05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 5 OCAK 2021 SALI HABER CUMHURBAŞKANLIĞI’NIN UÇAK SAYISI ILK KEZ RESMI OLARAK AÇIKLANDI İşte güzel haber Gazetelerde, televizyonlarda 2020 ve 2021 ile ilgili haberler, anılar, yorumlar, beklentiler. Hepsi de iç karartıcı, karanlık, kötümser... Artık kötü haber vermekten, kötümser yorum yapmaktan sıkılır oldum; sanki onları yazan değil de yapan benmişim gibi... Geçenlerde biri sordu: Amca ne iş yaparsın? Şeamet tellalı evladım, şeamet tellalı, diye yazdım. Bu ruh hali içindeyken, pazar sabahı Cumhuriyet’in son sayfasını görünce, Siraküzalı Arşimet gibi, “buldum, buldum” diye fırladım. Evet, nihayet iç açıcı güzel bir haber bulmuştum. Haber, Erzincan’ın Tercan ilçesine bağlı Teber köyünde yaşayan 12 yaşındaki Işıl Su Ece ile ilgili. Küçük Işıl Su, babasının verdiği harçlıklardan biriktirdikleriyle bu yıl dünyaya gelmiş, üç dişi buzağı almış ve uzaktan eğitim saatleri dışında zamanını da bunları yetiştirmeye ayırmış, böylelikle hayvan sevgisi ve de veteriner olma arzusunun etkisiyle çalışmaya başlayan Işıl Su, “bölgenin en genç çiftçisi” unvanını almış, Tercan İlçe Tarım Orman Müdürü Emre Güzelgül de genç üreticiyi ziyaret etmiş. Türkiye’nin en genç üreticisini teşvik eden Emre Güzelgül’ü de olayı alıp haberleştiren adını bilmediğim yerel muhabir meslektaşımı da candan kutlarım. Tarım ve hayvancılığın teşvike muhtaç olduğu bir dönemde çok hayırlı bir iş yapmışlar. HHH Bakmayın siz tarım ve hayvancılıkta pembe tablolar çizen resmi açıklamalara, aslında imdat çanları çalan tarım ve hayvancılık konusunda yeni politikalar, yeni teşvikler geliştirilmeli ki Atlantik ötesinden kötü kalite et ithaline son verelim. Türkiye’de kişi başına hayvan varlığı sayısı sürekli düşmekte. 1960 yılında 27 milyon nüfuslu Türkiye’de 59 milyonu küçükbaş, 13 milyonu büyük baş olmak üzere 72 milyon hayvan varken, aradan geçen bunca zamandan sonra 83 milyon nüfusa ulaşmış olan Türkiye’de hayvan varlığının 73 milyonda kalması üzücüdür. Küçük Işıl Su’nun öyküsünü okurken, aklıma elektrik mühendisi, İnsan Hakları Vakfı’nın kurucularından, her başının sıkıştığı dönemde Cumhuriyet ile dayanışma içinde olmuş olan dostum Hıdır Oktay ve geçen ay ziyaret ettiğim Gökçeada’daki EltaAda tesisleri geldi. Organik tarıma elverişli Gökçeada’da, 1880 dekarlık arazide, inek, koyun ve keçiler için organik yem bitkileri (yonca, mısır, fiğ, arpa ve buğday) yetiştirilen ve 15 bin de zeytin ağacı olan çiftlikte, firmanın kendi inekleri, keçileri, koyunları için yem olarak, bitkisel üretim, zeytin ve zeytinyağcılığın, yanı sıra 250’si sağılan 600 büyükbaş, 600 keçi ve 500 kadar da koyun ile hayvancılık yapılıyor, Türkiye’deki ilk organik sertifikalı modern tesislerde süt ve süt ürünleri, değişik peynirler üretiliyor. Yanlış tarım politikalarının kurbanı çiftçi kan ağlarken, Migros ve Carrefour mağazalarında organik ürünlerini tüketiciye ulaştıran, Ada gelişmesini sürdürüyor. HHH Telefonla ulaştığımda, çoktan Işıl Su’nun haberini okumuş olan dostum, heyecanımı paylaştıktan sonra şunları da ekledi: Artık devletin bir tarım politikası geliştirmesi zamanı gelmiştir. Açıkladı: “Türk çiftçisinin Avrupa çiftçisi ile rekabet edebilir düzeye erişmesi gerekli. Bunun sağlanması için de devlet ağırlıklı bir tarım politikası elzem. Ama devletin böyle bir politikası yok, değil böyle bir politika devletin hiçbir tarım politikası yok. Üniversitelerin, ziraat odalarının ve çiftçinin temsilcilerinin de aralarında bulunduğu geniş katılımlı bir çalışma ile tarımda bir devlet programı oluşturmak mümkündür.” İşte, küçük Işıl Su’nun kahramanı olduğu güzel habere solcu mühendis kafasının yaklaşımı bu. AİHM’nin Demirtaş kararı istendi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na hakaret ettiği iddiasıyla eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı davanın duruşması dün görüldü. Mahkeme, Demirtaş hakkında AİHM’nin verdiği kararın Adalet Bakanlığı’ndan tercüme edilerek mahkemeye gönderilmesini istedi. Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya başka suçtan tutuklu bulunan sanık Demirtaş katılmadı. Mahkeme, sanık avukatının talebini de kabul ederek Adalet Bakanlığı’ndan sanık Demirtaş hakkındaki AİHM kararının tercüme edilip edilmediği, edilmiş ise onaylı bir suretinin mahkemeye gönderilmesinin istenmesine karar verdi. Mahkeme, Demirtaş’ın bir sonraki duruşmada SEGBİS ile hazır edilmesi için ceza infaz kurumuna müzekkere yazılmasına karar vererek duruşmayı 22 Mart’a erteledi. l İSTANBUL Dünyada böylesi yok Bugüne kadar açıklanmayan Cumhurbaşkanlığı’nın uçaklarının sayısı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP milletvekili Utku Çakırözer’in önergesine verdiği yanıt ile Cumhurbaşkanlığı envanterine kayıtlı 8 uçağın bulunduğunu açıkladı. Sadece bir kişinin SEFA kullanımında 8 uçağın UYAR bulunmasını “büyük israf” olarak nitelendiren Çakırözer, “Böylesine bir krizde sadece Saray’ın 8 uçağının olması israftır, lükstür, savurganlıktır” dedi. Cumhurbaşkanlığı’nın envanterindeki uçak sayısı bugüne kadar açıklanmadı. Konuya ilişkin önergelere Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, konunun “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın görev ve yetki alanına girdiğini” belirtirken Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ise “Bakanlığımızda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır” yanıtını verdi. Sayısı açıklanmaCHP’li Çakırözer, “Türkiye, dünyanın en fazla VIP uçağına sahip ülkesi” dedi. Her uçağın yıllık bakım giderinin ise 800 bin dolar olduğu iddia ediliyor. yan Cumhurbaşkanlığı’na ait uçaklar, TBMM bütçe görüşmelerinde de gündeme geldi. CHP’li Çakırözer, görüşmeler sırasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’a, Cumhurbaşkanlığı’na ait uçak sayısını sordu. Oktay, Çakırözer’in sorusuna yazılı yanıt verdi. Oktay, verdiği yanıtta, “Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı envanterine kayıtlı 8 uçak mevcuttur” dedi. Böylece, şimdiye kadar açıklanmayan Cumhurbaşkanlığı’nın uçak sayısı ortaya çıktı. ‘Saltanata son verilmeli’ CHP’li Çakırözer, sadece bir kişiye ait 8 uçak bulunmasının çok fazla olduğunu belirterek, “Bunlar sadece Cumhurbaşkanı’nın uçakları. Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’na ait VIP uçaklar da eklendiğinde bu sayı 1516’ları bulmakta. Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan VIP uçak sayısı eklendiğinde Türkiye, dünyanın en fazla VIP uçağına sahip ülkesi. Bu kadar VIP uçak kabul edilemez” dedi. Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait VIP uçak sayısının kamuoyuna açıklanması gerektiğine dikkat çeken Çakırözer, “Cumhurbaşkanlığı’na ait bu uçak filosunun bakımı için milyonlarca dolar harcandığı herkes tarafından bilinmekte. Ülke olarak salgınla mücadele verdiğimiz bir dönemde bu kadar VIP uçak dünyanın hiçbir yerinde yok. Böylesine bir krizde sadece Saray’ın 8 uçağının olması israftır, lükstür, savurganlıktır. Dünyanın hiçbir yerinde böylesine bir şatafat yok. İhtiyaç dışı uçakÇakırözer lar satılarak, şu zor dönemde 83 milyonun ihtiyaçları için kullanılmalı. Bakanlar özel uçaklar yerine tarifeli uçakları tercih etmeli” dedi. Aralarında Katar Emirliği’ne ait olan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hediye edilen 400 milyon dolar değerindeki Boeing 7478i tipi uçağın da bulunduğu uçakların her birinin yıllık bakım giderinin ise 800 bin dolar olduğu iddia ediliyor. l ANKARA Türkiye Varlık Fonu’nun TBMM’ye sunulmayan 2019 denetim raporununun gerekçesi açıklandı TVF denetimine salgın bahanesi Menemen seçimi ertelendi Hakkında başlatılan soruşturma sonrası tutuklanan Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un yerine belediye meclisinde başkanvekilli seçimi salt çoğunluğu sağlanamadığı için ertelendi. Aksoy’un yerine belediye meclisinde başkanvekilli seçimi yapılmış, başkanvekilini kurayla CHP’li Deniz Karakurt kazanmıştı. Bu seçimin ardından AKP, kura seçiminin usule aykırı yapıldığını öne sürerek mahkemeye gitti. 2. Bölge idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. İzmir Valiliği kararı ile kura seçimi için toplandı. Ancak CHP ve İYİ Partili meclis üyelerin toplantıya katılmadı ve çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle perşembe gününe ertelendi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, partisinin İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, “Kura çekimine o gün hiçbir itirazı olmayan, hatta kura çekiminin AKP grubunun isteği, önerisiyle yapıldığını bütün Menemen halkı biliyor. O gün itiraz etmeyenler kuradan çıkmayınca dava açıyorlar. Bu davada iyi niyetten bahsedilebilir mi?” dedi. İzmir 2. İdare Mahkemesi’ne açılan davanın sonucu beklenmesi gerektiğini belirten Erkek, “Menemen Belediyesi Başkanvekilliği kurası için dava sonucu beklenmeli. Şu anda Menemen’de meclis birinci başkanvekilimiz belediye başkanlığını temsil ediyor” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet Kayyım, arazi için görevden alınmış CHP’li Urla Belediyesi’ne kayyım olarak atanan Urla Kaymakamı Önder Can’ın ilçede aldığı bir arsa yüzünden görevden alındığı ortaya çıktı. Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz’un yerine belediye başkanlığına kayyım olarak 15 ay önce atanan Kaymakam Önder Can, geçen hafta İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden uzaklaştırılmış, yerine Kemer Kaymakamı Murtaza Dayanç atanmıştı. Can, yazılı bir açıklama yaptı. Can, “Bu görev yeri değişikliğinin gerekçesi Urla ilçesinde her ne kadar hukuken bir engel bulunmasa da, emekli olunca yerleşmek amacı ile babamla birlikte, eşi doktor olarak görev yapan 17 yıllık bir Mülki idare Amiri olarak şahsi birikimlerimiz ve banka kredileriyle ile de olsa 5 ay önce 250 metrekare konut inşaat iznine sahip 1785 metrekare büyüklüğünde bir arsa satın almasının İçişleri Bakanlığınca etik bulunmamasıdır” dedi. Can, görev yeri değişikliğinin ilçede son dönemde hazine ve orman arazilerine ilişkin usulsüzlüklerle ilgili olmadığını vurguladı. l İZMİR / Cumhuriyet FAİK ÖZTRAK GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ Reforma kimse inanmaz CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP’de siyaset yapan kadınları hedef alarak “vitrin mankeni” demesine tepki göstererek “Hiçbir kadın vitrin süsü değildir. Siyaset yapmak, kadınerkek herkesin hakkıdır. Biz şimdi Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan, AK Parti Genel Başkanı’nın cuma namazı çıkışında gönlünü kırdığı bu ülkenin tüm kadınlarından samimi bir özür dilemesini, helallik istemesini bekliyoruz” diye konuştu. CHP’li Öztrak, partisinin MYK toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında şunları dile getirdi: BU KAFAYLA YAPILMAZ: Saray siyasetinin iki temel ayağının bu yıl da süreceği anlaşıldı. İlki, milletin refahını değil, borcunu artır. İkincisi; milleti ikiye böl; nefretle, kinle, milletin fakirliğini ve yarın korkusunu yönet. Cuma namazı çıkışında dilinin zembereği boşaldı, koltuğunu koruma hırsıyla milletimizin değerlerini kaşıyıp kanatarak, partimizde siyaset yapan kadın üyelerimize kendi partisinde siyaset yapmadıkları için “vitrin mankeni” dedi. Bu kafayla yapılacak reforma da uygulamaya da kimse inanmaz. Barbarlık yapmayın! Kadın, erkek eşittir. AK Parti Genel Başkanı’nın gönlünü kırdığı bu ülkenin tüm kadınlarından samimi bir özür dilemesini bekliyoruz. GERÇEK ENFLASYON YÜZDE 36.7: TÜİK’in makyajlı rakamlarına göre, aralık ayında aylık enflasyon yüzde 1.25, yıllık enflasyon yüzde 14.6 oldu. Bağımsız ekonomistlerden oluşan “Enflasyon Araştırma Grubu aralık enflasyonun yüzde 4.1, 2020 enflasyonun ise yüzde 36.7 olduğunu açıkladı. TÜİK enflasyonuyla ekonomistlerin hesapladığı enflasyon arasında dağlar kadar fark var. KUL HAKKININ DANISKASI: Memura ve memur emeklisine vere vere yüzde 7.36 zam veriyorlar. İşçi ve esnaf emeklilerine verdikleri zam ise sadece yüzde 8.36. Bu kul hakkı yemenin daniskasıdır. Bir yandan havuz müteahhitlerine gidecek köprü ücretlerine yüzde 26 zam yapacaksınız. Millet geçmese de ödenecek garanti ücretlerini dolara Avro’ya endeksleyeceksiniz. Son bir yılda, tiKılıçdaroğlu’ndan Sağlar yorumu: Tüzüğe uymalı MAHMUT LICALI CHP’de yeni yılın ilk MYK toplantısı yapıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, türban tartışmasını başlatan ve “Kemal Bey, bu olayı vesile ederek benden kurtulmak istiyor” diyen Fikri Sağlar hakkında, parti tüzüğüne bütün partililerin uyması gerektiğine işaret ederek “Tüzüğe göre genel başkanın sözleri partiyi bağlar. Tüzük neyi emrediyorsa o yapılıyor” dediği kaydedildi. Parti kaynakları, Sağlar’la ilgili bir disiplin süreci işletilmeyeceğini; ancak tüzükte partililerin uyması gereken kuralların çok açık olduğunu vurgularken Sağlar’ın dilerse partiden ayrılabileceğine işaret ediyor. l ANKARA caretle uğraşanların bankalara kredi borcu yüzde 40 artarak 400 milyar TL’yi, otel, restoran, turizmle ilgili tesislerin bankalara kredi borcu yüzde 50 artarak 140 milyar TL’yi bulmuş. Vatandaşın bireysel ihtiyaçlar için bankalardan aldığı borçlar ise yüzde 44 artarak 820 milyar TL’ye ulaşmış. ÜNIVERSITELERE KAYYIM: Ülkemizin göz bebeği bilim yuvası Boğaziçi Üniversitesi ayakta. 1980 askeri vesayet rejiminden sonra ilk kez bu defa da Saray’ın vesayet rejiminde, dışarıdan bir rektör atandı. Atanan AK Parti’li bir milletvekili aday adayı. Sahte Twitter hesapları açıp trol gibi davranmasını mı dersiniz; intihal yani akademik hırsızlık yapmasını mı dersiniz... Akademisyenlikle bağdaşmayacak pek çok iddia ve itham var. DARBEYE KARŞIYIZ: (İlker Başbuğ’un söyleşide darbe iması yaptığı iddiası üzerine) Askeri ve sivil her türlü darbeye karşıyız. Bunun imasını dahi kabul etmemiz mümkün değildir. 21. yüzyıldayız. ÜYELERI BAĞLAR: (Fikri Sağlar’ın açıklamaları konusunda) Hiçbir partili genel başkanımızın özel gündemini oluşturmaz. Tüzüğe göre genel başkanımızın belirlediği politikalar tüm üyeleri bağlar. Bu tüzüğe kendini bağlı hissetmeyenler de bunun gereğini yapmakta özgürlerdir. l ANKARA/Cumhuriyet MAHMUT LICALI Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) yasal süresi geçmesine karşın yaklaşık 3 aydır TBMM’ye sunulmayan 2019 denetim raporunun gelmemesine gerekçe olarak “Covid19 salgınının olumsuz etkileri” gösterildi. Salgın döneminde bizzat TVF bünyesinde anlaşmaların imzalandığına dikkat çeken CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Cumhurbaşkanlığının siyasi faaliyetlerine engel olmayan pandeminin bürokratik zorunluluklara engel oluşturması inandırıcılıktan uzak. Cumhurbaşkanlığı’nın bahanesine TBMM’nin alet edilmesi utanç verici” dedi. Bilgiç yanıtladı CHP’li Özel, fonun denetim sürecinin gecikmesi üzerine yasal mevzuatta ekim ayında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesi gereken denetim raporunun yaklaşık 3 ay geçmesine karşın neden gelmediği konusunda TBMM Başkanlığı’na başvurdu. Özel’in başvurusu üzerine TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, “İlk denetim aşaması olan bağımsız denetimin 2020 yılı ağustos ayı itibarıyla tamamlandığı, ancak içinde bulunduğumuz Covid19 salgınının olumsuz etkileri sebebiyle, denetimin ikinci aşaması olan Cumhurbaşkanlığı tarafından görevlendirilecek alanlarında uzman merkezi denetim elemanları tarafından yapılacak denetim sürecinin henüz tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu, TBMM’nin denetim yetkisini geciktiren bir durumdur. Kanunlarda öngörülen usullere veya öngörülen sürelere uyulmaması halinde ilgililer hakkında özel bir yaptırım uygulanabilmesi, ancak kanun koyucunun bu yönde bir düzenleme yapmış olması halinde mümkündür. Bu konuda bir yaptırım öngörülmemiştir” dedi. ‘Hesap verilmiyor’ Verilen yanıtı değerlendiren CHP’li Özel, “Haziran ayında pandemiyle mücadele sürecinde iktidar partisinin ‘yeni normal’ olarak ifade ettiği bir döneme girilmiş, iktidar partisi genel başkanı mitinglerden açılışlara, partisinin il kongrelerinden çeşitli etkinliklere kadar bir dizi halka açık programda yer almıştır. Cumhurbaşkanlığı’nın siyasi faaliyetlerine engel olmayan pandeminin, Cumhurbaşkanlığı’nın yerine getirmesi gereken bürokratik zorunluluklarına bir engel oluşturduğu iddiası inandırıcılıktan uzaktır. AKP’nin il ve ilçe kongrelerinin yapıldığı, TBMM’nin çalıştığı, Sayıştay’ın tüm denetimlerini yerine getirebildiği bir dönemin TVF’nin denetimine engel olması mümkün değildir. Kaldı ki bizzat Varlık Fonu’nun toplantılar yaptığı, anlaşmalar imzaladığı bir dönemden bahsediyoruz” dedi. Özel, Saray rejiminin denetlenmediği, hesap vermediği ve kendisinden başka kimsenin söz hakkının olmadığı bir rejim yaratmak istediğini kaydetti. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle