29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 13 OCAK 2021 ÇARŞAMBA DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA ALTIN CUMHURİYET EKONOMİ ALTIN 24 AYAR 7.5190 0.6 kuruş 9.1330 Sabit 10.2190 8.7 kuruş 14.69 0.10 puan 1.549 13.34 puan 2988.84 10.85 lira 445.85 1.43 lira 2020’de toplam 1 milyon 238 bin 814 yurttaş, kısa çalışma ödeneği aldı 39 TL mahkumları arttı Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) 2020 Aralık ayıyla ilgili “İşsizlik Sigortası Fonu Bülteni”, resmi verilerine yansımayan “işsiz”lerin bir kısmının durumunu bir kez daha ortaya koydu. Bunu en iyi ortaya koyan veri ise salgın nedeniyle 17 Nisan 2020’de Günlük 39.24 lira nakdi ücret desteği almaya hak kazanan emekçi sayısı, Aralık 2020’de kasım sonuna göre 127 bin 66 kişi artarak 2 milyon 291 bin 754 kişiye yükseldi. başlatılan işten çıkarma yasağı sonrası ücretsiz izne çıkarılanların sayısı. Bu durumda olan ve günlük 39.24 lira nakdi ücret desteği almaya hak kazanan emekçi sayısı, 2020 NisanAralık döneminde 2 milyon 291 bin 754 kişiye yükseldi. Bu sayı nisankasım döneminde 2 milyon 164 bin 688 kişi idi. Yapılan ödeme tutarı ise nisankasım döneminde 6.4 milyar TL iken nisanaralık döneminde 7.2 milyar TL’ye ulaştı. 1 milyonu aşkın işçi İŞKUR verilerine göre: 4 2020 Kasım ayında önceki dönemden ödemesi devam edenlerle birlikte toplam 1 milyon 238 bin 814 kişiye kısa çalışma ödeneği verildi. 4 Geçen yılki kısa çalışma ödemeleri, toplam 25.3 milyar TL oldu. Bu tutar, yılın ilk 11 ayında 23.4 milyar lira idi. 4 Aralık ayında işsizlik sigortası ödeneği alan işçi sayısında düşüş gözlemlendi. Buna göre, 2020 Aralık’ta önceki dönemden ödemesi devam edenlerle birlikte işsizlik sigortası ödeneği alan işçi sayısı 207 bin 263 kişi oldu. Bu sayı bir önceki ay 255 bin 771 kişi idi. 4 Bu ödeneği alanların sayısı mart ayında 594 bin 577 kişiydi.    4 İşsizlik ödeneği ödemeleri ise 2020’de toplam 6.2 milyar TL oldu. Söz konusu ödemeler, yılın ilk 11 ayında 5.9 milyar lira idi. l Ekonomi Servisi Bankalar kârsızlık BASKISI ALTINDA DOLAR/TL’DE YÜKSELIŞ SÜRÜYOR Türk Lirası’ndaki (TL) değer kaybı, benzer para birimlerine göre bir miktar daha yüksek seyretmeye devam ediyor. ABD tahvil faizlerinin artmasıyla dolar endeksindeki sınırlı yükseliş sürerken, dolar/TL cephesinde de yukarı yönlü hareket mevcut. Geçen hafta 200 günlük hareketli ortalama olan 7.30’un altına inen dolar/TL’deki yükseliş, dün daha da belirginleşti. 11 Ocak’ta 7.5245’e kadar yükseldikten sonra 7.5 civarında denge kazanan dolar/ TL, dün öğle saatlerinde ise 7.5293’e kadar çıktı. Ekonomist Cevdet Akçay, dövize yönelim konusunda “Getiri ve güven ikileminde güveni seçen insanları getiri tarafında düşündürmeye başlamanız lazım... İnsanları ‘dövizde kalırsam bir senede para kaybetmiş olacağım’ saiki ile TL’ye döndürmeniz lazım. Bunu sadece faizle başaramazsınız. Cazip faiz vermeniz lazım ama yeterli olmayacak” diye konuştu. l Ekonomi Servisi, Reuters Başkent Üniversitesi Finans ve Bankacılık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu’ya göre takipteki krediler sorunu da büyüyor. Başkent Üniversitesi Finans ve Bankacılık Bölümü Başkanı Prof.Dr. Şenol Babuşcu, bankacılık sektörünün 2021’de “kârsızlık” baskısıyla karşı karşıya kalacağını açıkladı. Babuşcu, takipteki krediler sorununun ise sürekli ötelendiğini, çözüm için bir çalışma olmadığını söyledi. Bankacılık sektörünün görünümü ve bu yıla ilişkin beklentileri değerlendiren Babuşcu, hükümetin pandemi krizini bankalar üzerinden yönetmeye çalıştığını belirtti. Geçen sene çok düşük faizle uzun vadeli kredi verildiğini, şu anda ise kısa vadeli yüksek faizle mevduat toplandığını hatırlatan Babuşcu, bunun da sektörün bilançosunu baskıladığını kaydetti. “Diğer ülkeler pandemi nedeniyle vatandaşlarına para verdi, biz kredi verdik” diyen Babuşcu, “Kredilerden hemen henen tüm sektör zararda. Bu yük 2021’de devam edecek” diye konuştu. Babuşcu, şöyle devam etti: “Bankalar ciddi kârlılık sorunu yaşıyorlar. 160 milyar lira civarında batık var. Ama canlı krediler içinde de 360 milyar TL civarı batık olduğu tahmin ediliyor. Bu da toplamda 520 milyar TL batık olduğu anlamına geliyor ve sadece 93 milyar liraya karşılık ayrılmış durumda. Bu da ciddi bir sorun” diye konuştu. l REUTERS 4 kişilik bir aile, haberleşme gideri için devlete aylık 63.27 TL vergi ödüyor. Devlete ödenen vergi yılda yaklaşık 759 TL’yi buluyor. Bir ailenin haberleşme masrafı 3 bin 736 TL Türkiye’de 2020 yılında evlerinde bir sabit telefon ile genişbant internet aboneliği bulunan ve her bireyi cep telefonu hattı sahibi olan 4 kişilik bir ailenin yıllık ortalama haberleşme gideri, vergiler dahil ortalama 3 bin 736 TL oldu. Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği’nin (TELKODER) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) yayımladığı verilere göre: 4 Sabit telefona vergiler dahil aylık ortalama 42.37 TL ödeniyor. 4 3 GSM operatörü abonelerinin ortalama aylık ödemeleri ise, vergiler dahil 49.89 TL. 4 Sabit internet bağlantısı için aylık ortalama vergiler dahil 69.48 TL ödeniyor. 4 Bu giderlerin hepsinden yüzde 18 KDV’nin yanı sıra, sabit ve mobil haberleşme hizmetleri ve sabit ve mobil internet hizmetleri için yüzde 7.5 Özel İletişim Vergisi (ÖİV) devlete aktarılıyor. 4 Giderlerdeki internet payının ve vergisinin artacağı öngörülüyor. Bu durumun 2021 yılı haberleşme giderlerinde de artışlara neden olacağı vurgulanıyor. TELKODER Başkanı Halil Nadir Teberci, “Döviz kurlarının ve sektörde yapılan zamların etkisiyle giderler arttı. Kullanıcıları yüksek vergiler de epey zorluyor” diye konuştu. l Ekonomi Servisi, AA T.C. İSTANBUL ANADOLU 29. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN T.C. İSTANBUL ANADOLU 21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN T.C. İSTANBUL ANADOLU 21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2020/77 Esas Davacı, PAKİZE KÜREN ile Davalı, NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ arasında mahkememizde görülmekte olan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davası nedeniyle; Mahkememizce verilmiş 10/11/2020 tarihli karar ile; DAVANIN KABULÜNE; Samsun ili, Termen ilçesi, Bazlamaç köyü, cilt no: 15, hane no: 218’de nüfusa kayıtlı, 69535010380 TC Kimlik nolu Pakize İnce’nin nüfusta Pakize olan isminin Nil olarak değiştirilmesine, karar verilmiş olmakla, ilan olunur. 07/01/2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1292026) ESAS NO: 2020/352 Esas KARAR NO: 2020/264 Davacı HANİFE KILIÇ aleyhine NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Davanın kabulüne,Sinop ili,Boyabat ilçesi, Çaltu Köyü, Cilt No:126, Hane No:50, BSN:82’da kayıtlı,Ziya ve Gönül’den olma, 23/01/1988 doğumlu, 27680416532 TC kimlik nolu davacı Hanife Kılıç’ın Hanife olan adının “Selim” olarak düzeltilmesine karar verilmiş olup; hüküm özeti tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1292017) ESAS NO: 2020/378 KARAR NO: 2020/265 Davacı ELİF YILMAZ aleyhine NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ mahkememizde açılan İSİM TASHİHİ davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Davanın kabulüne, Samsun İli, Alaçam İlçesi, Doyran Mahallesi, Cilt No: 18, Hane No:156, BSN: 33’de nüfusa kayıtlı, Erol ile Emine’den olma, 21/04/1997 doğumlu, 61708250166 TC kimlik nolu davacı Elif Yılmaz isminin Deniz Yılmaz olarak nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmiş olup; hüküm özeti tebliğ yerine geçerli olmak üzere ilan olunur.08/01/2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1292046) T.C. GAZİOSMANPAŞA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Mahkememizin 2020/385 Esas 2020/663 Karar Sayılı, 09/12/2020 tarihliilamı ile; Van ili Gürpınar İlçesi Anlıak Mah./Köy Cilt: 17 Hane: 1 BSN: 131’de nüfusa kayıtlı 616*****098 T.C. Kimlik numaralı Aynur TURNA’nın adının AYLİN olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE karar verilmiş olup, ilan olunur. 08/01/2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1291340) T.C. GAZİOSMANPAŞA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2020/208 Esas Mahkememizin 04/12/2020 T. 2020/208 E. 2020/501 K. sayılı ilamı ile Trabzon iliHayrat İlçesi, Pazarönü Mah. /Köy Cilt No:93, Hane No:46, BSN:208’ de kayıtlı İbrahim ve Ayşe’den olma, 01/03/1974 Of dğ.lu 67159153872 T.C nolu Keziban DANİŞ’in “Keziban” olan adının “ERVA” olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. İlan olunur.08/01/2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1291343) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/319 Esas KARAR NO: 2020/301 Tokat ili,Zile ilçesi, Kurupınar mah/köy, Cilt No: 45, Hane No: 1, BSN: 107’de nüfusa kayıtlı, Erhan ve Meral’den olma, 03/11/2020 Esenyurt, 51973147872 TC kimlik numaralı Kuzey Deniz İsmail Arar’ın “KUZEY DENİZ İSMAİL” olan adının “ KUZEY DENİZ “ olarak Tashihen Tesciline, karar verilmiş olup tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 07/01/2021 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1291522) T.C. İSTANBUL 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2020/386 KARAR NO: 2020/492 Davacının davasının kabulü ile, Siirt İli, Siirt Merkez İlçesi, Yeni Mahallesi, Cilt no:14 Hane no:189 da nüfusa kayıtlı, 10841429762T.C. Kimlik numaralı Şakir Alğan’ ın *Şakir* olan adının ‘*VOLKAN*’ olarak tashihine,İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1292010) Başarısızlığın anatomisi Kısa dönemde koşullar hemen hemen sabit kalırken ülkelerin, kurumların, siyasal partilerin, firmaların, STK’lerin başarımı büyük ölçüde değişmekte; ülke gelişirken gerileme sürecine girmekte, kurumlar itibar kaybıyla görevlerini gereği gibi yerine getirememekte, siyasal partiler oy yitirmekte, firmalar faaliyetlerini daraltarak ödeme güçlüğü içine girmekte, STK’ler işlevsizleşmektedir. Gelişme sürecinin yön değiştirmesi, yönetici, yönetim anlayışı, amaç farklılığından kaynaklanmaktadır. Ülkenin, kurumların, firmaların başarısızlık, gerileyiş sürecine giriş nedenleri irdelenir, çözüm aranırken; fiziki ve maddi nedenlerden çok bireylerin nitelikleri, konumlarıyla uyumlu olup olmadığı, yaşanan tersine ayrım, seleksiyon, iyilerin dışlanması, genel ortalama düzeyinin düşmesi gibi sorunlar üzerinde durulması, tartışılması yerinde olur. Başarıyı da başarısızlığı da bireylerin nitelikleri ya da niteliksiz oluşları belirler. Toplumu tanıyan ileri görüşlü devlet adamı dönemin başbakanı İsmet İnönü, Ankara Hukuk Fakültesi’nin ilk mezunlarının 8 Temmuz 1929 tarihindeki diploma töreninde yaptığı konuşmada, “Efendiler, elinde yanlış bir şahadetname ile cemiyete çıkan adamın memlekete zararı, sizin tasavvur edebileceğinizden çok daha fazladır” uyarısında bulunmuştur. Günümüzde, okul ücreti ödenerek vakıf üniversitelerinden, hatta devlet üniversitelerinden alınan diplomanın eğitim kanıtı oluşu kuşkuludur. Üniversiteler arasında eğitim düzeyi açısından büyük farklar vardır. Üniversiteler sıralamasında, orta veya alt kümeden orta dereceyle mezun olan bireyin diploması, üst kümede yer alan bir üniversiteden pekiyi dereceli bir diplomayla eşdeğer tutulamaz. Adaletin bir öğesi de herkese hakkının verilmesi, ancak eşit olanlara eşit muamele yapılmasıdır. Farklı kategorideki üniversitelerden, farklı derecelerle alınan diplomaları eşdeğer kabul ederek değerleme yapmak haksızlık olduğu gibi yanıltıcıdır. İsmet İnönü, anılan konuşmasında yanlış değerlendirmenin sakıncasını, “Bir cemiyette en muzır adam ehliyetsiz olduğu halde salahiyet sahibi olandır. Bu adam bütün hayatında ilmin, liyakatin ve çalışkanlığın düşmanı olacaktır” ifadesiyle açıklamıştır. Bu görüşün ışığı altında, bazı üniversite yöneticilerinin, sözde bilim adamlarının, kamu görevlilerinin, siyasilerin davranışlarını, sözlerini, konumlarıyla kişisel nitelik uyumsuzluğunun doğal sonucu olarak yadırgamamak gerekir. Yürürlükteki yasalara göre, bir ürünün yanıltıcı etiketlenmesi cezayı gerektirdiği halde, kişilerin yanıltıcı etiketlerle ülkeye, topluma verdikleri zararın bir yaptırımı yoktur. Kişilerin hakları olmadığı unvanları taşımaları, meri hukuka göre suç sayılmamakla beraber, olması gereken doğal hukuk kuralları açısından cezalandırılması gereken haksız fiildir. Günümüzde dillere pelesenk olan reform sözcüğü; genel anlamda, düzeltme, iyi sonuç alabilme amacıyla yeniden düzenleme yapılmasıdır. Reformdan söz edilmekle beraber, içeriği, kapsamı, amacı açıklanmamaktadır. Amaç hukuk reformu ise reform sadece meri, yürürlükteki yasaların değiştirilmesi değildir. Bu bağlamda reform, uygulamayı yapacak, karar verecek gerekli niteliklere sahip yargıçların göreve getirilmesidir. Hukuk eğitimi, yalnız yürürlükteki yasaların öğrenimi ile sınırlı değildir. Hukukun, kurallarının kaynağının araştırılması, tarihsel evrimi, hukuk kurallarının toplumun yapısı ile toplumsal olaylarla ilişkisi, hak ve adalet kavramlarının olması gereken anlamı; özetle hukuk felsefesi, hukuk sosyolojisi, hukuk tarihi hukuk eğitiminin temelini oluşturur. Günümüzde çoğu ülkenin hukuk sistemi, kuralların kökeni Roma hukukuna dayandığından Roma hukuku öğrenimi de eğitimin ana parçasıdır. Eğitim yalnız yürürlükteki yasaların öğrenimi ile sınırlıysa, yasaların değiştirilmesiyle bilgi, okkalık kâğıt olur. Kaldı ki kes yapıştır yöntemi ile açılan davalar, verilen kararlar meri hukuk bilgisi hakkında da kuşku doğurmaktadır. İyi eğitim, hukuk kültürü, erdemli davranışlarla bütünleştiğinde daha sağlıklı, adil kararlar alınabileceği gibi zedelenmiş olan itibarın da geri getirilmesini sağlar. Toplumun her kesitinde iyi eğitimli, tutarlı, özgüveni olan, olabildiğince etik kurallara uygun, düzgün davranan, kamu yararı gözeten bireyler olduğu gibi sınırlı eğitimli, yarı bilgili, etik değerleri önemsemeyen, kişisel çıkar kollayan, yerine göre mütabasbıs, yaltaklanan, eline güç geçtiğinde buyurgan olan, tutarlı davranmayan, karşılıklı ödünleşmeye yatkın kişiler de bulunmaktadır. Sorun, başarısızlık, bu ikinci grubun çoğunlukta ve başat konumda olmasından kaynaklanmaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle