23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 17 TEMMUZ 2020 CUMA EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Hükümran esaret Başlıktaki “Oximoronic” tabiri kullanmak için çok düşündüm. Ama içinden geçmekte olduğumuz bu süreçte, ülkemizi yönetiyor gibi yapan (savrulan diyelim) iradenin halini daha iyi tanımlayacak başka bir söz bulamadım. Hani derler ya: “Cuk oturuyor” diye. Düşünsenize, ağızlarını her açtıklarında sadece ülke içinde değil ülke dışında da “fevkalade duruma hâkim ve her istediğini başaran, kimsenin itiraz edemiyor ve hukuken alt edemiyor olmasının da avantajı ile ipleri istediği gibi çekebilme olanağına sahip” görüntüsü veriyorlar ya. Oysa, işlerin hiç de öyle yürümediğinin, kazın ayağının da göründüğü gibi olmadığının farkına bile varamayacak noktayı çoktan geçtiler. Bu noktadan sonra (yakınlarındaki) kimse de onlara söyleyemiyor sanırım. Bizler, yani “çooook uzaklarında” olanlar da bir şeyin değişeceğine ilişkin umudumuzdan değil de sırf tarihe not düşmek adına söylemekten çekinmiyoruz. Çekinmedik, çekinmeyeceğiz de. Çünkü hiç olmazsa tarih, adaletin ve hukukun yanında, doğrunun yanında olanlara bir şekilde, bir aşamada hakkını verir diye umduğumuzdan yapıyoruz bunu. Hükümranlık diye avaz avaz bağırarak, dünyayı hayrete düşürecek bir kararla “Kiliseyi cami olarak kullanmaya” karar verirken, hiç hesap etmediler ki kendilerinden önce “Kiliseyi camiye değil, müzeye dönüştürme” kararını alan akil irade, yani Cumhuriyetin kurucu iradesi, bu konuda alınabilecek en aklıselim içeren kararı almıştır. Üstelik işgalci “Yedi Düvel”i bu topraklardan kovalayarak bu “Devlet”i kuran o “Kurucu irade” sayesinde bu ülkede 72 millet ve dinden insan özgürce ibadet edebilmekte ve bu “emanet”, bu ülkenin temel taşlarını bağlayan en güçlü harcı oluşturmaktaydı.. Hükümranlık diye çığırırken, kendi ülkesinin Bakanlar Kurulu’nun 86 yıl önce aldığı kararın üzerini çizerek sadece saygısızlık etmekle kalmıyor (Kurucu Yüce Önder ATATÜRK’ün ihanetle suçlanması küstahlığına girmek bile istemiyorum) aynı zamanda, “Bir devletin kendi aldığı bir kararın altındaki mührü söküp atarak” devletin mührünün yüceliğini, (hükümranlık diyelim mi?) kendi elleriyle berhava ettiğinin farkında bile değil. Hükümranlık diye gerim gerim gerinirken, bir yandan kendi milletinin vergileri ile satın aldığı milyarlarca liralık silah sistemlerini, el âlemin parmak sallaması üzerine “depoya kapatmak zorunda kaldığını”, yine başka bir ülkeden parasını ödeyerek aldığı uçakların “Vermiyorum işte. Var mı diyeceğiniz?” diye terslendiğini, daha da ötesi, bunu sineye çektiğini (Don’t be a fool mektuplarına filan girmiyorum bile) unuttuk sanıyor. Hükümranlık diye ortalığı kasıp kavururken, bu ülkenin bir mahkeme heyeti karar için toplanmaya hazırlanırken, aynı kentin bir havaalanında motorları çalışmaya başlayan bir uçağın, “uzaklardan gelen bir telefonla serbest bırakılıveren bir papazı alıp uçtuğu” gerçeği buharlaşıp uçuverdi sanıyor. Hükümranlık diye gerinirken, kendimiz “Devlet” olarak ilk imzacılarından biri olduğumuz ve “Parlamento”dan (Yüce Meclis diyelim daha iyi gider) onaylattığımız İstanbul Sözleşmesi’nin altındaki imzayı geri çekerek ele güne rezil olmamızın hazırlıklarını yapıyor. Hükümranlık diye meydanlarda haykırırken Ege Adaları’nın tüm uluslararası sözleşmelere aykırı biçimde komşu bir ülkenin silahlı kuvvetleri tarafından bir bir işgal ve tahkim edilmesine ses çıkaramıyor olmamızın üzerini örtmeye çalışıyor. Hükümranlık diye övünçle gezinirken, Birleşmiş Milletler nezdinde hükümran bir devlet olarak tanınan bir komşunun topraklarına topla, tankla, tüfekle dayanarak o devleti “rejim” diye küçümseyerek, başkentinin en önemli camiinde cuma namazı kılma niyetlerini ortalık yerde seslendirmekten sıkılmıyor. Hükümranlık diye fiyaka satarken, en büyük kentinin tam orta yerindeki bir konsolosluk binasına ellerini kollarını sallayarak (havalimanından beri adım adım izlendikleri halde) giren 15 yabancı eşkıyanın, içeride adam öldürüp kıtır kıtır doğradıktan sonra, yine ellerini kollarını sallayarak çıkıp gittiklerini, arkalarından “çemkirmekten” başka bir şey yapmaya gücünün yetmediğini kimsecikler duymadı, görmedi, bilmiyor sanıyor. Hükümranlık diye avazı çıktığı kadar bağırırken bu ülkenin yaşadığı en menfur, en alçakça, en hain darbe girişimlerinden birinin arkasında olduğunu sağır sultanın da duyduğu, herkesin de bildiği FETÖ elebaşı Ağlak Vaiz’i yüz bilmem kaç kez talep ettiğimiz halde adeta “nanik” yapılarak iade etmeyi reddettiklerini ve hâlâ kucakta beslediklerini bilmiyoruz, hepimiz salağız sanıyor. “Hükümranlık” derken, bütün bu hatırlattığım komple yönetici acziyetinin “esiri” olmayı, ancak ülkeyi bu hale getiren kadrolar becerebilirdi. Bu “esareti” kendi çabası ile yaratabilmek de bir “beceri” midir? Bilemiyorum. Ermenistan ordusu, sivil yerleşim birimlerine ateş açtı. Tovuz ilinin Dondar Kuşçu köyünde çok sayıda eve mermi isabet etti. Azerbaycan ordusu bugüne kadar, 1’i tümgeneral, 12 asker ile 1 sivil kayıp verdi. Ermenistan ise bir binbaşı ile bir yüzbaşı kayıp verdiğini açıkladı. SINIRDA ErmenistanAzerbaycan sınırında dün yaşanan çatışmalarda Azerbaycan ordusundan bir sözleşmeli erin hayatını kaybettiği açıklandı. Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Ermenistan ordusundan yaklaşık 20 as ÇATIŞMALAR kerin öldüğünü açıkladı. Azerbaycan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Vagif Dargahlı, Ermenistan’ın Mingeçevir barajını vurma tehdidine yanıt verdi. SÜRDÜ Dargahlı, “Ermenistan tarafı, Azerbaycan ordusunun Metzamor Nükleer Santralı’nı vurma yeteneğine sahip olduğunu unutmamalı” dedi. DIŞIŞLERI BAKANI DEĞIŞTI Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 2004’ten bu yana Dışişleri Bakanı olan Elmar Memmedyarov’u görevden aldı. Azerbaycan Eğitim Bakanlığı görevini yürüten Ceyhun Bayramov, Dışişleri Bakanlığı’na atandı. Aliyev, Bakanlar Kurulu toplantısında, Ermenistan sınırında yaşanan çatışmalarla ilgili Dışişleri Bakanı Memmedyarov’u sert bir dille eleştirmiş, “Dışişleri ne yapıyordu? Neredeydi? 12 Temmuz’daki olaydan sonra hepimiz işyerindeydik. Başbakan işyerindeydi, ben sabaha kadar işyerindeydim. Ama Dışişleri Bakanı’nı bulamadım. Yerini Başbakan Ali Asadov’a sordum” demişti. Aliyev, dün Memmedyarov’un görevden alınmasına ilişkin kararı imzalayarak yerine Ceyhun Bayramov’u atadı. AZERBAYCAN’IN ANKARA BÜYÜKELÇISI HAZAR İBRAHIM ÇATIŞMALARI CUMHURIYET’E DEĞERLENDIRDI: Cevap verebilecek Bölgede çatışmaların sürdüğünü belirten İbrahim, “Ermenistan bölgeye yeni kuvvetler getirdi. Sıcak temas var. Onların bir İHA’sını düşürdük” dedi. güçteyiz Hafta başından bu yana Ermenistan ile sınır hattında çatışmalar yaşayan Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Ha zar İbrahim, Türkiye’den somut destek talepleri nin olup olmadığı konu sunda “Biz Ermenistan’a HÜSEYIN HAYATSEVER kendimiz cevap verebilecek güçteyiz ve bunu da yapıyoruz. Türkiye’nin yanımızda olması bizim için çok bü yük manevi destektir” dedi. AzerbaycanErmenistan sını rında yaşanan çatışmayla ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bu lunan Azerbaycan’ın Ankara Büyükel çisi İbrahim, “Ermenistan, Tovuz böl gesinde bizim kuvvetlerimize saldır dı. Şehitler verdik. Ermenistan, içinde 3 Azerbaycanlı askerin bulunduğu bir aracın sınır ihlali yaparak kendilerine saldırdığı yönünde gerçekdışı bir iddiada bulundu. Fakat 3 askerle saldırı yapılmaz. Onlar bizim askerlerimize saldırdılar, şehitler verdik. Biz de bunun cevabını misliyle verdik” dedi. Bölgede çatışmaların sürdüğünü belirten İbrahim, “Ermenistan dün bölgeye yeni kuvvetler getirdi. Sıcak temas var. Bugün onların bir İHA’sını düşürdük. Azerbaycan kendi sınırlarını savunmaya devam edecektir” dedi. Desteğe minnettarız İbrahim, Türkiye’den Cumhurbaşkanı düzeyinde Azerbaycan’a yönelik destek mesajının geldiğini, bu des tek mesajlarına müteşekkir olduklarını belirterek “Türkiye’de siyaseten en üst düzeyde gördüğümüz desteğin yanı sıra kamuoyu da Azerbaycan’a büyük destek veriyor. Şu anda telefonlarımıza gelen her 5 çağrıdan 3’ü Türk vatandaşlarından, hepsi bize desteklerini bildiriyor. Biz tüm bu desteklere minnettarız” diye konuştu. “Türkiye’den somut destek talebiniz var mı?” sorusuna yanıt veren İbrahim, “Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri güçlüdür. Silahlı Kuvvetlerimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden her türlü desteği almıştır. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri Güney Kafkasya bölgesinin en güçlü ordusudur. Biz Ermenistan’a kendimiz cevap verebilecek güçteyiz ve bunu da yapıyoruz” dedi. l ANKARA AKAR, AZERBAYCAN HEYETINI KABUL ETTI Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ermenistan’ın, Azerbaycan ordusuna yönelik saldırılarının gündemde olduğu bir dönemde Azerbaycan Savunma Bakan Yardımcısı ve Hava Kuvvetleri Komutanı Ramiz Tahirov ve beraberindeki heyeti kabul etti. Akar, “Azerbaycanlı gardaş larımızla bir ve beraberiz, acılarını yüreğimizde hissediyoruz, biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, TSK olarak ne yapmamız gerekiyorsa bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi. Milli Savunma Bakanlığı’nda gerçek leşen görüşmeye Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in yanı sıra Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal da katıldı. l ANKARA/Cumhuriyet S400 KRİZİ Türkiye, F35’in sitesinden silindi HÜSEYİN HAYATSEVER Rusya’dan alınan S400 füzeleri nedeniyle ABD’nin Türkiye’yi F35 yeni nesil savaş uçağı programından çıkarmasının ardından Türkiye, F35’in resmi internet sitesindeki küresel katılımcılar listesinden de silindi. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S400 füzelerine ait parçaların teslimatının 12 Temmuz 2019’da başlamasından beş gün sonra Türkiye’nin F35 programına katılımının askıya alındığını açıklamış, daha sonra ABD Kongresi’nde 2020 yılı bütçesine ilişkin yetkilendirme yasasına Türkiye’nin F35 programına geri dönüşü için S400 füzelerinin Türkiye dışına çıkartılmasını şart koşan bir hüküm koymuştu. ABD’nin Türkiye’yi F35 programından çıkartma kararına karşın F35’in resmi internet sitesi olan “f35.com”un “Küresel Katılım” başlıklı bölümünde Türkiye, ABD, Avustralya, Kanada, Danimarka, İtalya, Hollanda, Norveç ve İngiltere ile birlikte “F35 programının ilk dokuz ortak ülkesi” olarak sayılıyordu. Ancak “Küresel Katılım” bölümü güncellendi ve Türkiye, ilk dokuz ortak ülke listesinden silindi. Diğer sekiz ülke “F35 programının ilk sekiz ortak ülkesi” olarak anılmaya başlandı. Öte yandan ABD Kongresi’nde görüşülmeyi bekleyen 2021 yılı savunma bütçesinde, Türkiye’nin mülkiyetinde olan ancak teslim edilmeyen 6 adet F35 savaş uçağının ABD Hava Kuvvetleri tarafından kullanılabilmesi için gerekli düzenlemelere yetki veriliyor. Ancak ABD, Türkiye’nin mülkiyetindeki F35’leri satın alacağına dair resmi bir açıklama yapmadı. l ANKARA Akıllarını başlarına alsınlar Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan AzerbaycanErmenistan gerilimi sonrası Ermenistan’a tepki geldi. Dişişleri Bakanlığı açıklamasında, “Ermenistan makamlarının akıllarını başlarına almaları ve Güney Kafkasya’da sorunların değil, çözümlerin parçası olmayı bir an önce öğrenmeleri lazımdır” ifadesini kullandı. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya yazılı olarak verilen yanıtta, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik mütecaviz eylemlerini örtmek için şimdi de Türkiye’ye yönelik “riyakâr bir karalama” gayretine kalkıştığı görüldüğü belirtil. Meclis’te 4 parti saldırıyı kınadı AKP, CHP, MHP ve İYİ Parti grup başkanvekilleri, TBMM’de, ortak bildiri ile Ermenistan’ın Azerbaycan’ın Tovuz bölgesinde gerçekleştirdiği saldırıyı şiddetle kınadı. HDP ise bildiriye imza atmadı. Meclis’te okunan bildiride, “Yukarı Karabağ ihtilafının, Azerbaycan’ın uluslararası tanınmış sınırları ve toprak bütünlüğü çerçevesinde barışçı yollarla çözülmesine olan desteğimizi tekrarlıyoruz. Ermenistan BM Güvenlik Konseyi ve AGİT kararlarına uymalı ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmeli” denildi. Rusya, D. Karabağ meselesinde Ermenistan’ı, ABD de Azerbaycan’ı ‘kendi kartları’ arasında sayıyor Sürekli huzursuzluk hali Yıllardır “her an olabilecek” diyerek beklenen ça mese de, huzursuzluk olması bu aktörlerin işine geliyor. tışma birkaç gün önce Erme Bölgedeki etkisi elbette çok nistan Azerbaycan sınırın büyük olan Rusya’nın çatışma da gerçekleşti. Haberlere gö MUSTAFA K. nın sona ermesini gerçekten is re Ermenistan ordusunun kom ERDEMOL tediğini sanan varsa, bunu yeni şu ülkenin mevzilerine saldı den düşünmesini öneririm. Rus rı girişiminde bulunup ateş açmasıy ya, sorunun başından beri iki ülke la başlayan çatışmalarda şimdiye ka arasında hakemlik yapar gibi görün dar Azerbaycan ordusu 1’i tümgene se de gerçek böyle değil. Rusya ger ral olmak üzere 11 asker, 1 sivil ka çekten hakemliği hakkıyla yapıyor ol yıp verdi. Ermenistan’ın da 4 kay sa, her iki ülkeye de silah satar mıy bı var. İki ülke arasında yıllara daya dı? Tamam, Rusya 1994 Mayıs ayın nan sorunun nedeni belli. Uluslarara da, iki ülke arasında ilan edilen ateş sı anlaşmalar gereği Azerbaycan top kesin uzamasını sağladı. Önemli bir rağı sayılan Dağlık Karabağ’ın Erme müdahaledir bu. Ama barış görüşme nistan tarafından işgali, burada ulus lerini çözüme ulaştırmak yerine her lararası tanınırlılığı olmayan aynı ad iki ülkeye de silah satmayı sürdür la bir Cumhuriyetin ilanı, bu işgalin/ mek ne? Şu elbette anlaşılabilir: Rus ilanın Azerbaycan tarafından kabul ya silah satmazsa Azerbaycan da Er edilmemesi. menistan da bu ihtiyaçlarını baş Neden bu olunca mesele anlaşılmış ka ülkelerden özellikle Batı’dan bel gibi görünse de “sorunda” taraf olan ki de ABD’den sağlamaya çalışabilir ulusalbölgesel aktörlerin anlaşmaz ler. Ermenistan’ın da Azerbaycan’ın lıktaki rolleri üzerinde durmamak ko da Batı kaynaklarına yönelmesi Batı nuyu eksik ele almak olur. Azerbay ile başka alanlarda bağların geliştiril can da Ermenistan da aynı coğrafya mesine de yol açabilir. Rusya’nın iki da iyi komşuluk ilişkileri içinde ya ülkeye silah satmasının makul sayıla şamak zorunda olan iki ülke aslın cak nedeni bu. da. Ancak kendilerinin dışındaki et kenler çatışmayı körükleyici bir özel Gyumri’de 5000 Rus askeri lik taşıyor. Bu tür krizlerde hep “dış O zaman böyle bir tehlikeyi berta mihrak” aramak, çevresel vs, etken raf etmek için, yani Ermenistan’ın lerden söz etmek kolaycı bir yaklaşım BatıyaABD’ye silah açısından muh gibi görünebilir, çoğunlukla da öyle taç olmaması için Rusya’nın bu krizi dir ama Azerbaycan – Ermenistan an çözmesi daha akıllıca olmaz mı peki? laşmazlığında gerçekten dış faktörle Olmaz. Çünkü, Rusya’nın Ermenistan rin büyük etkisi var. ABD, Rusya, AB politikası üzerindeki etkisi Ermenis soruna şu ya da bu şekilde dahil ol tan halkının özgürlük, daha fazla de muş aktörler. Burada istikrardan çok, mokratikleşme taleplerini engelleye tamam, savaşa dönüşmesi arzu edil miyor. Bu talepler Ermenistan’ı Ba tı ile ilişki kurmaya yönlendirebilecek önemli bir bağ. Azerbaycan’la sürekli “huzursuzluk” hali, Rusya’nın Ermenistan’ı elinde tutabilmesi için iyi bir olanak. Ermenistan, Rusya’nın kendisini koruyup kolladığına inanmış bir ülke. Ama bazı Rus hükümet temsilcilerinin ya da özellikle Vladimir Şirinovski’nin “Ermeniler başka bir müttefik bulmaya çalışırlarsa onlarla her türlü bağı koparır, Türkiye ve Azerbaycan’ın saldırısına açık hedef haline getiririz” dedikleri bir gerçek. Şirinovski çok tartışmalı bir figür olsa da bu düşünceyi ya da hissiyatı paylaşan bir Rus kamuoyu var. Ermenistan, silah almaya mecbur olduğu gibi ticaret, doğal kaynakların korunması ve askeri gelişme açısından Rusya ile işbirliğine mecbur. Ermenistan silahlı kuvvetlerine, Rusya katkısı malum. Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Tacikistan, Afganistan ve Sırbistan ile birlikte, Toplu Güvenlik Antlaşması Örgütü üyesi. Azerbaycan da 1999 yılına kadar bu antlaşmanın bir üyesiydi. Rusya’nın, Ermenistan’ın Gyumri’de bir askeri üssü var. 5000 askeriyle Ermenistan’ın Türkiye ve İran sınırlarının güvenliğini sağlıyor. Yani çatışma ortamının varlığı Rusya’ya Ermenistan’da güç bulundurma olanağı veriyor. Azerbaycan ile Ermenistan’ın çatışmaları dünyanın işine geliyor. Örneğin AB ve BM burada olana bitene fazla duyarlı değiller. İki nedeni var; ilki buralarda hâlâ düzeni Rusya’nın sağlaması gerektiğine olan inanç, di ğeri de başta Dağlık Karabağ sorunu olmak üzere bölgede krizleri dengeleme çabasının Rusya’yı zayıflatacağı umudu. Batılı aktörler hem Azerbaycan hem de Ermenistan askerlerine ve çatışmadan mustarip sivillere insani destek sağlıyorlar zaman zaman ama AB veya Batılı güçlerin bu krizde ateşkes müzakereleri konusunda ciddi girşimleri olmadı hiç. Bu çatışmalı ortamdan ABD’nin de memnun kaldığı çok net. Azerbaycan, ABD ile de AB üyesi ülkelerle de Rusya ile de iyi ilişkilere sahip. ABD’nin neredeyse müttefiki durumunda. İsrail’le de ilişkileri çok çok iyi. Ekonomik alanda Azerbaycan, enerji kaynaklarını küresel pazarlara, özellikle Batı Avrupa’ya ihraç etmede öncelikle ABD ile işbirliği yapıyor. ABD, Azerbaycan’da bulunan petrol ve gaz gibi doğal kaynakların yanı sıra Azerbaycan’ın coğrafi konumu ve Hazar Denizi’ne erişim gibi ekonomik kazanımların farkında. ABD, Rusya için önemli bir müttefiki kaybetmemek için Azerbaycan ile istikrarlı ilişkiler kurmaya devam edecek. Ancak askeri anlamda da kendisinden yardım isteyecek durumda olmasına çaba gösteriyor. Bu nedenle kolaylıkla çözülebilecek Dağlık Karabağ sorununda ABD ne Azerbaycan ne de Ermenistan çıkarına bir girişimde bulunuyor. Rusya, Dağlık Karabağ meselesinde Ermenistan’ı, ABD’de de Azerbaycan’ı “kendi kartları” arasında sayıyor. Bu iki ülke birbirleriyle sürtüştükçe ABD ile Rusya’nın çıkarlarına hizmet etmiş oluyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle