04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] 11 11 ŞUBAT 2021 PERŞEMBE Kasım 2020’de genel işsizlik oranı yüzde 12.9 olurken gençlerde yüzde 25.4’e çıktı Gençlerde işsizlik arttı Demokratik haklarını kullandıkları için “terörist” ilan edilen Boğaziçili öğrencilerle bir kez daha gündeme oturan gençler, başta işsizlik olmak üzere ağır sorunlarla boğuşuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “İşgücü İstatistikleri, Kasım 2020” raporu, Türkiye genelinde işsizlik ve istihdam sorununun artarak devam ettiğini gösterirken bu durum gençlerde daha yakıcı hale geldi. 4 TARIM DIŞI YÜZDE 14.8: Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı Kasım 2020’de 2019’un aynı dönemine göre 303 bin kişi azalarak 4 milyon 5 bin kişiye indi. İşsizlik oranı ise 0.4 puanlık azalışla yüzde 12.9 oldu. Tarım dışı işsizlik oranı da 0.6 puanlık azalış ile yüzde 14.8 oldu. 4 İSTIHDAM AZALIYOR: İstihdam edilenlerin sayısı 1 milyon 103 bin kişi azalarak 27 milyon 66 bin kişi, istihdam oranı 2.7 puanlık SALGINDA ÇALIŞAN DAHA DA FAKIRLEŞTI CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın, “Pandeminin İki Yüzü” çalışmasına göre kısa çalışma, ücretsiz izin ve işsizlik ödeneklerinden yararlanan kişi sayısı 6 milyon 712 bine yükseldi. 2020’nin son 10 ayında “milyoner” sayısı ise 62 bin 140 kişi artarak 308 bin 278 kişiye ulaştı. Milyonerlerin mevduat tutarı 410 milyar TL artışla 1 trilyon 956 milyar TL’ye yükseldi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na göre ise yoksul hanelere yapılan yardımlar hariç, gelir kaybı yaşayan çalışanlara verilen destek sadece 34.3 milyar TL ile sınırlı kaldı. Ağbaba’nın şu vurgusu önemli: “Çalışana verilen destek, milyonerlerin servet artışının yüzde 10’u dahi etmiyor. Pandemide çalışanlar yoksullaşmaya devam ederken zenginler daha da fazla zenginleşti.” l ERDEM SEVGİ/ ANKARA Veli Ağbaba azalışla yüzde 42.9 oldu. İşgücü sayısı da 1 milyon 406 bin kişi azalarak 31 milyon 71 bin kişi, işgücüne katılma oranı 3.2 puanlık azalış ile yüzde 49.3 olarak gerçekleşti. 4 ‘KADIN’DA YÜZDE 30.6: 1524 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı ise Kasım 2019’a göre 0.9 puanlık artışla yüzde 25.4. Bu oran kadınlarda yüzde 30.6, erkeklerde yüzde 22.7. Gençlerde istihdam oranı 3 puan azalarak yüzde 29.6, işgücüne katılma oranı 3.6 puan azalarak yüzde 39.6 oldu. Ayrıca ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranı ise 1.9 puanlık artışla yüzde 27.1’e yükseldi. İş bulma zorlaştı 4 1.7 MILYON ÜMITSIZ: İşgücüne dahil edilmeyenler arasında gösterilen ve bu nedenle işsiz sayılmayan kesimde olan “iş bulma ümidi olmayanlar”ın sayısı geçen bir yılda 715 bin kişiden 1 milyon 674 bin kişiye çıktı. Bu veriyi de kapsayan “iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar”ın toplam sayısı ise 2 milyon 226 binden 4 milyon 832 bin kişiye çıktı. 4 GERÇEK ORAN YÜZDE 28.8: ILO’ya göre hesaplama yapan ve salgına dikkat çeken DİSKAR ise “TÜİK’in dar tanımlı işsizlik verisi gerçeği yansıtmıyor. Gerçek işsizlik yüzde 20.1’den yüzde 28.8’e, gerçek işsiz sayısı 6 milyon 985 binden 10 milyon 382 bin kişiye çıktı. İşbaşında olanlar 2.2 milyon azaldı. Covid19’un yarattığı istihdam depremi sürüyor” açıklaması yaptı. 4 GENÇ İŞSIZLER PLATFORMU: Eğitim düzeyinin artması, iş bulmanın zorlaşması ve ortalama ömrün uzaması nedeniyle gençlerle ilgili sınırı 35 yaş olarak belirleyen platform, verilerle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “1534 yaş arasında 2 milyon 429 bin genç, dar tanımlı işsizdir. Ümidini yitirmiş, yeni başvuru yapmayanlar ve yalnızca mevsimlik çalışanlar da eklendiğinde geniş tanımlı genç işsiz 4 milyon 607 bine çıkıyor.” l Ekonomi Servisi 2.5 milyon ‘39 lira mahkumu’ var İŞKUR’un “Ocak 2021, İşsizlik Sigortası Bülteni”, ekonomik sorunların ve salgının emekçiler üzerindeki etkilerinin arttığını ortaya koydu. Buna göre ücretsiz izne çıkarıldıkları için Nisan 2020Ocak 2021 döneminde 2 milyon 471 bin 134 kişi nakdi ücret desteği almaya hak kazandı, 8.3 milyar lira ödeme yapıldı. Bu kişilere geçen yıl günlük 39.24 lira ödeme yapıldı. Bu rakam bu yıl için asgari ücret artışı (yüzde 21.56) kadar artırıldı. Yine işten çıkarıldıkları için işsizlik ödeneği alanların sayısı geçen ay 216 bin 14 kişi oldu. Bu kişilere Ocak 2021’de 291.1 milyon lira verildi. Ayrıca kısa çalışma ödeneği alan kişi sayısı 1 milyon 313 bin 537 kişi olurken bunlara ocak ayında 2.1 milyar lira ödendi. Fon eriyor Öte yandan 9 Şubat itibarıyla “İşsizlik Sigortası Fonu”nun toplam varlığı 98.7 milyar liraya geriledi. Bu rakam, 2019 sonunda 131.5 milyar lira, 2020 sonunda 103.2 milyar liraydı. AKP iktidarı, kamuda kadrolu yerine sözleşmeli çalıştırmayı tercih ediyor 500 bin sözleşmeli var 25 BİN TON ALIM Ayçiçeği yağı için ihale açıldı Son dönemde fiyatıyla gündem olan ayçiçeği yağı için ithalat ile çözüm aranıyor. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), yaklaşık 25 bin ton ayçiçeği yağı için uluslararası ihale açtı. Ticaret kaynakları ihaleye 18 Şubat’a kadar teklif verilebileceğini söyledi. Teklifler dolar, ruble veya TL cinsinden olabilecek. Ayçiçeği yağı son dönemde Türkiye’de artan gıda fiyatlarının en önemli göstergelerinden biri olmuştu. 5 litrelik ayçiçeği yağının fiyatı 85 TL’ye kadar yükselmişti. l Ekonomi Servisi CHRISTINE LAGARDE Avrupa’nın destek ihtiyacı sürecek Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, “Euro Bölgesi”nin salgının neden olduğu kalıcı hasarlardan korunmak için bu yıl ve 2022’de mali harcamalarını sürdürmeleri gerektiğini söyledi. Lagarde, bazı ekonomik kısıtlamaların yılın ikinci yarısına kadar sürecek olması nedeniyle, AB liderlerini 750 milyar Avroluk “yeni nesil” harcama paketini başlatmaya çağırdı. Lagarde, ayrıca gerekirse pandemi acil durum satın alma programının büyüklüğünü artırabileceklerini de söyledi. l Ekonomi Servisi MUSTAFA ÇAKIR Hükümetin uyguladığı politikaların bir sonucu olarak kamudaki sözleşmeli personel sayısı süreki artıyor. 2020 sonuyla ilgili güncel verilere göre kamudaki toplam personel sayısı 4.8 milyon. Bu personelin 2 milyon 970 bini kadrolu personelden oluşuyor. Toplam 502 bin 528 personel ise sözleşmeli olarak görev yapıyor. Bu sayı 2019’un sonunda 427 bin 550 kişiydi. En fazla sözleşmeli personel 356 bin 853 kişi ile genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde bulunuyor. YÖK, üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitülerinde 21 bin 838, özel bütçeli idarelerde 9 bin 782, düzenleyici ve denetleyici kurumlarda 1876, sosyal güvenlik kurumlarında 2 bin 460, döner sermayeler ve kefalet sandıklarında 10 bin 598 sözleşmeli var. Sendikalar bastırıyor Yine özel kanunu bulunan kuruluşlarda (TRT, PTT ve TÜRKSAT AŞ) 28 bin 12 sözleşmeli personel bulunuyor. Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile mahalli idare birliklerinde 4.8 MILYON PERSONEL: Kamudaki toplam istihdam sayısı. 1.2 MILYON IŞÇI: Kamuda istihdam edilen işçi sayısı. 21 bin 314 sözleşmeli personel görev yapıyor. Kamuda 1 milyon 162 bin sürekli işçi, 49 bin 911 geçici işçi var. Sendikalar yıllardır kamudaki sözleşmeli personel ile geçici işçilerin kadroya alınmasını istiyor. Personel de kadro bekliyor. Ancak hükümet tarafından bu konuda bir adım atılmadı. Kamudaki taşeron işçilerin kadroya alınması ile birlikte bu yıl imzalanacak olan kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolünün kapsamı önceki sözleşmelerden farklı olacak. Kapsama daha fazla işçi girecek. Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, YÖK, üniversiteler, özel bütçeli idareler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, sosyal güvenlik kurumları, döner sermayeler ve kefalet sandıklarında toplam 477 bin 570 sürekli işçi var. KİT’ler, özelleştirme programındaki yer alan kuruluşlar, kamu bankaları ile özel kanunu bulunan kuruluşlardaki sürekli işçilerin sayısı da 114 bin 240. l ANKARA 2.5 YILDA SIMIT FIYATI YÜZDE 43 ARTTI. MALIYETLERDEKI ARTIŞ DA YÜZDE 50’YE YAKLAŞTI İstanbul’da simide yüzde 25 zam İstanbul’da 100 gramlık simidin fiyatı yüzde 25 artarak 2 liradan 2.5 liraya yükseldi. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu kararıyla İstanbul’da iki gün önce simitte yeni tarifeye geçildi. Bazı simitçiler bu tarifeyi tezgâhlarına asarken bazı simitçiler ise henüz zamdan haberinin olmadığını söyleyerek eski fiyattan satmaya devam etti. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu tarafından 11 Ekim 2019’da alınan karar, 5 Ocak 2020’de yürürlüğe girmiş ve İstanbul’da 1 lira 75 kuruş olan 100 gram simidin fiyatı 2 lira olmuştu. 2013’ten 2018’e kadar 5 yıl simide zam yapılmamıştı. 2018 Temmuz’da ise 1.5 TL’ye satılan simit 1.75 TL’ye çıkmıştı. Geçen iki buçuk yılda simit fiyatı yüzde 43 artarak 2.5 TL’ye ulaşmış oldu. Milliyet’ten Aylin Rana Aydın’ın haberine göre simit üreticileri, geçen yıldan bu yana un fiyatlarında yüzde 50’yi aşkın, susam fiyatlarında ise yüzde 2025 düzeyinde artış olduğunu belirtirken elektrik, su giderlerinde de artış olduğunu ifade etti. l Ekonomi Servisi ABD için ‘geri dönmek’ kolay mı? ABD Devlet Başkanı, yeni dönemin dış politikasını açıkladığı 4 Şubat konuşmasına “ABD geri döndü”, “Diplomasi geri döndü” sözleriyle başladı. Trump döneminin istikrarsız ve tutarsız dış politika reflekslerinin bir sonucu olarak ABD ile ilişkileri bozulan geleneksel müttefiklerinin siyasi liderleri, Biden’ın konuşmasını adeta bir “normale dönüş” olarak gayet olumlu karşıladı. “Normal” ise ABD liderliğinde, “Batı”nın her zaman, dünyanın ekonomik, siyasi (askeri teknolojik) ve kültürel merkezi olmasıydı. Soğuk Savaş bittikten sonra Francis Fukuyama, artık tarihin sonunda, Batı’nın egemenliğinde, en mükemmel yönetim biçimine ulaşıldığını iddia ettiğinde aklında işte o “normal” vardı. Tarihin sonu değildi... Gerçekteyse Frank Fabra’nın Le Monde’da yayımlanan bir yorumunda işaret ettiği gibi, tarihin 19. yüzyıl sonundaki “gerileyen İngiltere hegemonyası ortamına” benzeyen yeni ve kırılgan bir “güçler dengesi” dönemi başlıyor, tarih hızlanıyordu. Tarih, I. Körfez Savaşı, Kosova savaşları, Rusya’da Putin restorasyonu, 1997 Asya krizi, 20012 borsa krizi, “11 Eylül”, Afganistan ve II. Irak Savaşı, siyasal İslam terörist kanadının şekillenmesi, sonra 2007/8 finansal krizi, “Büyük Durgunluk”, “meydan işgalleri/isyanları” gibi sarsıntılarla, Çin’in hızla ekonomik, teknolojik süper güç kategorisine, ABD dış politikasının en önemli konusu konumuna yükselmesiyle ilerledi. İklim krizi, Covid19 ile küreselleşen virüs salgınları, “Yeni Faşizm” de bu resmi tamamlıyordu. Bugün, ne ABD’nin 1945 sonrası hegemonyasına ne de 1989 sonrası “tek süper güç” konumuna olanak veren maddi koşullar var. Salt bu anlamda bile ne “ABD geri döndü” ifadesi ne de “normale dönüş” beklentisi inandırıcıdır. Dahası, ABD iç politikasındaki kutuplaşma, seçimler çalındı iddiaları, faşist hareketin kalkışma denemesi, Covid19’u yönetme fiyasko da karşımızda 1945 ve 198990’dakinden farklı ve diplomatik başarı için gerekli inandırıcılıktan yoksun bir ABD olduğunu söylüyor. O kadar çok şey... ABD’nin “geri dönmesi” için çok sayıda ve çelişkili etkenin, bir yapboz resmin parçaları gibi bir araya gelmesi gerekiyor. Ekonomik ve teknolojik etkenleri bir an bir kenar bırakıp ittifaklara ve jeopolitiğe bakarsak Biden yönetimi, Çin’e karşı, Atlantik bölgesinde Avrupa Birliği liderliğinin desteğini almalıdır. Pasifik bölgesinde de ABD, Avustralya, Hindistan, Japonya arasında Quad adıyla bilinen “Dörtlü Güvenlik Diyaloğu” ülkeleri Çin’e karşı konuşlanmayı kabullenmelidir. ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve İngiltere’den oluşan “Beş Göz İstihbarat Paylaşım Grubu”, Çin’den gelen ekonomik ve siyasi baskılar karşısında bütünlüğünü koruyabilmelidir. ABD, Hindistan ve Japonya’yı bu gruba eklemeyi başarabilmelidir. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de NATO’nun, bölgesel bir ittifak olmasına karşın Güney Kore, Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda ile daha yakın ilişkiler kurmasını istiyor. Ancak AB, ABD’ye danışmadan Çin ile bir yatırım anlaşmasını imzaladı. Merkel, dünyanın bloklara dönüşmesine karşı olduğunu söylüyor. Asya’nın, Mahbubani gibi saygın diplomat ve analistleri, Japonya’nın Çin ile ekonomik ilişkilerini tehlikeye sokmak ve bir güvenlik sorunu yaratmak istemediğine, Avustralya kapitalizminin son yıllarda Çin pazarına ve sermayesine bağımlılığının arttığına dikkat çekiyor. Hindistan’ın Çin ile ilişkileri, sınır çatışmaları üzerinden giderek bozulurken, yeni dostlara ihtiyacı olmasına karşılık, jeopolitik anlamda bağımsızlığını koruma konusundaki hassasiyeti bilinen bir durum. Hindistan’da The Economic Times gibi, Modi’ye yakın basın, “Demokrasiler koalisyonu” projesine kuşkuyla bakıyor, onun yerine “liberal illiberal” saflaşması öneriyor. “Demokrasiler koalisyonu”nun, “Yeni Faşist” Narendra Modi yönetimini hazmetmesi de zor! Hindistan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi olması da ayrı bir sorun. ABD’nin “geri gelmesi” için gerekli tüm bu parçalar yerli yerine otursa, ABD bu oluşumu yaşatacak bir ekonomik güç, siyasi güven ve istikrar resmi sunabilse bile, ortaya çıkacak “koalisyon” de facto bir bloklaşma anlamına gelecek, barışa değil, büyük güçler arasındaki karşılıklı korku ve güvensizlik ortamına katkı yapacaktır. Buradan ne “normal” ne de “barış” çıkar! DİSK, 54. yılını Baldur işçileriyle kutlayacak Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 54. kuruluş yıldönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenliyor. Bu kapsamda yarın saat 12.00’de Kocaeli Çayırova’da bulunan Baldur Süspansiyon işyeri önünde, grevde olan Baldur işçileriyle bir etkinlik düzenlenecek. Etkinliğe Hüseyin Turan, Balık Ayhan, Erdal Güney, Hasan Karayol, Semiha Aygün ve DİSK Korosu da katılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle