17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 22 TEMMUZ 2020 ÇARŞAMBA HABER/YORUM Sivillere yargısal zırha Delege... Hafta sonu CHP kurultaya gidiyor. Ana muhalefet partisinin genel başkanı ve parti meclisi belirlenecek. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden seçileceğine kesin gözle bakılıyor ancak MYK ve parti meclisinde büyük değişiklik bekleniyor. Seçimi kimler yapacak? Türkiye’nin dört bir yanından seçimle gelmiş delegeler... Yani yerel seçicilerin onayını almış isimler. Her birinin omuzlarında büyük bir sorumluluk var. Atatürk Türkiyesi’nin, demokratik, laik Cumhuriyetin sonu hazırlanırken bu yıkım projesi ile mücadele edecek genel başkanı ve parti meclisini seçecekler... H Delege ağalığına, delegelerin belirlenme sistemine, belediyelerin delege oluşturmadaki etkilerine, delegenin özgür iradesini etkilemek üzere gündeme gelen bir yığın çirkin iddia ve söylentiye girmiyorum... Bunlar yapısal sorunlar ve çözümü zor değil. Alev Coşkun’un, benim henüz hayatta olmadığım dönemi anlattığı muhteşem yazı dizisi, CHP iktidarı için birçok yanıtı barındırıyor. Bülent Ecevit’li CHP’nin nasıl iktidara geldiği, parti içi demokrasinin o yıllarda en özgür şekli ile nasıl oluşturulduğu ve CHP’ye ideolojik hat çizmenin, siyasetle donatmanın, halka dönmenin nasıl zafer getirdiğini Alev Coşkun kendi mücadelesi ve tanıklığı ile anlattı. “İktidara Yürüyüş Kurultayı” adlı yazıyı ve “Şef Partisinden Halk Partisine” başlıklı yazı dizisini tüm CHP’lilerin okumasını öneriyorum. Özellikle de kurultaya gidecek delegelerin... H Sadece 3 gün sonra Atatürk’ün kurduğu ve genel başkanlık yaptığı CHP’de birinci adam ve kadrosu için oylama yapılacak. Delegeler öyle isimleri seçecek: gazeteciler parmaklıklar ardından haykıracak; “Ödediğimiz bedel boşuna değilmiş” diye... Öyle isimler parti meclisine girecek ki görenler, duyanlar, “Bu kadro AKP’yi sandığa gömer” diyecek... Öyle isimler... satın alınamaz, iş takibi yapmaz, partisini ve ülkesini kendi çıkarlarının üzerinde görür... Öyle isimler, her biri cihan parçası... siyaseti meslek edinenler değil, kendi değerleri ile siyaset kurumunu yüceltecek isimler... Öyle isimler... yarın seçim olsa iki ayrı bakanlar kurulu çıkar içlerinden... Öyle donanımlı, öyle dürüst, dirençli... Zalimin yüzüne zulmünü söyleyecek, “ben iktidar olursam şu sorunu şöyle çözeceğim” diyecek... Her biri pırıl pırıl, Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığını lafla değil, eylemle taşıyacak isimler... Demagog değil, samimi... Göründüğü gibi olan isimler... Delege seçecek bu isimleri... Delege hafta sonu, Türkiye’nin geleceğini, karşı devrimle mücadele gücünü oylayacak... Öyle bir delege... Evine başı dik, gururla dönecek... İstanbul Sözleşmesi, RTÜK, TELE 1... RTÜK’ün TELE1’e verdiği 5 günlük ekran karartma cezasının yürütmesi durduruldu. Sansüre karşı toplumda oluşan tepkiyi Ankara 4. İdare Mahkemesi ile Ankara 23. İdare Mahkemesi hukuk ile mühürledi. İki ayrı mahkeme de beklenen kararı verdi. “Telafisi imkânsız zararlar oluşabilir” gerekçesi ile ve TELE 1’e savunma hakkı tanıyarak ekran karartma kararını durdurdular. İyi ki adalet var dedirten bir karar oldu. Hâlâ ve her şeye rağmen... Bir izleyicimiz karartma cezası sırasında yazmıştı: “RTÜK sansürle uğraşacağına televizyon dizilerindeki şiddete, töre cinayetlerine, topluma çizilen eli silahlı erkek figürlerine baksın” diye... Dün acı haber geldi Muğla’dan... Üniversiteli Pınar eski erkek arkadaşı tarafından öldürülmüştü... Kadına yönelik şiddet ile mücadele için Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ne imza attı. O sözleşmenin çok önemli maddeleri arasında “... devlet, kadınların ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarının değiştirilmesine yönelik tedbirler almalıdır” diye yazıyor. Televizyonlarda “ya benimsin ya toprağın” tarzı diziler, şiddet içeren, gençlere kötü örnek olan film karakterleri, kadın programı diye ekrandan saçılan rezillikler dururken RTÜK bağımsız haber kanallarını hedef alıyor... RTÜK yönetimi, AKP iktidarının delmek istediği İstanbul Sözleşmesi’ni okumalı ve kendi sorumluluk alanları ile ilgili gereğini yapmalıdır. 22 TEMMUZ 2020 SAYI: 34619 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 03:54 05:44 13:16 17:12 20:37 22:19 Ankara 03:45 05:31 13:00 16:55 20:19 21:58 İzmir 04:16 05:58 13:23 17:15 20:38 22:12 AYM’den şartlı onay 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılması kapsamında hareket eden sivillere hukuki, mali ve cezai koruma getiren düzenlemenin iptal talebi reddedildi Anayasa Mahkemesi (AYM), 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılması kapsamında hareket eden sivillere hukuki, mali ve cezai zırh getiren düzenlemenin iptali talebini oybirliğiyle reddetti. Kararın verildiği toplantıda, darbe girişimi sıra sında halka ateş açan askerlere yönelik eylemlerin meşru müdafaa hakkı kapsamında olduğu, ancak teslim olmuş askerleALICAN re yönelik hukuk dışı eyULUDAĞ lemler için yargı yolunun açık olduğu görüşü öne çıktı. Bu görüşün gerekçeli karara girip girmeyeceği merak konusu oldu. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında yapılan düzenlemeyle, 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler hakkında hukuki, mali ve cezai sorumsuzluk getirildi. 1 Şubat 2018’de yapılan değişiklikle de 6755 sayılı yasanın 37. maddesine “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır” fıkrası eklendi. Bu hükümle, darbenin bastırılmasında görev alan sivillere de yargısal zırh getirilmiş oldu. CHP, dü zenlemenin sadece sivillere yönelik zırh getirilen kısmının anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali talebiyle AYM’de dava açtı. Yüksek Mahkeme, 13 Temmuz’da yaptığı toplantıda, iptal talebini oybirliğiyle reddetti. Toplantıda, darbenin bastırılmasında meşru müdafaa dışındaki eylemlere karşı yargı yolunun açık olduğu görüşünün öne çıktığı öğrenildi. Örneğin Boğaziçi Köprüsü’nde askerlerin kemerle dövülmesi gibi teslim olmuş askerlere yönelik sivillerin hukuk dışı eylemleri için yargı yolunun kapalı olmadığını belirten üyeler, halka ateş açan askerlere dönük eylemlerin ise meşru müdafaa olduğunu kaydetti. Bu görüşlerin de “uygun dille” gerekçeli karara yazılacağı ifade edildi. l ANKARA 15 TEMMUZ GAZILERI, TTK BAŞKANI YARAMIŞ’IN ISTIFASINI ISTEDI Gaziler TTK önüne gidiyor SEFA UYAR Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Ahmet Yaramış’ın “Darbe teşebbüsüne karışmış, pişman olmuş kişilere sahip çıkmamız gerekiyor” sözlerine tepki gösteren 15 Temmuz gazileri, Yaramış’ı istifaya davet etti. Gaziler, bugün TTK önünde basın açıklaması yapacak. TTK Başkanı Yaramış’ın katıldığı bir programda kullandığı “Darbe teşebbüsüne karışmış, pişman olmuş, nedamet duyan kişilere de sahip çıkmamız, onları bu toplumun içine dahil etmemiz, kazanmamız gerekiyor” ifadeleri tepki çekmişti. Önce açıklamalarının bağlamından koparıldığını söyleyen Yaramış, ardından “karışmamış yerine karışmış dediğini” belirtmişti. Yaramış’ın açıklamalarına tepki gösteren bir grup 15 Temmuz gazisi, TTK önünde basın açıklaması yapacaklarını açıkladı. 15 Temmuz gazisi Ufuk Yegin, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş’un “Sayın Fethullah Gülen” sözlerini anımsattı. “Pişmanlık ve af” konusuna yönelik son zamanlarda yapılan açıklamaların giderek arttığını kaydeden Yegin, “Şehit yakınları ve gaziler olarak rahatsızlık duyuyoruz. Asla müsamaha göstermeyeceğiz. 15 Temmuz gecesi FETÖ’ye karşı duruşumuz neyse bugün de odur” dedi. “Pişmanlığın ölçütü nedir? TTK başkanına bunu söylemek düşer mi” tepkisini gösteren Yegin, “TTK başkanının istifasını istiyoruz. Açıklamaları kesinlikle art niyetli. Sözleri hiçbir yere çekilmedi, gayet net. Duyduğumuzda anladığımız şey, asıl söylemek istediği şeydir” ifadelerini kullandı. Kurumların tamamında FETÖMETRE uygulanması çağrısında bulunan Yegin, “FETÖMETRE uygulanmadan, bu tip çıkışların bitmeyeceğini biliyoruz. Tüm kamu kurumlarında FETÖMETRE’nin uygulanmasının faydalı olacağını düşünüyoruz” dedi. Gaziler, “Gazilik onurunu taşıyan herkesi tepki göstermeye çağırıyoruz” çağrısı ile bugün saat 12.30’da TKK önünde basın açıklaması yapacak. l ANKARA ABD’Lİ İLAÇ FİRMASININ TÜRKİYE’DE RÜŞVET DAĞITTIĞI İDDİASI Akdağ’dan suç duyurusu TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Recep Akdağ, ABD’li bir ilaç firmasının Türkiye’de ilaç satışını artırmak için “bazı kamu çalışanlarına rüşvet dağıttığı” ve haksız kazanç sağladığı yönündeki iddialara ilişkin cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda “şirketin, kamu görevlilerine usulsüz ödemeler yaparak 6.6 milyon doların üzerinde kazanç sağladığı” iddialarını anımsatan Akdağ, “Soliris isimli ilacın yaygın olarak kullanımını sağlamak için haksız menfaat temini durumu varsa, kamu görevlilerinin ve buna aracılık eden diğer kişilerin Cumhuriyet Başsavcılığınızca resen yürütülecek soruşturma ile kimliklerinin tespit edilmesini ve ceza kanunlarının ilgili maddeleri uyarınca tecziye edilmeleri için gerekli davaların açılmasını arz ederim” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Antalya’nın Finike ilçesinde yer mağarası... Bir gösterme sıfatı. 2/ Ünlü gülmece yazarımız. 3/ Küçükbaş hayvanların kışı içinde geçirdiği dam... Aldatma işi, hile. 4/ Peynir suyundan yapılan yağsız ve ekşimsi bir peynir cinsi... Balıkesir’in turistik bir ilçesi. 5/ Uzak... Antalya yöresinde trabzonhurmasına verilen ad. 6/ Galyum elementinin simgesi... Alınmış bir şeyi geri verme. 7/ Afyonkarahisar ilinde bir kaplıca... Tuzağa düşürülen şey. 8/ İslamlıktan önce Kâbe’de duran üç puttan biri... Bir pamuk cinsi. 9/ Çiçekli dalları halk hekimliğinde kullanılan otsu bir bitki. YUKARIDAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 AŞAĞIYA: 1/ Denizli’nin Honaz ilçesinde, doğal güzelliğiyle 1 2 3 4 5 6 Y AĞ I MCUR AN R İ AYET Ğ KOL ZA Ü L OR K E KOM AN İ TR TE VAZO İ S N 1 2 3 4 tanınmış 7 I R NEPAL 5 bir göl. 2/ Özbekistan’ın plaka kodu... 8 9 I RAK KÖS AMA T E RA SU 6 7 Toprağı kazıp siper yapmak. 3/ 8 Çok esnek bir kumaş cinsi... Yu 9 nan abecesinde bir harf. 4/ Yunan rakısı... Pasak. 5/ Felç... Sarı yı da kırmızıya boyanmış yün iplik. 6/ ekibin en çok bir el vererek yaptığı Bir soru sözü... Karahindibanın oyun... Telefon sözü. 9/ Öğütülmüş sebze olarak yenen yaprakları. 7/ tahıl... Uzak yerlere yolcu ve ticaret Ansızın gelen bela. 8/ Briçte bir eşyası taşıyan yük hayvanı katarı. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Azerbaycan, Kafkasya ve Türkiye Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmalar sürüyor. Ermenistan’ın saldırdığı bölge ve saldırının zamanlaması dikkat çekici. İki ülke arasındaki uyuşmazlığa müdahil olan büyük güçlerin ve bölge ülkelerinin tutumunda değişiklik beklemek gerçekçi değil. Sorun çok boyutlu hale geldiğinden, çözümü de güçleşti. Nedenlerini tartışalım. Birincisi, Ermenistan’ın Rusya, ABD, Fransa ve İran’la ilişkileri güçlü. Haksız ve saldırgan taraf olmasına karşın, destek görüyor. Ermenistan’ın, devlet kapasitesinin çok üstündeki hamleleri, gördüğü destek sayesinde. Hele de Rusya’dan habersiz, Rusya’nın desteği olmadan, askeri adım atması mümkün değil. Ermenistan’da Rus üsleri yanında, Rus askerleri mevcut. İkincisi, Fransa, Avrupa’da Ermeni diyasporasının en güçlü olduğu ülke. İran ise Ermenistan’ın dünyaya açılabildiği tek sınır komşusu. Ermenistan’ın Çin ve İsrail’le de ilişkileri gelişiyor. Üçüncüsü, Azerbaycan topraklarının beşte birini oluşturan Dağlık Karabağ konusunda da çok stratejik bir bölge olan ve Azerbaycan’ın ayrılmaz bir parçasını oluşturan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti konusunda da dikkatli olmalı. Atatürk’ün “Türk Kapısı”, Kâzım Karabekir’in “Şark Kapısı” dediği Nahçıvan, Azerbaycan’ın Türkiye’yle fiziki bağlantısı olan tek toprağı. Nahçıvan şehir merkeziyle Iğdır arası 160 kilometre. 1992’de açılan Umut Köprüsü’yle bağlanan 17 kilometrelik bir sınır bulunuyor. Rusya Azerbaycan ilişkileri Dördüncüsü, Ermenistan Türkiye’nin Azerbaycan’la, Kafkasya’yla bağlarını koparacak adımlar atmak istiyor. Böyle bir gücü yok. Gürcistan’la da ilişkileri gergin. Gürcistan içinde, yoğun Ermeni nüfusun yaşadığı Cevahati bölgesiyle yakından ilgilenmesi, Gürcistan’ın tepkisini çekiyor. Buna karşılık Azerbaycan Gürcistan ilişkileri iyi. Azerbaycan’ın İsrail’le de ilişkileri gelişiyor, özellikle de savunma sanayisinde. Azerbaycan’ın Rusya’yla ilişkileri de çok yakın. İki ülke iş dünyası, Rusya ve Azerbaycan dışında, üçüncü ülkelerde de yakın çalışıyor. Beşincisi, Ermenistan’ın geçen hafta saldırdığı bölge, enerji güzergâhları açısından önemli. Yoksul bir ülke olan, zengin yeraltı kaynaklarına sahip olmayan Ermenistan, askeri hamlelerle, saldırılarla, işgal ettiği topraklarla, diplomasi masasındaki pazarlıklarda çıtayı yükseğe koyup elini güçlendirmek istiyor. Altıncısı, Azerbaycan en büyük desteği Türkiye’den görüyor. Türkiye’den beklentisi büyük. Bu beklentinin tarihsel, siyasal, toplumsal, kültürel, askeri, duygusal boyutları var. Azerbaycan’ın kurucu liderlerinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda, Milli Mücadele döneminde, Atatürk’e ve Kuvayi Milliye önderlerine verdiği destek, duyduğu saygı hepimizin belleğinde ve yüreğinde. Hatta Kurtuluş Savaşı’nın başladığı dönemde, Atatürk ve Sovyet Devrimi’nin önderi Lenin arasındaki güçlü iletişim ve ilişki zarar görmesin, Bolşeviklerin Kemalistlere verdiği destek sekteye uğramasın diye, kendi bağımsızlık mücadelelerini ikinci plana atacak kadar Türkiye’ye yakınlık duyan önemli Azerbaycanlı liderler var. Bolşevikler ve Kemalistlerin işbirliği yaparak, Kafkasya’daki üç cumhuriyette (Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan) İngiliz güdümlü kadroları tasfiye etmesi, Kafkas Seddi’ni dağıtması, Milli Mücadele için çok önemliydi. Türkiye Azerbaycan dostluğu Yedincisi, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki güçlü bağlara karşın, Türkiye’de Azerbaycan yeterince tanınmıyor. O kadar ki, halen Azerbaycan yurttaşları için, yaygın ve yanlış biçimde, Azeri deniyor. Doğrusu, Azerbaycanlı veya Azerbaycan Türkü denmesi. Dillerine de Azerice denmez. Azerbaycan Türkçesi denir. Tarihteki Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı, Musavat Partisi’nin lideri Mehmet Emin Resulzade’nin mezarının Ankara’da Cebeci Asri Mezarlığı’nda olduğu unutulmamalıdır. Sekizincisi, ABD ısrarla Gürcistan’ı NATO üyesi yapmak istiyor. Rusya karşı çıkıyor. 2008 Ağustos ayındaki Gürcistan Rusya savaşı hafızalarda. Ermenistan, Rusya’nın Gürcistan’la yaşadığı gerilimden de yararlanmak istiyor. Baku Tiflis Ceyhan Boru Hattı, Baku Tiflis Kars Demiryolu Hattı gibi önemli projeler, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye ilişkilerine olumlu yansırken, Ermenistan bölgesel projelerde yer almıyor. Dokuzuncusu, Türkiye’de Azerbaycan konusundaki hassasiyet, maalesef çok güçlü değil. Daha vahimi, HDP’nin Ermenistan’ın saldırganlığı konusundaki tavrı, bu konuda TBMM’deki diğer partilerle birlikte hareket etmemesi, kimseyi şaşırtmadı. Akademide, basında, sendikalarda, siyasette, sivil toplum kuruluşlarında “özürdiliyoruz.com” lobisinin etkisi yüksek. Yazıyı bitirirken, Türkiye’den Azerbaycan’a bir yürek selamı yollayalım ve hatırlatalım: Birkaç yıl önce iktidar, Ermenistan açılımı yaparken alkışlayanlar, bugün Azerbaycan’la ilgili çok keskin yazılar yazıyorlar. Hamaset yapıyorlar. Hiç kimse, en başta da Azerbaycanlı kardeşlerimiz, aldanmasınlar bunlara. Dün de ABD emperyalizmi adına tavır aldılar, bugün de aynısını yapıyorlar. Yarın, iktidarın tutumu değişsin. Hemen değişirler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle