Katalog

8 3 ŞUBAT 2021 ÇARŞAMBA Boğaziçi Üniversitesi’nde direnen onlarca öğrenci ‘aşağı bak’ denilerek, darp edildi ve gözaltına alındı. Öğrencilere müdahale dün de sürdü. Ankara’da gözaltı, İstanbul’da yasak vardı HABER 9 ı ı ASı AGI BAKMAYACAGIZ Boğaziçi Üniversitesi’nde atanan AKP’li rektör Melih Bulu’nun istifası ve tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılması talebiyle eylem yapan öğrencilere müdahale eden polisin gözaltına aldığı 159 öğrenciden 98’i serbest bırakıldı. Öğrenciler serbest bırakıldıktan sonra “Aşağı bakmıyoruz bundan sonra da size” diyerek alkışlı protestoda bulundu. Öğrencilerden 10’u daha sonra tekrar gözaltına alındı. Boğaziçi Üniversiteli öğretim üyeleri de gözaltına alınan 159 öğrenciyi temsilen hazırladıkları pankart ve afişlerle rektörlük binasına yürüyüp “Melih Bulu istifa” sloganı attı. Boğaziçi Üniversitesi’nin Güney Kampusu önünde önceki gün eylem yapmak isteyen öğrenciler polisin engeli ile karşılaştı. Kampus önü ve çevresinde barikat kuran, çatılara keskin nişancılar yerleştiren polis ekipleri, Etiler sokaklarından öğrencilere destek için giden 108 kişiyi gözaltına aldı. Dışarı çıkmalarına izin verilmeyince rektörlük binası önüne yürüyerek oturma eylemi yapan öğrenciler ise sokağa çıkma yasağının başladığı anlarda polisin müdahalesiyle karşılaştı. Saat 21.30 sıralarında üniversiteye giren polis, “Saat 21.00 itibarıyla sokağa çıkma yasağı başlamıştır” anonsu yaptı. Ardından rektörlük önünde nöbet tutan 51 öğrenciyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan 159 öğrenci çevik kuvvete ait otobüslere bindirilerek Fatih Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. 200’e yakın avukat öğrencilere hukuki destek verdi. Öğrencilerin 98’i ifadelerinin ardından dün sabaha karşı serbest bırakıldı. Ancak serbest bırakılanlardan 10’u daha sonra tekrar gözaltına alındı. Öğenciler serbest bırakıldıktan sonra “Aşağı bakmıyoruz bundan sonra da size” diye haykırarak, alkışlı protestoda bulundu. Öğrenciler, tutuklanan ve gözaltındaki tüm arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi. Daha sonra 10 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bulu’nun atadığı isim görevi kabul etmedi Melih Bulu’nun rektör danışmanlığına atadığı DEVA Partisi Kurucu Üyesi ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Oğuzhan Aygören, görevi kabul etmeyeceğini açıkladı. Aygören, öğrencilere güvenlik görevlilerinin müdahalesinin kabul edilebilir olmadığını ve atama haberini ise bugün sürpriz bir şekilde öğrendiğini dile getirdi. Aygörün açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Boğaziçi, bu ülkenin en değerli beyinlerini yetiştirme sorumluluğu ile sıradanlaşmayı hak etmeyen çok özel bir yerdir. Ayrıştırıcı ve hedef gösterici mesajlar, bugün üniversite ve çevresinde polis baskısıyla gerçekleşen olaylar, öğrencilerimize güvenlik görevlilerinin müdahalesi kabul edilebilir değildir. Tüm bu sebeplerle, bu atamayı kabul etmemin mümkün olmadığını tüm kamuoyu ile paylaşmak isterim.” l İSTANBUL / Cumhuriyet İstanbullular #9dacama çıktı Boğaziçi Dayanışması’nın #9dacama çağrısı ile birlikte İstanbul’un birçok noktasında eşzamanlı olarak saat 21.00’de yurttaşlar ışık açmakapama ve tenceretavalı ses çıkarma eylemi gerçekleştirdi. POLIS KADIKÖY’Ü GAZA BOĞDU KURTULUŞ ARI İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek vermek amacıyla Kadıköy’de yapmayı planladıkları eyleme müdahale eden polis 93 kişiyi gözaltına aldı. Rıhtım ve çevresinde yoğun biber gazı nedeniyle yurttaşlar zor anlar yaşadı. Boğaziçili öğrencilere destek için, sivil toplum örgütleri tarafından, saat 18.00’de, Kadıköy Rıhtım’da toplanma çağrısı yapıldı. Ancak eylem öncesi Kadıköy Kaymakamlığı, ilçede bir hafta süreyle eylemlerin yasaklandığını duyurdu. Kadıköy’e giden bütün yollarda önlem alan polis otobüs duraklarında bazı öğrencileri gözaltına aldı. Kadıköy’e deniz yolu ile geçmek isteyen öğrencilere de izin verilmedi. Engellemelere rağmen Rıhtım’da toplanmaya başlayan gruba polis, biber gazlı ve plastik mermili müdahalede bulundu. Bu sırada CHP Milletvekili Ali Şeker, TİP Milletvekili Barış Atay ve HDP milletvekilleriyle polis arasında sık sık tartışma yaşandı. Atay’ı darp ederek gözaltına almak isteyen polis, Kadıköy Meydanı ve çevre sokakları gaza boğdu. Bu sırada bir kadın “Sıkamazsınız benim çocuğum var” diye bağırdı. Kadıköy sakinleriyse balkonlarından tenceretava çalarak polisin müdahalesini protesto etti. Avukat Tuba Torun, gözaltı aracındaki bir gencin cama burnuyla ‘ambulans’ yazdığını paylaştı. Torun, “Arkadaşlarımızı 1.5 saattir ters kelepçeyle bekletiyorlar. Su verilmiyor” bilgisini paylaştı. Polis basın mensuplarına da sert müdahalede bulundu. Bir polis, muhabirimiz Nagihan Yılkın’ı ve Gizay Arden Çelik’i darp etti. Yılkın, yumruklu saldırıya uğrarken, Çelik ise tartaklandı. Yılkın, polise gazeteci olduğunu söylemesine karşın kendisine sert müdahalede bulunulduğunu belirtti. HalkTv muhabiri Murat Erkmen de canlı yayında iken plastik mermi ile yaralandı. Sosyal medyaya düşen bir görüntüde ise bir polis aracının vatandaşların üzerine sürüldüğü ve vatandaşların araçtan kaçtığı görüldü. Emniyet, Beşiktaş ve Sarıyer’de de 11 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.l ZEHRA ÖZDİLEK SERBEST BIRAKILAN ÖĞRENCİLER YAŞADIKLARINI ANLATTI ‘Ağrıdan uyuyamadık’ SEYHAN AVŞAR / ZEHRA ÖZDİLEK Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan AKP’li Melih Bulu’yu protesto etmek isteyen öğrenciler önceki gün darp edilerek gözaltına alındı. Serbest bırakılan öğrenciler anayasal haklarını kullandıkları için gözaltına alındıklarını belirtti. Boğaziçi direnişinde polisin gözaltına aldığı gençler yaşadıklarını gazetemize anlattı: l Öğrenci E.E: Güney kampustan üniversiteye girmeye çalışırken 100 kadar polisin saldırısına uğradık. Trafiğin işlek olduğu bir caddede saldırıya uğradığımız için birçoğumuz ezilme tehlikesi yaşadık. Gözaltılar yapılırken ise her bir öğrencinin üzerine en az 10 polis çullandı. Bir arkadaşımızın ayağı çatladı. Bir arkadaşımızın çenesi yerinden çıktı ve bir arkadaşımız ise kafasına aldığı darp nedeniyle travma geçirdi. l İstanbul Üniversitesi Yüksek Lisans öğrencisi E.Ü: Boğaziçi Üniversitesi’ne çıkan tüm yollar kapatılmıştı. Otobüsten kampusa birkaç durak kala indik. Milletvekilleriyle yürüyorduk. Herhangi bir slogan vs. atmaya henüz başlamamıştık. Polis uyarı yapmadan üzerimize saldırdı. Darp edildik. Kollarımız ve vücudumuzda morluklar oluştu. Cinsiyetçi küfürlere ve polisin cinsel saldırısına maruz kalan arkadaşlarımız oldu. Saatlerce gözaltı aracında havasız bekletildik. Her yerimiz ağrıyor. Bu nedenle serbest bırakıldıktan sonra da pek uyuyamadık. Cinsel taciz iddiası Öğrenci K.Ç: 2 polis gözaltı aracının yanına doğru beni sürükledi. Polis çemberi altında bulunduğum sırada kalçam iki kere avuçlanarak sıkıldı. Fark ettiğim anda arkamı döndüğümde yalnızca 4 çevik kuvvet polisi olduğunu gördüm. Tepki göstererek uzaklaşmalarını söyledim ve kolumda bulunan iki sivil polise “kalçama dokundular” dediğimde hiç bir tepki göstermeden cevap vermediler. Tekrar “Kalçama dokunuyorlar, arkama geçin” demek zorunda kaldığımda “Aynen, aynen” diyerek geçiştirdiler ve o alanda tutmaya devam ettiler. Gözaltı aracına sokulmak üzere sağ kolum çevrilerek ve sürüklenerek araca yüz üstü yapıştırıldım bu sırada sağ kolumda olan polis iki bacağımı açarak tek bacağı ile özel bölgeme bastırarak ters kelepçe yapmaya çalıştı. l Etiler’de gözaltına alınan M.S: “Biz otobüsten indik yürümeye çalıştığımızda çok sert bir biçimde saldırdılar. Hepimiz öğrenciydik çok acımasızlardı. Kafa falan hiç gözetmeden tekme attılar. Yere yatırıp ters kelepçe taktılar. Kelepçe takarken de darp ettiler. Cenesi çıkan, kafa travması geçiren arkadaşlarımız oldu. Beni yerde sürükledikleri için bacaklarım morardı. Polisten tehdit l Gözaltına alınan öğrenci T.K: Etiler’de yürüdüğümüz esnada polis uyarı yapmadan bize saldırdı. Ters kelepçe yaptılar. Vücudumda morluklar oluştu. Polisin işkencesi çok görünürdü. Saatlerce ters kelepçeli bekledik. Gözaltı sırasında da tehditler savurdular, hakaret ettiler. ‘Bizim yüzümüzü iyi ezberleyin, yine karşılacağız’ dediler. l Gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi D.B.Y: Okuduğum Boğaziçi Üniversitesi’ne vekillerle beraber giderken polis saldırdı. Darp edildik. Boğaziçi direnişini bastırmak için tamamen devletin şiddet uygulamasından başka bir şey değil. ‘Başımı örttürmedi’ Boğaziçi Üniversitesi’nde gözaltına alınan bir kadın öğrencinin yaşadıkları ise avukatlar tarafından tutanağa alındı. Tutanağa göre kadın öğrenci yaşadıklarını şöyle anlattı: “Yakalama işlemi sırasında sivil kıyafetli bir kadın polis beni kolumdan tutarak yerde sürükleyince başörtüm açıldı. Sonrasında gözaltına almak için bana ters kelepçe yaparak başımı yeniden örtmeme müsaade etmedi. Başımı örtme isteğime ‘Ben örteceğim senin başını, başını öne eğ görürsün sen’ dedi. Otobüse bindikten sonra da muamele devam etti. Ters kelepçeyi çözmediler. 159 EYLEMİ Üniversitede yaklaşık bir aydır rektörlüğe sırt dönme protestosu yapan Boğaziçili akademisyenler eylemlerini dün de sürdürdü. Gözaltına alınan 159 öğrencilerini temsilen ellerinden “159” yazılı döviz ve afişler taşıyan akademisyenler “Aşağı bakmıyoruz, kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” yazılı bir pankart da taşıdı. Daha sonra rektörlük binası önünde toplanan akademisyenler “Melih Bulu istifa”, “Öğrencime dokunma”, “Arkadaşlarımız serbest bırakılsın” sloganları attı. Akademisyenler eylemlerinin görüntü ve fotoğraflarını #AşağıBakmayacağız çünkü #AkademiBiatEtmez! etiketiyle sosyal medyadan paylaştı. Eylem öncesi 7 günlük yasak İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri için dün Kadıköy’de eylem çağrısı yaptı. Saat 18.00’de yapılacak eylem öncesi, Kadıköy Kaymakamlığı, ilçede bir hafta süreyle toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yasaklandığını duyurdu. Açıklamada, “İlçemizde yapılmak istenilen toplanmaların, toplumun salgından korunması ve salgının yayılımının engellenmesi çalışmalarına olumsuz tesir edebileceği değerlendirildi” denildi. Öğrencileri evine alan aile konuştu Rumelihisarüstü Mahallesi’nde oturan ve polisin şiddetinden kaçan bazı öğrencileri evine alan bir aile ise yaşananları şu sözlerle anlattı: “Günlerdir öğrencilerin direnişine tanıklık ediyoruz. Bizim burada onlar için içimiz parçalanırken siyasiler susmayı tercih ediyor. Bizlerin elinden sadece tencere tava çalarak çocuklarımıza destek olmak geliyor. Dün de dışarı çıktığım saatte çocukların nasıl gözaltına alındığına şahit oldum. Polislere laf saydım. Üstüme yürüdüler. Polisten kaçan bazı öğrencileri misafir ettik. Tek istediğimiz yetkililer çocukların sesini duysunlar. Onlar bizim geleceğimiz.” Mahalleden tava ve tencereli destek Boğaziçi Üniversitesi’nin bulunduğu Rumelihisarüstü Mahallesi sakinleri de polisin onlarca öğrenciyi darp ederek gözaltına almasına, tepki gösterdi. Polisin üniversiteye girdiği saatlerde mahalledeki yüzlerce evden tenceretava ve alkış sesleri yükseldi. Birçok Rumelihisarüstü sakini de evlerinin ışıklarını açıp kapatarak tepkisini gösterdi. ‘Bana dokunan devlete dokunur’ Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) Başkanı Önder Şahin, önceki akşam rektörlük binasında Melih Bulu ile görüştüğünü söyledi. Bulu’ya öğrencilerle konuşma önerisinde bulunduğunu söyleyen Şahin, Bulu’nun bunu önce kabul ettiğini, ancak ardından güvenlik riskini öne sürerek vazgeçtiğini anlattı. BBC Türkçe’ye konuşan Şahin, şunları söyledi: “Kendisine, ‘rektörlük yan kapı eşiğinde durun, öğrenciler ile aranıza 10 metre koyarak konuşun. Bu çocuklardan size zarar gelmez, hepsine kefilim’ dedim. Ancak ‘4 Ocak görüşmesinde tedbirsiz davrandığını, tekrar böyle bir riske girmeyeceğini, kendisine dokunulmasının devlete dokunmak olacağını ve bu yüzden çıkamayacağını’ belirtti.” ‘Kutuplaşmaya teslim olmayız’ Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Girişimi de bir açıklama yaparak tutuklama ve gözaltılara tepki gösterdi. Açıklamada, tutuklu yargılanan, ev hapsinde tutulan öğrencilerimizin derhal serbest bırakılmalarını; anayasal haklarını kullanan bireylerin ifade özgürlüğünün güvence altına alınmasını ve her türlü ayrımcılığa son verilmesini talep ediyoruz! Boğaziçi Üniversitesi’nin tüm bileşenlerinin ana gündemi, atanmış rektörün bir an önce istifa etmesidir. Boğaziçi camiası demokratik yönetişim istiyor. Ayrıştırma, kutuplaştırma söylemine teslim olmuyor” denildi. Emniyet’ten o görüntüye açıklama Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin “Toplu gitmek yok. Aşağıya bak” denilerek gözaltına alınması büyük tepki çekti. Tepkiler üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, polislerin “Aşağıya bak” demediğini “Aşağıdan” ifadesini kullandığı belirtildi. Açıklamada, “‘Aşağıya bak’ yalan ‘Aşağıdan’ doğru’ Polisimiz pandemi ortamında yasadışı göstericilerle değil, yalan virüsüyle de mücadele ediyor. Bu mücadele milletimiz için Türk polisi daima hazır” denildi. NECATİ SAVAŞ Ankara’da sert müdahale Ankara’daki öğrenciler, önceki akşam Boğaziçili öğrencilere yönelik gözaltılara ve polis müdahalesine tepki göstermek amacıyla dün saat 14.00’te, Çankaya Belediyesi önünde toplanacaklarını duyurdu. Bunun üzerine polis, belediyeye çıkan sokaklarda öğrencilerin geçişine izin vermedi. Ankara Bulvarı da trafiğe kapatıldı. Çankaya Belediyesi önüne gidemeyen öğrenciler ise Kızılay’ın farklı noktalarında, sloganlar ile öğrencilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Öğrencilerin sokaklardan geçişine izin vermeyen polis, slogan atan öğrencilere kalkanlar ile sert müdahalede bulundu. Öğrenci ve polis arasında yaşanan arbedeler sırasında 69 öğrenci sürüklenerek ve darp edilerek gözaltına alındı. Bazı öğrencilerin ters kelepçeli şekilde yüz üstü olarak yere yatırılması tepki çekti. Polis, bazı noktalarda öğrencilere biber gazıyla müdahale etti. Çevrede bulunan ve gözaltılara tepki gösteren yurttaşlar ise polis kalkanları ile engellendi. Gözaltına alınan bir öğrenci, polis aracında çektiği video ile gözaltına alınan öğrencilerden birinin parmağında kırık şüphesi olduğunu ancak buna karşın hastaneye götürülmediğini söyledi. Polis, öğrencilerin “Kayyım rektör istemiyoruz” dövizlerini bile parçaladı. l ANKARA / Cumhuriyet Muhalefet partilerinin liderleri öğrencilere destek verdi. Kılıçdaroğlu, Bulu’ya çağrı yaptı: Artık görevden ayrıl SOYLU YİNE HEDEF ALDI İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter hesabından Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlere ilişkin açıklama yaptı. Soylu, “Tuzağa düşmeyin” başlığıyla yaptığı açıklamada, “Kâbei Muzzama’ya hakaret eden LGBT sapkınlarına müsamaha göstermeli miyiz? Elbette hayır. Rektörlük binasını işgale kalkan LGBT sapkınlarına müsamaha göstermeli miyiz? Elbette hayır. Boğaziçi’nin olanı biteni izleyen sakinlerine bir sözüm var: Hayatta hiçbir başarının altında imzası olmayan, bir ajansın elinde oyuncak olan, solcu bile olamayan kart siyasetçilerin tuzağına düşmeyin” dedi. LGBTİ+’lar için “sapkın” diyen Soylu’nun hesabına Twitter tarafından not düşülerek “Bu Tweet, nefret davranışı hakkındaki Twitter Kuralları’nı ihlal etti. Ancak Twitter, Tweet’in erişime açık kalmasının kamu yararına olabileceğini belirledi” denildi. l İç Politika NYT: KONTROL SAVAŞI BAŞLATTI New York Times gazetesi, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestoları yazdı. Carlotta Gall imzası taşıyan makalede, “Erdoğan kendisine yakın eğilimli birini atayarak Türkiye’nin kurumsal mücevherlerinden birine kontrol savaşı başlattı” denildi. Gazeteye konuşan bir öğrenci, “Atanmış değil üniversite içerisinden seçtiğimiz rektör istiyoruz” dedi ve protestoların Bulu’nun şahsına değil, görevi üstlenme şekline itiraz olduğunu söyledi. Akademisyenlerin ise Bulu’nun makale ve akademik tezlerinde intihal suçu işlediği iddialarını sorguladıkları belirtilen makalede, bir öğretim üyesi “Bu atama üniversite senatosunun 2012 yılında belirlediği ilkeleri açıkça ihlal ediyor. Sesimizi yükseltmek zorundayız” dedi. l Haber Merkezi Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrencilerin gözaltına alınmasının ardından siyasi parti liderleri sosyal medya hesapları üzerinden tepki gösterdi. l CHP LIDERI KEMAL KILIÇDAROĞLU: Üniversitelerini, liyakati ve adaleti savundukları için gençlerin gece yarısı operasyonuyla gözaltına alınması kabul edilemez... Rektör Melih Bulu görevinden ayrılıp bu çirkin duruma son vermelidir. Haksızlığa boyun eğmeyen Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleriyle #AslaAşağıBakmayacağız diyen gençlerimizle ve aileleriyle beraberiz. Çiftçilerle bir araya gelen CHP lideri, "Üniversiteye bir kişiyi atıyorsunuz üniversite kabul etmiyor. Sadece öğrenciler değil hocalar da kabul etmiyor. Olması gereken o üniversite hocasının ‘Ya kimse kabul etmiyor, büyüklük ben de kalsın ben buradan ayrılayım’ demesi lazım. Bir aydan fazladır bir yardımcı bile bulamadı o zaman çekilmesi lazım. 80 sonrasında pek çok insan hayatını kaybetti, gençler öldü. Türkiye böyle bir sürecin içine sokulmamalı” dedi. l HDP EŞ GENEL BAŞKANI MITHAT SANCAR: Üniversiteler rektörlerini seçimle belirlemelidir. Demokratik protesto haklarını kullanan öğrencilerin gözaltına alınması kabul edilemez. Öğrencilerin talepleri meşrudur ve uygulanmalıdır. Öğrencileri derhal serbest bırakın. l DEVA PARTISI GENEL BAŞKANI ALI BABACAN: Yeter artık, inadınızdan vazgeçin. Gözaltına alınan Boğaziçili öğrencileri derhal salın, üniversitelerde de seçimi esas alın. Gençleri rahat bırakın. l GELECEK PARTISI GENEL BAŞKANI AHMET DAVUTOĞLU: Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananlar kaygı vericidir. Üniversitelerimizde akademik özgürlük ortamını korumak toplumun ortak görevidir. Bir an önce aklıselime dönülmesi, konuşulabilir bir zeminin inşa edilmesi gerekmektedir. Sorunlar, gözaltılarla değil konuşularak çözülür. l İMAMOĞLU ÖĞRENCILERLE GÖRÜŞTÜ: İBB Sözcüsü Murat Ongun, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun öğrencilerle görüştüğünü ve süreci yakından takip ettiklerini duyurdu. l İç Politika TÜSİAD’DAN DESTEK AÇIKLAMASI: Gençlerin sesine kulak verin Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestolar ve gözaltılara ilişkin bugün bir basın açıklaması yayımladı. “Gençler zekâları, eğitimleri ve umutlarıyla ülkemizin geleceğidir” başlığıyla derneğin internet sitesinde paylaşılan açıklamada “Boğaziçi Üniversitesi ve tüm üniversitelerde gençlerin sesine kulak vermeye, bilime, fikir özgürlüğüne ve uzlaşıya dayanan değerleri yaşatmaya odaklanmalıyız” çağrısında bulunuldu. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Ekonomi, hukuk ve demokrasi reformlarının yeniden gündeme geldiği bu dönemin, barışçıl, kimseyi ayrıştırmayan, kapsayıcı yaklaşım Sanatçılar da paylaştı Sinema ve dizi oyuncuları Hazal Kaya, Bülent Emrah Parlak, Rıza Kocaoğlu, Derya Köroğlu, Şevket Çoruh, Mert Fırat, Onur Saylak ve Sarp Apak’ın da aralarında bulunduğu birçok sanatçı #AşağıBakmayacağız paylaşımı yaptı. ve çözümlerin öne çıkarılması için bir fırsat olarak değerlendirilmesini diliyoruz. Ülkemiz güçlü ve özerk kurumlar, eğitim, bilim ve teknolojiyle gelişecektir. Genç nesillerin kendi ülkesinde değer yaratabileceği ve fikir zenginliği oluşturabileceği bir iklimi hep birlikte sağlayabilmeliyiz.” l Haber Merkezi LGBT ÇALIŞMALARI ADAY KULÜBÜ Bulu kapattı, Altun duyurdu Boğaziçi Üniversitesi’ne (BÜ) atanan rektör Melih Bulu, LGBT Çalışmaları Aday Kulübü’nü kapattı. Bulu’nun bu kararını ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyal medyadan duyurdu. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin kulübün adaylık statüsü kaldırıldığı için rektörlük binası önünde eylem yaptığını iddia eden Altun “Kutsal değerlerimizi ayaklar altına almaya çalışanlara karşı üniversite yönetimi meşru bir tasarrufta bulunmuştur. Olay bundan ibaret” dedi. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Altun’a tepki gösterdi. Ayrıca kulubün kilidinin rektör Bulu tarafından değiştirildiği, anahtarının ise öğretim üyelerine verilmediği öğrenildi. Kilit değiştirme konusuna ilişkin bir açıklama yapan Boğziçi Üniversitesi öğretim görevlileri Olcay Akyıldız, Cemre Baytok, Can Candan, Feyzi Erçin; kadın araştırmaları ve LGBTİ+ kulüplerinin ortak kullandığı odanın 29 Ocak gecesi polisler tarafından arandığını ve Bulu’nun isteğiyle kilidin değiştirildiğini belirttiler. Açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı, bir yazı paylaştı. Bizlere gelen herhangi bir resmi yazı yok” denildi. l Haber Merkezi Zam teröristleri! AKP Genel Başkanı ve sözcüleri son dönemde mücadele edilecek bir “terör faaliyeti” daha buldu: Gıda fiyatlarına zam yapan gizli eller! Bu elleri ele geçirmek üzere amansız bir operasyona girişildi. Hepsi tek tek yakalanacak ve teşhir edilecek. Sonra halka dönülecek: “Eyy ahali, işte zam yapanın hali. Hemen derdest edip yakaladık. Zam hazırlıkları bitmek üzereyken baskın düzenledik. Suç unsurları da işte önlerinde. Hazırladıkları zamlı etiketler ellerinde patladı. O etiketlerle halka zamlı satacakları ürünleri topladık, dörde çarptık, ceza verdik. Böylece zam yaparak halkın belini bükmeyi hedefleyen gıda teröristlerini etkisiz hale getirdik.” HHH AKP’nin “Gıda fiyatları niye artıyor, araştırıyoruz, gereğini yapacağız” açıklamaları ancak kara mizahla izah edilebilirdi. Cuma çıkışı yapılan siyasi konuşmalardan anladığımız kadarıyla, kimi esnafa ceza kesip suçluyu bulduk diyecekler! Esnafa destek vereceklerine gözdağı veriyorlar! Konunun özü şu: Gıdada ilk el olan üretici ile son el olan esnaf işin yükünü çekiyor. Buna karşılık en az kazanan bu kesim. Tarlada bir lira olan domates manavda on lira! Peki, bu aradakiler “en suçlu” olan mı? Değil... Temel suç: 1 Gıda ve tarım politikası oluşturmayanlarda... 2 “Paramız var ki ithal ediyoruz” deyip işin kolayına kaçanlarda... 3 Gübreden mazota, tohumdan yeme temel girdileri ucuzlatmak için kılını kıpırdatmayanlarda... 4 Temel gıda fiyatları yükselince, kendi üreticisine karşı ithalat silahı çekenlerde... 5 Tarımda desteği ürüne değil de tarlaya verenlerde... 6 Piyasada düzenleyici rol oynayabilecek kurumları ithalat kurumu haline getirenlerde... 7 İki Trakya büyüklüğündeki tarım alanının boş kalmasını umursamayanlarda... 8 Tariş, Çukobirlik, Fiskobirlik gibi üretici kooperatiflerinin işlevini törpüleyenlerde, kapatanlarda... 9 Devlet Üretme Çiftlikleri’ni (DÜÇ) kapatanlarda, satıp işlevi dışına çıkarılmasına göz yumanlarda... 10 Köyleri ortadan kaldırıp köylüyü üretimden koparanlarda... 11 Salgınla mücadele politikasının içine tedarik zincirlerini, gıda güvenliğini, üretim halkalarını katmayanlarda... HHH Burada keselim, soralım: Yukarıdaki maddelerin tümünden sorumlu olanlar bugün hangi yüzle, “zamların nedenini araştıyoruz, sorumlulardan hesap soracağız” diyebiliyor? Doğalgaza her ay yüzde 1 zam yapmanın bütün ürünlere yansıyacağını bilmiyor musunuz, yoksa halkla alay mı ediyorsunuz? Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. İbrahim Ortaş, ocak ayı sonundaki yazılarında konuya değindiler. Gelecek tehlikelere dikkat çektiler. Dünya buğday stokları son 50 yılın en düşük seviyesinde. Bu, ithalatın hiç de yerli üretimden ucuz olmayacağını gösteriyor. İktidar bir ekip kurup zam suçlusunu bulacakmış. Aslında tersi olması gerekir. Halk, ilgili kurumlar bir ekip kurup iktidarın sorumluluklarını yüzüne vurmalı! Müslüman Öğrenciler’den hoşgörü ve özgürlük çağrısı Boğaziçi Üniversitesi’nde kendilerini “Müslüman Öğrenciler” olarak tanımlayan bir grup öğrenci, önceki gün yaşanan polis müdahalesinin ardından bir açıklama yaptı. Açıklamada “Üniversitemize atanan kayyım Melih Bulu’nun sosyal medyada kullandığı ayrıştırıcı ve hedef gösterici dil, inancımızla ve Boğaziçi kültürüyle taban tabana zıttır” ifadelerine yer verildi. Metni, “Müslüman öğrencilerin yer aldığı bir ortamda” oylamaya sunduklarını belirten öğrenciler, “Çoğunluğun aynı fikirde olduğunu görünce metni paylaşmaya karar verdiklerini” açıkladılar. Açıklamada, Kâbe fotoğrafı yerlere serildi iddialarına ilişkin, “Eser, Müslümanlar açısından kırıcı ve incitici olsa da oluşan gerilim okulumuzda yıllardır korunan saygı, hoşgörü ve özgürlük ortamı çerçevesinde çözülmelidir” denildi. l Haber Merkezi Aileler: Çocuklarımız zarar görürse hesabını kim verecek? Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği (GALADER), LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG), Akdeniz Antalya, Denizli ve İzmir LGBTİ+ Aileleri Grubu; Boğaziçi Üniversitesi’nde protesto hakkını kullanan öğrenciler üzerinden LGBTİ+’lara karşı örgütlenen nefret ortamı ve saldırılarla ilgili dün açıklama yayımladı. “Çocuklarımız ne yanlıştır ne de yalnızdır, bu ülkenin eşit, özgür ve onurlu yurttaşlarıdır” diyen aile grupları, “Çocuklarımızdan biri, bu tahriklere kapılan bir kendini bilmez tarafından zarara uğratılsa, bunun hesabını kim verecek?” diye sordu. l Haber Merkezi