29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER [email protected] Trump yanlılarının eylem olasılığına karşı Washington’da güvenlik önlemleri artırılıyor 7 13 OCAK 2021 ÇARŞAMBA Atina, sismik araştırma gemisi Oruç Reis’in faaliyetlerine karşı çıkıyor. ABD DİKEN ÜSTÜNDE Yunanistan’la Demokratlar’ın, Trump’ın azli yönünde çabaları sürüyor. Kongre baskınından sonra ilk kez kamuoyu karşısına çıkan Trump ise yaşananları “cadı avına” benzetti. Azil arayışının destekçilerinde öfke yarattığını söylerken “Şiddet istemiyorum” dedi. ABD’de geçen haftaki kanlı Kongre binası baskınının ardından seçilmiş Başkan Joe Biden’ın 20 Ocak’taki yemin törenine günler kala Demokratlar, Başkan Donald Trump’ın azli için düğmeye basarken yeni silahlı eylem olasılığına dikkat çekiliyor. Güvenlik kaygıları artarken Trump, Washington’da 24 Ocak’a kadar sürecek acil durum ilan etti. Bunun, kent yönetiminin olağanüstü bir durumda federal mercilerden yardım isteyebilmesi için gerekli bir işlem olduğu belirtiliyor. İç Güvenlik Bakanlığı da önlemlerin artırılacağını duyurdu. Ayrıca Ulusal Muhafız Birlikleri’nin 15 bin güvenlik gücünü Washington’a göndereceği bildirildi. FBI, devir teslim töreni sırasında ülke genelinde Trump destekçilerinin silahlı gösteriler düzenleyebileceği uyarısında bulunmuştu. 6 Ocak’taki Kongre baskınında güvenlik güçleri yetersiz kalmakla, kimi zaman gerekli müdahaleleri yapmamakla suçlanırken Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üyelerinden Tim Ryan, iki polisin geçici olarak görevden uzaklaştırıldığını, 1015 polisin de soruşturma kapsamına alındığını duyurdu. Trump’ın destekçilerinin beş kişinin yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan Kongre baskını olayları sonrasında bazı CumTrump dün Teksas’a gitti. Güvenlik alarmındaki ğunlukla geçmesi gerekiyor. Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Başkanı Nancy PeWashington’a ise losi, Anayasa’ın 25’inci Maddesi’ni yüUlusal Muhafız Birlikleri rürlüğe sokması için Başkan Yardımcısı konuşlanıyor. Mike Pence’i işaret etmişti. Ancak Pence, bu adımı atmaktan kaçınmıştı. Beyaz Saray’dan bir yetkili önceGiden gidene... ki gün Trump ve Pence’in Beyaz Saray’da bir araya geldiğini söyledi. 6 Ocak’taki olaylardan Kongre baskınının yaşandığı 6 bu yana Trump’a mesafeli duran Pence’in başkan ile konuşmadığı Ocak’taki olayların haberleri gündeme yansımıştı. ardından Trump yö Bu arada, New York Times ganetiminden pek çok zetesine bir görüş yazısı yazan danışman ve iki ba Cumhuriyetçi Meclis üyesi Tom kan istifa etmişti. Bu isimlere İç Güvenlik Bakanlığı görevini vekâleten yürüten ‘AB YETKİLİLERİ İSTEMEDİ POMPEO ZİYARETİ İPTAL ELTTİ’ Chad Wolf da katıldı. Reed, “Trump’ın gelecekte herhangi bir kamu görevinde bulunmaması için ne tür adımlar atılması gerektiğine bakacağım” ifadelerini kullandı. Kongre basABD Dışişleri Bakanlığı, seçilmiş Baş edildiğini duyurdu. Reuters’ın haberikan Joe Biden’ın geçiş süreci nede ne göre Avrupa Birliği yetkilileri ve bazı ni ile Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun dışişleri bakanları, Pompeo ile bir araya kınının hesabının verilmesi gerektiğini söyledi. Ancak azil seçeneğine karşı olduğunu belirtti. Avrupa seyahati de dahil olmak üzere bu haftaki tüm seyahatlerinin iptal gelmeyi reddettiği için Pompeo, Brüksel ve AB ziyaretini iptal etti. Trump’tan ‘duvar’ ziyareti Öte yandan Kongre baskını sonrası huriyetçi siyasetçilere ise tepki büyüyor. zon, American Express, Mastercard, 3M dün ilk kez kamuoyu önüne çıkarak açıkSenatörlere bağış vetosu ve Airbnb de yer alıyor. Donald Trump’ın uzun süredir çalıştığı Deutsche Bank ve lama yapan Trump, “Azil arayışı sürecinin öfke yarattığını ancak şiddet istemediğiÜlkenin en büyük şirketlerinden ba Signature Bank da Trump ve şirketleriyle ni” söyledi. Trump, sertlik yanlısı göçmen zıları, olaylar nedeniyle sekteye uğraçalışmayı bırakacağını açıkladı. politikası çerçevesinde ülkenin güneyinyan Biden’ın zaferinin tasdik edileceği Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üye de inşası için emir verdiği tartışmalı sınır oturumda seçim sonuçlarına itiraz eden leri önceki gün, bugün oylanmak üzeduvarının geçtiği eyaletlerden Teksas’ın Cumhuriyetçi senatörlere bağış yapma re “isyancıları kışkırttığı” gerekçesiyAlamo kentine gitti. ABD Başkanı, “Azil yacaklarını açıkladı. Bağış kesme kara le Trump’ın 20 Ocak’tan önce görevden süreci, siyasi tarihimizdeki en büyük cadı rı alanlar arasında, AT&T, Deloitte, Mar azledilmesi için Meclis’e teklif sunmuş avının devamıdır. Kesinlikle çok saçma” riott, Hilton, Citibank, JPMorgan Chase, tu. Demokratlar’ın çoğunlukta olduğu dedi. Duvar alanına da gideceği duyuruGoldman Sachs, General Electric, Ama Meclis’ten onay çıksa da, başkanın gö lan Trump, istifa edip etmeyeceği yönünzon, Facebook, Google, Microsoft, Veri revden azli için Senato’dan üçte iki ço deki soruları ise yanıtsız bıraktı. öngörüşmeler için geri sayım Türkiye ve Yunanistan, 20022016 yılları arasında 60 tur boyunca sürdürdükten sonra ara verdikleri ön görüşmelere (istikHÜSEYİN HAYATSEVER şafi görüşmeler) 5 yıl aradan sonra yeniden başlıyor. 25 Ocak’ta İstanbul’da yapılacak olan ön görüşmelerin 61. turunda iki ülkenin dışişleri bakanlığı yetkilileri, ilk olarak müzakerelere hangi noktadan devam edileceğini belirlemeye çalışacak. Yunan tarafının sadece deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusuyla sınırlı tutmakta ısrarcı olduğu, Türk tarafının ise Doğu Ege adalarının statüsü ve egemenliği belirsiz adaların durumu gibi iki ülke arasındaki sorunlu diğer başlıkların da ele alınmasını istediği toplantıların kısa vadede bir sonuç üretmesi beklenmiyor. Ön görüşmelerin 61. turunda Türk heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal, Yunan heyetine ise ön görüşmelerin önceki turlarına da başkanlık eden eski Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı olan Büyükelçi Pavlos Apostolidis’in başkanlık edeceği öğrenildi. Ege’deki sorunların ele alındığı görüşmelerin 60. turunun yapıldığı 2016’dan bu yana iki ülke arasındaki sorunlara Doğu Akdeniz meselesi de eklendi. Bu süreçte Türkiye, Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti ile 2019 sonunda, Yunanistan ise geçen yıl ağustos ayında Mısır ile birbiriyle örtüşen bir bölgede deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması imzaladı. Türkiye’nin 14 yıl boyunca süren öngörüşmelerin Ege odaklı olduğu ve Aşırı sağ şiddetin devamı gelecek ABD Kongre binasına (Capitol) Donald Trump destekçilerinin baskını anMUSTAFA K. lık gelişmiş bir öfkeERDEMOL nin sonucu değildi. Bu, uzun zamandan beri örnekleri görülmüş sağ radikalleşmenin son, ancak zirvedeki örneği olarak değerlendirilmeli. Çünkü ABD aşırı sağı, dolaylı desteğini hep gördüğü “kurumsal sağ” ile ilk kez (Trump aracılığıyla) bu kadar açık işbirliği içinde gerçekleştirdi baskını. Tabii, sonuçlarını Trump’ın da kestiremediği, sağcı Başkan’ın “kendi kurduğu tuzağa” düştüğü bir gelişme olduğu da reddedilemez bunun. Neden bu kadar kolay oldu? Baskını bu kadar kolaylaştıran unsurlar arasında bilinçli bir görmezden gelme de vardı. Buna kuşku yok. Capitol’ü koruyan polis gücünün 460 milyon dolarlık bir bütçesi, 2 bin 300 de personeli var. Bu güvenlik güçleri ordusu, isyancıların binaya girmesini engelleyemedi. Belki de niyetleri yoktu, çünkü önceden uyarılmalarına rağmen harekete geçmemelerinin başka bir açıklaması bulunmuyor. Washington Belediye Başkanı Muriel Bowser’ın, Capitol’e Ulusal Muhafız takviyesi gönderme talebinin de başlangıçta Savunma Bakanlığı tarafından reddedilmesi sıradan bir bürokratik terslik değil. Bakanlıktaki ilgili bölüm bir süre önce tasfiye edilmiş, yerine sadık Trumpçılar atanmıştı. Baskın sonrası bastırma faaliyeti için Ulusal Muhafızlar’ın çok geç harekete geçmesi herhalde rastlantı sayılamaz. Capitol Baskını “cesur” bir girişimdi kuşkusuz ancak aşırı sağ böyle bir baskın için ihtiyaç duyduğu cesareti çok da uzun olmayan bir geçmişteki eylemlerinden aldı elbette. Aşırı sağcı bir beyaz ayrılıkçının 1995’te gerçekleştirdiği Oklahama bombalamaları ya da 2016’da Malheur Ulusal Yaban Hayatı Sığınağı’nın silahlı sağcı gruplarca işgali Amerikan aşırı sağının radikalleşmesinde dönüm noktalarıydı. Trump etkisi... Trump, ülkenin aşırı sağının nasıl motive edici bir figürü oldu acaba? Belli bir düşünce sistematiğine dayalı felsefi bir görüşü olmaCAPITOL yan, son deBASKINININ rece sığ biri olarak nasıl GÖSTERDİKLERİ... bu kadar etkili olabildi? “Başkan çünkü, tabii etkili olur” denebilir ama bu, gerçeğin küçük bir parçasını oluşturuyor. Trump, siyasete atılmadan önce, yok “çırak” programında, yok Simpons çizgi filminde, magazin medyasında, kimi Holywood filmlerinde yıllarca kendini gösteren, tanınmışlığın deyim yerindeyse dibini çıkarmış bir figür. Bu bizim için önemsiz görünebilir ama Trump’ın bu pek de zekâ gerektirmeyen ünlü olma hali, toplumun tüm kesimlerine, diğer Cumhuriyetçi figürlerden daha fazla nüfuz etmesine yaradı. Cumhuriyetçi Parti içerisinde ırkçı görüşlerini örtülü bir felsefi temele dayandıran hiçbir lider Trump kadar aşırı sağ içinde “”tanınamadı”. Bu tanınmışlığının ne kadar “motive edici” olduğu Capitol Baskını’yla herhalde görülmüş oldu. Şaman kıyafetleri içinde görüp dalgamızı geçtiğimiz o zatın mensubu olduğu Qanon grubunun Trump’ı “işleri mucizevi” bir biçimde düzeltecek bir figür olarak kabul etmesinin gerekçeleri de bize gülünç gelebilir ama ırkçı/sağcı düşüncelerini toplumun yozlaşması karşıtlığı üzerine kuran, pedofiliye karşı olmak gibi, kamusal bir yararı, yerli yersiz öne çıkaran bu grup ülkedeki “ahlaki inşa”yı “beyaz, anglosakson, protestan” olan, bu kimliğini açıkça, başkalarını ötelemek için sürekli vurgulamaktan çekinmeyen Trump’la yapabileceğine inanıyor. Trump, bu gruplarla dolaylı ilişkisi olan ABD “kurumsal sağı”nın kendisini hiç saklama ihtiyacı duymayan “beyaz üstünlüğünü savunan” yegâne figürü. Yani ilk kez, Cumhuriyetçilerin temsil ettiği kurumsal sağ, sokaktaki aşırı sağla Trump sayesinde, dolaysız olarak buluştu. Bu asla yabana atılacak bir durum değil. ABD’nin Cumhuriyetçi Parti başta olmak üzere irili ufaklı sağcı partileri güç kazanmak için aşırı sağın sokak şiddetini bir fırsat olarak kullandı. Yani dolaylı destek verdikten sonra onların yarattığı kargaşayı sözümona dizginleyen, “düzen sağlayıcı” kurumlar olarak rol üstlendi. Zaman zaman aşırı sağı kınar gibi yapmaları “siyaseten” alınmış bir tutumdur. SÜRECEK Çatışmaların gölgesindeki Yemen’de milyonlarca kişi açlıkla boğuşuyor. BM, ülkedeki insani krizin, yeni tip koronavirüs salgınının da etkisiyle kritik boyutlara ulaştığı uyarısı yapıyor. Yaka yıka ayrılış... Trump yönetimi baskıyı artırma politikası izlediği ülkelere yönelik giderayak daha sert kararları yürürlüğe sokma arayışında. Bu çerçevede İran, Yemen ve Küba’ya hamleleri dikkat çekiyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın önceki gün insani felaket yaşayan Yemen’de Husileri terör örgütü ilan etme hazırlığında olduğu gündeme yansıdı. Yardım dağıtılmasında Husilerle birlikte çalışmak zorunda olan örgütler, bu adımın, 13.5 milyon kişinin açlıktan ölme riski altında olduğu ülkede felaketi derinleştireceği uyarısı yapıyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Riyad liderliğindeki koalisyonun desteklediği Hadi yönetimine karşı savaşan, İran destekli Husi hareketini “yabancı terör örgütü” ilan etmeyi planladıklarını duyurdu. Husi adımının, Trump yönetiminin son dönemde İran’a yönelik baskıyı artırma çabalarının bir parçası olduğuna işaret ediliyor. Kimi yorumda Trump’ın, 20 Ocak’ta görevi devralacak seçilmiş Başkan Joe Biden’ın İran’la diplomasi sürecine dönmesini ve uluslararası nükleer anlaşmaya katılmasını önlemeye çalıştığı belirtiliyor. Husi cephesinden, “tepki haklarının saklı olduğu” çıkışı geldi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü de “İflas etmiş Washington yönetiminin kalan günlerinde ABD imajını daha da karalamaya çalışması muhtemel” dedi. Uluslararası yardım örgütleri ve Birleşmiş Milletler (BM), on yıllardır yaşanan en büyük açlık tehlikelerinden biriyle karşı karşıya olan ülkede, bu adımın insani krizi daha da kötüleştireceği uyarısı yapıyor. Ülke nüfusunun yüzde 80’i yardımlarla ayakta duruyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ABD yönetimini insani felaket konusunda uyardı. Ülkenin kuzeyinde yönetim fiili olarak Husilerde. Bu yüzden yardım gruplarının hem bu hareketle çalışması hem de Husi kontrolündeki Sanaa Havaalanı’nı kullanması gerekiyor. Eğer Kongre kararı engellemezse, Husiler 19 Ocak’ta “kara listeye” alınacak. özellikle Meis’in deniz yetki alanı meselesinin Akdeniz’i ilgilendiren bir konu olduğu yönünde izlediği tutuma karşın öngörüşmelerin deniz yetki alanlarına odaklanması dolayısıyla bu konunun da görüşmelerde gündeme gelmesi bekleniyor. Atina’nın ön görüşmelerde sadece deniz yetki alanı meselesinin görüşülebileceği yönünde ısrarının olduğu biliniyor. Türkiye ise Doğu Ege adalarının Yunanistan tarafından ihlal edilen gayriaskeri statüsü ile aidiyeti belirsiz adalar meselesinin de görüşmelerde ele alınması gerektiği görüşünü savunuyor. 25 Ocak’ta yapılacak öngörüşmelerde iki ülkenin son 5 yılda değişen pozisyonları ışığında gelinen nokta ve müzakerelere nereden devam edileceği ele alınacak. 14 yılda çözüm bulunamadı Türkiye ile Yunanistan arasında o dönemki dışişleri bakanları İsmail Cem ile Yorgo Papandreu’nun öncülüğünde ilişkilerde yaşanan yumuşama döneminde temelleri atılan öngörüşmeler, 2002’de iki ülke dışişleri heyetleri arasında başlatılmıştı. Görüşmelerde iki ülke arasında Ege’de yaşanan sorunların niteliğinin keşfedilmesi ve bunlara çözüm üretilmesi amaçlanmıştı. Mart 2002’de başlayan görüşmeler, iki ülkenin ilişkilerine paralel olarak dalgalı bir seyirde devam etti. İlk üç yılda 30’dan fazla görüşme yapılırken 20052010 arasında sadece 10 tur yapıldı ve 2010’da 40. tur tamamlandı. 20102011 arasında 12 tur daha görüşme yapılırken 20122016 arasında 8 tur daha yapılabildi ve 60. görüşme 1 Mart 2016 tarihinde gerçekleştirildi. Ankara, İstanbul, İzmir, Atina, ve Selanik’in de aralarında bulunduğu kentlerde süren görüşmelerde ağırlıklı olarak Ege Denizi’ndeki karasuları, kıta sahanlığı, hava sahası, uçuş bilgi, arama kurtarma, Navtex (Seyrüsefer bildirimi) bölgeleri gibi iki ülke arasındaki çok boyutlu sorunlar ele alındı. l ANKARA GKRYBAE askeri işbirliği Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında savunma ve askeri işbirliği memorandumu imzalandı. AA’nın Rum basınına dayandırdığı haberine göre, GKRY ve BAE’nin savunma bakanları telekonferans aracılığıyla memoranduma imza attı. GKRY Savunma Bakanı Haralambos Petridis, “iki ülke askeri kuvvetleri arasında karşılıklı fayda sağlayacak bir işbirliği kurmayı arzuladıklarını” söyledi. HAVANA: SİYASİ FIRSATÇILIK ABD Dışişleri Bakanı Mike bu adımı kınandı. Küba Dışişleri Pompeo, Küba’yı da terör Bakanı Bruno Rodriguez, sosyal le bağlantılı olmakla suçladı. medya hesabından yaptığı açıkBakanlık açıklamasında, “ABD lamada, “ABD’nin Küba’yı teröDışişleri Bakanlığı teröristlere re destek veriyor gibi gösterdisığınma imkanı vererek ulus ği ikiyüzlü ve küçümseyici karalararası terörizm faaliyetleri rını kınıyoruz” ifadesini kullandı. ne destek verdiği için Rodriguez, ABD’nin bu Küba’yı ‘Teröre Destek siyasi fırsatçılığının, teVeren Ülke’ olarak tarörün verdiği zararlar nenımladı” denildi. ABD, deniyle gerçekten endiObama döneminde, 29 şelenenler ve terör mağMayıs 2015’te Küba’yı durları tarafından fark “teröre destek veren ülkeler listesinden” çıkarPompeo edildiğini belirtti. Öte yandan ABD Dışişmıştı. Sudan’ın geçen hafta leri Bakanı Pompeo’nun gizliliği larda çıkartıldığı, ABD’nin “te yeni kaldırılmış olan bir istihbaröre destek veren ülkeler lis rata dayanarak “İran’ı El Kaide tesinede”, yeniden eklenen bağlantısı nedeniyle suçlamaKüba ile birlikte İran, Kuzey ya hazırlandığı” savunuldu. İran Kore ve Suriye bulunuyor. daha önce “topraklarında El KaPompeo’nun açıklamalarına ide mensubu kimsenin bulunHavana’dan yanıt geldi. ABD’nin madığını açıklamıştı. C DAYANIŞMA İLANLARINIZ İÇİN İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ İSTANBUL : 0212 343 72 74 ANKARA : 0312 442 30 50 İZMİR : 0232 441 12 20 Email : [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle