21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 26 TEMMUZ 2020 PAZAR HABER Esenler Belediyesi’nden AKP’li meclis üyesinin ortağı olduğu şirkete 893 bin TL’lik ihale Maskelenen kentler Her kentin kendine has özellikleri vardır. Bazısı tarihi dokusuyla akılda kalır, bazısı doğal güzellikleriyle. New York ise ilk anda, modern mimarisi ve gökdelenleriyle fiziksel olarak çarpıcıdır ama bana göre en önemli özelliği, tüm farklılıkları içinde barındıran müthiş devinimidir. 2001’de kısa bir süreliğine gelip yaklaşık beş yıl yaşadığım bu kente Türkiye’ye döndükten sonra da yolum sık düştü. Belki de, daha doğrusu, kendim özellikle düşürdüm yolumu. Boş caddeler, suskun insanlar Şimdi New York’a korona günlerinde tekrar merhaba diyorum. Ancak bu kez oldukça farklı bir görüntü ile karşı karşıyayım. 11 Eylül saldırılarını ve sonrasını da burada yaşamış birisi olarak, New York’u o dönemdeki kadar sarsılmış buldum. Daha önce ziyaret edenler bilir; New Yorklular herhangi bir şeyi bahane edip hiç tanımadıkları insanlarla samimi bir şekilde sohbete başlamakta ustadır. Yolda yürürken şapkanızı beğenen iltifat eder, kafede otururken biri okuduğunuz kitabın nasıl olduğunu sorar ya da alışveriş sırasında bir ürün hakkında fikrinizi merak edebilir. Dünyanın her yerinden gelen yalnız göçmenlerin hayata tutunmaya çalıştığı bir kent olmasının da etkisi var bu etkileşimde. Ancak COVID19, New Yorkluların bu özelliğini zorunlu olarak yok etmiş. Ağızlarını kapatan maskelerle yürüyen insanlar konuşmaz olmuş. New York sessizleşmiş... Kapanan işyerleri, rekor sayıda işsiz Kenti daha önce sadece 11 Eylül sonrasında bu kadar boş görmüştüm. Birçok Avrupa ülkesine sınırlarını hâlâ açmayan ABD’de artık çılgınca alışveriş yapan turist kafileleri yok. 5. Cadde ve Madison Caddesi’ndeki lüks mağazaların vitrinlerinde “Hepimizin sağlığı için kapalıyız” yazıyor. İnsanlar için neyin hayati olduğu salgın döneminde daha iyi anlaşılmış. Binlerce dolarlık lüks ürün satan mağazaların sönen ışıklarıyla birlikte caddelerin yapay parlaklığı da yok olup gitmiş. Yan yana dizilen dükkânların camlarına asılan kiralık ilanlarının çokluğu ise ekonomideki çöküşü işaret ediyor. 2008’de Bush yönetiminin yol açtığı büyük krizi anımsatan, hatta ondan daha kötü bir manzara var. Kapanan işyerleriyle birlikte işsiz oranı 3 ayda yüzde 20’lere ulaşmış. Büyük Buhran’dan bu yana görülmeyen tarihi bir rekor kırılmış. Broadway’in ışıkları sönünce... Salgının kente indirdiği darbenin en yoğun hissedildiği bölgelerden biri kabarelerin, tiyatroların, Broadway şovlarının kalbi Times Meydanı. Rengârenk ışıklarıyla hayatın çok hızlı aktığı meydan canlılığını yitirmiş. Müzelerin kapalı olduğu, festivallerin iptal edildiği, kapalı mekân konserlerinin eylül ayı sonuna ertelendiği düşünülecek olursa, New York’un sıra dışı ve çok zor bir yaz geçirdiği kesin. Eskisi gibi sıcaktan kaçmak için kitapçıların içindeki kafelerde vakit geçirme olanağı da yok artık. Çünkü kapalı alanlarda müşterilerin oturması yasak. Restoranlar için de aynısı geçerli. Bu nedenle mekânların önündeki kaldırımlara koyulan masalar yetmeyince, belediye yolun 1.5 metrelik bir kısmını da onlara tahsis etmiş. Virüs, New York’u silindir gibi ezmiş 24 saat uyumamasıyla övünülen kentte çoğu işyeri hâlâ kapalı; açık olanlarsa 17.00 19.00 arasında paydos ediyor. Akşam 6’dan sonra tüm kepenkleri indiren bazı Avrupa kentlerinin sıkıcı sakinliğine bürünmüş New York. Korona günlerinde New York’u yaşamanın benim için üzücü yanı, sığınak gibi gördüğüm kütüphanenin de kapalı olması. Heyecanla 42. Cadde’deki halk kütüphanesine gittiğimde kapıdaki “Üzgünüz; ikinci bir duyuruya kadar kapalıyız” yazısını görünce yaşadığım hayal kırıklığı büyük oldu. Neyse ki parklar açık! Tompkins Square Park’taki köpek alanında her şey aynı. Hâlâ köpeksiz insanlar ve insansız köpekler giremiyor. Birlikte girdiklerinde de orada hayatı köpekler yönlendiriyor. Mutlulukla koşuşturan köpeklerin eğlencesini izlerken düşünüyorum: Korona günlerinde insanlarla birlikte kentler de maskelendi. İçinden kültür ve sanatı çıkarırsanız, görkemli gökdelenlerin kenti New York bile sıradan... ‘Doğal afet’ şartına kart ihalesi HAZAL OCAK İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) AKP’li meclis üyesi Ömer Faruk Akbulut’un ortağı olduğu şirketin AKP’li Esenler Belediyesi’nin doğal afet gibi durumlarda yapılan 21 b maddesine göre açtığı ihaleyi aldığı ortaya çıktı. Şirket, “Sosyal Yardım Amaçlı Market Kartı Alımı İşi” ihalesini 893 bin 500 bin TL’ye aldı. Esenler Belediyesi, “Sosyal Yardım Amaçlı Market Kartı Alımı İşi” ihalesini 8 Mayıs’ta yaptı. İhale, doğal afet gibi durumlarda yapılan 21B maddesine “Pazarlık” usulüne göre açıldı. “Pa Esenler Belediyesi, “Sosyal Yardım Amaçlı Market Kartı Alımı İşi” ihalesini 8 Mayıs’ta yaptı. İhale, doğal afet gibi durumlarda yapılan 21b maddesine “Pazarlık” usulüne göre açıldı. İhale, İBB’nin AKP’li meclis üyesi Ömer Faruk Akbulut’un ortağı olduğu şirkete verildi. zarlık” usulü (MD 21b) ihale yönteminin seçilme nedeni, “Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çık ması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması” ifadeleriyle açıklandı. Aynı meclisteler İhalenin yaklaşık maliyeti 949 bin 629 lira olarak belirlendi. Söz konusu ihale için 3 şirket doküman satın aldı, ancak ihaleye tek bir şirket geçerli teklif verdi. İhaleyi 893 bin 500 bin TL’ye Metropal Kurumsal Hizmetler AŞ aldı. Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, aynı zamanda İBB Meclisi’nde AKP Grup Başkanvekili olarak görev yapıyor. İhaleyi alan Metropal firmasının orta M. Tevfik Göksu ğı Ömer Faruk Akbulut da aynı mecliste AKP üyesi olarak bulunuyor. Avukat olan Akbulut, İBB Meclisi Hukuk Komisyonu Başkanvekili görevini de yürütüyor. Alevi yurttaşların köy yolu asfaltlanmazken komşu köyün yolu üçüncü kez asfaltlandı Köyler arası ayrımcılık Sivas’ın Zara ilçesine bağlı Alevi yurttaşların yaşadığı Atkıran köyünün ve dört mezrasının yolunun yıllardır asfaltlanması talebi karşı çıkmayan Alevi köylerine hizmet götürmeyerek onları cezalandırdığını söyledi. ‘Ayrımcılık her yerde’ lanmazken yanı başındaki Sünni yurt MEHMET Karasu, “Bu köyün yolunun asfalt taşların yaşadığı Bedirören köyünün MENEKŞE lanmamasının ana nedeni, bu köyden yoluna üçüncü kez asfalt yapıldı. AKP’ye oy çıkmamasıdır. İktidar sade Ayrımcılığı sosyal medyadan dile getiren ce Sivas’ta değil Anadolu’nun dört bir yanın Atkıran köylülere kendi köylerinden iktidar da aynı ayrımcı politikalarını sürdürüyor. Bu partisine oy çıkmaması nedeniyle ayrımcılık durumla ilgili TBMM’de konuşma da yaptım. yapıldığını savundu. Köylüler, “Atkıran köyü Ardahan Göle’de Yeniköy diye bir köy var ve ile Bedirören köyünün yolları aynı yol ayrı bu köy, 780 nüfuslu bir köy. 24 Haziran se mında. Biz yıllardır yolumuzun asfaltlanması çimlerinden önce köyün yol çalışması başla nı istiyoruz, devlet sesimizi bir türlü duymu tılıyor, köyden AKP’ye oy çıkmayınca maki yor. Yanı başımızdaki Bedirören köyünün yo neleri toplayıp geri götürüyorlar. İktidarın si lu üçüncü kez asfaltlandı. Bu ayrımcılık dev yasete, vatandaşa bakış açısı bu, ayrımcı, öte letin ayıbıdır. Söz verildiği halde yolumuz as kileştirici bir anlayış. CHP’ye oy veren Ale faltlanmazken yanımızdaki köye üçüncü kez vi köyler hizmet ve KÖYDES programlarında asfalt döküldü. Biz bu ülkenin vatandaşı değil ikinci plana atılıyor” dedi. miyiz? Biz bu ülkede vergi vermiyor muyuz? Bu arada, HDP İstanbul Milletvekili Ali Ke Askere gitmiyor muyuz? Bizler halk değil mi nanoğlu, Atkıran’a yönelik ayrımcılığı TBMM yiz? Millet değil miyiz? Bize niçin ayrımcılık gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Süleyman yapılıyor” dedi. CHP Sivas Milletvekili Ulaş Soylu’nun yanıtlaması istemiyle önerge veren Karasu yaşanan durumun Atkıran köyü ile sı Kenanoğlu, “Atkıran yolunun yapılmamasında nırlı olmadığını, Türkiye’nin dört bir yanında sorumlu yetkili idare hakkında herhangi bir yaşandığını ve AKP iktidarının kendisine oy işlem yapılacak mıdır” sorusunu yöneltti. ESKİ MENEMEN BELEDİYE BAŞKANI ŞAHIN’E ‘FETÖ ILE IŞBIRLIĞI’ SUÇLAMASI İzmir’in Menemen ilçesinde FETÖ’ye yönelik yürütülen bir soruşturmada, CHP’den ihraç edilen eski belediye başkanı Tahir Şahin’in belediye arazilerini FETÖ’cülere peşkeş çektiği iddia edildi. “Ege’nin Sesi” adlı internet sitesinde yer alan habere göre Şahin hakkındaki iddialar soruşturma tutanağına girdi. Tanık N.Ç’nin ifadesinde, özellikle 1725 Aralık sonrasında ilçede aktif görevde olan H.D. isimli kişinin örgüt adına birçok kurum ile örgüt arasında bağlantı sağladığını ve bu kurumlardan birisinin de Menemen Belediyesi olduğuna iddia etti. Cumhuriyet Savcılığı’nın 2018 yılında başlattığı belirtilen soruşturmada tanık ifadesinde şu iddialara yer verildi: “H.D. isimli kişi örgüt ile Me nemen Belediyesi arasında bağlantı kurarak arsa temin edilmesi konusunda aracılık yapıyordu. Menemen Belediyesi’nden bu kişi aracılığı ile spor ve yeşil alan olarak tahsis edilen yerler bile ticari işletme adı altında örgüte veriliyordu. Çanakkale istikametinde bulunan bir yerin imara aykırı bir şekilde örgüte H... lakaplı kişi aracılığıyla verildiğini öğrendim. Sonradan ise bu yer şikâyet edildi. Ancak işlem yapıldı mı bilmiyorum. Bu yer faal olarak çalışmaya devam etmektedir.” 31 Mart seçimlerinden sonra göreve gelen CHP’li belediye başkanı Serdar Aksoy, belediyeye ait 176 taşınmazın usulsüz olarak STK, spor kulüpleri gibi kurumlara devredildiğini tespit ederek iadesi için dava açmıştı. l İZMİR ONGUN: YASAL GIRIŞIMLER BAŞLAMIŞTIR Kenan Budak mezarı başında anıldı DİSK’e bağlı Deriİş Sendikası eski genel başkanlarından Kenan Budak, ölümünün 39. yılında Silivrikapı Mezarlığı’ndaki kabri başında dün düzenlenen törenle anıldı. Anma törenine katılan DİSK üyeleri, Budak’ın mezarına karanfiller bıraktı. Törende konuşan DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “12 Eylül’ün eli kanlı faşistlerinin aramızdan aldığı Kenan Budak’ı, katledilişinin 39. yılında mezarı başında anıyoruz. Anısı mücadelemize ışıktır” dedi. DİSK’in önceki dönem genel başkanlarından Rıdvan Budak ise “Budak’ı aramızdan alan karanlık, bugün yine bizlere saldırıyor. Bu karanlığa karşı birlikte durmaktan başka şansımız yok” dedi. Budak, 12 Eylül darbesinin ardından 25 Temmuz 1981 tarihinde İstanbul’un Zeytinburnu semtinde polis kurşunuyla hayatını kaybetmişti. l İSTANBUL / Cumhuriyet OKUL AİLE BİRLİĞİ AÇIKLADI: İmam hatipten burs vaadi! MUSTAFA ÇAKIR Tokat Erbaa Anadolu İmam Hatip Lisesi, okul aile birliği kararıyla 6, 7 ve 8. sınıf ortalaması 90 ve üzeri olup da okula yerleşen ilk 30 öğrenciye ayda 200 lira burs vereceğini duyurdu. Birleşik Kamuİş Genel Başkanı Mehmet Balık, okul aile birliklerinin böyle bir görevi bulunmadığına dikkat çekerek “Milli Eğitim’in bundan haberi var mı? Hangi yasa ve yönetmeliğe göre bu yapılıyor? Bu yolla cemaatlere kapı açılır” diye konuştu. Okuldan yapılan duyuruya göre karar, okul aile birliği tarafından alındı. Yerleşen öğrenci sayısının 30’dan fazla olması halinde burs verilecek öğrenciler ağırlıklı puan üstünlüğüne göre belirlenecek. Burs verilmesi için ayrıca şu şartlar da aranacak: “Her eğitim öğretim yılının her bir döneminde en az 85 ağırlıklı puan ortalamasını tutturmak. Herhangi bir disiplin cezası almamak. 5 günden fazla özür süz devamsızlık yapmamak.” Burs, 8 ay süresince verilecek. ‘Cemaatlere kapı açılır’ Balık, okullara katkı sağlamak için yönetmeliklerle kurulan okul aile birliklerinin öğrencilere burs, kredi verme gibi bir görevleri olmadığına dikkat çekti. Balık, kredi ve bursların devlet tarafından yapılan sınavlar sonucunda yine devlet tarafından verildiğine işaret ederek “Burası bir vakıf değil ki burs versin. Okul aile birliği, okulun bakımı, onarımı, yaşatılması için topladığı kaynakları burs olarak kullanmayı vaat ediyor. Bu doğru değil. O zaman her okuldaki okul aile birliği kafasına göre burs programı yapar. Bu çok tehlikeli. Cemaatleşmeye neden olur” dedi. Özel şirketlerin burs verdiklerini ancak bunun da bir kuralı olduğunu dile getiren Balık, “Eğer buna kapı açılırsa Türkiye’deki bütün okullarda yaygınlaşır” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA SÜT DAĞITIMI YAPAN İBB EKIBINE SALDIRI Çocuklara ücretsiz Halk Süt dağıtımı yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ekibine Gaziosmanpaşa’da kalabalık bir grup tarafından saldırı düzenlendiği açıklandı. Saldırıyla ilgili yasal girişimlerin başlatıldığı duyuruldu. İBB Sözcüsü Ongun Twitter hesabından şu açıklamayı yap tı: “Çocuklarımıza ücretsiz Halk Süt dağıtımı yapan ekibimize bugün (dün) Gaziosmanpaşa’da kalabalık bir grup tarafından saldırı yapılmıştır. Süt dağıtan birimimize yapılan bu saldırıyla ilgili yasal girişimler başlamıştır. Olayı kınıyor, yaralanan personelimize acil şifalar diliyoruz.” l Haber Merkezi IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle