23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 9 13 OCAK 2021 ÇARŞAMBA TÜGVA IL BAŞKANI, AKP’LI SİYASETÇİLERİN NASIL RÜŞVET ALDIĞINI ANLATTI Rüşvet konuşmaları ses kaydında Hakkâri ve ilçelerinde, AKP’li yöneticilerin yapılan atamalardan rüşvet aldığı ve ihalelerde yolsuzluk yapıldığına ilişkin sosyal medyada 2 ayrı ses kaydı ortaya çıktı. Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Hakkari İl Başkanı ve Yüksekova İmam Hatip Lisesi Müdürü Mustafa Can’a ait olduğu iddia edilen ses kaydında, AKP Hakkâri İl Başkanı Emrullah Gür ve iş insanı N.S’nin de aralarında bulunduğu bazı kişileri ihalelerde ve atamalarda nasıl rüşvet alındığını anlatılıyor. Can’ın konuşmasının ortaya çıkması sonrası AKP İl Başkanı Emrullah Gür, ses kayıtlarını yayan kimi sosyal medya kullanıcıları ve ses kaydında konuşan kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. 16 Aralık 2020 tarihli suç duyurusunda, ses kaydını paylaşan sosyal medya kullanıcılarının, “hakaret”, “iftira” ve “hedef gösterme” suçlamalarıyla cezalandırılması talep edildi. Mustafa Can ise ses kayıtlarının montaj olduğunu öne sürdü. l Haber Merkezi Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine İTÜ, Ankara Üniversitesi ve 9 Eylül’den destek ‘Kayyım rektörler gidecek’ İSTANBUL AKP’li Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına ilişkin Boğaziçili ve İstanbul Teknik Üniversiteli (İTÜ) öğrencilerin çağrısıyla dün İTÜ Rektörlüğü binası önünde bir araya gelen öğrenciler protesto eylemi düzenledi. İTÜ’lü öğrenciler adına yapılan basın açıklamasında Boğaziçili öğrencilerle birlikte dayanışmanın büyütüleceği belirtildi. Açıklamada “Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan Melih Bulu, doğrudan iktidarın içinden gelen, uzun yıllar AKP’de çalışma yürütmüş, milletvekili adayı olmuş, hatta AKP Sarıyer İlçe Teşkilatı’nın kurucularındandır. Bu örnek, AKP’nin üniversitelere rektör olarak bağımsız kişileri değil, kendi siyasi yapısını temsil eden kişileri atadığının açık bir kanıtı niteliğindedir. Bu durumun sadece Boğaziçi Üniversitesi ile sınırlı olmadığının İTÜ öğrencileri olarak farkındayız. Bize bu gerçeği tekrar hatırlatan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin mücadelesini sahipleniyoruz” denildi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Üniversitelerin bilimsel üretimin merkezi olduğunu, akademik özerkliğini ve demokratik yapısını korumak zorunda olduğunu savunan İTÜ’lü öğrenciler, açıklamanın ardından forum düzenledi. AÜ’lü öğrenciler rektörlük önünde eylem yaptı. ANKARA Ankara Üniversitesi (AÜ) öğrencileri, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanması ile eyleme başlayan Boğaziçi öğrencilerine destek için eylem düzenledi. Öğrencilerin, üniversitenin Tandoğan kampüsü önünde yapılacağını duyurduğu eylem öncesi kampüs polis ablukasına alındı. Polis, bazı öğrencilerin GBT’sini kontrol ederken, eyleme izin verilmeyeceğini belirtti. Öğrenciler, bunun üzerine eylemi rektörlük önünde gerçekleştirdi. “Kayyım rektörlere karşı yaşasın üniversite dayanışması” sloganı ile düzenlenen basın açıklamasında, “Boğaziçi öğrencilerinin talepleri bizim taleplerimizdir. Necdet de Verşan da, Melih de gidecek. Yaşasın öğrenci dayanışması” denildi. Öğrenciler, eylem boyunca “Mesele Boğaziçi değil sen hâlâ anlamadın mı?”, “Melih, Verşan, Necdet; yıkacağız elbet” ve “Kayyım istifa” pankartları taşıdı. ODTÜ Rektörü Verşan Kök, rektör seçimlerinde ikinci olmasına karşın atanması, AÜ rektörü Necdet Ünüvar ise eski AKP milletvekili olması nedeniyle öğrenciler tarafından tepki çekmişti. l ANKARA/Cumhuriyet İZMİR Hasanağa Parkı’nda dün düzenlenen eylemde konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri, Boğaziçili öğrencilerin direnişinin yanında olduklarını belirterek “Ferman sarayın, üniversiteler bizimdir” pankartı açtı. İzmirli öğrenciler adına yapılan açıklamada, Ege Üniversitesi Rektörü Necdet Budak’ın da AKP geçmişi olduğu hatırlatılarak “Bizi bir araya getiren, demokratik, katılımcı, eşitlikçi, özerk ve özgür üniversite isteğimizdir. Öğrencileri birbirlerinden başka kimse anlayamaz, hele atanmış rektörler hiç anlayamaz. Bizler, ‘intihalsiz, torpilsiz’ olarak görevini gerçekleştiren hocalarımızla kendi sorunlarımızı çözeceğiz” denildi. l Haber Merkezi BAŞKAN SOYER: Yalana ‘yalan’ diyeceğim İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ocak ayı meclis toplantısının birinci oturumu Başkan Tunç Soyer yönetiminde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapıldı. Toplantı sonunda Soyer, Pasaport İskelesi tadilata alındığı için Urla’dan geçici olarak getirilen “Agamemnon” isimli yüzer iskeleyle ilgili olarak AKP İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin “Soyer, yeni yaptığı iskeleye, binlerce yıl kara bulut gibi topraklarımız üzerinde dolaşan simge düşmanımızın, Yunan Kralı Agamemnon’un adını verirken ne düşündü acaba? ‘Fikir neyse zikir de odur derler! Kurtuluşun şehri İzmir’in sabrını zorluyorlar!” diye attığı tweet’i hatırlattı. Soyer, “Bu adı ben vermedim. Ayrıca o geçici iskele. Bu iftirayı bu mecliste İzmirliler ile paylaşacağım. İktidardaki siyasi partinin İzmir il başkanı böyle söylerse bu meclisteki AK Parti meclis üyelerinin bir özür borcu var demektir. Çünkü ben onların da belediye başkanıyım. Bunu hiçbir meclis üyesinin içine sindirememesi lazım” dedi. Bir algı kampanyasının yürütüldüğüne dikkat çeken Soyer, “Hoşgörüsüzlük iklimi hâkim kılındığı için bu noktaya gelmiş olabilir miyiz? Peki, Efes, Klazomenai, Eritrai’yi ne yapacağız? Bu topraklarda bu kadar tahammülsüzlük nasıl ortaya çıktı? Agamemnon isminden rahatsız olmak nasıl bir ruh halidir?” dedi. l İZMİR/Cumhuriyet BABASINI GÖRÜNTÜLEDİ Avukata 3.5 yıl ceza istemi Demokrasi Partisi (DEP) eski Milletvekili Mahmut Alınak’ın avukat oğlu Bişar Abdi Alınak hakkında, babasının tutuklandığı sırada çektiği görüntüsü gerekçe gösterilerek iddianame hazırlandı. Kars Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede avukat Alınak’a, “Ses ve görüntülerin kayda alınması” ve “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlaması yöneltilirken 1,5 yıldan 3,5 yıla kadar hapiste cezalandırılması talep edildi. İddianame Kars 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. l Haber Merkezi İki katliamın patlayıcılarını temin eden teröristin adı dava dosyasında yok Hayalet IŞİD’li yakalandı İçişleri Bakanlığı, 10 Alman vatandaşın hayatını kaybettiği Sultanahmet ve 33 kişinin hayatını kaybettiği Suruç katliamının patlayıcılarını temin eden IŞİD terör örgütü üyesi şüpheli Azzo Halaf Süleyman’ın Urfa’da yakalandığını açıkladı. Artıgerçek’e konuşan Suruş katliamı avukatı Sezin Uçar yakalandığı açıklanan ismin daha dava dosyasında adının Süleyman geçmediğini belirterek, “Patlayıcıları temin ettiğine kadar bilinen bir isim neden kamuoyundan gizli tutuldu ve yargılanması yapılmadı? Peki bu kadar bilinen bir isim şimdiye kadar neden yakalanmadı?” dedi. ‘Mahkeme ısrarla reddetti!’ Suruç katliamı dosyasında sadece 3 kişinin adının geçtiğinin altını çizen Uçar, katliamın faillerinin araştırılma taleplerinin ısrarla reddedildiğini anımsatarak, “Madem bu isim patlayıcıları temin eden kişiydi ve bu kadar bilinen bir isimdi neden hakkında soruşturma yapılması engellendi. Neden kamuoyundan gizli tutuldu ve biz bu ismi ilk kez duyuyoruz? Bu katliamı sadece 3 kiş yapmadı. Mahkeme ısrarla yargılamayı genişletmek istemedi. Fakat bugün hiç bir dosyada adı geçmeyen birini ‘yakaladık’ diyorlar anlamış değiliz” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi, Yenice’deki arazinin statüsünü değiştirdi Cemevi için ibadethane kararı ABİDİN YAĞMUR Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi, Yenice Cemevi’nin bulunduğu arazinin imar planlarına ibadethane olarak işaretlenmesini oy çokluğuyla kabul etti. Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi böylece, cemevlerinin arazilerini imar planına ibadethane olarak işaretleyen ikinci belediye meclisi oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi benzer bir karar almıştı. Yenice Mahallesi’ndeki cemevinin yönetimi, cemevi arazisinin imar planlarına eğitim ve kültür alanı olarak değil, ibadethane olarak işaretlenmesine ilişkin itirazını İmar Komisyonu’na sunmuşOturumu başkan Seçer yönetti. tu. İmar Komisyonu bu konudaki kararı belediye meclisine bıraktı. Belediye meclisi ocak ayı oturumunda HDP’li meclis üyesi Ali Tanrıverdi, cemevlerinin Alevilerin ibadethanesi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtti. CHP’li Özgür Emire de “Bizlere sizin yaptığınız ibadet değil denilemez” dedi. MHP ve AKP grupları adına söz alan Mahmut Tat ise cemevlerinin kültür ve sanat merkezi olduğunu iddia etti. Tat, cemevleriyle ilgili Ankara’nın karar alması gerektiğini, belediye meclisinin böyle bir karar alamayacağını iddia etti. Bunun üzerine CHP’li Yenişehir Belediye Başkanı Abdulllah Özyiğit, “Kimse kimsenin ibadetini nerede yapacağına karar veremez” dedi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de meclisin sadece imar planıyla ilgili karar alacağına dikkat çekti ve kendi görüşünün de cemevlerinin imar planlarına ibadethane olarak işlenmesi yönünde olduğunu kaydetti. CHP’DEN MENEMEN AÇIKLAMASI ‘Tek adaylı kura olmaz’ CHP’nin Menemen Belediye Başkanvekili adayı Deniz Karakurt, bugün gerçekleştirilecek kura çekiminin tek adaylı olabileceği iddiaları için, “Gitmezsek tek adayla kura çekilir gibi bir şey yok” dedi. Dünkü toplantıya katılmayan CHP’li meclis üyelerinin protestolarını sürdüreceğini belirten CHP adayı Deniz Karakurt, “Bu tarz şeylere imkân tanımamak için katılacağız. 45 gözlemci arkadaşımla beraber orada olacağım. Diğer meclis üyesi arkadaşlarımız katılmayacak. Meclisin toplanması için 8 üyenin orada olması yeterli. Yarın kura işlemi yapılacak. Gitmezsek tek adayla çıkabilirler gibi bir şey yok. Algı yaratıyorlar” dedi. l Haber Merkezi Mehmet Cengiz’den Erkan Baş’a dava Cengiz Holding’in başkanı Mehmet Cengiz, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş’a tazminat davası açtı. TİP’in sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “5’li müteahhit çetesinin yıldızı Mehmet Cengiz Genel Başkanımız Erkan Baş’a 250 bin TL’lik tazminat davası açtı. Sözümüzün arkasındayız: İşçi iktidarı kurulduğunda, patronların alın teriyle çalışan emekçilerden gasp ettiği her şeyi ellerinden alacağız” denildi. Baş, 22 Aralık 2020’de Meclis’te yaptığı basın toplantısında Cengiz için “İşçi iktidarında, senin elinde ne var ne yoksa alacağız” ifadelerini kullanmıştı. l ANKARA/Cumhuriyet AKP’li meclis üyesi CHP’ye üye oldu Tunceli Ovacık’ta aralarında AKP’nin tek belediye meclis üyesi Şükrü Şamdereli’nin de bulunduğu 150 kişi, CHP’ye geçti. Düzenlenen törende konuşan CHP İl Başkanı Ali Mustafa Çelik, “Daha çok çalışacağız, kazanacağız. Hep birlikte iktidara” dedi. l Haber Merkezi Demoktatörlük! Pazar akşamı TELE1’de Ankara Rüzgârı programına Paris’ten katılan Le Monde Diplomatique Türkiye Editörü Süleyman Tosunoğlu, dünya siyasetinin genel görünümünü aktarırken bir tanıma gönderme yaptı: Demoktatörlük! Demokratik yollarla iktidara gelip demokrasinin tüm kurumlarını ele geçirip bir daha iktidardan gitmemenin yollarını aramak! Demokrasiyle diktatörlüğün birleşimi! Birleşir mi? “Ben yaptım oldu” derseniz, neden birleşmesin! Bunun en yaygın ve bilinen örneği Macaristan. 8 yıllık muhalefet liderliğinden sonra 2010 yılında iktidara gelen Viktor Urban, 2014 ve 2018 seçimlerini de kazandı. Her seçimden sonra yetkilerini bir doz artırdı. En son “kanun benim” dedi, kendisine kanun çıkarma yetkisi verdi. Urban, adına gönderme yapılarak “Viktatör” diye anılıyor. Macaristan, 2004 yılından beri AB üyesi. Ülkenin bankacılıktan sanayiye temel ekonomik kurumlarının neredeyse tümüne Almanya hâkim olduğu için midir bilinmez, Urban’ın viktatörlüğü demokratik bulunuyor! HHH 30 yıldır tartışılmakta olan “küreselleşme”, özünde sermayenin, finansın sınırsız dolaşımı olarak ülke tanımaz bir densizlikle dünyayı sardı. Biz de yeri geldikçe küreselleşme değil, kürede selleşme dedik. Bu kelime oyununu yapmamızda başlıca etken kıtalar arasında, ülkeler arasında, toplumsal kesimler arasında açılan uçurumun giderek derinleşmesiydi. 1980’lerde zengin kuzey ile fakir güney arasındaki refah farkı 60’a 40 iken, bugün 90’a 10! Salgın, bu uçurumun daha “görünür” olmasını sağladı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sınıfta kaldığını gördük. DSÖ’nün sağlığa, “herkesin ulaşabileceği bir temel hak” olarak değil, “getirisi yüksek bir sektör” diye baktığı gerçeğini yaşadık. Bu zaman diliminde küreselleşmeye karşı küresel bir siyaset büyümedi. “Başka bir dünya mümkün” diye başlayan arayışlar değerli bir birikim oldu ama sonuçta küreselleşme dünyayı uçurumlarla dolu hale getirdi. Çokuluslu şirketlerin (ÇUŞ) emeği giderek ucuzlatması, “en ucuz nerede varsa getirip” ticarileştirmesi karşısında aşırı milliyetçilik, faşizm, diktatör ruhlu popülist liderlik “seçenek” oldu. Sosyal devlet kavramına gönül veren, bu sayede refahı yükselen kesimler “yabancı” işçilere karşı aşırı sağda “birleşti”! ÇUŞ’lar “alternatif fikir” üretebilecek aydınları da her türlü yöntemle yanlarına çekip devre dışı bıraktılar. Doğadaki kuraklığın yanında bir bakıma düşünsel kuraklık da yaşıyoruz! Bugün Fransız Devrimi’nin yaşandığı coğrafyada birinci parti ırkçılar! Fransız seçmeni ırkçılar gelmesin diye onların karşısında kim varsa ona oy veriyor! HHH ABD’de yaşananlar, Trump’ın “ben gitmem” diye tutturmasının altında yatan gerçekler bunlar. Türkiye’yi dünyadan koparamayacağımıza göre soralım: Bizdeki rejimin adı ne? Herkese hakaret edip size laf edilince hakaret korosu oluşturuyorsunuz... Kendinizi yüksek iktidar mahkemesi yerine koyup suçları ve cezaları ilan ediyorsunuz... Bütün denetim mekanizmalarını ortadan kaldırıyorsunuz... Darbe, iktidarı hukuki olmayan yollarla devirip yeni bir iktidar kurmak demek... Bu da tersine döndü: Hukuki yollarla iktidara gelip her yöntemi kullanarak gitmemek! CUMHURİYET’İ HABER YAPTI EVRENSEL’E DE ALTUN CEZASI! Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Kuzguncuk’ta vakıflardan kiraladığı araziye yaptırdığı şömine ve çardağın yıkılmasına ilişkin haber nedeniyle Cumhuriyet çalışanlarının ifadeye çağrılmasını haberleştirdikleri için Basın İlan Kurumu’nun (BİK) 3 gün ilan kesme cezası verdiğini açıkladı. Polat yaptığı yazılı açıklamada, gazeteye 18 Eylül 2019 tarihinde BİK’in ilan durdurma cezası verdiğini ve itirazlarının reddedildiğini belirterek, “O tarihten bu yana Evrensel resmi ilan alamıyor. Ancak ilan alamadığı halde, geçtiğimiz yıl farklı haber ve yazılar gerekçe gösterilerek BİK tarafından Evrensel’e toplam 65 gün ilan kesme cezası verildi. Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının ifadeye çağrılmasıyla ilgili haber nedeniyle, BİK tarafından Evrensel’e 3 gün ilan kesme cezası daha verildi. Gazeteciliğin ahlaki gerekleri, basın meslek ilkeleri bu haberin yayımlanmasını gerektirir” ifadelerini kullandı. “Fahrettin Altun kızacak ve BİK de size ceza verecek diye haberi halının altına süpürürseniz halkın haber alma hakkına ihanet etmiş olursunuz” diyen Polat, asla taviz vermeyeceklerini vurguladı. Polat, kesilen cezanın fiili olarak bir cezalandırma yöntemi olduğu tespitini yaptı. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle