Bulgaristan’dan yukarıda. n DİSKAR’ın hazırladığı “Asgari Ücret Gerçeği Araştırması 2021” raporunda ise, salgının ücretleri daha da erittiğine dikkat çekilerek 2021 asgari ücretinin net 3 bin 800 TL olması talep edilmişti. n DİSK’e göre Türkiye’de cumhurbaşkanı, asgari ücretin 30.2 katı daha fazla ücret elde ediyor. n Brüt asgari ücretin yüzde 33.4’ü (983 TL) vergi ve kesintilere gidiyor. İşçinin eline, asgari geçim indirimi (AGİ) dahil, brüt asgari ücretin sadece yüzde 66.6’sı net harcanabilir gelir olarak geçiyor. İşçi, 365 günün 122 günü vergi ve kesintiler için çalışıyor. l Ekonomi Servisi SOSYAL MEDYADAN TEPKI Otel, AVM açık esnaf kapalı Oteller ve AVM’ler açıkken, maçlarda çok sayıda insan yan yana iken kendilerinin neden kapalı olduğunu soran esnaf, tepkisini sosyal medyadan dile getirdi. #Esnaf1MarttaAçıyor etiketi ile Twitter gündemine giren esnaf, kafe ve restoranların da hizmete açılmasını talep etti. Sosyal medya kullanıcıları, AKP kongrelerinde salonların dolu olmasına ve otellerde düzenlenen partilere de büyük tepki göstererek binlerce esnafın geçim derdinde olduğunu vurguladı ve bir an önce dükkânlarını açmak istediklerini belirtti. l Ekonomi Servisi İŞITME ENGELLILER IÇIN Engelsiz Çeviri mobile taşınacak İşitme engelli bireyler için internet sayfalarındaki metinleri anlık işaret diline çeviren Engelsiz Çeviri, bu yıl gündelik hayatta karşılaşılan iletişim sorunlarını çözmek için akıllı telefonlara taşınacak. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi MatematikBilgisayar Bölümü öğretim üyeleri Dr. Ahmet Faruk Aslan ve Dr. Özer Çelik tarafından TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimci (BİGG) desteğiyle 2016’da Eskişehir’de hayata geçirilen Engelsiz Çeviri’nin, mobile “Engelsiz Çeviri Mobil Tercüman” uygulamasıyla taşınacağı duyuruldu. İşitme engelli bireylerin okuduklarını anlamalarına yardımcı olan sosyal girişim; halihazırda web, PDF ve video eklentisi olmak üzere üç ürünle hizmet veriyor. Öte yandan, uygulama yeni başarılar elde etti. 20192020 arasında, Avrupa Birliği destekli Ufuk2020 programına katılarak Faz1 desteği alan girişim, BBVA Garanti Momentum Sosyal Girişimcilik Programı’nda da Türkiye’de en başarılı ilk 3 girişimden birisi seçildi ve İspanya’daki finallere katılmaya hak kazandı. l Ekonomi Servisi 1000 ADETLIK BAĞIŞ Polygreen Türkiye pazarına girdi Ateş ölçerden tansiyon aletine, şeker ölçerden akıllı biberona, telefonlara veri aktarabilen ürün yelpazesine sahip Alman teknolojili Polygreen, Türkiye pazarına girdi. İlk parti ürünlerini Türkiye’ye getiren şirket, Covid19 salgını nedeniyle 1000 adet temassız ateş ölçme aleti, ülke genelindeki devlet ve üniversite hastaneleri ile aile sağlık merkezlerine bağışladı. Polygreen Satış ve Pazarlama Müdürü Atalay Budak, “Gönül isterdi ki bugünleri hiç yaşamayalım. Bu zorlu zamanları en kısa sürede atlatmak için üzerimize düşeni elimizden geldiğince yapmaya çalıştık. Bundan sonra da sosyal sorumluluk projelerimize, desteklerimize devam edeceğiz” dedi. l Ekonomi Servisi YÜZDE 26’LIK VERIM 12 ilde 1175 çiftçiye ulaştı Cargill, 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı ile 12 ilde 70 bin futbol sahası büyüklüğüne denk gelen bir alanda ekim yaptığını duyurdu. Programın ikinci yılında, kapsamın genişletildiğini, mısırın yanına ayçiçeğinin de eklendiğini açıklayan şirket, 12 ilde 1175 çiftçiyi programa dahil ettiğini açıkladı. Program kapsamında ekimden hasada kadar eğitim, dijital tarım araçlarına erişim ve tarlalarına özel danışmanlık hizmeti alan çiftçilerin, yüzde 26’ya kadar verim artışı elde ettiği belirtildi. l Ekonomi Servisi Bakanlık topu kooperatiflere, kooperatifler de hükümete atıyor Çiftçiyi duyan yok Borcunu ödeyemediği için evine, traktörüne, hayvanına haciz gelen çiftçi yapılandırma talep ederken, yetkililer ise bu sorunu topu birbirlerine atmakla geçiştiriyor. BDDK verilerine göre, çiftçinin bankalara olan toplam borcu, 2020 Aralık itibarıyla 130 milyar TL’yi aştı. Takipteki kredi miktarı ise, aynı dönem için 5 milyar TL’yi aşıyor. CHP Kütahya Milletvekili Ali MUSTAFA Fazıl Kasap’ın, Tarım ve Orman ÇAKIR Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi ise yetkili birimlerin “kendi aralarında top çevirdiklerini” ortaya koydu. Pakdemirli, topu Tarım Kredi Kooperatiflerine, kooperatifler de iktidara atıyor. Top çeviriyorlar Kasap’ın soru önergesini yanıtlayan Pakdemirli, uzun uzun çiftçiye verilen destekleri anlatırken, çiftçinin biriken borçlarının ne olacağı konusunda hiçbir şey söylemedi. Pakdemirli, bu konuda Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğü’nden gelen yanıtı paylaşmakla yetindi. Tarım Kredi Koporetifleri ise, borçların yapılandırılması ve ertelenmesi için “yasa veya kararname” gerektiğine dikkat çekiyor. Kooperatiflerin kredi alacaklarının tahsili için yürütülmekte olan icra takiplerinin 31 Mart 2021’e kadar durdurulduğunu belirten genel müdürlük, “Bu tarihe kadar yeni icra işlemi başlatılmayacaktır” dedi. Borçları nedeniyle çiftçilerin traktörleri bile haczedilmişti. Genel Müdürlük bu konuda da, “Hacizli araçların, talep edilmesi halinde yediemin olarak ortaklara teslimi sağlanmaktadır” savunması yaptı. TARIMDA IZINSIZ YAPILAŞMA Banka sırrıymış! TEHDIDI Pakdemirli, CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı’nın soru önergesine verdiği yanıtta da Tarım Kredi Kooperatifleri’nden gelen bilgileri paylaştı. Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğü bu yanıtında da sadece ortaklarına/üyelerine kredi kullandırdığını, uyGayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel, salgın ve deprem gibi nedenlerle tarla ve arazilerde son dönemde yapılaşmanın arttığını belirterek “Tarım gulanan kredi kullanım şartlarının talep arazilerinde kaçak, izinedilen kredi limiti, geçmiş ödeme alışsiz ve imarsız bir yapılaşma kanlıkları, ödeme gücü, tarımsal faliyet tehlikesi başladı ve yayılıtürü, ürün çeşiti gibi birçok kriter göyor” dedi. zetilerek belirlendiğini bildirdi. Üyelik dışında kefil zorunluluğu, başka üreticinin arazisinin teminat olarak gösterilmesi gibi genel ve sabit bir kredi kullanım şartları bulunmadığını belirten genel müdürlük, “Herhangi Yüksel, son bir yılda yasaya aykırı olmasına rağmen 200 ila 300 bin aralığında arazinin tapudan el değiştirdiğini tahmin ettiklerini söyledi. İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa gibi büyükşehirler başta olbir maddi teminat ve/veya kefalet mak üzere ülkenin birçok bölşartı olmaksızın kredi türlerimiz de gesinde tarım arazilerinin ‘mesbulunmaktadır” dedi. Ziraat Banken’ yapılması amacıyla satışa kası ise yanıtında, kamuya açıklasunulduğuna dikkat çeken Yüknan bankanın finansal tabloları, denetim raporları ve faaliyet raporlarında yer alan veriler dışında talep edilen detay bilgilerin Bankacılık Yasası’nın “sırların saklanması” başlıklı maddesi kapsasel, emlak sitelerinin en fazla ilgi çeken bu ilanları “villa yapmaya uygun”, “yazlık yapmaya uygun” şeklinde başlıklarla yayımladığını anlattı. Ancak, tarım arazilerinin amacı dışında kullanılmasına aracılık edenmında banka ve müşteri sırrı ollere yalnızca 1 yıldan 3 yıla kadar duğuna dikkat çekerek ayrıntılı hapis, 100 günden 1.000 güne kadar bilgi vermedi. l ANKARA adli para cezası veriliyor. l AA 243 BIN KIŞI SGK YAPILANDIRMASI IÇIN BAŞVURDU Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Dijital Türkiye Salgın Döneminde eDevlet” başlıklı grafik yayımladı. Buna göre, bu süreçte, eDevlet ve HES Mobil üzerinden 66 milyon 254 bin 113 kez HES kodu üretildi. SGK’ye olan prim borçlarının yapılandırılması için 243 bin 258 başvuru yapıldı. Yapılandırılan borcun miktarı ise 3 milyar 672 milyon 699 bin 191 liraya ulaştı. 2 milyon 56 bin 442 kişiye destek ödemesi yapıldı. Basit usule tabi vergi mükellefleri ve vergiden muaf esnaf ve sanatkârlara sağlanan hibe desteği için 1 milyon 476 bin 616, kira konusundaki hibe desteği için 812 bin 207 başvuru yapıldı. l ANKARA TÜROB verilerine göre, 2014’te 275 otel yatırımı yapılırken, 2020’de 137’ye geriledi Otel yatırımlarında keskin düşüş 2021’de otel yatırımlarının oda başına maliyeti 183 bin 404 TL, toplam yatırım maliyeti ise 5 milyar 704 milyon TL oldu. Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Yatırım Teşvik Belgeleri”ne ilişkin verilerinden hareketle hazırladığı 2020 yılı yatırım raporu, otel yatırımlarındaki keskin düşüşü ortaya koydu. 2014’te 4.4 milyar TL teşvikle 275 otel yatırımı yapılırken, 2020’de teşvik miktarı 4 milyar TL’ye, otel yatırımı sayısı da 137’ye indi. Yani son bir yılda otel yatırımları pandemiye rağmen yüzde 19 artsa da son 6 yılda yüzde 50.1 düşmüş oldu. TÜROB’un raporuna göre geçen yıl 41 şehirde yeni projeler planlandı. Hayata geçirilecek yeni yatırımlarda Antalya ve İstanbul’un ezici ağırlığı da sürüyor. Teşvik belgesi alan projelerin 24’ü Antalya’da, 18’i İstanbul’da yer aldı. Anadolu’nun ise yavaşladığı gözlendi. Özellikle son yılların gözde bölgesi Karadeniz’de yatırım furyasının yavaşlaması dikkat çekti. l Ekonomi Servisi Totaliter rejim burada, muhalefet nerede? “RektörKayyım”, Melih Bulu, rejimin patolojik semptomudur. Öğrencilerin hızla diğer kentlerde ve üniversitelerde yankılanan tepkilerinin rejim tarafından yaşamsal bir tehdit olarak algılanması, “disiplin ve cezalandırma” cephaneliğindeki fiziki, simgesel araçların büyük bir önyargıyla, azami şiddetle harekete geçirilmesi şaşırtmadı. CHP’nin refleksi de… Her adamın arkasındaki adam Bu totaliter rejimin inşa süreci başlarken, 2000’li yıllarda birçok kez vurguladık: Devletliderpartihareket dörtlüsünü “bir”leştirmeyi amaçlayan bir rejim, kapitalist toplumu istikrarlı biçimde yönetemez. Gerçekten de 2010’lu yıllarda “bir”leştirme süreci ile istikrarın bozulması birlikte gelişti. “Gezi”, bu sürecin geldiği aşamaydı: Rejim siyasi istikrarın “olmazsa olmaz” koşulunu, rıza alma, genel seçimleri, halkoylamalarını meşru yollarla kazanma kapasitesini kaybetmişti. Rejimin yapısı “bir”leştikçe iç çelişkileri keskinleşti. Artık her “şey”, “tek adamın” sorumluluğundaydı; her krizin, sorunun ve adamın, arkasında “tek adamın” iradesi vardı. O da artık, her itirazın, “huzursuz ruhun” aslında şahsını hedef aldığına inanıyordu. Öğrencilerin, öğretim üyelerinin RektörKayyım’a tepkileri, adamın arkasındaki “tek adama” “Gezi” günlerinin travmasını yeniden yaşatmaya başladı: Bir daha Gezi olmayacak dedi, Osman Kavala’yı şeytanlaştırmak, Prof. Buğra’yı değersizleştirmek istedi… Ona göre aslında, RektörKayyımı değil, şahsını istifaya çağırmışlardı… Fiziki şiddet polis terörüyle, simgesel şiddet de Kâbe aşağılandı, millimanevi değerlere aykırı, LGBT sapkınları, teröristler, camide bira içenler gibi provokasyon formülleriyle harekete geçirildi. Adamların arkasındaki “tek adam”, artık yalnızca bir azınlığı temsil ediyordu; taraftarlarının dinini ve kinini kışkırtmak umuduyla 81 ilde hutbe okuttu. Karşımızda, her adamın arkasındaki bir “tek adam”, tüm başları öne baktırmaya kararlı polis terörü, “dinci hakikat rejimi”ni kabul etmeyenleri sapık, terörist suçlamalarıyla susturmaya kararlı bir ideolojik kontrol saplantısı, bir totaliter rejim var. Bu rejim, azınlığa düşmüş olmayı kabullenemiyor. Bu gerçeği, bir yeni anayasa projesiyle “tek adamı” daha da yetkilendirerek, yasakları genişleterek, daha da merkezileşerek bastırmaya hazırlanıyor. Biri ‘muhalefet’ mi dedi! Sosyalist solun Boğaziçi protestolarına desteği ve katkısı (ki çok önemlidir) dışında, anlamlı bir muhalefet var mı acaba? “AKP ne yapmak istedi de engel oldu” havasında, “biteviye çağrı yapma” “modunda” yaşayan CHP’nin ilk tepkisi, rejimin “değerler” söylemine katılmak, ikinci tepkisi de “Çocuklarınıza sahip çıkın” diyerek protesto eylemlerini bir çocuk kaprisine benzetmek oldu. “Her şey güzel olacak” diyen şahsın suskunluğuysa kulakları sağır edecek düzeydeydi. Dr. Spock’un, uzayda her yeni uygarlıkla karşılaştıklarında, Kaptan Kirk’e yaptığı bir uyarıyı ödünç alırsak “Bunlar gençler ama sizin bildiğiniz gibi değil!” Birincisi, bunlar annebabaların sahip çıkacağı “kuzular” olsalardı (bu çağrıyı yapan şahıs 70’leri nerede yaşamıştı?) ölçüsüz polis terörü karşısında bir aydır mevzilerini koruyamaz, yere bakmaya direnemez, hatta ortaya bile çıkamaz, rejim de Bulu gibi araçlara gerek duymazdı. İkincisi, yarın seçimlerde bunlardan oy isteyeceksiniz. Dahası bunlar, emek piyasasına girmek üzere üretilmekte olan yeni çalışanlar sınıfının, üstelik de en yaratıcı, verimli olmaya, devlet yönetmeye aday üyeleridir; özgürlük duygusu güçlü otonom bireylerdir. O nedenledir ki Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan orada durmadı, hemen bu sınıfın diğer kesimlerine de sıçradı ve hemen her yerde aynı fiziki ve simgesel şiddetle karşılaştı… Rejim, çalışanların, yarın ekonomiyi, devleti yönetecek kuşağını kültürel egemenliği altına alamadığı için korkuyor, hırçınlaşıyor. Ya sınıfın bu parçası, emek piyasası içindeki parçasıyla birleşmeye başlarsa? Totaliter rejimin en derin çatlağı işte budur. Peki, ya “muhalefet”? O başını kuma gömmüş, bu çatlak yokmuş, demokrasi varmış gibi yapıyor, bir “meşrulaştırma makinesi” olmaya devam ediyor. Güçlerini birleştiremeyen, olduğundan küçük görünmeyi, adeta Sun Tzu’yu tersinden okumayı başaran sosyalist solu da ayrıca tartışmak gerekiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle